32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ulusal kuruluş uğraşının önemli adımlarından birisi olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından yayımlanan Amasya Genelgesi’nin 105’inci yılı için ‘Amasya’dan yükselen kutsal isyan çağrısı’ metnini yayımladı.
Yayımlanan metinde Türkiye Cumhuriyeti kurucu başkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün ulusal kurtuluş çabasının kahramanı olduğu vurgulandı.
”LAİK CUMHURİYET VE ATATÜRK DÜŞMANI VATANSIZLAR…”
ADD’nin yapmış olduğu açıklamada şu sözlere yer verildi
Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a çıkışından itibaren 9. Ordu Müfettişi olarak verdiği buyruklarla, yaptığı yazışmalarla, yurttaşlarla konuşmalarıyla ve Havza’dan Anadolu’daki kumandan, vali ve mutasarrıflara gönderdiği tamimle kendisine verilen Karadeniz bölgesindeki işgal karşıtı direniş hareketlerini önlemek ve ordunun terhisi ile silahların işgalcilere teslimi işlerini hızlandırmak vazifesinin tamamen zıddına hareket edeceğini göstermişti. O’nun bu tavrı işgalci emperyalistleri olduğu kadar Saray’ı ve hükümetini de önemli tasaya sevk etmiş, ne değerine olursa olsun tutuklanarak İstanbul’a getirilmesi uğraşları aralıksız sürdürülmüştür.
İstanbul’da emperyalistlerin ve hükümetin bu teşebbüsleri sürerken Havza’dan Amasya’ya geçen Mustafa Kemal Paşa arkadaşları ile 21-22 Haziran 1919 gecesi günün ilk saatlerine kadar çalışarak Amasya Genelgesi’ni yayınladı.
Amasya Genelgesi; emperyalist işgale, Saray’ın teslimiyetine, hükümetin işbirlikçiliğine ve milletin başsız bırakılmasına teslim olunmayacağının ilk resmî belgesi olmanın ötesinde, Türk Ulusu’na kurtuluşun yol ve sistemini gösteren tarihi bir bildiridir. Bu bildirinin en önemli kısmı olan ilk üç hususunda;
1) Vatanın bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir.
2) İstanbul’daki hükümet, üstlendiği sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum ulusumuzu yok olmuş gibi gösteriyor.
3) Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.
denilmektedir, ki bu apaçık bir direniş, bir mücadele, bir Kutsal İsyan davetidir.
Amasya Genelgesi günlerinin en önemli aktörlerinden biri olan Ali Kemal; Mustafa Kemal’in aktüel siyasayı bilmediğini için başarısız olduğunu belirttiği bu sözleri ettikten sadece 3 gün sonra, işgalci İngiliz’in ve güdümündeki Saray’ın kendisine verdiği Milli Çabayı daha başlamadan yok etme vazifesini yerine getirememekten duyduğu mahcubiyetle bu kez kendisini başarısız bularak Dahiliye Nazırlığı’ndan istifa edecektir.
Sonradan “Artin Kemal” olarak anılacak olan Ali Kemal’in efendisi Vahdettin’e yazdığı istifa mektubu jenerasyonlar uzunluğu ibret alınması gereken bir tarihi evraktır:
“Yüce kapınıza bütün varlığıyla bağlanmış olan bu en sadık kölenizin, sizin kutsal rızanızdan ve yüce kabullerinizden kıl kadar sapmayı ne büyük bir var oluş faciası sayacağı padişah hazretlerine açıklanmasına gerek olmayan gerçeklerdendir. Sadık kölenizin bu bağlılıkla ulaşabildiği itimadınızı çekemeyen rakip arkadaşlarımdan bazı kimselerin başarısızlıklar yaratarak beni padişah hazretlerinin ilgisinden mahrum bırakmakla sonuçlanacak bazı olayları hazırlamakta olduklarından; bundan nasıl yararlanacaklarını bekler ve Anadolu’nun bazı yerlerinde ortaya çıkan devrim ateşinin çabucak söndürülüp yok edilmesi için alınacak önlemler ve bu uygulamanın yapılması yalnızca makamımın misyonu iken, bu hususta birçok boş ispatlar öne sürerek ihtilalin etki alanının genişlemesine ve bu bahiste sonuç olarak başarısızlığa uğratılarak velinimetlerinin uğurlu isteklerini almamdan uzak ve mahrum kalmama vesile olduklarından ve söylediklerimi desteklemeyerek müdahalelere başlamaları sebebiyle önlem düşünme ve almadaki bağımsızlığımdan mahrum kalmam dolayısıyla doğan manevi yıkım ve ziyanı anlayarak bugün sadrazamlık makamı kaymakamlığına kesin istifamı verdim.”
Bir tarafta böyle zelil bir mektupla tarihe geçen, bütün istikbal ve ikbalini efendi bellediği Padişah’ın -olmayan- iradesine bağlamış, mevki ve makam düşkünü bir zavallı, KÖLE KEMAL, diğer tarafta her türlü makam ve ikbal kapısını elinin zıddıyla itmiş, ömrünü adadığı kutsal mesleğinden bile ayrılmış, bir sivil yurtsever olarak vatanın ve milletin varlık ve bağımsızlığı için idamı göze almış, milleti uğraşa çağırmış ve emperyalizme de, uşaklarına da, 7 düvele de meydan okumuş bir inan ve fikir abidesi, ASİ KEMAL !
”BİR ULUSAL KAHRAMANDIR”
Köle Kemal; köleliğe ve ihanete devam etmiş, Peyam-ı Sabah gazetesindeki yazılarıyla Milli Mücadele’ye kin kusmuş, “Asıl kafası ezilecek köpekler Ankara’daki Kemalistlerdir” diyecek kadar alçalmış Mütareke İstanbul’u kalemşoru bir hain iken Asi Kemal, 3 yıl 3 ay 22 gün sonra TBMM Ordularının muzaffer başkomutanı Gazi Mareşal Mustafa Kemal Paşa olarak İzmir’e girmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Atatürk olmuş bir Ulusal Kahramandır…
İbret alınmaz da ne edilir?
Ne acıdır; “Asi Kemal”in başarısı ile gurur duymayı bir türlü içlerine sindiremeyen kimi gafillerle “Keşke Yunan kazansaydı” diyebilen meczupları alim belleyen zamane Artin Kemalleri, sonraki yıllarda İngiltere Başbakanı olan Ali Kemal’in İngiliz torunu ile gurur duymaktan utanmamaktadır.
Vahdettin’in, Damat Ferit’in, Ali Kemal’in ve diğer hainlerin sonları malumken Mustafa Kemal Paşa, 22 Haziran 1919’da Amasya’da ilan ettiği amaçlara bir bir ulaşarak Ulusunun kalbinde erdemli yerini almış, ismini da insanlık tarihine altın harflerle yazdırmıştır.
Atatürkçü Düşünce Derneği; Ali Kemaller’in her devranda ortaya çıkacağını, Mustafa Kemaller’in ise bin yılda bir zor geleceğini bilerek, onbinlerce üyesinin herbirinin Atatürk olma şuuru ve “Türk İstiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ebediyen koruma ve müdafaa etme” misyonuyla, Kemalizm’in namus sesini bir sis çanı gibi yurdumuz semalarına asma ve Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ne ulaşma azim ve kararındadır.
Amasya Genelgesi’nin 105. yaşı kutlu olsun!
Saygılarımızla.
Amca ile Yeğenin Arazi Uyuşmazlığı Faciaya Dönüştü: 3 Ölü, 3 Yaralı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.