3. İstanbul Uluslararası Bahar Film Şenliği’nde Mükafatlar Sahiplerini Buldu

Bu yıl 20 ülkeden 1980 müracaatın yapıldığı şenlikte, finale kalan 100 eser izleyiciyle buluştu. Şenlikte, ödüllü üretimlerin gösteriminin yanı sıra söyleşiler ve sinema dünyasının önemli hususlarının ele alındığı paneller de yapıldı.

Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, törende yaptığı konuşmada, İstanbul’un tarihi, kültürel zenginliği ve sanata ilham veren ruhuyla medeniyetler geçidi olduğunu söyledi.

Festivalin sinemanın büyülü dünyasına yeni pencereler açtığını, farklı kültürleri buluşturduğunu ve sanatın kozmik lisanıyla insanların birbirini daha iyi anlamasına katkı sağladığını vurgulayan Yeğin, şunları aktardı:

“Sinemanın gücü sadece eğlence değil aynı zamanda insanlığı bir araya getirmeye, düşünmeye ve değişime ilham vermeye dayanır. Direktörlerin vizyonları, oyuncuların ruh kattığı karakterler ve kameraların yakaladığı her kare, bizleri farklı dünyalara taşır. Sancaktepe’de izleyicilerle buluşan filmler hepimize yeni hisler, yeni bakış açıları ve unutulmaz tecrübeler sunuyor.“

Törene katılan AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram, güzel bir projeye imza atıldığını belirterek, şunları kaydetti:

“Benim hayatımı anlatan Buğday Tanesi sineması de var. Siyasetçiden çok bugün sanat üzerine burada bulunuyoruz. Buğday Tanesi, Türk siyaset ve sinema tarihinde ilk kez bir siyasetçinin sineması. Siyasetçilerin genelde yaşarken değeri bilinmiyor. Hakimlik sınavına girdim. 84 puan aldım. Mülakatta beni elediler. Hakimler ve Savcılar Kanunu engelliyi hakim yapmıyordu. Allah vekil olmayı nasip etti. Maddeyi değiştirdik şimdi engelli kardeşlerimiz hakim oldu. Benim hayalim engelsiz bir dünya ve engelsiz Türkiye’yi inşa etmek. Çok yol katettik geçmişten bugüne kadar. Herkesin çok önemli emeği oldu.”

Festival heyetinde yer alan oyuncu Tamer Levent de şenlik denildiğinde evvelce farklı çağrışımları olduğunu aktararak, “Sanki elitist bir havada yapılır, mahallelere, ilçelere inmez gibi bir anlayış vardı. Bunun kırılması lazım. Uluslararası alanda 1600’lü yıllardan beri yapılan ve sanat ideolojisinin gelişmesiyle şenlikler mahallelerde yapılmaya başlandı, toplum kendi kıymetini anlayabilsin, iletişim kursun diye. Şenlik sadece yapanların lehine değil, tersine katılanların lehinedir. İzleyici demiyoruz artık katılımcı diyoruz.” ifadelerini kullandı.

Organizasyon hakkında konuşan oyuncu Tamer Levent, “Film şenliğinde heyet üyesiydim. Sinema her zaman desteklenmeli. Böyle tertiplerin daha sık yapılması gerekiyor. Türk sinemasında çok başarılı filmler var. Uluslararası alanda da başarılar elde ettik. Ayrıca dizilerimiz de o kadar etkili ki, insanı esir alıyor” dedi.

Festival Yöneticisi Dr. Görkem Uludüz ise tören öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, şenliğin üçüncüsünün düzenlendiğini belirterek, şunları söyledi:

“Birbirinden değerli projeler başvurdu. 100 finalistimiz var. Bu akşam da gala gecemizi gerçekleştiriyoruz. Tamer Levent, Müjdat Gezen ve Bedri Baykam gibi isimlerin heyet üyesi olduğu şenliğimizin kapanışını gerçekleştiriyoruz. Bu sene süreç biraz daha sıkıntılı geçti. 1980 başvuruyu pahalandırmak doğal ki kolay değil. 25 kişilik ön heyet ile Hacettepe Üniversitesiyle işbirliğimiz vardı. Sağ olsun Prof. Dr. Murat Önsoy destek oldu.“

Müjdat Gezen, Bedri Baykam, Tamer Levent, Prof. Dr. Murat Önsoy, Doç. Dr. Zeynep Merve Şıvgın Önsoy, Bulut Özdemir ve Mehmet Sindel‘in yer aldığı heyet tarafından belirlenen farklı kategorilerdeki mükafatlar sahiplerine takdim edildi.

Festivalin ilk gününde aday sinemaların gösterimleri gerçekleştirildi, film ekipleri, oyuncular, direktörler ile sinema sektörünün önde gelen isimleri izleyicilerle buluştu.

“En İyi Yabancı Kısa Film” mükafatı Rusya’dan Dmitry Pasichnyuk‘un yönettiği “Cellar”a, “En İyi Yerli Kısa Film” mükafatı Ali Rıza Bayazıt‘ın yönettiği “Tradition”a, “En İyi Belgesel Kısa Film” mükafatı Adem Giliz‘in yönettiği “Sezenler Olsun” ve Yanhai Gui’nin yönettiği “Hide and Seak”e verildi.

“En İyi Uzun Metraj Belgesel Film” kategorisinde Ferhat Şendağ‘ın yönettiği “Headman Mücahit” ve Moamen Ghonem‘ın yönettiği “Gaza- A stolen childhood”, “En İyi Öğrenci Filmi” kategorisinde Selçuk Kaan Salk‘ın yönettiği “I am Nadir” ve Serafima Mironova‘un yönettiği “Sleepy” mükafata kıymet görüldü.

“En İyi Öğrenci Yönetmen” mükafatı ABD’li Grace O’Brien‘a, “En İyi Uzun Metraj Film” mükafatı Bermondsey Tales‘ın yönettiği “The Spin”e, “En İyi Yönetmen” mükafatı Onur Güler‘e takdim edildi.

“En İyi Animasyon” mükafatı Jorge Morais Valle‘nin yönettiği “In Half”a, “En İyi Üretimci ” mükafatı “Aşkın Dünkü Çocukları”nın imalcisi Selim Tuncer‘e verildi.

“En İyi Kadın Oyuncu” mükafatı Pervin Bağdat, Zümrüt Erkin ve Hülya Avşar‘ın, “En İyi Erkek Oyuncu” mükafatı Ahmadzia Baktyari ve Uğur Yücel‘in, “En İyi Sinematografi” mükafatı Burak Kablan’ın yönettiği “The Forgiven”ın, “En İyi Senaryo” mükafatı ise “We Need to Talk About Dilan” filminin yönetmeni Umut Şilan Oğurlu‘nun oldu.