36,6753$% 0.09
40,0531€% 0.19
3.515,47%-0,04
5.753,00%-0,05
22.942,00%-0,06
2.984,18%-0,12
10.840,59%1,05
DOLAR 36,6753
EURO 40,0531
ALTIN 3.515,47
BİST 100 10.840,59
İmsak 02:00
Seray Şahinler – Sanat tarihinin en renkli, en özel ailelerinden biri Şakir Paşa ailesi… Herhalde çekirdekten bu kadar çok sanatçı çıkaran başka bir aile yoktur. O sanatkarlar ki sanatın öncüsü, edebiyatın ekolü olmuş biricik isimler: Fahrelnisa Zeid, Füreya Koral, Aliye Berger ve Cevat Şakir Kabaağaçlı, Nejad Devrim, Tatlı Devrim… Son günlerde ailenin bir televizyon dizisine konu olması gözleri yeniden Şakir Paşa eşrafına çevirdi.
Şakir Paşa ailesini büyüten, çoğaltan, hayatla ve sanatla tanıştıran ise yaşadıkları o meşhur köşk. Büyükada’da yer alan köşkün mazisini aydınlatan bir stant var Adalar Müzesi’nde. Hem de çekimlerin yapıldığı konağın birkaç yüz metre ötesinde. Adalar Müzesi tarafından, Adil Bali küratörlüğünde gerçekleşen “Öncesi ve Sonrasıyla Büyükada Şakir Paşa Köşkü” standı, ailenin 1900’de kapısından girdiği ilk günden 1975’teki vedaya uzanan sürecine odaklanıyor.
Köşkün içine şahit olun
Müzenin kurucularından Halim Bulutoğlu’nun verdiği bilgeye göre, 1870’lerden itibaren adada var olan ve Rum bir aile tarafından yaptırılan köşk Rosolato ismiyle biliniyordu. 1900’de Şakir Paşa tarafından satın alınmış ve aile buraya yerleşmiş; Füreya Koral bu köşkte doğmuş, paşanın kızları Fahrelnisa, Hakiye, Ayşe çok küçük yaşlarda köşkle tanışmış; Cevat Şakir burada okula başlamış. Cevat’ın babasıyla şiddetli hengameleri, Zeid’in resme; Aliye’nin renklere ilgisi bu köşkte filizlenmiş. Yani aslında ailenin kıssası köşkün varlığıyla doğrudan birbirine bağlı. Stant de işte bu bağı ortaya koyuyor.
Sergide köşkün içini ilk kez bütünüyle görebileceğimiz çok değerli fotoğraflar ve eşyalar var. Arşivin büyük bölümü, Şakir Paşa’nın gözbebeği olan kızı Ayşe Hanım’ın torunlarının çocuklarından alınmış. Hepsi çok özel anları ve anıları aktarıyor. Köşkün bahçesinden bilinen tek fotoğraf, Füreya’nın ilk evliliğini yaptığı Selahaddin Karacabey ile düğün fotoğrafı, Hoş Devrim’in Füreya’ya eşlik edişi, ailenin yılbaşı akşamı buluşması, 1901’de Şakir Paşa ve İsmet Hanım’ın yerel kıyafetlerle verdiği pozlar, Hakiye’nin Cevat Şakir ve Ayşe ile eğlenceli anları, yine Hakiye, Agnese ve Ayşe’nin bütün şıklığıyla kamera karşısına geçtiği o anlar sergide anılar ve tanıklıklarla yer bulmuş. Ailenin bir ağaç altında oturup sohbet ettiği anlar, Asım Kabaağaç’ın pek bilinmeyen fotoğrafı da sergiyi duygusal kılıyor.
Bulutoğlu, “Ailedeki herkes için köşk farklı şeyler ifade ediyor. Sevimli Devrim için Füreya, Fahrelnisa için ayrı. Alışılmış Cevat Şakir için apayrı bir cehennem burası. Burada büyümüşler, burada dünyayı tanımışlar. O açıdan burası Şakir Paşa ailesinin fertlerine kan vermiş, can vermiş ve kişiliklerini şekillendirmiş denebilir” ifadesini kullanıyor.
Şakir Paşa ailesinin ve köşkün serüveni ne sayfalara ne kitaplara sığar ancak kıssanın bir parçası olmak isteyenler için “Öncesi ve Sonrasıyla Büyükada Şakir Paşa Köşkü” standı temmuz sonuna kadar ziyarete açık olacak.
Bahçesi lunapark oldu
Sergideki fotoğraflarda köşkün odalarını da ilk kez bu kadar net görüyoruz. Köşkün salonu, konuk odaları, yemek sofraları ve yatak odalarını bütünüyle görmek mümkün. Fotoğraflar Şakir Paşa ailesinin estetiğini, bir aradalığını, yer yer hüznünü yansıtıyor. 1960’ta ise ilginç bir dönüm noktası oluyor ve köşkün dört dönümlük bahçesi kiralanarak adalıların çocuklarıyla gelip eğlendiği bir lunaparka dönüşüyor. O parkı tasvir eden Ragıp Özcan imzalı tablo da sergide. Standın küratörü Adil Bali’nin çocukluğu ise bütün öyküden habersiz olarak bu bahçede geçmiş.
Paşanın mührü, Zeid’in çatal-bıçak takımı
Köşkten kalan kesimlerin bir bölümü müzayede sonrası eskiciye düşmüş. Şakir Paşa ailesinin torunları da alabildiği kadarını eskiciden geri almış. Köşkte kullanılan şekerlikler, Şakir Paşa’nın ağabeyi Cevad Paşa’nın mührü, Fahrelnisa Zeid’in gümüş çatal-bıçak kadrosu da sergide görülebilir.
Kapıları bile satılmış
Şakir Paşa’nın 1914’te oğlu Cevat’ın silahından çıkan kurşunla vurulmasıyla birlikte köşke de kara bulutlar çöküyor. Ancak aile köşkle bağını hiç koparmıyor. Zamanla uzunluk gösteren maddi sıkıntılar ve miras meselesi satışı gündeme getirse de İsmet Hanım’ın direnciyle köşk ailede kalıyor; ta ki İsmet Hanım vefat edene kadar. 1900’de başlayan hikâye, 1960’tan itibaren kiralama sürecine giriyor, 1975’te ailenin köşkten ayrılmasıyla son buluyor.
Halim Bulutuoğlu paylaştığına göre aileden kalan çok az parça var. Maddi sıkıntılar nedeniyle köşkteki neredeyse her şey müzayedeye çıkıyor. 1950’lerde Portakal müzayede evi tarafından yapılan müzayedede eve dair ne varsa büyük kısmıyla satılıyor. İşlemeli kapılar ve ahşap döşemeler dahil köşkün her şeyi gidiyor. 1978’de ise köşk yangına teslim oluyor.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Aşk En Güzel Baleyle Anlatılır
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.