Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Adli Soruşturmalar Siyasi Yere Çekilmemeli

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik açılan terör ve yolsuzluk soruşturmasında dikkat çekici gelişmeler yaşandı.

Savcılık ifadelerini tamamlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki 48 isim çıkarıldıkları hakimlikçe yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı.

Terör soruşturması kapsamında savcılığın İmamoğlu hakkındaki tutuklama talebi reddedilirken, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Islahat Enstitüsü Yöneticisi Mehmet Ali Çalışkan’ın tutuklanmasına karar verildi.

Belediyeye yönelik soruşturmalar titizlikle sürerken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sürece ilişkin yazılı açıklama yaptı.

SORUŞTURMALAR SÜRÜYOR

Yargısal süreçlerin kontrole açık bir şekilde ilerlediğini kaydeden Bakan Tunç, ilgili soruşturmaların hala sürdüğünü açıkladı.

Bakan Tunç, yazılı açıklamasında şu tabirlere yer verdi:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da aralarında bulunduğu bazı şüpheliler hakkında isnat edilen suçlar bakımından Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklama, adli kontrol ve serbest bırakma kararları verilmiştir.

Yargısal süreçler, hukuk sistemimizde kontrole açık şekilde ilerlemekte olup, ilgili soruşturmalar hala devam etmektedir.

“ADLİ SORUŞTURMALARIN SİYASİ YERE ÇEKİLMESİ YANLIŞ ALGILARA NEDEN OLABİLİR”

Hâkimler, bakmakta oldukları soruşturma ve kovuşturmalarda kararlarını verirken dosya kapsamı ile bağlıdır; isnat edilen suçlamalara ilişkin iddia, savunma ve kanıtlar doğrultusunda hukuki bir sonuca ulaşırlar.

Bu çerçevede, yürütülen adli soruşturmayı bir “siyasi soruşturma” olarak nitelendirmek yanlış olup, hukuki değerlendirmelerin siyasi tabana çekilmesi, kamuoyunda yanlış algıların oluşmasına neden olabileceği gibi Hukuk Devleti prensibine de karşıtlık teşkil eder.

“ADALET, BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGI MERCİLERİ ELİYLE TECELLİ EDER”

Hâkimler, bakmakta oldukları soruşturma ve kovuşturmalarda kararlarını verirken dosya kapsamı ile bağlıdır; isnat edilen suçlamalara ilişkin iddia, savunma ve kanıtlar doğrultusunda hukuki bir sonuca ulaşırlar.

Bu çerçevede, yürütülen adli soruşturmayı bir “siyasi soruşturma” olarak nitelendirmek yanlış olup, hukuki değerlendirmelerin siyasi tabana çekilmesi, kamuoyunda yanlış algıların oluşmasına neden olabileceği gibi Hukuk Devleti unsuruna de karşıtlık teşkil eder.

“SORUMLULUK ŞUURUYLA HAREKET EDİLMELİ”

Bu nedenle, sorumluluk makamında olanlar başta olmak üzere herkesin açıklamalarında daha dikkatli, ihtimamlı ve sorumluluk şuuruyla hareket etmeleri, toplumda yanlış anlaşılmalara yol açabilecek beyanlardan kaçınmaları gerektiği unutulmamalıdır.