32,6965$% 0.15
35,1318€% 0.08
2.451,10%0,15
3.993,00%-0,10
15.992,00%-0,11
2.331,36%-0,01
10.380,60%0,36
AB liderleri, 27 Haziran’da düzenlenen zirve toplantısında Birliğin idari kurumlarını gelecek 5 yıl yönetecek isimleri belirledi. Üye ülkelerin lider seviyesinde doğrudan temsil edildiği AB Konseyi’nin başkanı olarak Portekiz’in eski başbakanı Antonio Costa seçildi.
Liderler, yürütme organı Komite’nin başına bir dönem daha Alman siyasetçi Ursula von der Leyen‘i ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilciliğine Estonya Başbakanı Kaja Kallas‘ı önerdi.
Von der Leyen ve Kallas’ın Avrupa Parlamentosu’nda güven oyu alması gerekecek.
Her üç önderin isimlerinin farklı yolsuzluk iddialarına konu olması ise dikkati çekti.
URSULA VON DER LEYEN
AB Kurulu, 2020 yılından itibaren Kovid-19 salgınıyla mücadelede bazı ilaç ve aşı üreticilerinden yüksek ölçülerde aşı temin etti. Komite, Kovid-19 aşı temini için en yüklü kontratını Amerikan şirketi Pfizer ile yaptı.
AB’nin Pfizer ile 1,8 milyar doz aşı için 35 milyar avroluk anlaşmaları oldu. Mukavelelerin tam bedeli ticari sır olduğu gerekçesiyle resmen açıklanmadı.
Aşı temin görüşmeleri sırasında AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ile Pfizer CEO’su Albert Bourla arasındaki telefon mesajlaşmaları Alman siyasetçi von der Leyen hakkındaki argümanların başlangıcını oluşturdu. Bildirilerin içeriğini açıklaması için AB idaresine davetler yapıldı lakin AB yönetimi, bu mesajlaşmaları kamuoyuyla paylaşmayı reddetti.
AB Komisyonu yetkilileri, Komisyon Başkanı ve üyelerinin telefon mesajlaşmalarının saklanmasını gerektiren bir kural bulunmadığını, bunun yerine sadece dokümanların saklanmasının gerektiğini savundu. Bu durumdan rahatsız olan ve AB’de lobi faaliyetleri yürüten Belçikalı Frederic Baldan, geçen yıl von der Leyen’i Pfizer şirketi ile aşı temini için yaptığı mutabakatlardaki “kötü yönetimi” gerekçesiyle dava etti.
Von der Leyen hakkında, Pfizer şirketi ile Kovid-19 aşısı temini için yapılan mutabakatlarda “görevi ve unvanı berbata kullanmak” gibi çeşitli suçlamalarla dava açıldı. Liege savcılığına yapılan suç duyurusu sonucunda açılan davanın duruşması 17 Mayıs’ta görüldü.
Mahkeme, tarafların öncelikle Avrupa Kamu Savcılığı Ofisinin (EPPO) bu evraktaki yetkisinin belirlenmesi gibi çeşitli teknik alanların açıklığa kavuşturulabilmesi için davayı 6 Aralık’a erteleme kararı aldı. Zaman içerisinde türel sürece başka şikayetçiler de dahil oldu.
Bu süreçte von der Leyen’in Pfizer CEO’su Bourla ile iletişim kayıtlarının incelenmesini istendi, “görevi ve unvanı berbata kullanma”, “kamuya ait belgeleri yok etme” gibi iddialar da gündeme geldi.
Aynı zamanda, AB’nin bütçesine yönelik kabahatlerle ilgili cezai soruşturma ve kovuşturmalardan sorumlu savcılık makamı Avrupa Kamu Savcılığı Ofisi (EPPO), AB Kurulu’nun ilaç firmalarından milyarlarca avroluk Kovid-19 aşısı alımı hakkında soruşturma başlattı.
EPPO, aşı satın alınmasının AB’nin mali çıkarlarını ilgilendiren bir konu olduğunu ve soruşturmayı yürütmenin kendi yetkisinde olduğunu savunuyor. Bu dosya konusunda türel süreç devam ediyor.
ANTONIO COSTA
Portekizli sosyalist siyasetçi Costa, 30 Ocak 2022’de yapılan genel seçimlerde meclis çoğunluğunu elde ederek tek başına iktidara geldi.
“Yolsuzluk, yalan söyleme ve misyonunu berbata kullanma” suçlamaları yöneltilen Costa, hakkında açılan soruşturma nedeniyle 7 Kasım 2023’te istifa etti.
Hakkındaki suçlamaları reddeden ve hiçbir yolsuzluğa karışmadığını savunan Costa, istifa açıklamasında “8 yıldır vazifede olduğu başbakanlığı boyunca kendisini her şeyiyle Portekiz’e ve Portekizlilere hizmet etmeye adadığını” söyledi.
Yüksek Mahkeme tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 7 Kasım sabahı başkent Lizbon’daki Başbakanlık Ofisi dahil 42 yere baskın yapılırken, Costa’nın Özel Kalem Müdürü Vitor Escaria ile çok yakın arkadaşı olan iş insanı Diogo Lacerda Machado gözaltına alındı.
Antonio Costa ve bazı kabine üyelerini suçlama altında bırakan soruşturmanın, ülkenin kuzeyindeki Romano ve Barroso madenlerinde lityum çıkarma ve Sines’teki yeşil hidrojen üretim tesisi projesiyle ilgili olduğu belirtiliyor. Costa’nın şimdi doğrudan suçlu pozisyonunda yer almadığı belgeye ilişkin soruşturma devam ediyor.
KAJA KALLAS
2021’den bu yana Estonya Başbakanı olan Kaja Kallas’ın isminin yolsuzlukla anılmasına neden olan iddialar ise eşi Arvo Hallik’in faaliyetlerinden kaynaklanıyor.
Kallas’ın AB’nin Rusya’ya sert ekonomik kısıtlamalarının savunucusu ve Rusya aksiliğiyle bilinmesine rağmen eşi Hallik’in Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşa ve AB’nin yaptırımlarına rağmen bu ülke ile iş ilgilerini sürdürdüğü iddia ediliyor.
Estonya Cumhurbaşkanı Alar Karis’in “devletin güvenilirliğini sorgulattı” nitelemesinde bulunduğu iddialar, Hallik’in kısmen sahip olduğu Stark Logistics şirketiyle ilgili. Bu şirketin, başka bir Estonyalı şirket olan Metaprint’e Rusya’da ticaret yapması için aracılık ettiği öne sürülüyor.
Estonya basınında çıkan haberlere göre Metaprint, Ukrayna savaşının başladığı Şubat 2022 ile Kasım 2022 arasında Rusya’ya 17 milyon avro değerinde mal sattı. Kallas, eşinin şirketine 350 bin avro meblağında kredi sağladı ve Metaprint’e birkaç kez ziyarette bulundu.
Eşinin işleriyle hiçbir ilgisinin olmadığını belirten Kallas ise “Eşim ve ben asla evde iş konuşmayız” demekle yetindi.
İddialar, Estonya’nın Rusya karşısında Ukrayna’ya hararetli desteği, Kallas’ın Kremlin’e karşı sert yaptırımları savunması ve AB’yi Rusya’ya olan enerji bağımlılığından kurtarma çağrısıyla tezat oluşturuyor.
Kuzey Kore, Test Atışında “Süper Büyük Harp Başlığı” Kapasiteli Füze Kullandığını Açıkladı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.