34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Iğdır Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sait Yıldırım, sosyal medya hesapları Facebook ve TikTok kullanıcılarıyla evlilik konusunda bir araştırma gerçekleştirdi. Yıldırım, yarısı erkek, yarısı bayanlardan oluşan 2 bin sosyal medya kullanıcısının ‘Tekrar dünyaya gelsen eşinle evlenir miydin?’ ve ‘Dünyaya bir daha gelsen yine evlenir miydin?’ sorularına verdiği yanıtları inceledi.
‘Tekrar dünyaya gelsen eşinle evlenir miydin?’ sorusunu yanıtlandıran erkeklerin yüzde 46’sı, kadınların ise yüzde 54’ü hayır karşılığını verdi. Eşe-evliliğe karşı hissedilen hislere da yer verilen araştırmada erkeklerin yüzde 32’si evlilikte huzurlu olduğunu, yüzde 30’u ise pişmanlık hissini dile getirdi. Yüzde 34’ünün evlilikten duyduğu pişmanlığını ifade ettiği kadınlarda, huzur bulduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 20’de kaldı.
‘Dünyaya bir daha gelsen yine evlenir miydin?’ sorusuna ise büyük çoğunluk tekrar evlenecekleri yanıtını verdi. Araştırmaya katılanların yüzde 72’si evlenme kararını yine alacaklarını belirtirken, yüzde 28’i ise evlenmeyeceğini ifade etti.
KADINLAR DAHA ÇOK ZORLUK YAŞIYOR
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Doç. Dr. Yıldırım, ’Tekrar dünyaya gelsen eşinle evlenir miydin?’ sorusuna iştirakçilerin yüzde 53’ü evet cevabını verirken yüzde 47’si hayır karşılığını vermiştir. Erkeklerin yüzde 42’si kadınların yüzde 53’ü ise hayır yanıtını vermiştir. Genel olarak bakıldığında iştirakçilerde kadınların tekrar evlenme isteği erkeklere göre daha azdır. Evlenme süreci ve sonrasında yaşanan zorluklara bakıldığında kadınların erkeklere göre daha çok zorluk yaşaması, tekrar evlenme konusunda kadınları isteksiz kılmıştır. Evlilik ve eşe karşı hissedilen hisler incelendiğinde erkeklerde hissedilen hislerin en yükseği yüzde 32 ile huzur; kadınlarda hissedilen en yüksek duygu yüzde 34 ile pişmanlıktır. Erkeklerde huzur ve sevgi duygusu daha yüksek iken kadınlarda pişmanlık hisleri daha yüksektir diye konuştu.
‘AMACIMIZ EVLİLİK KURUMUNU KÖTÜLEMEK DEĞİL’
Evlenmelerin azaldığı ve boşanmaların arttığı günümüzde iki farklı sosyal medya hesabı üzerinden 2 bin kişi üzerinde araştırma yaptıklarını belirten Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yıldırım, şunları söyledi:
“Burada alışılmış ki evlilik kurumunun kötülüğünden bahsetmiyoruz. Ancak evlilik kurumu ile birlikte çıkılan yolun yanlış adamlarla ya da yanlış beklentilerle kurulduğunu, sürdürüldüğünü görüyoruz. Etrafımızda de çoğunlukla bu sorunların yaşandığını görüyoruz. Ben aynı zamanda aile danışmanlığı yapıyorum. Gelen çiftlerimize danışanlarımıza baktığımız zaman denklik noktasında bir sorun görüyoruz. Biz denkliği de yanlış anlıyoruz. İllaki eğitim veya meslek manasında bir denklik söz konusu değil. Kişilik ve beklenti noktasında denkliğin olması önemli. Yani aynı hislerin paylaşılması, birbirini anlayabilmeleri çok değerli. Ancak biz genelde kendimiz, yani kendi hislerimiz dışında sosyal etrafımız veya gösteriş ögesi olarak gördüğümüz bazı konuları evliliğimizin, hayatımızın merkezinde oturttuğumuzda çok önemli sorunlara yol açıyor. Dikkat ederseniz evliliklerde birçok basit tartışmalar yaşanıyor. Çoğunlukla bu küçük tartışmaların üzeri örtülerek veya görmezden gelinerek hareket ediliyor. Bu durum çiftlerin en ufak tartışmada geçmiş defterleri aralamalarına yol açıyor. İnsanlar geçmişe dalıyorlar. Zira geçmişte sorunları çözmeden hareket ettikleri için en ufak bir şeyde patlamalar yaşıyorlar. Kadın ya da erkek fark etmiyor, sorun çözme kapasiteleri olmadığı durumlarda çözülemeyen sorunların üstü örtülüyor ve devam ediyorlar. Düşünün ki bir yolda gidiyorsunuz ve yol arkadaşınız tarafından hançerleniyorsunuz. Onun yarasını sarmadan yola devam edebilirsiniz ama o her zaman sizin için bir yara olarak kalacak. O yara daha da büyütecektir. Bu noktada sorunu çözerken çok önemli bir yol izlememiz gerekiyor.
‘HUZURSUZ BİR YUVA, ASLINDA HUZURSUZ BİR TOPLUM DEMEKTİR’
Araştırmaya katılan bir kişinin ‘Tekrar dünyaya gelsen eşinle evlenir miydiniz?’ sorusuna ‘Ben bir kuş olsam bir daha eşimi köyünün üzerinden bile uçmam’ yanıtının dikkat alımlı olduğunu belirten Yıldırım, “Aslında komik ama önemli bir bıkmışlık, tükenmişlik görüyoruz. Başlangıçta ciddiye almadığımız sorunlar daha büyüyerek karşımıza çıkabiliyor. Genç olsun, yaşlı olsun, orta yaş olsun, akşam olup eve gideceği zaman ‘Acaba hangi problemle karşılaşacağım’ ya da ‘Bugün nasıl kavga edeceğiz?’ diye onun tasasını yaşıyor. Böyle bir birey iş hayatında da başarıyı getirmediği gibi etrafında de arkadaşlık ilgilerinde de çok verimsiz olmasına sebep olur. Dışarıda her beşerde bir gerginlik bir mutsuzluk hakim. Trafikte çok önemli hengameler yaşanıyor. Aslında bunların temeli bu huzursuz bir yuvanın dışa yansımış biçimi. Huzursuz bir yuva aslında huzursuz bir toplum demektir dedi.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Aydın’da Sağlık Ekiplerinden ’15 Temmuz’ Mesaisi