DOLAR

32,7172$% 0.09

EURO

35,4751% 0.1

GRAM ALTIN

2.489,59%0,47

ÇEYREK ALTIN

4.046,00%0,49

TAM ALTIN

16.207,00%0,48

ONS

2.367,43%0,37

BİST100

10.864,08%0,11

Öğle Vakti a 13:13
Bursa AÇIK 27°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Vatanseverlik, Futbol ve Şiir…

ad826x90

“Neler yapmadık ki şu vatan için! 

Kimimiz öldük; kimimiz nutuk söyledik.” 

Ellerinde Ukrayna bayrağıyla Düsseldorf sokaklarında sloganlar atarak yürüyen bu iki genci görünce geldi aklıma Orhan Veli’nin bu şiiri. 

Yaşıtları, babaları yaşındakiler ülkelerinin bağımsızlığı için cephede savaşırken, bu iki genç adam Ukrayna ismine bağırıp, göz teması kurdukları herkesten savaş durumunda olmaktan ötürü sempati bekliyorlardı. 

Türkiye yıllardır şiir ile arasına aralık koymuş bir ülke, kişisel gelişim, zengin olma sırları verdiğini iddia eden kitaplar binlerce basılırken, şiir kitapları artık bin adet bile basılmıyor. 

Orhan Veli bu şiiri yazdığında daha ilk Avrupa Futbol Şampiyonası yapılmamıştı bile ama iki mısra yetiyor işte bir sürü duyguyu anlatmaya. 

★ ★ ★ 

Vatanseverlik probleminde Ukrayna’dan Türkiye’ye de gelmek lazım. 

Milli maçlarda rakip ülkelerin milli marşlarını ıslıklama işi uzun vakittir devam ediyor ve Gürcistan ile yaptığımız milli maçtan sonra bu kötü alışkanlık daha da dikkat çekmeye başladı. 

Bizim ülkemizi sevme hakkımız olduğu kadar bir Gürcü’nün bir Yunanlının da ülkesini sevme hakkı var. Biz nasıl İstiklal Marşımızın ıslıklanmasını istemezsek onlar da istemez. 

Bizim tarihimizin farklı oluşu, diğer ülkelerle geçmişte ya da bugün yaşadığımız siyasi sorunlar ıslıklamanın münasebeti olamaz, olmamalı da. 

Vatansever insanlar ülkelerini severler, ırkçılar, başka ırklardan, sosyal kümelerden nefret ederek var olur. 

Geçmişi müsamaha örnekleriyle dolu bir tarihten gelip de başka ülkelerin milli marşlarını ıslıklama işini o yüzden tekrar düşünmeliyiz. 

★ ★ ★ 

Gelelim ev sahibi Almanya’ya… 

Almanlar Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan 1 milyar avro gelir bekliyorlar. Hizmet ihracatında yüzde 1,5’luk bir artış ve ortalama 650 bin kadar turistin bırakacağı para bu. 

Futbol iktisadı Almanya iktisadının dev sayıları yanında küçük gözükebilir ama Almanya’nın eski Almanya olmadığını da konuşmamız lazım. 

Ukrayna savaşı Alman Ordusu’nun güçsüzlüğünü ve cephane problemini ortaya çıkarmıştı, bu hafta 8,5 milyar avroluk topçu mühimmatı siparişi verdi Alman Hükümeti. 

Yanlış anlaşılmak istemem, Osmangazi Köprüsü yapıldığında “Merkel bizi kıskanıyor” diyenlerden olmadım, garip buluyorum o ruh halini. 

Fakat Almanya’da işlerin yolunda gitmediği de aşikâr. 

Başta inşaat sektörü olmak üzere Almanya’da iş yapmak giderek imkânsız hale gelmiş. Başlayıp da belediye, çevre binalarda oturanların açtığı davalardan ötürü bir projeyi 3 yıldan önce bitirmek imkânsız hale gelmiş. Almanya nüfusu yaşlı bir ülke ve iktisadın sürdürülebilir olması, sosyal güvenlik sisteminin devamı nüfus ithalatına bağlı. 

Yükselen aşırı sağ, özellikle son periyotta Afgan mültecilerle yaşadıkları sorunlar Almanya’yı daha da garip bir hale sokmuş. 

Berlin uzun vakittir Türkiye harici Türklerle ilgileniyor. Kazakistan’dan çok sayıda doktor ve hemşire çekmişlerdi, son dönem Özbekistan’a yoğunlaştılar. 

Gürcistan’a serbest dolanımı yine Hristiyan nüfus ithal etmek için verdiler, AB’nin Balkanlar’da genişleme siyaseti da siyasi olduğu kadar demografik muhtaçlıktan kaynaklanıyor. 

Tüm bunlar olurken, ışıltısız Başbakan Olaf Scholz, AB liderliğini de Fransa’ya kaptırdı. Yeşiller tarihinin en düşük oy oranına sahip ve gelinen noktada ülke aşırı sağa teslim edilecek. 

Bu olmasın diye İngiltere’nin düzensiz göçmenleri Ruanda’ya yollama planı gibi bir plan peşinde Olaf Scholz. 

Aşırı sağ ile aşırı sağın prosedürlerini kullanarak mücadele edebileceğini zanneden bir profil. Dedim ya, Almanya’nın 1970’lerden beri gördüğü en düşük Başbakan profili bu. 

Sadece Merkel değil, Kohl, Schröder ve hatta Schmidt gibi başbakanlardan sonra Scholz, tam bir hayal kırıklığı… 

★ ★ ★ 

Türkiye-Almanya bağları uzun vakittir problemli, bunun sebebi de Almanya’nın dünyada Türkiye’ye askeri ambargo uygulayan tek ülke olması. 

Başbakan Olaf Scholz, Madrid’deki NATO Zirvesi’nde tüm dünya medyası önünde bu konuda yalan söyledi. 

Almanya disiplin ve kurallar ülkesidir ya, Irak’ın kuzeyinde dağıttıkları silahların listesine bile sahip değiller şu an, yani başımızdaki Almanya artık yok aslında. 

Berlin-Ankara alakaları önemli bir bağdır, iyi olması herkesin menfaatine olur ama bunu fark etmesi ve düzelmesi gereken ülke Almanya. 

FETÖ savcılarını Alman zımnî servisi korur, PKK farklı isimlerle teröre finans ve insan kaynağını Almanya’dan sağlarken ilgilerin düzelmesi pek kolay olmayacaktır. 

Başbakan Scholz, Türklerin vatanseverliğini sadece stadyumlarla hudutlu zannediyorsa büyük bir hata yapıyor demektir… 

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Asus Rog Strix Xg27ucs İncelemesi

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.