32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
Birol, IEA ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Mukavelesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) Başkanı Mukhtar Babayev ile ikincisini Londra’da düzenledikleri COP29-IEA Yüksek Seviyeli Diyalog Toplantısı sonrasında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Geçen yılki iklim zirvesi COP28’de IEA’in önerdiği küresel yenilenebilir enerji kapasitesini 3 ve enerji verimliliğini suratını 2 katına çıkarma taahhütlerinin sonuç bildirgesinde yer aldığını anımsatan Birol, bu taahhütlerin hayata geçirilmesini mümkün kılacak finansman gibi araçlara ihtiyaç olduğunu söyledi.
Birol, bunun için de bu yıl Azerbaycan hükümetiyle 3 yeni küresel taahhüt önerisi üzerinde çalıştıklarını bildirerek, “Bunlardan birincisi bataryalar üzerine. Batarya kapasitesinin 2030’a kadar ne kadar artması gerektiğini çalışıyoruz. İkincisi şebekeler ve üçüncü konu da metan emisyonlarının azaltılması. Azerbaycan önderliğinde o bölgedeki Kazakistan, Türkmenistan ve diğer ülkeleri bir araya getirecek bir taahhüt öneriyoruz. COP29 öncesi bu 3 bahse odaklandığımızı söyleyebilirim.” diye konuştu.
Görüşmelerin bir diğer ana temasının ise pak enerji finansmanı olduğunun altını çizen Birol, özellikle gelişmekte olan ülkelere giden pak enerji finansmanının 6 kat artması gerektiği bilgisini paylaştı.
Birol, bu artışın sağlanması için neler yapılabileceğini görüştüklerini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yaptığımız toplantıda finans bölümünden çok yüksek bir iştirak vardı, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kurumu’ndan (IFC) ve özel sektör finansman kuruluşlarına kadar. Hali hazırda sadece gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç duyduğu pak enerji finansmanı (yıllık) 2 trilyon dolar. Bu kapsamda daima birlikte bir finansman modeli çıkarmak ve somut bir çerçeve oluşturmak için çalışıyoruz. Bundan sonraki bir toplantımız da BM Genel Kurulu çerçevesinde olacak. Oraya kadar çalışıp somut bir teklifle gelmeyi istiyoruz. Azerbaycan bizi stratejik partner olarak ilan etti ve çok yakın çalışıyoruz.
Bence bu yıl COP29’un iki tane önemli sonucu olabilecek. Bunlardan biri bahsettiğim üç küresel taahhüdün herkes tarafından kabul edilmesi ve ikincisi de yeni finansman amaçları ve buna nasıl ulaşılacağı konusunda bir anlaşma sağlanması.”
Şu anki görüşmelerde (küresel ısınmada) hangi ülkenin sorumluluğu ne kadar, bunun tespitinin nasıl olabileceği, tarihi ve mevcut sorumlulukların belirlenmesine ilişkin mevzuların zorlu olduğunu dile getiren Birol, ülkeler ve özellikle uluslararası kalkınma bankaları arasında bir rol dağılımı yapılması için çalışıldığını da vurguladı.
COP29, 11-22 Kasım tarihlerinde Bakü’de düzenlenecek.
– BU YILKİ PAK ENERJİ YATIRIMLARININ SADECE YÜZDE 15’İ ÇİN HARİCİNDEKİ GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİLERDE
IEA’in bu ay açıkladığı Dünya Enerji Yatırımları raporuna göre, bu yıl küresel enerji dalındaki yatırımlar ilk kez 3 trilyon doları aşacak. Finansman maliyetlerindeki artışa rağmen bu yatırımın 2 trilyon dolarının yenilenebilir enerji, elektrikli araçlar, nükleer enerji, şebekeler, batarya, düşük emisyonlu yakıtlar ve enerji verimliliği tahlilleri olmak üzere pak enerji teknolojilerine yapılması bekleniyor.
Kalan 1 trilyon doların biraz üzerindeki yatırımın ise kömür, petrol ve gaz olmak üzere fosil yakıtlara ayrılacağı öngörülüyor.
Dünya genelinde pak enerji teknoloji yatırımları artmasına rağmen bölgeler arasında istikrarsız bir dağılım gösteriyor.
Temiz güçteki toplam yatırımların bu yıl 675 milyar dolarının sadece Çin’de yapılacağı, yatırımların Avrupa ve ABD’de ise sırasıyla 370 ve 315 milyar doları bulacağı öngörülüyor. Böylelikle, bu üç büyük ekonomi küresel pak enerji yatırımlarının üçte ikisinden fazlasını oluştururken, uluslararası sermaye akışlarındaki eşitsizliği de gösteriyor.
Çin haricindeki en büyük gelişmekte olan ekonomilerden Hindistan ve Brezilya başta olmak üzere pak enerji teknoloji yatırımlarının ilk kez 300 milyar doları bulması bekleniyor fakat bu ölçü toplam pak enerji yatırımlarının sadece yüzde 15’ine karşılık geliyor.
Söz konusu ülkelerde yüksek sermaye maliyetleri yeni projelerin geliştirilmesini zorlaştırıyor. Bu nedenle gelişmekte olan ülkelerdeki pak enerji dönüşümünün adil şekilde gerçekleşmesi için bu ülkelere gerekli finansmanın sağlanması kritik değer arz ediyor.
Bodrum’da Gelen Hesap Gündem Oldu: Servis Ücreti Bile 2400 Tl!