DOLAR

33,9008$% 0.03

EURO

37,6352% -0.04

GRAM ALTIN

2.809,88%0,81

ÇEYREK ALTIN

4.610,00%0,88

TAM ALTIN

18.383,00%0,88

ONS

2.577,74%0,76

BİST100

9.685,49%1,73

İmsak Vakti a 05:13
Bursa AÇIK 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 33,9008

EURO 37,6352

ALTIN 2.809,88

BİST 100 9.685,49

İmsak 05:13

24°

1999 Marmara Depremi’nin Mirası: Tasa ve Stres Bozukluğu

ad826x90

Kocaeli’nde 17 Ağustos 1999’da meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki Gölcük merkezli depremin üzerinden 25 yıl geçerken, depremde zarar gören ya da yakınlarını kaybedenlerin acısı hala sürüyor.

DHA’nın haberine göre Klinik Psikolog Görkem Deniz, stres ve tasa bozukluklarına dikkati çekerek, 25 yıldır bu durumu atlatamayan, süreçleri çeyrek asırda atlatamayan beşerlerle ilgili bazı haberler görüyoruz. Evet, bunlar olur; çünkü gerekli tedaviler olmadığı sürece kişiler bu hususların üzerine gidemediğinde, gerekli yüzleşmelerle karşılaşamadığında, gerekli destekleri doğru bir şekilde alamadıklarında hayat fonksiyonları belirli bir şekilde bozulabilir ve devam da edebilir dedi.

’25 YIL SONRA BİLE DEPREMİN ETKİLERİNİ ATLATAMAYAN İNSANLAR VAR’

Büyük yıkıma yol açan 17 Ağustos 1999’daki 7.4 büyüklüğündeki Gölcük merkezli depremin üzerinden 25 yıl geçti. Depremden sonra bölgede yapı stoku yenilenirken, zarar gören ya da yakınlarını kaybedenlerin acısı ise hala sürüyor.

Klinik Psikolog Görkem Deniz, depremde yaşayan ya da yakınlarını kaybedenlere yönelik hem travma sonrası stres bozukluğuna (TSSB) hem de korku bozukluklarına dikkat çekti. Deniz, travma sonrası stres bozukluğunun 6 ay geçse bile ortaya çıkabileceğini belirtti. 25 yıl sonra bile depremin etkilerini atlatamayan insanların olduğunu söyleyen Deniz, vatandaşların gerekli sağlık kuruluşlara giderek tedavi alması gerektiğini belirtti.

Popüler kültürde travmaların kolaya indirgendiğini belirten Görkem Deniz, Alışılmış ki insanların aslında en güvenli hissettiği yerlerden biri, evleri. Evlerinde bu durumu yaşayanlarda genelde tramvayla alakalı bir ilişki görüyoruz. Lakin popüler kültürde travma çok kolaya indiriliyor ama öyle değil. Travmada ana konu ölümdür. Ölüm üzerine bakıldığında, bir ölüme yaklaşmak ya da o kişileri dolaylı olarak görmek durumunda çaresizlik hisleri, natürel harp durumlarında da bunu görüyoruz. Ancak depremin olabildiğince kendi konutumuzda olabilmesi, o güçlü afete maruz kalınması durumunda burada bir durumla, bir akut gerilimle karşılaşabiliyoruz. Ama akut gerilimin bizim için bir avantajı var; maalesef avantaj demek durumunda olsam da yansıları alabiliyoruz, semptomlar alabiliyor ve çalışabiliyoruz. Lakin travma sonrası stres bozukluğu ise 6 aya kadar, 6 aydan sonra bile karşımıza çıkabiliyor ve bu durumda natürel ki hem uzmanların hem etrafınızdaki insanların bu konuya yaklaşması zor olabiliyor dedi.

‘ANİ ÖFKE PATLAMALARI OLABİLİR’

Travma sonrası stres bozukluğunun belirtilerine dikkat çeken Deniz, Ana tesirlerinden birisi, kişi anımsamamaya başlar. Kendini müdafaaya almaya çalışır ve çok çabuk tepkilenebilir; ani öfke patlamaları olabilir. Kendini anlaşılmaz, yabancılaşma hislerinin olduğunu görürüz ve iş hayatı olsun gündelik hayat olsun işlev sorunları artar. Natürel ki 6 altı ay sonra insanların olağana dönmeye çalışmasını beklerken tekrar sert bir düşüşle müsabakamız insanlar için çok zorlayıcı olabiliyor. Önemli bir rahatsızlıktır. Post travma, travma sonrası stres bozukluğu, tedavi edilmesi gerekir. Eğer ki tedavi etmezsek, gerekli uzmanlara başvurmazsak, hayatımızda önemli şekilde işlev sorunlarına devam edecektir diye konuştu.

‘HERKESTE AYNI ŞEKİLDE, AYNI YOĞUNLUKTA GÖRÜLMEZ’

Travmanın herkeste aynı şekilde ve yoğunlukta görülmediğini belirten Klinik Psikolog Görkem Deniz, Sistematik duyarsızlaştırma dediğimiz usuller var. EMDR teknikleri, bilişsel davranış terapiler. Alışılmış şu da bir dipnot; travmalar herkeste aynı şekilde, aynı yoğunlukta gözükmez. Çünkü kişiler farklı tepkiler gösterebiliyor, seyri daima aynı olmaz ama post travmanın bizi en zorlayan tarafı; sonradan ortaya çıkarak kişilerin işlevlerini etkilemesi. Örneğin gazilerimizde de bu durumu çok görebiliyoruz. Yardım için giden insanlar, kolluk kuvvetleri, sağlık çalışanlarımız onlar da aslında post travma yaşayabilir çünkü onlar da o çaresizliğe, o sendromlara, kurtarış anlarına maruz kalma gibi şeyler yaşayabiliyor. Natürel ki post travmayı onlarda da görme ihtimallerimiz var dedi.

‘YARIM KALAN TEDAVİLER, EN KÖTÜ TEDAVİLERDİR’

Deniz, travmaların gerekli tedaviler alınmadığı sürece uzun yıllar devam edebileceğini belirterek, Şimdi yaşanılan travmatik olaylarda, ağır süreçlerde işte 17 Ağustos 1999 zelzelesini, 6 Şubat zelzelesini düşünebiliriz, bu süreçlerden sonra gerekli tedaviler olmadığında travma sonrası bozukluklardan bahsettik. Aynı şekilde yoğun telaş bozuklukları da olabiliyor. 25 yıldır bu durumu atlatamayan, süreçleri çeyrek asırda atlatamayan beşerlerle ilgili bazı haberler görüyoruz. Evet, bunlar olur; çünkü gerekli tedaviler olmadığı sürece kişiler bu hususların üzerine gidemediğinde, gerekli yüzleşmelerle karşılaşamadığında, gerekli destekleri doğru bir şekilde alamadıklarında hayat fonksiyonları belirli bir şekilde bozulabilir ve devam da edebilir. Çünkü yarım kalan tedaviler, en kötü tedavilerdir. Dolayısıyla bu durumu fazla uzatmadan ve kişileri didaktik öğretici olmadan gerekli sağlık kurumlarına gidebilirler. ‘İşte 10 yıl geçti daha ne olacak, deprem mi olur’ gibi düşünmeyelim. Çünkü o kişiler hala bunların etkilerini yaşayabiliyorlar. Hatta bazen oluyor bazı danışanlarımızı görüyoruz; klostrofobi hala yaşıyorlar. Asansöre binemeyen insanlar tanıyoruz. Depremden sonra mesela köprünün üzerinden geçemeyen, bununla ilgili bana gelen hastalarımız oldu. Hatta daha fazla da ebeveynlerde görüyoruz; kolay çıkabilmek için birinci kattan daha çok ev tutuyorlar. Çabuk kaçabilmeyi çocuklarına anlatıyorlar. Doğal ki bu ne demek? Aslında korku ve korkularımızla baş edemeden bir yansıtmaya da başlıyoruz. Doğal ki de bunlar, bizim hayatlarımızda dehşetleri da oluşturuyor. Bu da bizim fonksiyonumuzu kötü şekilde etkiliyor diye konuştu.

(DEMİRÖREN HABER AJANSI)

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Halkbank 150 İşçi Alımı Yapacak (Müfettiş Yardımcısı, Uzman Yardımcısı, İç Kontrolör Yardımcısı Alımı Başvuru Şartları)

HIZLI YORUM YAP