Ak Parti’den Emeklilik ve Çalışma Saatleri Hakkında Açıklama: Kamu ile Özel Sektöre Esnek Çalışma Modeli Gelecek Mi?

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in açıklamaları, emeklilik sistemi, çalışma saatleri ve yargı süreçlerine dair spekülasyonlara yanıt niteliği taşıyor. Güler, mevcut durumda bu mevzularda somut bir yasal düzenleme olmadığını, ancak dünya örneklerinin dikkate alınarak sürdürülebilir tahliller arandığını belirtti.

Güler, Türkiye’de yaklaşık 32 milyon çalışan ve 16 milyon emekli olduğunu, bu durumun sürdürülebilir olmadığını ifade etti. “Dünya ortalamasında 3 ila 4 çalışana karşılık bir emekli varken, Türkiye’de bu oran 2 çalışana 1 emekli şeklinde. Bu nedenle, prim ölçüsünü, emeklilik yaşını ve ödenen süreyi dikkate alan daha istikrarlı bir emeklilik sistemi inşa etmeliyiz” dedi.

Haftalık çalışma saatleri düşecek mi?

Güler, haftalık çalışma saatlerinin düşürülmesiyle ilgili kamu ve özel bölümde bir düzenleme olmadığını belirtti. “Mevcut çalışma saatleriyle ilgili bir değişiklik planlanmıyor. Ancak bazı bölümlerde daha kısa süreli veya esnek çalışma modelleri üzerine teklifler ve tartışmalar var, ama genel bir düzenleme şimdi gündemde değil” açıklamasında bulundu.

Özel bölümde esnek çalışma modeli olacak mı?

Hürriyet yazarı Noyan Doğan, mesai saatlerinin düşürülmesiyle ilgili spekülasyonları ele aldı. ‘Mesai saatleri düşecek mi’ sorusuna cevap veren Doğan, kamuda ve özel bölümde çalışma saatlerinin düşürülmesinin şu anda gündemde olmadığını belirtti. “Uzaktan çalışma ve esnek çalışma modelleri konuşulsa da özel kesimde çalışma saatlerinin azaltılmasına dair bir çalışma yok” dedi.

Emeklilikte ‘Avrupa modeli’ hedefi

Güler, Türkiye’nin emeklilik sisteminde Avrupa’daki örnekleri dikkate alarak reform yapması gerektiğini belirtti. “Avrupa’da emeklilik yaşı 65-70 arası. Biz de prim miktarı, yaş ve ödeme mühletini esas alan bir sistem kurmalıyız” dedi. En düşük emekli maaşının şu anda 12 bin 500 lira olduğunu hatırlatan Güler, sürdürülebilir ve adil bir sistem inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

‘Dosyaların Yargıtay’a doğrudan gönderilmesi ile ilgili bir çalışma yok’

Bazı suç evraklarının istinafa gitmeden doğrudan Yargıtay tarafından değerlendirilmesine ilişkin iddiaları da yanıtlayan Güler, bu konuda henüz bir çalışma olmadığını, ancak yargı süreçlerinin hızlandırılması için bazı tekliflerin bulunduğunu söyledi. “Şu anda istinaf süreci sonrası belgelerin yüzde 85’i mutlaklaşıyor ve yüzde 15’i Yargıtay’a gidiyor. Yargılamaların makul sürede tamamlanması ve savunma haklarının korunması için bu sürecin daha da iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.