DOLAR

34,0987$% 0.19

EURO

38,0820% -0.01

GRAM ALTIN

2.833,72%0,17

ÇEYREK ALTIN

4.699,00%0,23

TAM ALTIN

18.738,00%0,22

ONS

2.586,88%0,03

BİST100

9.975,61%2,06

İmsak Vakti a 05:15
Bursa AÇIK 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,0987

EURO 38,0820

ALTIN 2.833,72

BİST 100 9.975,61

İmsak 05:15

23°

‘2025 Yılı Sonuna Kadar Rahatlama Beklemeyin’

ad826x90

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, ekonomideki soğumanın temmuz ayın-da başladığını söyledi. Türki-ye ekonomisne dair güncel ge-lişmeleri ve öngörülerini anla-tan Ortan, Politika faizindeki artışın ekonomiye olan etkile-rini, gerçek sektöre olan etkileri-ni ilk sefer temmuz ayında gör-meye başladık. 1-15 Haziran arası yapılan alışverişlerle 1-15 Temmuz arasındaki alışveriş-lerde kredi kartı kullanımına baktığımızda düştüğünüz gö-rüyoruz.

Bunu öncü gösterge olarak isimlendirebiliriz. Ayrıca sene başındaki toplam ticari ve kişisel kullanımla bugünkü-ne baktığınızda ocak ayının bi-le altına inen bir kullanım var. Bunlar, temmuz ayında vatan-daşın frene bastığını gösteri-yor. Kemer şu anda sıkılıyor. Bu durum politika yapıcılar için tercih edilen bir konu ama arka planda başka sorunların başlayacağını gösteriyor dedi.

Ödenmeyen kredi kartı borcu 2 kat arttı

Daha önceden uygulanan yanlış ekonomi siyasetlerinin iki kaybedenini ‘hazine ve ka-mu’ ile ‘sabit fiyatlı vatandaş’ olarak gösteren Hakan Ortan, Devlet kaybını vergi paketiyle çıkarmaya çalışıyor. Sabit ge-lirli de kredi kartı ve ferdi kredi borcunu ödemeyerek za-rarı telafi etmeye çalışıyor. O yüzden şu anda ilk sinyal, bi-lançolarımızdaki ilk gösterge kredi kartlarındaki ve ferdi krediler konusunda ödenme-yen borçlar oldu.

Yakın izle-medeki kredi kartlarının payı çok yükseldi. Sıkıntılı kredile-re düşenlerin payı çok yüksel-di. Bir kredi kartının borcu 10- 12 bin TL’den 20-25 bin TL’ye çıktı. 4 kredi kartı varsa aylık borç 80 ila 100 bin TL oldu. Ön-ceden o bankadan bu bankaya çevrilerek giden borç, faizler de artınca artık çevrilemez ol-du dedi.

2 trilyon TL borcun 1.5 trilyon TL’si kişisel

Toplam kredi kartı borçları-nın 1.5 trilyon TL’sinin birey-sel, 500 milyar TL’sinin tica-ri olduğunu açıklayan Hakan Ortan, şunları söyledi: 2 trilyon TL’lik bir kredi kartı borcunu konuşuyoruz. Kredilerin ter-sine kredi kartı kullanımı Tür-kiye’de genellikle ferdî ağır-lıkta. Bankaların toplam kredi-sinin 13.8 trilyon TL olduğunu düşünürseniz toplam 2 tril-yonluk bir kredi kartı bakiye-sini konuşuyoruz.

İşte devlet vergiyle kendini korurken va-tandaş da bu 2 trilyonluk ha-va yastığını kullanacak. O yüz-den bizim sorun olarak gördü-ğümüz alan burası. Vatandaşın ayağını tekrar yorganına gö-re uzatabileceği, tekrar araba almanın, ev almanın hayal ol-madığı, ay sonunu getirmenin bu kadar zor olmadığı bir kon-jonktüre gelirsek ondan sonra artık o nedir bu nedir konusu-nu konuşacağız.

Kredilerin milli gelire oranı tarihin en düşük seviyesinde

Türkiye’de kredilerin milli gelire oranının tarihin en dü-şük düzeyine indiğini söy-leyen Ortan, şunları söyledi: 2024’ün ilk çeyreğinde kre-dilerin milli gelire oranı yüz-de 42.4 oldu. Bu 2020 yılında yüzde 72.3’e çıkmıştı. Yüzde 72.3’ten yüzde 42.4’e geldi. Ya-ni kimseye kredi vermemişiz. Ama hani kredi genişlemesin-den, kredi büyümesinden bah-sediyoruz ya. Milli gelir de bü-yüyor.

Bu aslında enflasyonun altında tesirini gösteriyor. Do-layısıyla kredi büyümesi dedi-ğimiz gerçek bir kredi büyüme-si olmadığı için iş insanını da rahatlatmıyor. Yani iş insanı-nın o işletme sermayesi ihti-yacını da karşılamıyor. Yani şu anda piyasada kredi olarak dönen sayılar muhtemelen işletme sermayesi ihtiyacı ya-ni milli gelir oluşturan işletme sermayesinin çok az bölümü-nü karşılıyor.

Bireysel krediler %16’dan %10’a düştü

Yüzde 42.4’ün içinde ticari kredi hissesinin yüzde 32.4 oldu-ğunu açıklayan Ortan, ferdî kredilerin ise yüzde 10 oldu-ğunu aktardı. Ortan, 2022’de yüzde 72.3 olduğu zaman bi-reysel krediler yüzde 16’ydı. Bugün kişisel yüzde 16’dan yüzde 10’a indi. Ferdî 16 iken kredi kartlarının milli ge-lirde payı 2.9. Şu anda ise yüz-de 4.5’e çıktı. Kredilerin mil-li gelirden payı azalırken, tek düşmeyeni ve iki katına çıka-nı kredi kartı. O yüzden niçin kredi kartıyla yatıp, kredi kar-tıyla kalkıyoruz aslında en bü-yük göstergesi bu ifadelerini kullandı.

MB’nin rezervi dolmadan ihracatçı rahat etmeyecek

Hakan Ortan, Merkez Ban-kası kasasını doldurana kadar, yani döviz rezervlerini arttı-rana kadar ve enflasyon yüzde 10’lu düzeylere gelene ka-dar bir denge noktası oluşma-yacağı için ne ihracatçı ne üre-tici rahat yüzü görmeyecek dedi. Bu noktada ekonomi po-litikalarında geçmişte yapılan yanlışlara atıfta bulunan Ortan, Bu sorunu her seferinde ya-şamamak için, 5 yıllık bir plan yaparsak 5 sene sonra Türki-ye rekabetçi bir yapıya gelebi-lir dedi.

Yanlış siyasetlerle yüzleşmeden iyileşemeyiz

Eğer siz bir yanlış yap-tıysanız, yanlışınızla yüz-leşmeniz gerekiyor. Ve biz ekonomide yanlış bir politi-ka izledik. İzlediğimiz yan-lış politika, şu andaki sıkın-tılarla yüzleşmeden, onu ya-şamadan düzelmez diyen Ortan, O yanlış yapılırken ihracatçı çok kazandı.

Yan-lış yapılırken yatırım yapan iş insanı çok kazandı. Yani çok önemli bir şekilde TL ucuz bir şekilde ihracatçıya, üreti-ciye, yatırım yapana verildi. Biz devletten yüzde 12’den menkul değer aldık, devle-te borç verdik.

Bu kaynakla-rı alıp ne yaptılar? O dönem-deki yatırım fırsatlarını, bu ucuz rakamı kapasite artışı için kullandılar diye devam etti. Çözüm olmadığı için 2025 sonuna kadar sıkıntı-lı geçeceğini belirten Ortan, Finans kısmı olarak biz de sağlıklı kredi kullandıramaz-sak aynı şekilde bu tablodan nasibimizi alacağız.

Hepimiz için düzlüğe çıkmanın tek şartı; yanılgıyı yaptığımız ilk noktaya geri dönmek. Yanılgıyı ilk yaptığımız noktadaki ge-ri döndüğümüz yer de artık Türkiye için kabul edilebilir bir enflasyon. Bu yola girdik ama arka planda daima bir arada sıkıntısı-nı yaşaya-ca-ğız vurgusunu yaptı.

Herkes zarar ederken bankalar kar edemez

Reel kesimde sorun varken banka karlılığının artmasının beklenemeyeceğini söyleyen Hakan Ortan, Eğer siz içinde bulunduğunuz bu şartlarda aynı şekilde etkilenmiyorsanız aslında yanlış bir şeyler yapıyor-sunuz demektir. O yüzden ben, problemlerimizin bu noktada di-ğer meslektaşlarımın tersine en kabul edilebilir sorunlar ol-duğunu yani derdin herkes tarafından paylaşılmasının iyi bir gösterge olduğunu düşünü-yorum. Müşterimiz açken tok yatan pozisyonunda olmak iste-mem. O yüzden düşünceyi yaşı-yorsak bir arada yaşıyoruz dedi.

2025’te istihdam piyasası daralacak

Enflasyonun yüzde 42 oldu-ğu ama Merkez Bankası hede-finin 14-21 bandında olduğu bir 2025’in başlayacağını dile ge-tiren Ortan, Merkez Bankası, 42’yi 14-21’e nasıl getirecek? Bu konuda ekonomiyi gevşetemez. Kredi büyümelerindeki yüzde 2 sınırı artıramaz. Dolayısıyla buradaki sıkışıklık ve pahalı-lık aslında yıl uzunluğu devam ede-cek.

Yüzde 45 enflasyon var-ken yüzde 50 pahalı iken, yüzde 25 enflasyon varken de yüzde 30 pahalı olacak. Pahalılık de-vam edecek. O yüzden 2025 yıl boyunca rahatlama bekleyen ‘nasıl olsa biraz hafifler, ben de paraya erişirim’ diye düşü-nenler, nefesini 2025 sonuna kadar tutmayanlar da muhte-melen 2025 yılında çok zorluk yaşayacaklar dedi.

Politika faizi yüzde 50’den yüzde 45’e inecek

Temmuz, ağustos, eylül aylarında aylık bazda enflasyon düşecek. Bu da 31 Aralık’a geldiğimizde 38-42 bandında gerçekleşeceğini gösteren önemli bir öncü gösterge. Eylül ayında okulların açılması gibi faktörlerle artabilir ama bu gidişatı bozmaz. Enflasyonun 42’de biteceğini düşünürsek politika faizinin ekim, kasım, aralık ayı toplantılarının birinde tek seferde veya parça parça 50’den 45’e indirileceğini tahmin ediyorum.

Ekonomideki soğumanın, kemer sıkmanın gerçek dalda, vatandaşta izdüşümü var. O nedenle tek başına para siyaseti sıkı tutulmak istenir ama ekonomi yönetimi tüm taraflarıyla düşünülmesi gerektiği için diğer taraftan amaçlara zarar vermeyecek indirimler yapılır. 2025’te enflasyon 20-21 bandında olacak. Bu durumda 45 olan politika faizinin bu sefer 25’e kadar indirilme imkanı olacağını düşünüyorum.

Yanlış fiyatlama yapan pazar dışında kalacak

Hala daha krediye erişimin pahalı olduğu, krediye erişimin değil kredi kullanmama tercihinin olduğu ortamda nakit akışını yönetemeyen, doğru fiyatlamayı yapamayan, yanlış fiyatlamayla pazar dışında kalanların talep az olduğu için çabuk eleneceği, malını satamayacağı, o yüzden de nakit akışını döndüremeyeceği bir eylül-aralık ayı yaşayacağız. Kanaatkar fiyatlama yapanların işini döndüreceği ama ‘enflasyon bu kadar, benim bu malı yerine koyma rakamım bu, malımın fiyatı budur’ diyenlerin oyun dışı kalacağı bir dönem olabilir.

2025’te kredi riski yükselecek

2027’de pandemiden çıkar gibi olacağız

İktisattaki badirelerin 2025 sonuna kadar devam edeceği öngörüsünü paylaşan Hakan Aran’a göre, 2026’da sıkıntılar son bulur, 2027 yılına geçerken Türkiye’de pandemiden çıkmış gibi olur.

Bu sıkılaşma her şeyini bilerek, tüm kısımlara doğru anlatarak, paniğe kapılmadan, doğru olanı yapma anlayışıyla yapıldığı zaman arka planda yeni deneyler yapmadan ulaşacağımız nokta yorumunu yapan Ortan, Bu fotoğraf bozulursa, arada herhangi bir yerde film koparsa biz ona da alışığız. 90’lı yıllar, 80’li yılların sonu, yüzde 100’ün üzerinde 3 haneli enflasyonlarla onlarca yıl yaşadık.

Paradan 6 sıfır atmayı da biliyoruz. Bu siyasetin gerisinde duramazsak, bu siyasette sabır gösteremezsek, bunları yönetemezsek olacak olan şey çok yüksek bir enflasyonun kalıcı hale gelmesi yorumunu yaptı.

Nurdoğan A. ERGÜN

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Mersin’de Öcalan Sloganlarıyla Halay Çeken Pkk Yandaşları İçin Gereği Yapıldı

HIZLI YORUM YAP