DOLAR

34,3572$% 0.36

EURO

37,1024% 0.06

GRAM ALTIN

2.986,53%0,36

ÇEYREK ALTIN

5.016,00%0,36

TAM ALTIN

20.003,00%0,38

ONS

2.705,28%0,03

BİST100

8.946,13%0,95

İmsak Vakti a 06:07
Bursa AÇIK 15°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,3572

EURO 37,1024

ALTIN 2.986,53

BİST 100 8.946,13

İmsak 06:07

15°

Adam Kazandı!

ad826x90

Donald Trump, Amerikan tarihinde bir unsur imza attı. İlk dönemi biterken (2020) yenildi, lakin dört yıl sonra tekrar kazandı. Demokratlar, iki parti arasında salınan eyaletlerden hemen hepsinde kötü halde kaybetti.

Faşizm, ABD’de göz göre göre iktidara yürüdü ve kazandı. Faşizmi burada Demokrat Parti etraflarının kullandığı sulu sepken biçimde değil, sözün klasik manasıyla kullanıyoruz. Yani kapitalizmin krizde olduğu vakitlerde ortaya çıkan, işçi hareketini ve ezilen kısımları (en ölçülü etmenleri dahil olmak üzere) yok edip sindirmeye yönelen, bunun için de yasadışı çete şiddetini kullanmaktan yüksünmeyen kitle hareketleri manasında.

Bu demek değildir ki ABD, Trump’ın Beyaz Saray’ı devralacağı günün ertesinde Üçüncü Reich rejimine uyanacak. Ancak o gayeye giden yolun döşenmesi hızlanacak. Zati 1990’lardan beri süregiden, ancak Trump’ın Başkan seçildiği 2016 yılından sonra dayanılmaz bir ivme kazanan ırkçı çeteleşme ve ezilen azınlıklara saldırılar ayyuka çıkacak. Sınırda yırtıcı güvenlik güçleriyle kudurgan çeteler cirit atacak. Beyaz olmayan halklara, eşcinsellere, solculara, özellikle da Filistin’i problem eden şahıs ve kurumlara yönelik fizikî, yasal – yasadışı, medyatik şiddet tavan yapacak.

Trump, Harris’le olan münazarasında United Auto Workers (Birleşik Oto İşçileri) Başkanı Shaun Fain şahsında örgütlü işçi sınıfını hedef tahtasına koymuştu zati. Bu saldırının gerek grev yasağı vb. yasal yollarla, gerek de alenen fizikî biçim alan yollarla artacağı tahmin edilebilir.

Kim sorumlu bu görünümden?

***

Demokratlar “aşırı sol”u, Filistin yanlılarını, Müslüman seçmeni suçlayacak. Suçlayacaklarını da aylar öncesinden söylüyorlardı aslında. Yalan. Yaz sonundan beri anlatıyoruz. Filistin hareketinin baskın kanadı da, Müslüman seçmen de Harris, bir nebze olsun dinleseydi kendilerini, yine Demokratlar’a oy vermeye razıydı. Yani bu cenaha kulak tıkayıp kendilerinden soğutanlar, Demokratlar.

Bir de her zamanki suçlu, beyaz, eğitimsiz, yoksul, işsiz, güvencesiz seçmen var. Bush’un hitap etmeye başladığı, ama esas Trump’ın örgütlemeye giriştiği kesim. Hillary’nin “tiksinç insanlar” dedikleri.

Bu kısmı değerlendirmeye tabi tutmak için daha çok istatistik veri lazım. Ama bu kısımların yoğun yaşadığı Georgia, Florida, Pensilvanya gibi eyaletlerin Trump’tan yana döndüğüne bakılırsa, ilk tahmin, Demokratlar’ın bu kısmı tamamen kaybettiği yönünde olacak. Hemen “cahil cühela, rezil rüsva, fitne fücur, palas pandıras” yakıştırmaları başlar. Bu da yalan.

Bu kesimin bir kısmı, 2020 seçimlerinde kısmen George Floyd isyanının, kısmen de Trump’ın pandemi karşısındaki korkunç beceriksizliği karşısında Cumhuriyetçiler’den yüz çevirmişti. 6 Ocak baskını dene garabet, bu kesimin ricatını pekiştirdi. 2022 ara seçimlerinde Trump, bu kısmı ancak kısmen geri kazanabildi. Grev yasağı, özelleştirmeler, Florida’daki sel baskını karşısında beceriksizlik, kürtaj hakkını koruyamamak gibi sebeplerle bu bölümü kendinden tekrar soğutan, yine Demokratlar.

***

Ancak Demokratlar’ın haklı olduğu bir sorun var. “Aşırı sol”, tüm ufaklığına rağmen ve tam da o sebeple sorumlu bu tablodan. Elbette Amerikan seçim sisteminde üçüncü parti adaylarının başarı talihi sıfır. Dolayısıyla Yeşiller adayı Jill Stein’dan, Cornell West’ten veyahut PSL adayı Claudia de la Cruz’dan önemli bir beklentiye girmek, seçim bağlamında abes olurdu.

Ama sol, yanılgıyı çok önce, 7 Ocak 2021 tarihinde işledi.

Ortada alenen faşist bir kalkışma varken, sol, tuttu Q’Anon şamanının boynuzlarıyla dalga geçti. Faşistler son derece maskara haldeydi, doğru. Ancak sol, faşistlere değil maskaralığa takıldı. Tehlikeyi ciddiye almadı, güldü geçti. Önünde örgütlenmek, faşizme karşı önlem almak, yeri geldiğinde de seçimde birleşik aday göstermek için dört sene vardı.

Bu dört yılın üçünü çarçur etti sol. Biden’ın pandemi enkazını kaldırmak için mecbur giriştiği birtakım devletçi müdahaleler de, sınıfın farklı kısımlarının örgütlenmesi ve grevlerin artması da solun dışında ve ötesinde gelişti. Faşist tehlike gündeme dahi gelmedi. 7 Ekim 2023’ten bu yana bir kıpırdanma varsa da bu, bölük pörçük ve panik içinde gerçekleşti. Halbuki önemli bir sol, başka hiçbir işe yaramasa, Biden ve Harris’in bu derece hızlı biçimde sağa savrulmasını önleyebilirdi.

***

Böyle önemli bir karşı kutbun yokluğunda Trump, tuttu Demokratlar’ı kendi yanına çekti. O derece ki Kamala, Bush dönemi Cumhuriyetçiler’den oy ve destek devşirmekle övünür, kabinesine Cumhuriyetçi bakan alacağını açıkça söyler oldu.

Bir spekülasyonda bulunalım. Bu senaryo gerçekleşseydi, Kamala’nın Cumhuriyetçiler’e ihsan edeceği paye, öyle kültür turizm bakanlığı gibi tırt bir şey olmazdı. Ya Biden’ın bir zaman Bernie’ye vakfettiğine (ve böylece solun gözünü boyadığına) yakın, maliyeyle ilgili bir mevki olurdu, ya da içişleri. Yani ya ekonomi siyasetleriyle ya kolluk kuvvetleriyle işçinin, fakirin, göçmenin canına okuma işi, Cumhuriyetçiler’e bırakılmış, iki parti arasında sulh böyle sağlanmış olurdu.

***

Şimdilik bu söylediklerimiz, veriler geldikçe değerlendirmeye tabi tutacağımız hipotezler olarak kalsın. Ama bu fasılda diyeceklerimiz hakikat.

Berkeley, San Francisco, Oakland sokakları ölü bugün. Seçim hengamesinden eser yok. Trump’ın zaferine karşı bir öfke gösterisi yok. Toplaşıp seçim seyretme yok. Sadece gergin bir bekleyiş hakim. Trump’ın zafer haberleri geldikçe bir of çekip omuz silkiyor insanlar, o kadar.

Bu sene ilk kez oy kullanan öğrencilerim var. Derste seçimi konuştuk biraz. Kimse “Şu adayın şu yanını beğendim” demedi. Yarı-siyah bir kızcağız, “Benim anneannem oy veremiyordu, oy vermezsem onun hayatına saygısızlık etmiş olurum” dedi. Orta Amerika kökenli bir öğrencim, “Evden ailem ve arkadaşlarım beni arayıp oyunu filancaya ver, şu söyledikleri güzel diyorlar, başka milletlerden insanlar Amerikan siyasetini Amerikalılar’dan daha iyi biliyor” diyor.

Ama en keskin gözlem, genelde ağzını bıçak açmayan siyah bir öğrencimden. “Kafamı toplayamıyorum. Bu olanlar gerçek dışı gibi hissediyorum.”

Ah evladım, bir sen olsan! Ah sizi, hepinizi pamuklara sarsam, hoyrattan sakınsam!

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Putin Trump’ı Tebrik Etti: Konuşmaya Hazırım

HIZLI YORUM YAP