34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Müjde Işıl – Önemli misyonlardaki sinema profesyonellerinin kadınlara yönelik taciz, tecavüz ve şiddet hatalarının deşifre edildiği Me Too hareketinden yıllar önce bir kadın tek başına erkek şiddetine meydan okumuştu. O kadın Maria Schneider, onu sömürenler Bernardo Bertolucci ve Marlon Brando, söz konusu film ise “Paris’te Son Tango” idi. Schneider, sinemadaki tecavüz sahnesinin Bertolucci ve Brando tarafından son dakikada eklendiğini, kendisine haber verilmediği için çekimde şoka girdiğini, o sahnede döktüğü gözyaşlarının tamamen gerçek olduğunu, Bertolucci ve Brando tarafından tecavüze uğramış gibi hissettiğini açıklamıştı. Sinemanın çekildiği tarihlerde yani ‘70’lerin başında Schneider 19, Brando 48, Bertolucci 30 yaşındaydı. Sonra ne mi oldu? Schneider’ın beyanları kaybolup gitti, mesleği başlamadan bitti. Sinemada kendisine yaşatılanlar yüzünden uyuşturucu bağımlısı oldu ve intihar teşebbüslerinde bulundu. Genç ve tecrübesiz kadını sömüren Bertolucci ve Brando ise büyük sinemacılar olarak yollarına devam etti. Yıllar sonra Bertolucci’ye o sahne sorulduğunda “Kendimi suçlu hissediyorum ama pişman değilim. Maria’nın aşağılanmış, öfkelenmiş rolü yapmasını istemedim; Maria’nın aşağılanma ve öfkeyi hissetmesini istedim” diyecekti. Schneider 2011’de hayatını kaybedene kadar Bertolucci ile görüşmedi.
Jessica Palud’un yönettiği; senaryosu Maria Schneider’ın kuzeni Vanessa Schneider’ın “My Cousin Maria Schneider” isimli anı kitabından Palud ve Laurette Polmanss tarafından uyarlanan “Being Maria/Maria Olmak”, popüler bir sinemanın karanlık sırrını ortaya döküyor. Prömiyerini bu sene Cannes Film Festivali’nde yapan sinemada Maria, anne ve babası tarafından da bağra basılmamış bir genç olarak karşımıza çıkıyor. Ünlü Fransız oyuncu Daniel Gélin’in evlilik dışı ilgisinden dünyaya gelen Maria, babasının yolundan gitmeye karar veriyor ve tecrübesiz olmasına rağmen Bertolucci’den teklif alıyor. Sonra “Paris’te Son Tango”nun çekimlerini izliyoruz. Film; o malum sahneyi sömürmüyor, uzatmıyor. O sahnenin çekiminde Maria gözyaşları dökerken tüm film grubunun donuk, Bertolucci’nin haz dolu bakışlarını gösteriyor sadece.
Bedeli daima kadınlar ödüyor
O sahnenin çekimi mi daha korkunç yoksa Maria’nın sonrasında yaşadıkları mı, karşılaştırmak imkânsız. Hemcinsleri tarafından aşağılanmak bir yana erkek direktörlerden daima çıplak görüneceği rol teklifleri geliyor. Sinemanın erkek bakış açısını en zalimce vurguladığı sahnesi ise Maria’nın oyuncu babasının yorumu oluyor. Aktör, kendisinin ünlü olmasının yıllar aldığını ama Maria’nın tek bir sinemayla üne kavuştuğunu söylüyor! Bu bakış açısının bugün de değişmediğini biliyoruz. Sinemamızda seks furyası başladığında o sinemalarda rol alan kadın oyuncuların da hayatının mahvolduğunu, bütün bedelin kadınlara ödettirildiğini, erkek oyuncuların ise hiçbir şey olamamış gibi kariyerlerine devam ettiklerini de… Tıpkı Bertolucci ve Brando gibi.
“Maria Olmak”ta alengirli senaryo ya da direktörlük oyunları yok. Ama ele aldığı konu, vakitten ve coğrafyadan muaf bir trajedi. 50 yıl sonra erkekler açısından değişen bir şey yok. Kadınlar açısından esas fark ise seslerini duyurabilecekleri daha çok mecranın olması. Film bu açıdan önemli bir inisiyatif alıyor.
“Happening/Kürtaj” ile üne kavuşan Anamaria Vartolomei, “Maria Olmak”ta zorlu bir rolün üstesinden başarıyla geliyor. Çoğunlukla yakın plan çekimlerde karakterinin iniş çıkışlarını jest ve mimikleriyle, doğallıkla yansıtıyor. Matt Dillon ise Marlon Brando’da, gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar kusursuz.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Tanıdığı ve Tanımadığı Tüm Kadınlar İçin Yürüyor