DOLAR

34,1046$% 0.22

EURO

38,0811% 0.04

GRAM ALTIN

2.840,94%0,42

ÇEYREK ALTIN

4.707,00%0,38

TAM ALTIN

18.770,00%0,39

ONS

2.592,97%0,26

BİST100

9.975,61%2,06

Öğle Vakti a 13:02
Bursa AZ BULUTLU 19°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,1046

EURO 38,0811

ALTIN 2.840,94

BİST 100 9.975,61

Öğle 13:02

19°

ADD, Yeni Müfredat Nedeniyle Milli Eğitim Bakanı Tekin Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu

ad826x90

(ANKARA) – Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), kamuoyuna “Türkiye Yüzyılı Eğitim Modeli” olarak duyurulan yeni müfredat nedeniyle Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘görevi berbata kullanma’ ve ‘Anayasa’yı ihlal’ hususlarına dayanarak suç duyurusunda bulundu. ADD Başkanı Hüsnü Bozkurt, yeni müfredat hakkında yürütmenin durdurulması ve iptali için Danıştay’da dava açacaklarını bildirdi.

ADD Başkanı Hüsnü Bozkurt, kamuoyuna “Türkiye Yüzyılı Eğitim Modeli” olarak duyurulan yeni müfredat nedeniyle Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında TCK’nin ‘görevi berbata kullanma’, ‘Anayasa’yı ihlal’, ‘kanunlara uymamaya tahrik’ hususlarına dayanarak suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Bozkurt, ayrıyeten yeni müfredat hakkında yürütmenin durdurulması ve iptali için Danıştay’da dava açacaklarını duyurdu.

Bozkurt’un X hesabından yaptığı açıklama şöyle:

“Anayasaya açıkça karşıt olduğu için ‘Anayasal suç’ niteliğinde olup Milli Eğitim Bakanlığı’nca ‘Türkiye Yüzyılı Eğitim Modeli’ adı ile duyurulan, itirazlara rağmen uygulanacağı bakan tarafından açıklanan, ‘Yeni Müfredat’ ile ilgili olarak MEB Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ayrıyeten Atatürkçü Düşünce Derneği olarak yürütmenin durdurulması ve iptali için Danıştay’da dava da açıyoruz. Hürmet ile kamuoyunun bilgisine sunarız.”

ADD’nin suç duyurusu metni şöyle:

“Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından tanıtılan ve ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ başlığını taşıyan yeni müfredatla getirilen yeni kavramlar ile eğitimde birlik ve eşitlik unsurundan ayrılınılmış, bilimsel, laik ve demokratik eğitim anlayışından vazgeçilmiş olup, bilim, kültür, sanat ve ideoloji derslerinin yerine din yüklü içerikler düzenlenmiş, dolayısıyla bilimsellikten uzak ve dogmatik nitelikler yük kazanmıştır. Meğer, Milli Eğitim Bakanı’nın misyonu demokrasi şuuruna sahip insan hak ve özgürlüklerine hürmet duyan laik bireyler yetiştirecek düzenlemeleri yapmakken, hayata geçirilen yeni model dini ve milli ögelere vurgu yaparken Atatürk, laiklik ve cumhuriyet gibi milli kıymetlere hiç yer vermemiştir.

“Laiklik unsuru hiçe sayılmıştır”

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ‘Eğitim ve tahsil hakkı ve ödevi’ başlıklı 42. hususunun 3. fıkrasında; ‘Eğitim ve öğretim, Atatürk prensipleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim asıllarına göre, Devletin nezaret ve kontrolü altında yapılır. Bu temellere ters eğitim ve öğretim yerleri açılamaz’ denmektedir. Bu sebeple, yeni eğitim modeli açıkça Anayasa’ya terslik teşkil etmekdir. Keza, uzmanların yorumlarına göre söz konusu müfredat uluslararası standart ile uyumsuz olup, kullanılan dil ve öngörülen ölüm, darbe ve savaş kavramları üzerinden verilmeye başlanacak olan eğitim pedagojik açıdan çocuğun nitelikli eğitim hakkına terslik oluşturmaktadır.

Bunun yanında, anılan yeni eğitim sistemini hayata geçiren Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Meclis’te yapılan bütçe görüşmeleri sırasındaki konuşmada; ‘Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 yılı itibariyle geçerli 2 bin 709 tane protokolümüz var…. Bunların içerisinde sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Ben bu protokollerle bize destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz’ halinde sözlerde bulunmuş olduğundan, yeni eğitim sisteminin hangi bakış açısından hazırlandığı açıkça ortada olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. Unsurunda düzenlenen ve devletin temel niteliklerinden olan Laiklik prensibi hiçe sayılmıştır.

“Anayasayı ihlal hatasında da kabahatin icrasına elverişli hareketlerle başlamak gerekir”

Türk toplumunu çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkaracak kuşaklar yetiştirme misyonu bulunan Milli Eğitim Bakanı, hazırlamış olduğu yeni müfredatla laiklik gibi temel prensipleri hiçe saydığından Türk Ceza Kanunu’nun 309. Unsurunda yer alan cürmü işlemiştir. Anılan hususta; ‘Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü nizamı ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu tertibin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar. Bu kabahatin işlenmesi sırasında başka kabahatlerin işlenmesi halinde, ayrıyeten bu suçlardan ötürü ilgili kararlara Bu unsurda tanımlanan kabahatlerin işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara has güvenlik önlemlerine hükmolunur’ düzenlemesine yer verilmiştir.

Burada, kabahatin failleri tarafından emele yönelik yapılan hareketin ayrıyeten suç teşkil edip etmemesi önemli olmaksızın, gayenin ne olduğuna bakılmalıdır. Bu sebeple, Anayasayı ihlal hatası serbest hareketli bir cürümdür. Dolayısıyla bu suç hareketin yapılmasıyla tüketilen ani hatalardandır. Şu kadar ki; tıpkı diğer suçlarda ve bu kabahatlere teşebbüste olduğu gibi, Anayasayı ihlal hatasında da hatanın icrasına elverişli hareketlerle başlamak gerekir ki bu cürümde hareketin elverişli kabul edilebilmesi için, her şeyden önce cebri olması aranmaktadır. Cebirden kasıt ise maddicebir olabileceği gibi manevi cebrin de söz konusu olabileceğidir.

“Milli Eğitim Bakanı açık şekilde görevin gereklerine alışılmamış hareket ediyor”

Görevleri gereği devletin kamu gücünü elinde bulunduran Bakanın sahip olduğu kamusal güç nedeniyle cürmün işlenmesinin kolay olacağı aşikar olduğundan anılan kişi açısından manevi cebrin kâfi olacağı göz önüne alınmalıdır. Keza, anılan hatada anayasayı ihlalden kastedilen sadece cebir ve şiddetle Anayasa’da hüküm altına alınan düzenlemelere karşıt bir hareket olmayıp, anayasal nizama hakim olan prensiplerin ve anayasada yer alan normların yazılı olarak koruma edilmesi fakat, fiilen uygulanmasına engel olunması veya fonksiyonsuz kılınmasıdır. Dolayısıyla, üstte açıklananlar ile birlikte değerlendirildiğinde, şüpheliler tarafından Anayasa’yı ihlal kabahatinin işlendiği iddiası soruşturulmalıdır.

Bunun yanında, Türk Ceza Kanunu’nun ‘Görevi Berbata Kullanma’ başlıklı 257. unsurunda; ‘Kanunda ayrıyeten suç olarak tanımlanan haller dışında, vazifesinin gereklerine ters hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun ziyanına neden olan ya da bireylere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kanunda ayrıyeten suç olarak tanımlanan haller dışında, vazifesinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun ziyanına neden olan ya da şahıslara haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’  düzenlemesine yer verilmiştir. Evrak konusu olaylarda, Milli Eğitim Bakanı açık şekilde görevin gereklerine ters hareket ettiği veya en hafif haliyle vazifesinin gereklerini yapmayı ihmal ettiği, dolayısıyla bu açıdan da soruşturma yapılması gerektiği ortadadır.

“ADD ismine suç duyurusunda bulunmak, kuruluş nedeninin verdiği sorumluluktan doğmaktadır”

Müvekkil Atatürkçü Düşünce Derneği ismine suç duyurusunda bulunma zorunluluğu, derneğin tüzüğünde yer alan kuruluş nedeninin verdiği sorumluluktan doğmaktadır. Derneğin Kuruluş Nedeni; ‘Atatürk’ün bedensel varlığının artık ortamızda bulunmamasından cüret alan içteki ve dıştaki kimi olumsuz güçler, O’nun yeni Türk Devletini yaratma doğrultusunda ilk adımı attığı 19 Mayıs 1919’un üzerinden tam 70 yılın geçtiği bu günlerde, Atatürk devrim ve unsurlarına karşı, açık ya da kapalı akınlarını doruğa ulaştırmış bulunmaktadır. Bundan daha berbatı, planlı ve sinsi bir çalışma ile, o devrim ve prensipleri gelecekte yok etmek çabası içindeler.

Oysa Atatürk; sadece ‘bağımsızlığı tümüyle tehlikeye düşmüş Türk Ulusunu ve yurdunu emperyalist güçlerin işgalinden kurtaran bir büyük asker “değildir. O, bunun çok daha ötesinde, örneğin siyasal, kültürel ve ekonomik alanlar başta olmak üzere, her alanda bağımsızlığımızı yok edici ya da kısıtlayıcı olumsuz bağları koparan; ulusal egemenliği gerçekleştirerek Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran; kişisel inançlara dokunmayarak, toplumumuzu Ortaçağ zihniyetinden ve şeriattan kaynaklanan “nakil”e dayalı kurum ve kurallardan kurtarıp, daima biçimde çağdaş ve uygar bir ulus olmanın ve böyle kalmanın yollarını gösteren, “akıl”a dayalı laik düşünce, laik hukuk ve laik öğretim sistemlerini toplum hayatında hâkim kılan; tüm özgürlüklerin ve insan haklarının sosyal Hukuk Devletinin ve çoğulcu demokrasinin yolunu açan; asırlarca ikinci sınıf insan durumuna düşürülmüş Türk kadınını gerçek yerine yükseltip, eşit haklara ve eşit onura sahip insan ve yurttaş yaparak yapay eşitsizlikleri kaldıran; içten ve dıştan kaynaklanan her tıp sömürüye karşı çıkarak, halkın yalnız siyasal değil, ekonomik ve sosyal alanda da gerçek efendi durumuna gelmesini ve tüm yurttaşların gönencini devletin varlık nedeni ve amacı sayan;

“Kovuşturma basamağına geçilmesi için kamu davası açılmasını talep ederiz”

Ulusal iktisadın girişimcilerin keyfine, yalnız kar ve rekabet sistemine göre başıboş biçimde işlemesine değil, toplumun ve tüm yurttaşların ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde devlet tarafından yönlendirilmesini unsur olarak benimsemiş ve benimsetmiş olan; yurdumuzun yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden, Türkiye halkının yararlanmasını benimseyen ve kabul ettiren; Misak-ı Milli sınırları içinde ‘Türk’üm’ diyen herkesin Türk olduğu ölçütünü getirerek, ırkçılığı reddedip; yapan, olumlu ve çağdaş Türk Ulusalcılığını yaratarak, onu devletimizin temel prensiplerinden biri yapan; her yurttaşın eğitimden, bilimden ve sanattan hissesini almasını, “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür kuşaklar’ın yetiştirilmesini devletin başta gelen misyonu yapan; kültür emperyalizminden kurtulabilmemiz ve eğitimin yaygınlaştırılabilmesi için yeni Türk harflerini kabul etmenin yanında Türk lisanının arındırılması ve zenginleştirilmesini büyük bir toplumsal görev sayan; Türk ulusunun tarihini, çağdaş insan kökenine bağlayan; ‘Yurtta barış, Dünyada barış’ unsuru ile devlet ömründe ve uluslararası münasebetlerde kaba kuvveti, ırkçılığı, saldırı savaşını mahküm eden; dış siyasette ‘Dünya uluslar ailesinin eşit haklara sahip onurlu bir üyesi olma” ölçütünü ve “karşılıklılık kuralını’ vazgeçilmez unsur yapan; bütün ulusların insanlık ailesinin bir parçası olduğunu vurgulayarak, insanlığın bütünleşmesi fikrinin tohumlarını atan çağdaş fevlet Kurucusudur. Bu durum karşısında Atatürk devrim ve prensiplerinin, toplumsal problemlerimizin çözümlenmesinde ışık tutucu niteliğe ve yaratıcı güce sahip olduğuna inananlar, ‘Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurarak, O’nun devrim ve unsurlarının gelecekte de hükümran olmasına katkıda bulunma ve onlara bekçilik yapma zorunluluğunu duymuşlardır’ denmek suretiyle işbu evrakta taraf olarak yer alınmasının nedeni açıklanmıştır. Üstte açıklanan ve re’sen göz önüne alınacak sebeplere binaen; Sayın Savcılık tarafından şüpheli hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak, kovuşturma etabına geçilmesi için kamu davası açılmasını talep ederiz.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İstanbul’da Emekli Polis Memurunu Öldüren ve Film Setine Baskın Yapan 10 Kişi Yakalandı

HIZLI YORUM YAP