Ajda Pekkan’ın Kulis Sırrı Ortaya Çıktı!

78 yaşındaki Süperstar Ajda Pekkan’ın gücünün sırrı ortaya çıktı. Usta sanatçı projeleri öncesi disiplinli bir çalışma programı uyguluyor.

Sabah’ın haberine göre, ünlü sanatkarın bitip tükenmeyen gücünün sırrı da ortaya çıktı.

Her konserinden önce sıkı bir çalışma içerisine giren 78 yaşındaki sanatçı, sahneye çıkmadan önce iki saat kondisyon bisikletine binip ter atıyor. 

Pekkan’ın şehir dışı konserlerinde de kesinlikle kulisine kondisyon bisikletini götürdüğü öğrenildi.

“ÇOK YORUCU BİR HAYATIM VAR”

Öte yandan,  Pekkan, “Mazhar Alanson ile Misafir” programına konuk oldu. Hakkında merak edilenleri anlatan ünlü sanatçı, Zeki Müren ve Fikret Şenes ile çalıştığı yıllardan bahsetti.

Mazhar Alanson‘un “Bir sefer detone olduğunu duymadım” sözlerine karşılık veren Ajda Pekkan, “Sahnede istersen ol mümkün mü? Ben kendimle çok iddialaşırım. Çok yorucu bir hayatım var benim, yani kendimin kölesi oldum” ifadelerini kullandı.

“KİMSEDE ESKİ HEYECAN KALMAMIŞ”

Genç meslektaşlarıyla ilgili de konuşan Süperstar, “Kimsede artık eski heyecan kalmamış. Herkes ‘Nasıl para kazanırım’, ‘Akşamı nasıl ederim’ sıkıntısında. İçlerinde o eski müzisyenlik yok çocukların. Herkes haklı olarak evini geçindirmek istiyor, çünkü kaideler değişti. Evvelden biz sabah, akşam konser verirdik. Şimdi desen ki ‘Yapar mısın?’, yapmam zati. Artık bizim bir marka ismimiz var. Öyle çıkıp her yerde söyleyemeyiz. Ancak halk konserleri, büyük konserler olur” dedi.

Oyunculuk sonrası şarkıcılığa yöneldiğini söyleyen Ajda Pekkan, Maksim Gazinosu’nda çıktığı ilk gece rüyasında gördüğü Zeki Müren‘in kendisine destek verdiği yılları anlattı.

“ZEKİ MÜREN’DEN DAYANILMAZ ŞEYLER ÖĞRENDİM”

Müren’den sanat dünyasına dair çok şey öğrendiğini söyleyen usta isim, “Okuldu benim için… Dayanılmaz şeyler öğrendim sahne ardında; kulis nedir, neler yapılıyor, neler dönüyor. Okuldu benim için. O beni daima katalizör olarak kullanırdı. İyi manada söylüyorum. ‘Ajda olmazsa ben çıkmam’, ‘Ajda olmazsa ben gitmem’. Öyle bir tutkusu vardı. Sevgisi, hürmeti. En ufacık bir gülümseme bana tatlı geliyordu. Zeki Müren benim için ütopik bir şeydi. İki film çekmişim diye kendimi bir şey zannetmedim ama sonradan müzik söylemeye başlayınca, onun o yakınlığı beni çok etkiledi” dedi.

Zeki Müren’in sonlu haline şahit olduğundan bahseden Pekkan, Onun sonlu olduğu vakti görmemen gerekiyordu. Gördüm ne yazık ki. Bir mikrofon hadisemiz oldu, çok üzücü. AKG mikrofon vardı o zamanlar, kare mikrofonlar. Onunla müzik söylüyorum ama sesim bana boğuk geliyor. Erdem ve Gürsel vardı artta. Onlara dedim ki ‘Bana biraz eko verir misiniz?’ Birazcık böyle derinlik istiyorum. O zamanlar müzik terminolojisini de bilmiyorum, sadece eko biliyorum. ‘Tabii’ dediler, verdiler. Bitirdim programı, tam içeri giriyorum, geride kıyamet kopuyor. Dayak yiyor çocuklar. ‘Niye verdiniz ekoyu’ diye. O faşist ruhu ilk orada gördüm. Biz öyle büyüdük vaktinde. Ama ben bunu bile tatlılıkla karşılıyorum. Demek ki oyunun kuralları öyle” ifadelerini kullandı.

“FİKRET ŞENES İLE ÇOK DERTLEŞİRDİM”

Fikret Şenes‘in kendisini içselleştirdiğini ve müzik sözlerini onun ağzından yazdığını belirten Ajda Pekkan, “Çok dertleşirdim onunla, benim bütün hislerimi birlikte yaşardık. O da onu çok içselleştirdi” dedi.