Denizbank Yöneticileri Hakkındaki Soruşturmada Takipsizlik Kararı

Kamuoyunda Fatih Terim Fonu ismiyle da bilinen dolandırıcılık davasından yargılanan Denizbank Büyükdere Şube Müdürü Seçil Erzan, burada verdiği sözde Denizbank yöneticileri ile ilgili çeşitli suçlamalarda bulunmuştu.

Patronlar Dünyası'nda yer alan habere göre; soruşturma sonucunda savcılık; Seçil Erzan’ın Denizbank yöneticilerine yönelik öne sürdüğü suçlamaların yasal ögelerinin oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

ERZAN'IN İDDİALARI ÜZERİNE DENİZBANK YÖNETİCİLERİ HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI

Erzan, Çorlu'daki evinden alınıp Zincirlikuyu'daki Denizbank Genel Müdürlüğü binasında alıkonduğunu ve burada genel müdür Hakan Ateş ve bazı banka yöneticileri tarafından kendisine serum verilerek “bu işi banka dışında yaptığını söylemesi için” baskı yapıldığını iddia etmişti.

Seçil Erzan’ın bu iddiaları üzerine savcılık ortalarında genel müdür Hakan Ateş’in de olduğu Denizbank yöneticileri hakkında ‘Kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, 'suç kanıtlarını yok etme, gizleme ve değiştirme' ile 'suçluyu kayırma' cürümlerinden soruşturma başlatmıştı.

Savcılık soruşturma kapsamında Seçil Erzan’ın ismini verdiği Denizbank yöneticilerinin ve görgü şahitlerinin sözleri almıştı.

Savcılık tarafından yürütülen soruşturma süreci bugün sona erdi.

SAVCILIK TAKİPSİZLİK KARARI VERDİ

Soruşturma belgesinde Seçil Erzan tarafından öne sürülen;

‘Kişi hürriyetinden mahrum kılma suçu’nun elde edilen mesajlaşmalar ve şahit tabirleri ile gerçeği yansıtmadığı, Seçil Erzan’ın Çorlu’daki evinden Zincirlikuyu’daki banka binasına kendi isteği ile geldiği, ‘Suç kanıtlarını yok etme, gizleme ve değiştirme suçunun’ işlendiğine dair iddiaları doğrular kesin ve inandırıcı kanıtın bu evrede elde edilemediği, ‘Suçluyu kayırma suçu’nun ise Seçil Erzan’ın Denizbank yöneticileri tarafından kayrıldığına dair bir aksiyona rastlanmadığı bilgilerine yer verildi.

Soruşturma sonucunda savcılık; Seçil Erzan’ın Denizbank yöneticilerine yönelik öne sürdüğü suçlamaların yasal ögelerinin oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

Ayrıca Savcılık ortalarında "Selçuk İnan ve Musa Mert Çetin'in olduğu diğer beş müştekinin "suç kanıtlarını yok etme" ve "suçluyu kayırma" suçlamasına ilişkin de aynı kararı verdi. Takipsizlik kararında suçlamalara ilişkin iddialar dışında kanıtlar bulunmadığı belirtilirken bankanın gerekli bilgilileri raporlarla sunduğu da vurgulandı.

(HABER MERKEZİ)