32,6555$% 0
35,1700€% 0.06
2.444,52%-0,12
3.971,00%-0,61
15.906,00%-0,63
2.327,83%-0,16
10.343,31%-2,86
İLKE Vakfı çatısı altında faaliyet gösteren İKAM tarafından hazırlanan İktisat İzleme Raporu 2023 ve Para Siyaseti raporunda enflasyonla mücadele için faaliyete geçen düzenlemelerin piyasa tarafından benimsememesi beklentilerin bozulmasına yol açtığı vurgulandı.
Son yıllarda çok konuşulan para siyaseti meselesi ve iktisadın genel görünümü, PRENSİP Vakfı İKAM tarafından hazırlanan İktisat İzleme Raporu 2023 ve Para Siyaseti raporunda analiz ediliyor. İktisat İzleme Raporu 2023’te Türkiye iktisadı birçok açıdan ele alınırken, Para Siyaseti raporunda ekonomi idaresinin ve Merkez Bankası’nın son devirde uyguladığı para siyaseti bedellendiriliyor.
İktisat İzleme Raporu 2023: Türkiye İktisadının Görünümü ve Para Siyaseti raporu, Doç. Dr. Ömer Faruk Tekdoğan editörlüğünde hazırlandı. Raporlar 4 Haziran 2024 tarihinde İstanbul’da düzenlenen aktiflikle kamuoyuna tanıtıldı. İktisat İzleme Raporu 2023’te, enflasyonu düşürmeye yönelik siyasetler, Rusya-Ukrayna savaşı, Gazze’deki soykırım ve Süveyş Kanalı’ndaki aksamaların yarattığı ekonomik belirsizlikler; Türkiye özelinde ise 6 Şubat Sarsıntısı, genel seçimler, Merkez Bankası kararları ve uygulanan para siyasetleriyle birlikte piyasa hareketlerinin ekonomik tesirleri analiz ediliyor. Para Siyaseti raporunda ise liralaşma stratejisi, enflasyonla mücadele ve İslam iktisadı perspektifinden para siyaseti mevzuları bedellendiriliyor.
Enflasyonla mücadele siyasetleri orta ve alt gelir kümelerini etkiliyor
1970’lerden 2000’lere kadar yüksek ve daima enflasyonla mücadele eden Türkiye’nin, 2000’li yılların başında uygulamaya koyduğu siyasetlerle bu sorunu büyük ölçüde çözdüğünü, lakin bu muvaffakiyetin kaybedildiğini ifade eden Doç. Dr. Ömer Faruk Tekdoğan, mevzuya dair açıklamalarda bulundu: “COVID-19 salgını dönemi sonrasında küresel enflasyon dalgasından diğer ülkelere kıyasla daha olumsuz etkilenmiştir. Enflasyonu düşürmeye odaklı para ve maliye siyasetlerinin, orta ve alt gelir kümesindeki bölüme ilave mali bir yük oluşturabileceği ve enflasyon karşısında fiyatlı bölümün satın alma gücünde azalma sıkıntısını göz önüne alındığında, gelecek devirde gelir dağılımındaki bozulmayı önleyici önlemlerin devreye alınması yerinde olacaktır.”
İşsizlik oranında düşüş yaşandı
2023 yılının Aralık dönemi datalarına göre, işsizlik oranında dikkat cazip bir düşüş yaşandı. Toplam istihdam 32 milyona ulaşırken, işgücü piyasasına dahil olan nüfus 35 milyonun üzerine çıktı. İşgücüne iştirak oranı %53,7, istihdam oranı ise bir evvelki yılın aynı devrine göre bir puan artarak %48,9 düzeyine yükseldi. Bu periyotta işsiz sayısı yaklaşık yarım milyon azalırken, işsizlik oranı 1,5 puan azalarak %8,9’a geriledi. Genç nüfusta da olumlu gelişmeler gözlemlendi; genç işsizliği %15,3 düzeyine düşerek geçen yılın aynı devrine göre 4,7 puan azaldı. Bu gelişmelerde, ülke ekonomisindeki büyümenin yanı sıra gençlere yönelik uygulanan istihdam teşvikleri, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından yürütülen İşbaşı Eğitim Programları ve istihdam garantili meslek kurslarının etkili olduğu vurgulandı.
Kayıt dışı istihdam oranı azalıyor
İşgücü piyasasının önemli sıkıntılarından biri olan kayıt dışı istihdamda da güzelleşmeler kaydedildi. Salgının tesirlerinin en yoğun hissedildiği dönemlerde %33 düzeyine kadar yükselen kayıt dışı istihdam oranı, 2023 yılı son çeyreğinde %25,4’e geriledi. Kayıt dışı istihdamın azalmasında, Meclis’te kabul edilen Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin etkili olabileceği bedellendiriliyor. Düzenlemeye yaklaşık 2 milyon kişi başvururken, toplamda yaklaşık 6 milyon kişiyi kapsayan bu uygulama ile erken yaşta emekli olanların bir kısmının kayıt dışı çalışma yolunu tercih edebileceği belirtiliyor.
Bütçe harcamaları artıyor
Bütçe gelirlerindeki artış, harcamalardan önemli ölçüde düşük kalarak %86,1 olarak kaydedildi. Faiz dışı bütçe masraflarında en yüksek artışlar işçi masrafları ile cari ve sermaye transferleri kalemlerinde gözlemlendiği vurgulanıyor.
Türkiye iktisadı yapısal sorunlarını çözemedi
2008 küresel finans krizinden sonra uygulanan yurtiçi genişleyici siyasetlerin uzun süre devam etmesi, borçlanarak büyüyen bir ekonomik yapı ortaya çıkardı. 2013 yılından sonra ekonomide verimlilik azalmaya başlarken, kısa vadeli yaklaşımlarla ve talep şoklarıyla büyüme desteklenmeye çalışıldı. 2017 yılından itibaren enflasyon çift hanelere yükseldi, fiyat istikrarı ve bütçe disiplini bozulmaya başladı. Bu yapısal sorunların şimdi çözülemediği ifade ediliyor.
Emtia piyasasındaki yükselişler şirket kârlılıklarını artırdı
Emtia piyasasında artan kâr marjları, maliyetlerin yükselmesine neden oldu. Bu durum alt dallarda fiyat baskısını yaydı ya da darboğazlar nedeniyle oluşan geçici inhisarlar fiyatları yukarı yönlü baskıladı. Bu süreçte çalışanların gerçek fiyatlarında aşınma meydana geldiği ve fiyatlardaki düşüşün gereğince telafi edilemediği, edilse bile enflasyona sebep olacağı gerekçesiyle eleştirildiği belirtiliyor.
Şirket kârlılıklarının artması, enflasyon artışında önemli bir etken
2023 yılı beyana dayalı Kurumlar Vergisi tahsilatında, bir evvelki yıla göre %2000 oranında artış yaşandı. Aynı devirde, kaynakta kesilen gelir vergisi tahsilatındaki artış %94,3’le hudutlu kaldı. TÜİK tarafından açıklanan yıllık enflasyonun %64,77 olduğu göz önüne alındığında, stopaj yoluyla tahsil edilen gelir vergisinde dikkate bedel bir artış olmadığı ifade ediliyor.
Lexus O Modelini 430 Bin TL Birden İndirdi! İşte Yeni Satış Fiyatı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.