34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
ANKARA – Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerine hitap etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Abbas’ın konuşmasını dinlemek için Meclis’teydi. Barış ve güvenliğe giden yolun Filistin’den geçtiğini ifade eden Abbas, Gazze’ye gitme kararı aldığını da bu konuşmasında duyurdu. Abbas’ın konuşmasında hangi noktalar kıymetliydi? Gazze’de yaşananlar için ne söyledi? Filistin sıkıntısının tahlili için hangi noktaların altını çizdi? Dr. Erhan Keleşoğlu ve Doç. Dr. Sinem Ünaldılar Mahmud Abbas’ın konuşmasını değerlendirdi.
‘ABBAS İÇ KAMUOYUNDAN GELEN BASKI NEDENİYLE GAZZE’YE GİDECEĞİNİ SÖYLEDİ’
Ortadoğu uzmanı Dr. Erhan Keleşoğlu, Filistin Yönetimi başkanı Mahmud Abbas’ın konuşmasının önemli bir kısmının bir anlamda zevahiri kurtarmaya ve her iki ülkenin iç kamuoyunu rahatlatmaya dönük bir adım olduğunu ifade etti. Keleşoğlu, Abbas hem Filistin’de hem de diasporadaki Filistinliler tarafından uzun süredir, fazla pasif kalmakla, inisiyatif almamakla eleştiriliyordu. Bu eleştiriler sadece Gazze için değil, Batı Şeria’da yaşananları da kapsıyor. Abbas’ın bu anlamda hem Türkiye ziyareti hem de Rusya ziyareti biraz bu eleştirileri hafifletme amacı da taşıyor kelamlarıyla Filistin iç kamuoyunda yaşanan gelişmelerin arka planını aktardı.
Keleşoğlu’na göre Abbas’ın yaptığı uzun konuşmada iki önemli başlık dikkat çekici. Birincisi Abbas’ın Gazze’ye gideceğini ifade etmesi, ikincisiyse Hamas ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında bir birleşme çabası. Keleşoğlu bu iki başlığı da değerlendirdi.
‘ABBAS’IN GAZZE’YE GİTMESİ KOLAY DEĞİL YA İSRAİL’DEN İZİN ALACAK YA DA REFAH’TAN GEÇECEK’
Dr. Keleşoğlu, “Abbas’ın Gazze’ye gideceğini ifade etmesi, konuşması açısından en dikkat çeken başlıktı. Burada yine iç kamuoyundan gelen baskının etkili olduğunu söylemek gerekiyor. Bununla birlikte yanıtlanması gereken daha önemli bir soru var. Abbas Gazze’ye nasıl gidecek? İsrail’den onay almadan gitmek isterse tek alternatif Mısır ile Gazze sonundaki Refah Sınır Kapısı. Ancak Mısır, bu süreci nasıl yönetecek, İsrail nasıl bir karşı önlem alacak bunu bilmiyoruz. Abbas’ı burada bir çıkmaz da bekliyor olabilir” ifadelerini kullandı.
Keleşoğlu, Abbas’ın konuşmasında vurguladığı ‘Filistin’i birleştirmeye çalışıyoruz’ sözlerine ilişkinse şu değerlendirmede bulundu: “Abbas, Filistin’i birleştirmek için çabalıyoruz dedi. Hatırlanacağı üzere Hamas ile El-Fetih (FKÖ) geçtiğimiz ay Çin’in aracılığında bir araya gelmişti. Burada Hamas’ın FKÖ’ye katılması için bir uzlaşı oluşturulmaya çalışıldı. Abbas’ın vurgusundan anladığımız kadarıyla görüşmeden sonra önemli bir ilerleme olmamış, çünkü bir araya geliyoruz demedi, uğraşıyoruz dedi.
‘KONUŞMA HEM TÜRKİYE-FİLİSTİN BAĞLANTILARI HEM DE YAŞANANLARIN DUYURULMASI AÇISINDAN ÖNEMLİ’
Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sinem Ünaldılar, Abbas’ın konuşmasının hem Filistin’de yaşananların uluslararası kamuoyuna duyurulması hem de Türkiye Filistin bağları açısından önemli olduğu ifade etti.
Ünaldılar mevzuyu şu sözlerle değerlendirdi: “Filistin’in diplomatik girişimi olarak değerlendirilebilecek konuşma, Filistin davasının sadece silahlı bir gayretten ibaret olmadığını gösterirken Mahmut Abbas’ın kendi politik duruşu ve kararlılığıyla ilgili de bir mesaj vermiş oldu. Bu konuşma, uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek açısından önemli bir politik duruş haline gelebilir. Özellikle ABD, Mısır ve Katar tarafından ateşkes için müzakerelerin yürütüldüğü bu devirde Türkiye’nin de desteği ile uluslararası kamuoyundan daha fazla destek almak da mümkün.”
‘ABD’DEKİ MUSEVİLERİN YÜZDE 40’ININ İSRAİL’İ SUÇLU GÖRDÜKLERİNİ SÖYLEMESİ ÖNEMLİ BİR VURGUYDU’
Doç. Dr. Ünaldılar, Abbas’ın konuşmasında, İsrail ile Musevileri bir tutmadığını bu açıdan ABD’deki Musevilerin duruşundan bahsetmesinin üzerinde durulmayı hak ettiği yorumunda bulundu:
“Abbas’ın konuşmasındaki şu ifadeleri ‘ABD içerisindeki Musevilerin de İsrail siyasetlerine karşı olduğunu’ belirtmesiydi: “Bugün Museviler, ABD’deki Museviler, yüzde 40’ı İsrail’i suçlu görmektedir. İnsanlık düşmanlığa karşı dik duruş gösteriyor. Böyle bir durumda İsrail’in yaptığı azaplara karşı, aç bırakma siyasetlerine karşı uluslararası kuruluşlar sessiz kalamaz. ABD’nin içerisindeki Musevilerin tavrına da vurgu yapan Abbas Filistin’in varlık hakkıyla ilgili eninde sonunda ABD’yi de ikna edeceklerini belirtmiş oldu.
Konuşma, Filistin davasının bütüncüllüğü, Abbas’ın net bir duruş ortaya koyması ve doğru bir zamanda doğru bir mesajı iletmesi açısından önem taşıyor. Bugüne kadar Hamas ile ortalarındaki ayrılıkların sadece İsrail’in işine yaradığı düşünülürse davanın uluslararasılaşması açısından bu bir başlangıç noktası olabilir ve ateşkes görüşmelerinde Filistin’in elini güçlendirebilir.”
‘FİLİSTİN DAVASI’NDA BİRLİK VURGUSU GÖZDEN KAÇMAMALI’
Keleşoğlu gibi Ünaldılar da Abbas’ın konuşmasında yer verdiği “düşmana karşı beraberiz” kelamlarının önemli olduğunu ve Hamas ile El Fetih arasında bir uzlaşıya dönük bir mesaj taşıdığı kanaatinde.
Ünaldılar Hamas ve El Fetih arasındaki uzlaşı sürecini ve bunun ehemmiyetini şu tabirlerle değerlendirdi: “Hamas ve El Fetih arasındaki ayrılıklar düşünüldüğünde Abbas’ın sıklıkla Gazze’nin Filistin’in bir parçası olduğunu vurgulaması ve düşmana karşı birlikte durulacağını söylemesi önemli. Düşmana karşı beraberiz sözleri, Hamas ile gerçekleşmesi beklenilen ulusal uzlaşı için de gerekli mesajı vermiş oldu. Bugüne kadar yaşanılan ayrılığın İsrail’e avantaj sağladığı açık. Abbas, Gazze’nin ayrı bir coğrafya olduğu algısını ortadan kaldırmak için defalarca Gazze’nin Filistin toprağı olduğunu vurguladı. Bu açıdan Batı’ya da bir cevap vermiş oldu. Hamas ile uzlaşmak ve ortak anlayış çerçevesinde 1967 sınırları için İsrail’e karşı birlikte mücadele etmek, Filistin davası açısından önemli bir kazanım olacaktır. Çünkü Abbas TBMM’nin dört farklı partisinin bir arada çalışmasına referans yaparak ulusal birliğin değerini de vurgulamış oldu. Mahmut Abbas’ın “kardeşlerimle birlikte Gazze’ye gideceğim” açıklaması da bu bağlamda önemli ve konuşma sırasında da coşkulu alkışlara neden oldu. Hamas ile iş birliği yaparak Doha’daki görüşmelere gitmek Filistin açısından doğru bir adım olabilir. Bu arada konuşmayı, uluslararası basının yakından izlediği ABD, Katar Mısır’ın gerçekleştirdiği ateşkes görüşmelerine bir cevap olarak da düşünmek gerekir. Filistin sıkıntısını çözebilmek için bütüncül olarak ele almak gerekiyor. Abbas’ın konuşması en çok da bu bütüncüllüğü ön plana çıkarması açısından önemli.”
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
10 Soruda Can Atalay Krizi: Anayasa ve Anayasa Mahkemesi Nasıl Askıya Alındı, Emsali Görülmemiş ‘Hukuksuzluk Girdabı’nda Neler Yaşandı?