AKP’den “Yeni Çözüm Süreci” Yorumu: Öyle Bir Şeyimiz Yok, Asıl Gündemimiz Yeni Anayasa ve Islahat Gündemi!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

T24 Politika

AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala, “Yeni çözüm süreci geliyor” şeklindeki haberlerin hatırlatılması üzerine, “Bizim öyle bir şeyimiz yok. Bizim hedefimiz var, gündemimiz var. Islahat gündemleri var, anayasa gündemimiz var. Onları tartışıyoruz. Meclis’te de herkes yan yana oturuyor. Her gün konuşuyor.” dedi.

Ala, AKP Genel Merkezi’nde bir araya geldiği gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündemi değerlendirdi.

Türkiye’yi samimi ve gerçekçi siyasetlerle bir üst lige taşımak istediklerini ve herkesin buna katkı verebileceğini anlatan Ala, Türkiye Yüzyılı maksadına değinerek, bunun önemli kaldıracının “yeni sivil bir anayasa” ve “reformlar” olduğunu söyledi. Bunu eş zamanlı, çok alanlı “yapısal reformlar” olarak niteleyen Ala, “Bunun idari, yasal düzenlemeleri olacak. Anayasa tartışmaları olacak.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin yüksek gelir kümesindeki ülkeler ligine girmenin eşiğinde olduğunu dile getiren Ala, “Muhtemelen bunları da yaparak gelecek sene bu üst gelir grubunun ligine çıkarız.” diye konuştu.

Sürdürülebilir kalkınmayı ve gelişmiş ülkeler ligine çıkıp orada ilerlemeyi gelişmiş bir demokrasinin mümkün hale getirebileceğini ve bunu yapmaya çalıştıklarını belirten Ala, “Bunu yaparken bütün seçmenimizin isteğini, onayını almaya uğraş ediyoruz. Politikalarımızı onaylamayan seçmenlerimizin de isteğini almayı hedefliyoruz. Onlar yaptığımız işlere razı olsunlar ki aktif bir karşı çıkış olmasın. Pasif de olsa destek vermiş olsunlar.” görüşünü sarf etti.

Ala, “Yeni çözüm süreci geliyor” şeklindeki haberlerin hatırlatılması üzerine, “Bizim öyle bir şeyimiz yok. Bizim hedefimiz var, gündemimiz var. Islahat gündemleri var, anayasa gündemimiz var. Onları tartışıyoruz. Meclis’te de herkes yan yana oturuyor. Her gün konuşuyor.” dedi.

Yapısal ıslahat çalışmalarına ilişkin bilgi veren Ala, toplantıların devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Siyasi, sosyal, ekonomik, enerji, hukuk, demokrasi ve gıda güvenliği alanlarında, vatandaşa sunulan güvenlik hizmetinin kalitesinin üste çıkarılması, yargının hızlandırılması, cezasızlık algısının ortadan kalkması, etkin bir ceza infaz ve hukuk güvenliği sistemi, öngörülebilirlik gibi prensipleri hayata geçirecek ince personellik gerektiren bir ıslahat dönemine girilecek.”

Anayasa tartışmalarında muhalefetin “Ekonomide sorun var, ona odaklanalım.” dediğini aktaran Ala, şöyle devam etti:

“Zaten biz ona odaklanmışız. İçerideki tasarruf oranları bizim arzu ettiğimiz büyümeyi sağlamaya yetmez, yetmiyor da. ‘Dışarıdan yabancı sermaye getirelim.’ diyoruz. Yatırım için gelsin, sıcak para olarak gelmesin. Peki yatırım için nasıl gelecek? İstikrarlı bir Türkiye olacak. Demokrasisi, teşebbüs özgürlüğü, hak ve özgürlükler hepsi garanti altına alınmış bir gelişmiş demokrasi olacak. Bunun tapusu ne? Anayasa. Herkesin ‘değişsin’ dediği, değiştirmek için ittifaklar kurduğu bir Anayasa’yı ‘Şimdi niçin tartışıyorsunuz?’ sorusu boş bir sorudur. Çünkü ülkenin sistem istikrarını sağlayan şey anayasadır. Artık öyle ya da böyle militarist bir bakış açısıyla yazılmış Anayasa’dan sivil toplum anayasasına doğru bir süreç işlemeli. Bu yapılmalı Meclis tarafından, yapılabilir. O zaman Türkiye siyasal bir sistem istikrarına kavuşmuş olur. Ondan sonra da fırsatları açılır.”

Ala, artık öngörülebilir, hedefi belli plan ve programların uygulanması gerektiğini söyledi.

“Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu düzenlemeleri yapacağız”

Yapısal ıslahatlara ilişkin düzenlemenin Meclis’e bütçeden sonra birkaç paket halinde getirilmesinin planlandığını aktaran Ala, şu ifadeleri kullandı:

“Siyasi Partiler Maddesi’nde, örgütlenme konusunda, sivil toplum alanında, birçok alanda vatandaş-devlet münasebetinde ince işçilikle yapılması gereken düzenlemeler var. Onları natürel diğer partilerle de tartışarak, konuşarak, sivil toplumun, toplum bölümlerinin hepsinin iştirakini sağlayarak… Mesela bir şey oluyor her gün tartışılıyor. Toplumun bir kısmı ‘Niye bunlara müdahale etmiyorsunuz?’, bir bölümü de ‘Niye müdahale ediyorsunuz?’ diyor. Bunların berraklaştırılması lazım. Yani bu ülkede hudutlar nedir, yapılacak yaptırımlar nedir? Daima teknoloji, iletişim biçimi gelişiyor. Farklı sorunlar ortaya çıkıyor. Gelişmiş demokrasiler de bunları şu anda tartışıyorlar. Yani o mevzularda da Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu düzenlemeleri yapacağız.”

“Bizim söylemek istediğimizle toplumun anladığı aynı şey olmalı”

Ceza İnfaz Maddesi’ndeki değişikliğe ilişkin bir soru üzerine Ala, şunları söyledi:

“Bir defa dışarıda vatandaşa sorduğunuzda ceza infaz sisteminin kullandığı lisanla vatandaşın anladığı dil arasında bir uyumsuzluk var. Orada yargı açıklama yapıyor veya işte emniyet topluyor. Emniyet götürürken bir tanımlama yapıyor. Orada yargı alıyor, bunu işte ’40 yılla yargılansın’ diye dava açıyor. 40 gün sonra dışarı çıkıyorlar. Bunların hukuken sorduğunuz zaman hepsinin bir gerekçesi var ama bu münasebetler sonucu değiştirmiyor. Vatandaş onların hepsine bir isim veriyor. Yani o kurumların hepsinin bir tane ismi var vatandaş nezdinde, o da devlet. Şimdi kendi içinde neyi düzenleyecekse düzenleyecek vatandaşa karşı tek dili kullanacak. Vatandaşa karşı tek devlet olduğunun gereğini yapacak. Vatandaş ile devlet dili arasında bir uyum çalışması aynı zamanda olmalı. Cezası neyse ne söylemişse devlet, vatandaş da onun bu cezayı böyle çekecek diye bilmeli. Burada siyaseten yapılacak şey bu dil. Bizim söylemek istediğimizle toplumun anladığı aynı şey olmalı. Burada bir sorun var. Daha önce düzenlemeler yapıldı alışılmış o günün koşullarına göre bazı tahliller üretilmiş. Ama şu anda onlar başka sorunlar üretmeye başlıyor. O sıkıntıları ortadan kaldıracak yeni düzenlemeleri de getireceğiz. Bu davaların kısaltılmasından işte yani bir kişi, bir suç işlemişse onun kesinlikle cezasını görmesi ve bunun da toplum tarafından bilinmesi gerekiyor.”

Sosyal medya

Sosyal medyaya yönelik düzenlemelere ilişkin bir soruya Ala, “Türkiye’de gerçekten bu sosyal medyayı böyle sosyal bataklık olmaktan çıkaracak hem size hem bize düşen şeyler var. Sosyal medyada bu hürriyetle sorumluluk kesinlikle dengelenmeli, dengelenecek. Burada hem sosyal medya platformlarına hem medyaya hem devlet ünitelerine iş düşüyor. Bu yeni bir alan. Burası haber, içerik üreteceğine önemli bir kısmı da sorun üretiyor. Burada çok önemli mağduriyetler, sorunlar ortaya çıkıyor. Bu alana ilişkin hakikaten önemli bir çalışma var.” karşılığını verdi.

“Ne gibi enstrümanlar var?” sorusu üzerine Ala, sosyal medyanın yeni bir alan olduğunu ve yeni tekniklerle mücadele gerektiğini belirterek, burada hem toplumun hem medyanın hem kamu ve özel kesimin hem de sivil toplumun önemli bir işbirliğine ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

Ala, parti programında bir güncelleme olup olmayacağı sorusunu, “Olabilir, gözden geçiriyoruz.” diye yanıtladı.

“Programın biraz yaşlandığı tenkidine katılıyor musunuz?” sorusu üzerine Ala, “İlkeleri yaşlanmadı. O zaman ortaya koyduğu prensipler aslında Türkiye’de yol haritasını belirleyen çok önemli prensiplerdir. Ama onun içerisinde yapılacak olanlar ve aktivite olarak ortaya konacak konular natürel ki güncellenecek.” dedi.

“Herkesin fikrini almayı metot olarak çok önemsiyoruz”

Anayasayla ilgili muhalefetin telaffuzlarının anımsatılması üzerine Ala, şu değerlendirmede bulundu:

“Seçimde bir anayasa muhtaçlığının had safhada olduğunu söylediler. Şimdi ‘Anayasaya ihtiyaç yok.’ diyorlar, iki sene sonra. Yarın ne diyeceklerini bilmiyorum, muhtemelen onlar da bilmiyordur. Ama biz ne dediğimizi biliyoruz. AKP kurulduğundan beri ‘Sivil bir anayasaya ihtiyacı var Türkiye’nin.’ dedik. Elimize her fırsat geçtiğinde de adım attık. Anayasa’da yapılması gereken ve yapabileceğimiz değişiklikleri yaptık. Türkiye’yi olabildiğince istikrara kavuşturmaya çalıştık. Şu anda da karizmatik bir lider, Tayyip Erdoğan karizmasıyla ve siyasal gücüyle, AKP’nin siyasal gücüyle, Cumhur İttifakı’nın siyasal gücüyle sistem yürüyor. Ancak yeni, güçlü bir anayasayla güçlü bir sistem inşa edilmeli. Demokratik, hukuk devleti sistemleriyle garanti altına alınmalı. Sistem güçlü bir karizmatik başkana ihtiyaç duymadan da kendi başına ve memleket için yürüyebilmeli. Mesela bugün Cumhurbaşkanı’nın karizmatik gücü, liderliği de olmasa çıkan birçok sorun gerçekten zaman zaman görüyorsunuz çıkıyor ve öyle çözülüyor. Yani zaman zaman buna rağmen de çıkıyor.”

Efkan Ala, başkanlık sisteminin Anayasa’nın tamamı değiştirilerek kurulmadığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yani başkanlık sisteminde Anayasa’yı tamamen değiştirip, işleyen bir başkanlık sistemi kurarsınız. Dünyada işleyen çok güzel başkanlık sistemleri var. İsteyen işleyen bir yarı başkanlık sistemi, isteyen de parlamenter sistem kurabilir. Ama Türkiye neyi istiyor? Bunu tartışmanın yolu bir araya gelmek. Diyoruz ki, ‘Sivil anayasaya ihtiyacımız var, bu sivil süreçlerle yapılmalı.’ Yarın da bunu söyleyeceğiz. Şimdi başarır mıyız? Başaramaz mıyız? O muhalefetin tavrına bağlı. Yani bizim tek başına Cumhur İttifakı olarak da AKP olarak da Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğumuz yok. Bizim tercihimiz tüm siyasi partilerin bir masa etrafında bu işi tartışması. Çünkü temsil kabiliyeti yüksek bir Meclis. Diyorum ki, anayasa yaptığınız zaman sağlam zemin üzerine inşa edilebilmesi için onayını almadığınız, ona ‘hayır’ diyenlerin de isteğini almamız lazım. Öbürünün de isteğini alacaksınız ki sistem istikrarıyla birlikte inşa edilsin de ülke fırsatlara odaklansın, arbedelere değil. Eğer bir birlik, bir mutabakat sağlarsanız o kalıcı olur. Onun için sivil prosedürler içerisinde bu gelişsin. ‘Anayasa yapma yöntemi de anayasaya dahildir’ diyoruz. 400 milletvekili bile olsa yine müzakereyi ve iştiraki önceleriz. Ondan sonra da toplumla bunu paylaşırız. ‘Bizim çoğunluğumuz var’ diyerek, kapıları kapatıp bir anayasa yapmayı doğru bulmayız. Çoğunluk olsa bile herkesin fikrini almayı sistem olarak çok önemsiyoruz. İtirazlarını alacaksınız, katkılarını alacaksınız.”

Erken seçime ilişkin bir soru üzerine Ala, önlerindeki süreci “fırsatlar dönemi” olarak değerlendirdiklerini vurgulayarak, “Erken seçim bizim gündemimizde yok. Aslında muhalefetin gündeminde değil. Muhalefetin gündeminde kendi sıkıntıları var. Biz işimize bakıyoruz.” dedi.

Yapısal ıslahatların içeriğine ilişkin bir soru üzerine Ala, kamu idaresinden demokrasiye, yargıdan, adalet ve özgürlüğe, malların serbest sirkülasyonundan istihdama, eğitim ve kültürden gümrük birliği ile rekabet siyasetine, güçten nakliyeciliğe, tarımdan imara, güvenliğe, yerel yönetim ıslahatına kadar birçok başlık bulunduğunu ifade ederek, ıslahatlarda hem sivil toplum hem kamu ve özel sektörü etkileyecek birçok ayrıntının yer aldığını söyledi.

Ala, iş gücü piyasasının iyileştirilmesi konusunda da ıslahatlar olacağını bildirdi.

Siber Güvenlik Başkanlığı’nın yapısının nasıl olacağına ilişkin soruya Ala, “İhtiyacı görüyorsunuz, o muhtaçlıkları giderecek. Çok önemli bir ihtiyaç. Büyük bir ihtimalle müstakil bir yapı olacak. Ona çok ihtiyaç var, Orta Doğu’daki gelişmeler. Yılbaşından önce bu kurulacak.” cevabını verdi.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber