Futbolda Fiziğe Karşıt Tek Şey! Spiker ve Profesör Hemfikir: Islak Zemindeki Topun Sırrı

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr - “Alex de sousa, verdi pasını Arda Turan’a, Arda geçti rakibini ve goool!” Teknik olarak böyle bir cümleyi maç izlerken duymak imkânsızdır. Alex de Souza, Arda’ya asist yapmaz. Arda gol atınca da, sahada Alex varsa muhtemelen sevinen tarafta olmaz. Çünkü iki futbolcu da rekabetin ezeli olduğu, Türkiye’nin göz bebeği iki büyük kadronun unutulmaz yıldızıydı. Alex için Fenerbahçe’si, Arda için de Galatasaray’ı kalbine taht kurmuş sevgilisiydi. Her ne kadar birkaç cümle öncesinde olduğu gibi sözler söylenmeyecek olsa da, futbol seyircilerinin spikerlerden duyduğu ve kalıplaşmış bazı cümleler vardır. ‘Tarihe geçen teknik direktör sözleri’ gibi bunlar da, sıkı bir futbolseverin spikerle aynı anda mırıldandığı sözler olabilir. ‘Top dışarıda taç’, ‘Ceza alanının dışından, şut’ ve ‘Top ağlarda gol’ tahminen rakip yarı alandan bir durumu bu cümleler gözlerinizin önüne getirmiştir. Bir de “Islak yere çarpan top hız kazanıyor” desek? Suda voleybol oynarken topun yüzeye çarpıp zıplamadığını görmüşsünüzdür. Peki ıslak tabanda futbol topu hızlanır mı? 1973 yılında TRT’de sesini duymaya başladığımız duayen Spor Spikeri Tansu Polatkan ve İstanbul Teknik Üniversitesi Fizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Gürlü ıslak yerdeki topun sırrını Milliyet.com.tr’ye anlattı.
CEVAP İYİ BİR VURUŞTA MI GİZLİ?
Tarihe geçen futbolcular yeteneklerini, yılların onlara armağanı ‘tecrübeleriyle’ yoğurur. Deneyim birçok futbolcuyu akıllara kazınan konumların başrolü yapar. Her maç, her galibiyet o oyuncular ve heyecanlı gözlerle onları destekleyen taraftar için ayrı bir önem taşır. Maçlarda ise izleyicinin aşina olduğu bazı sözler vardır. Spikerlerin istatistiklerle oyunu ve oyuncuyu anlatması, maçın seyrini ifade eden konum betimlemeleri ve dahası… İçlerinden biri var ki, biraz düşününce fizik kurallarının sınırını zorlayan, imkansız gözüken ama yağmurun yağdığı her maçta duyulması neredeyse kaçınılmaz olan. “Islak yere çarpan top hız kazanıyor” ifadesi, pek çok futbolseverin kulaklarında canlanmıştır. Peki ama nasıl? Suya çarpan bir cisim hızlanır mı? ffiziğin derinliklerine inmeden önce, bu tabirin aslında ne demek olduğunu bilmek gerek. Spor Spikeri Tansu Polatkan, o kelamın ne demek olduğunu şöyle anlatıyor:
"Sert bir vuruş sonucunda yerden giden top ıslak tabanda hız kazanabilir. Çünkü suyun üstünde kayması gibi bir şey oluyor. Ancak üstten gelen, düşen top ıslak tabanda olduğu yerde kalabilir. Ya çok az sıçrar ya da orada kalır. Çarpmak ıslak tabanda farklıdır. Top her zaman yarım metre sıçrayacağına 25 cm sıçrar. Tüm tabanlarda top hız kazanabilir. O pasın şiddetiyle, topa vuruş biçimiyle de ilgili."
Prof. Dr. Oğuzhan Gürlü’ye göre de deneyim ve hava şartlarında topun ve oyuncunun etkileşiminin fizikî olarak açıklanabilir bir yanı vardı. Prof. Dr. Gürlü, “Futbol gibi anlık kararların ve deneyime göre hareketlerin son derece önemli olduğu hızlı bir oyun bir konusunda, pek çok hareket deneyime göre yapılıyor. Örneğin bir kaleci bir oyuncu ona doğru topa vurduğunda kendi bildiği saha ve hava şartlarında ve çoğunlukla kendi sahasında olan deneyimiyle o topun ne tarafa nasıl hareket edeceğini kestirebilir. Ancak farklı bir hava ve saha şartında kaleci, bilgi birikimine göre beklenmedik top hareketleriyle karşılaşabilir. Bazı durumlarda bu ‘ıslak tabana çarpan topun hız kazanması’ gibi tümcelerle özetlenebilir. Bu fizikî olarak incelendiğinde suratın bir vektör olması sebebiyle olağan bir durumdur. Futbolun bu tabiatı ekiplerin iç saha ve dış saha performanslarını doğrudan etkileyen bir durumdur” diyor.
FUTBOL VE FİZİK HEMFİKİR!
Tansu Polatkan, topun zemin üzerinde kayarak gitmesi ile yerden sekmesinin farklı hareketler olduğuna dikkat çekmişti. İşte tam da bu noktada fizik kuralları, futbol topunun hareketini açıklamak için devreye giriyor. Prof. Dr. Oğuzhan Gürlü de benzer bir durumdan örnekle, “Sadece çizgisel hareket yapan ve kendi ekseni etrafında dönmeyen bir cisim (örneğin düz bir yerde kayan bir kutu) şayet zemin ıslaklığı su birikintisi oluşturacak kadar çok değil ise, kuru tabana göre daha az sürtünme kuvvetine maruz kalacaktır. Doğal olarak ilk suratını daha uzun süre koruyabilecektir” diyor. Ancak Prof. Dr. Gürlü’ye göre, futbol topu gibi yuvarlanan bir cisim için eğer topu eksiksiz bir küre olarak kabul edersek ve yüzeyde su birikintisi yok ise, kuru yere göre daha uzun süre ilk hızı ile hareket eder. Yani daha uzun sürede hız kaybeder. Ancak top tek bir hareket yapmadığından ıslak tabanda hızlanıp hızlanmadığıyla ilgili sorunun karşılığında da ayrıntılar etkili oluyor. Prof. Dr. Oğuzhan Gürlü topun hareketi ele alındığında, hız değişimini şöyle açıklıyor:
“Normalde düz kuru yerde top ile çim arasında sürtünme katsayısı daha fazladır. Top düzlemsel hareket yaparken ıslak tabanda daha az sürtünmeye maruz kalmasına karşın topun ıslak bir tabana çarpması sırasında sadece sürtünme kuvveti değil, su sebebiyle topun yüzeye anlık olarak yapışması kuru yere göre daha fazla olabilir. Bu da topa anlık olarak daha yüksek bir sürtünme kuvveti etki etmesine sebep olabilir. Bu durumda her ne kadar top daha fazla kinetik enerji kaybına maruz kalsa da dönme kinetik gücünün daha büyük bir kısmı çizgisel kinetik güce dönüşebilir ve top yüzeyden yansıdığı sırada hem yansıma açısının kuru yere göre daha farklı olduğu hem de o yönde (yeni ilerleme yönünde) ilk geliş hızından daha büyük bir hızla hareket etmesine sebep olabilir. Velhasıl ıslak yerden seken top hız kazanabilir ama toplam enerji kaybı kuru tabandan yansımasına göre daha fazla olabilir. Yere belirli bir açı ile çarpan top, şayet başlangıçta kendi ekseni etrafında da dönme hareketi yapıyorsa (sert bir cisim olarak kabul edildiğinde) yüzeye geliş açısından farklı bir açıda yüzeyden yansıyarak o istikamete doğru, ıslak ya da kuru zemin fark etmeksizin hız kazanabilir.”
‘KARMAŞIK HESAPLARI KISA ZAMANDA YAPAN BİLGİSAYAR’
Futbolcular, ekran karşısında veya stadyumda tribünlerde kendilerini seyreden binlerce taraftarı hayrete düşürebilecek paslar ve durumların mimarlarıdır. Ancak öylesine imkânsız görünen yerlerden çıkardıkları toplar vardır k bu da onlara ‘kadife ayak’, ‘altın ayak’ gibi sıfatlar kazandırabilir. İşte o sihirli ayaklardan çıkan ve ‘falsolu’ dediğimiz topların temelinde de bilim yatıyor. Prof. Dr. Oğuzhan Gürlü, ‘bilgisayar’a benzettiği futbolcuları o yetenek ve deneyimle yaptıkları vuruşlarını, “Bazı serbest vuruşlarda topun çok inanılmaz hareketler yaptığını, eğik atış yapması gerekirken istikametini değiştirerek baraj üzerinden geçtiğini, kalenin beklenmedik bir yanına giderek gol olduğunu görmüşsünüzdür. Bu gibi inanılmaz vuruşlar yapabilen futbolcular çok yoktur, çünkü ben bunu yapabilen oyunculara canlı bilgisayarlar diyorum. İnanılmaz karmaşık hesapları çok kısa zamanda yaparak topa vurdukların anda topa sadece çizgisel bir hız değil açısal bir hareket de kazandırabiliyorlar, halk arasındaki ismiyle topa spin attırıyorlar ya da falso veriyorlar. Havada dönen bir top Magnus etkisi ismini verdiğimiz bir tesire maruz kalıyor ve topun üzerine, çizgisel hareket istikametinden farklı bir yönde kuvvete uygulanıyor” diye anlatıyor.
Prof. Dr. Gürlü, folsolu topları açıklamaya şöyle devam ediyor: “Havada kendi etrafında dönerek bir tarafa doğru ilerleyen topun etrafından geçen hava, topa normalde düşünmeyeceğimiz bir yönde bir kuvvet uygular. Örnek olarak, topun kendi ekseni etrafında dönme tarafını ile çizgisel hareket istikametinin aynı olduğu tarafında (üst tarafı diyelim) hava moleküllerinin topa göre hızı daha yüksektir, alt tarafında ise daha düşük. Bu durumda da aynı uçak kanadında olduğu gibi topa yukarı yönlü bir vakum uygulanır ve top havadayken kendi kendine daha da yükselir. Bu da dönerek ilerleyen bir topun falso almasına sebep olur.”
Peki, Mert Günok’un Euro 2024’teki kurtarışı bilimle açıklanabilir mi? O anlarda tüm Türkiye nefesini tutmuş ve deneyimli file bekçisinin kurtarışını hayranlıkla izlemişti. Türkiye’nin bir üst tura çıkması adına yapılmış en önemli kurtarışlardan biri Mert Günok’un eldiveniyle olmuştu. Prof. Dr. Oğuzhan Gürlü, esprili bir lisanla o durumun ‘bilimini’ de anlatıp, sözlerini noktaladı.
“İzleyiciler de topun fizik kurallarına uymayan hareketler yaptığını düşünürler ki aslında top fizik kurallarına göre hareket eder. Futbolda benim gördüğüm fizik kurallarına göre hareket etmeyen tek şey Zidane’ın topla yaptığı bazı hareketler olmuştur. En net hata fizikten çok matematik yanılgısıdır. Örneğin yüzde 150 gol pozisyonu! Bir mümkünlük en fazla yüzde 100 olabilir. Başlangıçta ben de “ıslak yerden yansıyan top hız kazandı” yorumunu fiziğe karşıt olarak düşünmüştüm ama biraz düşününce hayli özel şartlarda oluşabilen makul bir durum olduğunu fark ettim. Bir yanda da Mert Günok’un Avusturya maçında yaptığı o kurtarışın herhangi bir bilimle anlaşılabilecek olmadığını düşünüyorum.” – Prof. Dr. Oğuzhan Gürlü
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber - Bursa Gündem - Bursa Gündem Haber - Bursa Haberleri - Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram'da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X'de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook'da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube'da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin'de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber