DOLAR

34,5467$% 0.18

EURO

36,0147% -0.62

GRAM ALTIN

3.005,41%1,48

ÇEYREK ALTIN

5.110,00%0,95

TAM ALTIN

20.381,00%1,12

ONS

2.705,79%1,29

BİST100

9.549,89%1,94

Akşam Vakti a 17:49
Bursa YOĞUN KAR YAĞIŞLI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,5467

EURO 36,0147

ALTIN 3.005,41

BİST 100 9.549,89

Akşam 17:49

  • Bursa Gündem Haber
  • Siyaset
  • Deik Başkanı Olpak: Cumhurbaşkanımızı New York’ta ABD’nin Önde Gelen İş İnsanlarıyla Bir Araya Getireceğiz

Deik Başkanı Olpak: Cumhurbaşkanımızı New York’ta ABD’nin Önde Gelen İş İnsanlarıyla Bir Araya Getireceğiz

ad826x90

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, ihracat ile ilgili bazı alanlarda bazı adımlar atılabileceğini belirterek, “İhracatçıya verilen yüzde 2’lik döviz dayanağının bir ölçü artırılması bizim bütçe dengelerimizi çok fazla bozmayabilir. KOBİ’ler için yüzde 2’lik kredi büyüme sınırı bir ölçü esnetilebilir. İhracatta döviz bozdurma zorunluluğu var. Yüzde 30’luk bozdurma zorunluluğu üzerinde bir adım atılabilir” dedi. Olpak ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın, ABD’nin önde gelen iş insanları ve Fortune 100 yöneticileriyle bir yuvarlak masa toplantısında bir araya getireceklerini duyurdu. 

Olpak, her yıl belirli dönemlerde gazetecilerle bir araya geldiği toplantıyı, memleketi Burdur’da gerçekleştirdi. Gazetecilerle Gölhisar’da bulunan köyü İbecik’i, ardından kentteki bazı tarihi ve turistik yerleri ziyaret eden Olpak, düzenlediği toplantıda, dünya ve Türkiye ekonomisindeki son gelişmeler, Türk özel sektörünün ana gündemi, küresel ticaretin seyri ve DEİK’in güncel ticari diplomasi faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

DEİK’in, Türk özel sektörü adına üstlendiği ticari diplomasi misyonu doğrultusunda faaliyetlerini dünyanın dört bir yanında sürdürdüğünü, 40 yıla yaklaşan köklü geçmişi ve üyelerinden aldığı güçle 8’i özel amaçlı olmak üzere bugün 152 iş konseyi ile her coğrafyada Türk iş beşerlerine hizmet verdiğini anlatan Olpak, kamplaşma ve bloklaşmanın arttığı bir dünyaya doğru gidildiğini, dünya ticaretinde bir ivme kaybı yaşandığını ve bu yıl ivme kaybının biraz toparlanabileceği beklentileri bulunduğunu aktardı.

Olpak, “Ticaretteki ivme kaybı önümüzü köstekleyen bir öge olarak çıkıyor. Dışarıda bir kayıp var. O kaybın bize dönmesi elbette mümkün. Son periyotta ithalatımızın azalmasıyla cari açıkta bir iyileşme var. Ama görebildiğimiz bir gerçek daha var; ihracatımız daha önceki yıllardaki ivmelenmeyle büyümeyecek. Yani artık bundan sonra böyle 30’ar, 40’ar milyar dolarlık, işte böyle çoklu hanelerle, çift hanelerle büyüyebilecek bir ihracat görmüyoruz. Kendimizde ya da dış pazarlar sebebiyle…” diye konuştu.

Türkiye’nin başarılı olduğu bir başka alan bulunduğunu, mal ihracatına ilave olarak bu alanlara daha fazla destek verilmesi gerektiğine inandığını dile getiren Olpak, “Türk müteahhitlerinin dünya pazarlarında çok önemli başarısı var. Çin’den sonra sayıda ikinciyiz. Türk müteahhitleri, 2022’de dünya pazarından 31,5 milyar dolar pay aldı. Bizim o bölümdeki iş adamlarımız gözü kara, hızlı. Bize, şu ana kadar yurt dışında müteahhitlik yapıp da sorun oluşturan firma neredeyse gelmedi. Fiyat ve kalitemiz de iyi. Nerede kasvetimiz var? Finansmanda…” dedi.

Müteahhitliğin başlangıcının teknik müşavirlikten geçtiğini ifade eden Olpak, bu işi dünyada en iyi yapanın İngilizler olduğunu söyledi. Olpak, “Teknik müşavirlik firmalarının yurt dışından satın almalarına destek vermeliyiz. Yani büyümelerini beklemek yerine gitsinler, 3-5-10 firmamız, yurt dışından orta ölçekli firma satın alsın ama bunlara biraz destek verelim.” ifadelerini kullandı.

Türk müteahhitlerinin yurt dışında zorluk yaşadığı finansman konusunda, rakiplerine göre ortadaki farkı sübvanse edebilecek bir sistem kurulabileceğini, bunun geri dönüşünün çok hızlı olabileceğini belirten Olpak, ihracatın zorlandığı alanlarda farklı şeyler yapılabileceğini söyledi.

Transit ticarete ekstra destek verilmesi konusuna değinen Olpak, Türkiye sınırları dışında gerçekleştirilen ticarete ek destek vermenin önemli bir açılım olduğunu, buna ilişkin son periyotta yapılan düzenlemenin ise “bu işin gerçekleşmesi için yeterli şekilde” çıkmadığını, çeşitli kısıtlamalara tabi tutulduğunu belirtti.

Olpak, “İhracatın mevcudunda sıkıştığımız alanlarda bunlar bize yandan alan açacak mevzulardır. Türkiye’nin bunları konuşması gerektiğini düşünüyorum. Bunları elbette yetkililerimizle de konuşuyoruz.” dedi.

“(İhracatçılar için) Birkaç küçük adımın atılabileceğini düşünüyorum”

Nail Olpak, yeni OVP’nin açıklandığını hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Enflasyonu düşürmeye yönelik ve mali disiplinin devamını hedefleyen süreç devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile konuştuğumuz zaman ‘sırtımızda ödememiz gereken yüklerimiz var’ diyor. Depremi, EYT’yi, KKM’yi konuşuyor. Dolayısıyla oradan çok büyük ölçülerde şeylerin alınamayacağının farkındayız ama hala birkaç küçük adımın atılabileceğini düşünüyorum. Örneğin, ihracatçıya verilen yüzde 2’lik döviz takviyesinin bir ölçü artırılması bizim bütçe dengelerimizi çok fazla bozmayabilir.

Kredi büyümesi… İç pazarda soğumayı sağlamak için kredilerin büyütülmeyeceğini biliyorduk ve görüyoruz ama en azından KOBİ’ler için yüzde 2’lik kredi büyüme sınırı bir ölçü esnetilebilir. Çünkü KOBİ’lerin nefes tutma müddetleri çok daha dar. İhracatta da döviz bozdurma zorunluluğu var. Hâlâ yüzde 30’luk bozdurma zorunluluğu var. Merkez Bankası’nın rezervlerinin güzele gittiğini her gün dinliyoruz. Bu yüzde 30’luk rakam üzerinde bir adım atılabilir. Hemen kaldırmaktan bahsetmiyorum.”

Ekonominin yarısının kurallar, yarısının da beklentilerden oluştuğunu ifade eden Olpak, piyasadaki beklentiyi olumluya çevirmek adına mali disiplini, dezenflasyonist programı bozmadan adımlar atılması halinde dış ekonomi tarafına da bunun artı yansımaları olabileceğini düşündüğünü kaydetti.

“Çin’in Kuşak ve Yol’unu alkışlarken neyi alkışladığımızı iyi bilmemiz lazım”

DEİK Başkanı Olpak, Çin’in, Kuşak ve Yol projesi için şu ana kadar 50-60 milyar dolar para harcadığının ifade edildiğini hatırlatarak, Çin’in zengin pazara çabuk ve hızlı ulaşmaya çalıştığını, şu anda zengin pazara deniz yoluyla ulaştığını, bir geminin Şanghay’dan Amsterdam’a 40-45 günde gittiğini anlattı. 2-3 yıl önce Türkiye’nin yer aldığı Orta Koridor’da bir deneme yapıldığını ve Şanghay’dan Amsterdam’a 11 günde gidildiğini ancak maksadın 7-9 gün olduğunu anımsatan Olpak, şöyle devam etti:

“İyi ihracatçı vilayetlerimizden Gaziantep’ten yola çıkan bir tır 3-4 günde Amsterdam’a varıyor ama Çin, 8 güne indiğinde ‘en büyük avantajım’ dediğimiz lojistik avantajımız ortadan kalkacak. O zaman Çin’in Kuşak ve Yol’unu alkışlarken neyi alkışladığımızı iyi bilmemiz lazım. Oradan gelen tırlar geriye boş gitmeyecek, nasıl dolduracağımı bilmem lazım. En büyük pazarımız olan Avrupa pazarımızda önemli bir kayıpla karşı karşıya kalacağız. Bu projeye bakışı bu perspektiften değerlendirme mecburiyetim var. DEİK olarak bu konuda 2 raporumuz var. Önce aynı bakış açısıyla ortak noktaya gelmeyi öneriyoruz. Önce pozisyonunuzu belirlemeniz lazım. Durum tespitinde aynı noktada değiliz. Akıllı hareket edersek bu süreci fırsata da çevirebiliriz. Çin en büyük ortağımız haline geldi. Ama 1’e 10 gibi bir oranla aleyhimizde… Bunu kapatmamız lazım.”

Çin’in Kuşak ve Yol projesinin tren yoluyla Orta Koridor’unun çalışır durumda olduğunu, bunu engelleme ya da destekleme noktasının geçmiş durumda bulunduğunu söyledi. Olpak, “Ama o koridordan benim elde edeceğim… Trenin geçerken vereceği bir küçücük ücret, bunun ilerisini elde etmem lazım…” ifadesini kullandı.

Olpak, Irak’la ilgili Kalkınma Yolu Projesi’nin önemine işaret ederek, bu süreçte bulunmanın Türkiye açısından önemli olduğunu, buna seyirci kalınmamasını ve sürecin içinde yer alınmış olmasını çok önemsediğini vurguladı.

Olpak: Cumhurbaşkanımızı New York’ta ABD’nin önde gelen iş insanları ve Fortune 100 yöneticilerini bir araya getireceğiz

23-25 Eylül tarihlerinde New York’ta düzenlenecek olan 15. Türkiye Yatırım Konferansı ile ilgili bilgi veren Olpak şöyle konuştu;

“DEİK’in marka etkinliklerinden biri olan ve bu yıl 15.’sini düzenleyeceğimiz Türkiye Yatırım Konferansı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu haftasındaki 23-25 Eylül tarihlerinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakleriyle gerçekleştireceğiz.

Konferansın ilk gününde Sayın Cumhurbaşkanımızı ABD’nin önde gelen iş insanları ve Fortune 100 yöneticileriyle bir yuvarlak masa toplantısında bir araya getireceğiz. İkinci gün ise; Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek ile Ticaret Bakanımız Sayın Prof. Dr. Ömer Bolat’ın iştirakleriyle Goldman Sachs’te ABD’li fon ve portföy yöneticileriyle bir araya getirerek Türk özel sektörünün gücünü anlatacağımız önemli bir diğer etkinliğimiz olacak. Son gün Citi iş birliğinde, Enerji Bakanımız Sayın Alparslan Bayraktar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Fatih Kacır ile yatırımcıları bir araya getireceğimiz yuvarlak masa toplantıları gerçekleştireceğiz. Bu üç gün boyunca gerçekleştireceğimiz 5 ayrı aktifliğin ülkemize önemli çıktıları olacağı kanaatindeyiz”

“(BRICS üyeliği) Siyasetin bir oyun alanı olarak değerlendiriyorum”

Nail Olpak, “Türkiye’nin BRICS üyeliğine nasıl bakıyorsunuz?” sorusu üzerine, Türkiye’nin BRICS ile bağının bugün başlamadığını, daha önce gözlemci üye olarak toplantılarda yer aldığını belirterek, “Ekonomik değerlendirmemden fazla siyasetin bir oyun alanı olarak değerlendiriyorum. Bugünlerde biraz hareketlenmiş görünen, Avrupa ile ilişkiler konusunda yeni bir kart açması gibi…” dedi.

Daha önce AB ile “yüksek seviyeli ekonomik diyalog” toplantıları yapıldığını, Doğu Akdeniz krizinden sonra bu toplantıların iptal edildiğini hatırlatan Olpak, şunları kaydetti:

“Bu yılın başında İstanbul’da, bir ay önce de ismi değiştirilerek Brüksel’de “yüksek seviyeli ticaret” toplantıları başlatıldı. Bu aslında üstü kapalı bir şekilde ‘biz hem dik duruyoruz hem de bir taraftan gelin ufak ufak karşılıklı ısınalım’ demenin bir başlangıcıydı. Dışişleri Bakanımızı da gayri resmi dışişleri bakanları toplantısına uzun süre sonra ilk kez davet ettiler. Donan bağlarda böyle olumlu bir şeyler görülmeye başlandı. Onların olduğu yerde siyasetin karşılıklı bir kartlaşması şeklinde görüyorum. Bunun kopmaya doğru götüreceği kanaatinde değilim. Türkiye, o alakayı bence istikrarlı götürebilir. Bunu ifade ederken kimseden herhangi bir sinyal almadığımı söylemek isterim. Bu bir pazarlık, bir şeyler alabilme sürecidir. İki dengeyi de birlikte götürebileceğimizi düşünenlerdenim.”

Olpak, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda adım atılamadığını da söyledi.

Yeşil dönüşümün “doğaya saygı” çerçevesinde konuşulduğunda esasen yapılması gerektiğini ancak “yeşil dönüşüm” adı altında yeni bir ekonomik dizaynın olduğunu belirten Olpak, burada hem fırsatlar hem tehditler bulunduğunu söyledi. Olpak, “Belli ürün kümelerinde iyi olabilirsek iyi fırsatlar da var. Eğer adım atmazsak biz burada dayak yiyen tarafta olacağız. Dijital Dönüşüm ya da benim deyişimle Dijital Ekonomi tarafında ise biraz daha ümitliyiz. Neden? Çünkü dijital tarafta bizim altyapımız ve gelişme süratimiz, ortadaki farkı kapatmak için daha müsait. Bu anlamda daha iyimseriz” dedi.

“Maalesef rekabetçilikte iyi noktada değiliz”

DEİK Başkanı Olpak, 10 yıl öncesine göre Türkiye’nin rekabetçiliğinin nerede olduğuna ilişkin soru üzerine, “(Türkiye) Siyasi olarak bakıldığında 10 yıl öncesine göre daha sıkıntılı bir süreç içinde, daha sıkıntılı bir periyotta. Ekonomik büyüklükler bazında bakıldığında ise eli daha güçlü.” dedi.

Çin’in sadece düşük teknolojiyi değil, orta yüksek yüksek teknolojiyi nasıl terk etmeyi konuştuğunu ifade eden Olpak, “Türk firmalarının Kuzey Afrika ülkelerine gitme talepleri olduğunu görüyoruz. Maalesef rekabetçilikte çok iyi noktada değiliz. ‘O zaman yeni enstrümanlar bulmak gerekir’ dedik ya… Konuştuğumuz yurt dışı müteahhitlik, transit ticaret… Onlar yeni kapılar…” diye konuştu.

“Piyasa güllük gülistanlık değil, piyasada sıkıntı var”

Türk firmalarının Mısır’a yeni gitmediğini, yurt dışında yatırım yapmayı desteklediğini ifade eden Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bizim firmaların bugünlerdeki sıkıntısı, genelin haricinde konuşuyorum, özellikle tekstilciler ve ihracatçıların belli bir kısmını, mevcut ekonomik programın gidişatı içerisinde döviz-enflasyon makasının açılmasının rahatsız etmesidir. Eğer program başarılı bir şekilde sonuçlanırsa ki bunu istiyoruz, bu süreç 10 yıl sürmeyecek 1-1,5 sene sonra bir yerlere doğru dengelenmeye başlanacak, o zaman taşlar yerine oturabilir. Çok da sabırsız olmamak gerekiyor.

Az önce bütçe dengesini bozmadan küçük küçük dokunuşlar olabileceğini söylemiştim. Konkordatoların konuşulmaya başlandığını biliyoruz. Piyasa güllük gülistanlık değil, piyasada sıkıntı var derken bunları iyi okumak lazım. Düşüncelerin olması da sürpriz değildi. Geçen yıl OVP açıklandığında hepimiz frene basılacağını, bunun yansımalarının bu yılın ikinci, üçüncü çeyreğinde olacağını görüyorduk. Hazirandan sonra feryat artmaya başladı. Program ise aslında ‘ben bunu böyle yapacağım’ diyordu.”

Geçmişte firmalara verilen ucuz kredilere değinen Olpak, devletin zora girmiş firmalara destek verebileceğini ancak bu kredilerin yerinde kullanılmaması ve bunların etki tahlillerinin üstüne düşülmemesinin basit bir yanlıştan ileri düzeyde önemli olduğunu belirtti.

Bahsettiği problemleri, tekliflerini elbette yetkili isimlerle de paylaştığını, kendisine gazeteciler tarafından sorulan “servet transferi” sözünün farklı toplantılarda da kullanıldığını ifade etti. Bakanlarımıza ulaşmak konusunda hiç sıkıntı yaşamadığını aktaran Olpak, bürokrasinin ise hala güçlü olduğunu, bürokratın sadece kendisini memleketin sahibi olarak gördüğünü söyledi.

“Ekonomi yönetiminin, atılabilecek adımlar konusunda enflasyonda yüzde 40’lı sayıları görmeden küçük adımları dahi atmayacağını hissediyorum”

Nail Olpak, yeni OVP’nin esasen açıklananın dışında ne zaman sonuç vereceğine ilişkin açıklama yapmak için çok erken olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Program inşallah başarılı olur diyenlerdenim. Çünkü başarılı olursa biz kazanacağız. Faiz indiriminin zamanlaması konusunda yorum yapamıyorum. Ekonomi yönetiminin, atılabilecek adımlar konusunda enflasyonda yüzde 40’lı sayıları görmeden küçük adımları dahi atmayacağını hissediyorum. En son yüzde 52’ye geldi. Yüzde 49,5 değil, yüzde 40’lı sayılara, yüzde 45’i yakınsayan sayılara geldiğini gördükten sonra ufak ufak adımlar atacağını hissediyorum. Faiz indirimi de tahminen onunla ilgili olabilir. Süresi konusunda yorum yapmak çok kolay değil. OVP’ye bakıldığında ise daha makul gayeler var.”

“(Batı Avrupa’dan bir aile fonu) ‘Ben burayı niçin radarıma almayayım’ noktasına gelmiş”

Yabancı yatırımlara ilişkin soru üzerine Olpak, “Geçen hafta bir ülkedeydik. Avrupa’da aileler var, büyük fonlar bazında…. Bakanımızla birlikte onlardan bir adediyle, 4-5 kişilik bir toplantıdaydık. Bize uzun uzun Türkiye’yi sordular. ‘Niye soruyorsunuz’ dedik. ‘Türkiye’yi tekrar radarımıza almayı düşünüyoruz onun için’ dediler. Batı Avrupa’dan bir fon… Bu, yarın sabah şu kadar milyar dolarlık yatırım olacak demek değil. ‘Biz başımızda tekrar Türkiye ile ilgili düşünmeye başlıyoruz. Onun karşılığını almak istiyoruz’ dediler. Birçok firmanın da sahibi olan bir aile fonu. Türkiye’de o firmalar kanalıyla varlar. Başında görebildiğim; hala yüksek olmakla birlikte düşüş eğilimine giren bir enflasyonu görmüş, politik stabilitenin devam edebileceğini hissediyor. Böyle bir çerçeve içerisinde ‘ben burayı niçin radarıma almayayım’ noktasına gelmiş.” şeklinde konuştu.

“Son 1-1,5 aydır otomotiv ve kimya kesiminden olumsuz sinyaller almaya başladık”

Bir iş adamının, yatırımcının baktığı en temel konunun öngörülebilirlik olduğunu vurgulayan Olpak, bir soru üzerine, son 1-1,5 aydır otomotiv ve kimya kesiminden de olumsuz sinyaller almaya başladıklarını, bunun iyi takip edilmesi gerektiğini vurguladı. Olpak, “(Siparişler) Dokuması anlayabilirim çünkü sipariş süreçleri daha kısadır ama bu son 2 sektör beni dokumadan daha fazla endişelendiriyor.” dedi.

Olpak, İsrail ile ihracat konusuna değinirken de alınan kararın siyasi olduğunu, yapılacak bir şey bulunmadığını söyledi.

“İş dünyası, paradan para kazanma yaklaşımından vazgeçmeli”

Türk ihracatçısının sigorta konusunu gereğince dikkate almadığını, bunu gereksiz harcanan bir para olarak gördüğünü ifade eden Olpak, bir soru üzerine, iş dünyasının paradan para kazanma yaklaşımından vazgeçmesi ve borçlanmasını da kazandığı para ünitesine göre yapması gerektiğini söyledi.

Olpak, piyasada dayak yemenin önemli bir kısmının bu nedenle yaşandığını, paradan para kazanmanın finans sektörünün işi olduğunu söyledi.

“İthalatı için döviz alan firmayı bile dövmeye başladık”

DEİK Başkanı Olpak, Eximbank’ın özellikle TCMB reeskont kredileri üzerinden cezalar uyguladığı istikametindeki şikayetler olduğunun hatırlatılması üzerine, şöyle devam etti:

“(Şikayetler) Bize geliyor. Bu son YOİKK toplantısında gündeme getirdiğim mevzulardan birisiydi. İthalatı için döviz alan firmayı bile dövmeye başladık. İşi buraya getirirsek çözemeyiz. Adamın ithalatı var. Bugünün dijital Türkiye’sinde Maliye her şeyi takip edebiliyor. ‘Sayın Bakanım, bütün bunları takip edebildiğiniz bir yerde döviz spekülasyonu yapan biri varsa dövün, ne yapıyorsanız yapın, arkanızdayız. Ama adam hiçbir spekülasyon yapmıyor, ithalat yapmış, onun için döviz alıyorsa yapılan yanlıştır. Reeskont kredisi üzerinden adamlara işlem yapmaya başlıyoruz. Yaptığımız yanlıştır. Bunun önündeki engelleri kaldırmamız gerekir’ dedik. Bu konu not alındı.”

“Yabancı işçi konusunu gözümüzü kapatarak çözmek mümkün değil, bu mevzuyu yasal hale getirmek gerekir”

Türkiye’deki yabancı işçiler konusuna da değinen Olpak, Anadolu’da bir ilçede 350 kişinin çalıştığı bir serada 35 Nijeryalı çalışıyorsa yabancı işçi konusunu gözümüzü kapatarak çözmenin mümkün olmadığını, bu konunun yasal hale getirilmesi, devletin bunu kayıt ve kontrol altına alması ve kayıt dışılığı da önleyerek vergilendirmesi gerektiğini söyledi.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Bakan Uraloğlu: Instagram Engelinde Bir de Resmi Olmayan Münasebet Vardı

HIZLI YORUM YAP