ABD’nin Altın Deposu Kentucky Eyaletindeki Fort Knox

ABD Başkanı Donald Trump, Hükümet Verimliliği Departmanının (DOGE) başında bulunan milyarder Elon Musk’ın, Kentucky eyaletindeki “Fort Knox” altın rezervleri deposunu inceleyeceğini açıklaması üzerine gözler, ülkenin 147,3 milyon ons altınının koruma edildiği bu değerli metal deposuna çevrildi.

Kentucky eyaletinde 1936’da kurulan “Fort Knox” külçe altın deposu, ABD Anayasası ve Bağımsızlık Bildirgesi, Magna Carta belgesi ve Soğuk Savaş döneminde küresel tedarik problemine karşı büyük miktarda morfin sülfata da ev sahipliği yaptı.

KURUMDA 147,3 MİLYON ONS ALTIN SAKLI

Savaş devirlerinde yabancı ülkelerin değerli varlıklarını koruma eden tesis, ABD Darphane Verilerine göre resmen 147,3 milyon ons altın varlığına sahip.

Kentucky eyaletindeki tesis, Trump ve Musk’ın gündeminde bulunuyor.

DEPOYU DARPHANE POLİSİ KORUYOR

Birleşik Devletler Külçe Deposu (United States Bullion Depository) diye isimlendirilen Fort Knox, ülkenin en eski federal kolluk kuvvetlerinden biri olan “Darphane Polisi”nce korunuyor ve ABD ordusuna ait 109 dönümlük askeri üs içerisinde yer alıyor.

TRUP’IN GÜNDEMİNDE DEPO VAR

ABD Başkanı Donald Trump, dün gece katıldığı bir programdan Washington’a dönerken başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilere yaptığı açıklamada, külçe altın deposuna değindi.

MUSK, DEPOYA BAKACAK

Bir gazetecinin “(Trump’ın kıdemli danışmanı) Elon Musk’ın Pentagon’da bütçe kesintilerine gidip gitmeyeceği” sorusu üzerine Trump, alışılagelen cevap yerine başka bir konuya odaklanarak “Musk’ın, Kentucky eyaletindeki ‘Fort Knox’ altın rezervleri deposuna bakacağını” söyledi.

“DEPODA ALTIN YOKSA ÇOK SİNİRLENİRİZ”

Trump’ın, bunun nedenine yönelik Fort Knox’u işaret ederek “Altının orada olduğundan emin olmak için” demesi üzerine ise bir gazetecinin “Altın nereye gitmiş olabilir ki?” sorusu üzerine “Altın orada değilse (o zaman) çok sinirleniriz” dedi.

MUSK: ALTININ FORT KNOX’TAN ÇALINMADIĞINI KİM DOĞRULUYOR?

Air Force One uçağında Trump’la seyahat eden DOGE’nin başındaki milyarder iş insanı Musk, son periyotta sosyal medya platformu X üzerinden Fort Knox hakkında paylaşımlar yapmıştı.

Musk, milyonlarca takipçisi bulunan X hesabındaki bir paylaşımında, “Altının Fort Knox’tan çalınmadığını kim doğruluyor? Tahminen oradadır, tahminen de değildir.” ifadelerini kullanmıştı.

TAKİPCİSİ İLE DEPOYU YORUMLADI

Bir takipçisinin, Fort Knox’ta “canlı yayınla denetim yapılmasını” önermesi üzerine Musk, buna “ateş emojisiyle” karşılık vermişti. ABD ulusal basınında, Musk’ın “ispat edilmemiş vakalar” üzerine spekülasyon ürettiği iddia edilmişti.

Çevrim içi ortama yansıyan Musk’ın sözleri, ABD’nin altın rezervlerinin ağır silahlarla korunmasıyla tanınan bir konuda “varsayımlara dayalı önemli bir meydan okuma” olarak eleştirildi.

Musk’ın “kayıp altın teorisini” destekleyecek herhangi bir delile ulaşılamadığı bildirilirken Fort Knox külçe altın deposunun sağlam bir şekilde korunduğu biliniyor.

DOGE’nin değerli metallerin koruma edildiği Fort Knox deposunu denetleyebileceği sinyali sonrası, uluslararası basının odak noktası, Kentucky eyaletindeki tesise çevrildi.

ALTIN STOKUNU YASAKLAYAN 1933 KARARNAMESİ

Sadece altın külçeleri için güvenli bir kale olmayan Fort Knox, geçmişte, dünyanın en değerli hazinelerinden kimilerini koruma ediyordu.

Kentucky eyaletindeki tesis 1929-39’daki “Büyük Buhran” döneminde, ABD vatandaşlarının altınlarını koruma etmek amacıyla inşa edildi.

O dönem, 1933-45 döneminde 32. ABD Başkanı olarak görev yapan Franklin D. Roosevelt tarafından Nisan 1933’te imzalanan 6102 Numaralı Başkanlık Kararnamesi çıkarılmıştı.

Kararnameyle “altın sikke, külçe altın ve altın sertifikalarının stoklanması yasaklanmış” ve ABD vatandaşları kağıt para karşılığında altınlarını teslim etmeye zorlanmıştı.

Avrupa’nın o yıllarda savaşın eşiğinde olması, mevcut rezervlerin yabancı menşeli akınlara karşı daha hassaslığı nedeniyle deponun inşası için Kentucky tercih edilmişti.

Fort Knox’a ilk altın sevkiyatı 13 Ocak 1937’de, Philadelphia Darphanesi ve New York Analiz Ofisinden yapıldı.

TESİSTEKİ ALTIN VARLIĞI 1941 YILINDA 649,6 MİLYON ONSA ULAŞMIŞTI

Resmi olarak 1936’da kurulan “Fort Knox” külçe altın deposu, yaklaşık 100 yıldır ABD vatandaşlarınca ülkenin finansal güvenliğinin sembolü olarak tanınıyor.

ABD Hazine Bakanlığının internet sayfasındaki bilgilere göre, ziyaretçi girişine izin verilmeyen Fort Knox’ta değerli metal rezervleri depolanıyor.

ABD Hazinesinin depoladığı altının neredeyse yarısı Fort Knox’ta saklanırken ABD Darphane verilerine göre tesiste mevcut altın varlığı 147,3 milyon ons.

Bugüne kadar depoda kayda geçirilen en yüksek altın rezervi, Aralık 1941’de ulaşılan 649,6 milyon ons düzeyi olmuştu.

Serbest piyasada altının ons başına işlem gördüğü 2930 dolar düzey doğrultusunda, Fort Knox’taki altının güncel piyasa değeri 435 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

ANA KASA KAPISI, 20 TON

750 ton destekli çelik ve 670 ton yapısal çelik içeren deponun “matkaplara ve patlayıcılara karşı dayanıklı” ana kasa kapısı, 20 ton yükünde.

Fort Knox, 1792’de kurulan Amerika’nın en eski federal kolluk kuvvetlerinden biri olan ABD Darphane Polisi tarafından korunuyor.

Darphane polisi, göreve başlamadan sıkı bir eğitimden geçerken Fort Knox, ABD ordusuna ait 109 dönümlük askeri üs içerisinde yer alıyor.

ABD Darphanesi internet sitesine göre, tesisin gerçek yapısı ve içeriği sadece birkaç kişi tarafından biliniyor ve hiç kimse “kasayı açmak için gerekli tüm prosedürleri” bilmiyor.

Resmi ismi “United States Bullion Depository” olan deponun “üretim tesisi” olmadığı ve ABD hükümeti için değerli metal külçe rezervlerini koruma ettiği belirtiliyor. İnternet sitesinde “tesiste ziyaretçiye izin verilmez” yazısı bulunuyor.

MAGNA CARTA, MACAR TACI, ABD’NİN ECZA DOLABI

Depo, İkinci Dünya Savaşı’nda başkent Washington’a saldırı ihtimaline karşı, 1941-44 yıllarında “ABD Anayasası ve Bağımsızlık Bildirgesi’ni” koruma etmişti.

1215 yılında İngiltere Kralı John’un imzaladığı, ilk kez hükümdarın yetkilerini kısıtlayan ve halka temel hak ve özgürlükler tanıyan tarihi Magna Carta belgesi 1939-47’de burada saklanmıştı.

Macaristan’ın 11. yüzyıla dayanan ve savaş sonrası eski Sovyetlerin eline geçmesini önlemek amacıyla gizlice Fort Knox’a taşınan “Kutsal Tacı” da 1978’e kadar depoda kalmıştı.

Soğuk Savaş dönemi, ABD hükümeti küresel tedariklerin aksaması durumunda kullanılmak üzere Fort Knox’ta büyük miktarda morfin sülfat depolamıştı.

İLKİ 1943’TE YAPILAN SADECE 3 ZİYARET

Bugüne kadar Fort Knox deposunun yetkisiz çalışana kapılarını sadece üç kez açtığı biliniyor. 1943’te buraya giren Roosevelt, depoya ayak basan tek ABD Başkanı oldu.

Depo, 1974 yılında, “örümcek ağlarını temizlenerek, halka altınlarının sağlam ve güvenli olduğuna dair teminat vermesi” için kapılarını, 10 ABD Kongre üyesi ve gazetecilerden oluşan heyete açmıştı.

New York Times (NYT) gazetesi, heyetin ziyaretine yönelik 24 Eylül 1974’te yayımladığı haberi için “Ziyaretçiler Fort Knox altınına bir göz atıyor, (altınlar) orada” başlığını kullanmıştı.

Trump’ın ilk görev dönemine denk gelen 2017’de ise dönemin Hazine Bakanı Steven Mnuchin ile Senatör Mitch McConnell, beraberindeki heyetle depoya girmişti.

Heyette yer alan devrin Kentucky Valisi Matt Bevin de ziyarete yönelik açıklamasında, “Garip bir şekilde iyice garanti altına alınmış. Altınlar güvende” ifadesini kullanmıştı.

Musk’ın, “Fort Knox altın arzının hükümet kayıtlarıyla uyuşup uyuşmadığını” soruşturan telaffuzunun, NYT’nin 1974’teki haberle benzeşmesi dikkati çekiyor.

Denetimler sırasında altının saflığını test etmek amacıyla hayli küçük ölçülerde altın dışarı çıkarılabiliyor. Uzun yıllardır depodan altın transferi yapılmıyor.

ABD HAZİNE BAKANI BESSENT: “HER YIL DENETİM YAPIYORUZ”

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, kamuoyunda üretilen spekülasyonlara karşı katıldığı bir televizyon programındaki konuşmasında, “Her yıl denetim yapıyoruz. Tüm altınlar duruyor ve hesaba katılmış” dedi.

Ulusal basında ise depoda 1953’te yapılan son kapsamlı kontrolden bu yana sırf rutin “kasa mühür kontrollerinin” yapıldığı belirtiliyor.

Kamuoyunda “yetersiz şeffaflıkla” eleştirilen depoda “altınların inançla beklediği”, “bir kısmının gizlice satıldığı” veya “altın rengine boyanmış tungsten külçelerle değiştirildiği” iddiaları yer alıyor.