AKP’li Derya Yanık: İstanbul Sözleşmesi Varken de Kadın Cinayetleri Vardı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, “İstanbul Sözleşmesi tamamen çerçeve metindir. Siz buna göre eksiğiniz varsa içeride tamamlarsınız. İstanbul Sözleşmesi varken de kadın cinayetleri vardı, yokken de var maalesef” dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yanık, kadına yönelik şiddet konusunda işin bir tarafında önleyici önlemler, bir tarafında toplumsal farkındalık, bir tarafında da yargısal düzenlemeler olduğunu söyledi. Yasa tarafında uygulama ve infaz sistemiyle ilgili birtakım eleştiriler olduğunu ifade eden Yanık, “Bunları önümüzdeki yargı paketinde değerlendireceğiz. Yargı düzenlemesi yapmak, bu problemin en kolay kısmı. Daha önemli tarafı problemin toplumsal farkındalık kısmı, önleyici önlemlerin uygulanmasıyla alakalı süreçler. ‘AK Parti, kadınlara önem vermiyor’ iddiası ancak bir muhalefet retoriği olmaktan ileriye gitmez. Hayat değişiyor. AK Parti’nin 22 yıl önce iktidar olduğu bir Türkiye yok bugün. 22 yıl önce internet yoktu hayatımızda. İnternet ortamında suçlar yoktu. Devasa büyüyen bir sanal alan var bugün. Bunları görmeden, buralarla ilgili ortak bir tavır belirlemeden kadın ve çocuğa yönelik cürümlerle bütüncül mücadele etmenin çok zor olduğunu düşünüyorum” dedi.

CHP’li Kaya’dan iktidara: İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönün, 6284’ü hedef almayın, uygulayın

“6284 bazı kesitler tarafından eleştiriliyor”

Yanık, kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında toplumsal hassaslık, algı biçimi, kadın-erkek hukukî manadaki hak eşitliğinin içselleştirilmesi, takibi noktasında devletin elinden geleni yaptığını söyleyerek, “6284 sayılı kanun, kanunun ruhunu ve uygulama kapasitesini, alanını bilmeyen bazı bölümler tarafından çok eleştiriliyor. Bu kanun, önleyici önlemler manasında son derece etkin, iyi düşünülmüş bir yasadır. Kadınların öncesinde şiddete uğrama ihtimali varsa uğramaması, şiddete uğradıklarında devletin hemen koruma düzeneğini kurması, failin cezasını çekmesi noktasında aslında bütün süreçleri düşünen, işleten bir düzenek var” diye konuştu.

“İstanbul Sözleşmesi’ni savunanlardan biriydim”

Yanık, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasının kadın cinayetlerini artırdığı tenkitlerine katılmadığını söyleyerek, “İstanbul Sözleşmesi’ni savunanlardan birisiydim. Ama İstanbul Sözleşmesi bir çerçeve metin; siz ancak yasama faaliyetleriyle, yasal düzenlemelerle içeriğini oluşturursunuz. Mesela Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin tarafıyız. Bu kontrattaki; çocukla ilgili bakış açın şu olsun, çocuğu koru, yasalarında eksiklik varsa gerekli düzenlemeleri yap. Dolayısıyla siz çocuk hakları mukavelesine taraf olduktan sonra çocuklarla ilgili iç hukukunuzda yapmanız gereken şeyleri yaparsınız. Aynı şey bayanlarla alakalı İstanbul Sözleşmesi için de geçerli. İstanbul Sözleşmesi tamamen çerçeve metindir. Siz buna göre eksiğiniz varsa içeride tamamlarsınız. İstanbul Sözleşmesi varken de kadın cinayetleri vardı, yokken de var maalesef. Doyasıyla ‘İstanbul Mukavelesi’nde olduğumuzda şöyle olur, olmadığımızda şöyle olur’ tartışması, bizi kısır bir noktaya kilitliyor. Bizim ‘İstanbul Sözleşmesi olsun-olmasın, girdik-çıktık’ tartışmasını bir tarafa bırakıp, işimize bakmamız lazım. Kadına yönelik şiddetle mücadele edeceksek, istismarların önüne geçmek arzusundaysak, kadınların güvenli bir toplumun içinde yaşamasını istiyorsak, bir anlamda hamamda su dövmeyi bırakıp, bugün uyguladığımız yasal, idari önlemleri, önleyici önlemleri yeniden gözden geçirip, bakmamız lazım. Hiçbir şey mucizevi bir şekilde düzelmez. Bunu değerlendirirken sebep-sonuç bağını, varlık sebebini iyi pahalandırmak lazım. Mukaveleler çerçeve metinlerdir, sizin iç hukukunuzda yapıp ettiklerinizdir asıl belirleyici olan. Bu anlamda biz iç hukukta son derece etkin, muhtaçlığa uygun düzenlemeler, yeni yapılması gereken bu düzenlemeleri yapıyoruz” dedi.

Özel’den Erdoğan’a “İstanbul Sözleşmesi” çağrısı: Yeniden Meclis’ten geçeceği yeri yaratmak sizin sorumluluğunuzda

“Araştırma Komitesi Narin cinayeti özelinde kuruldu”

Yanık, başkanlığını yürüttüğü İnsan Haklarını İnceleme Kurulu altındaki Çocuk Hakları Alt Komitesi’nin sürekliliği olan bir kurul olduğunu söyleyerek, “Arkadaşlar, çalışmalarını yapıyor. Özellikle çocuk siyasetleri, çocuklara yönelik geliştirilen hizmetler, çocuk istismarı ve benzeri durumlarda neler yapılabilir, niçin gelişiyor sorusunun yanıtını arayan bir kurul. Olağan ilgili bakanlıklar da kendi alanlarıyla alakalı çocuklara yönelik hizmetlerde çok önemli adımlar atıyorlar. Ancak çocukların şiddet ve istismarda maalesef en çok zarar gördükleri kişiler, en yakın kişiler. Dolayısıyla alan müdahale etmesi çok zor bir alan. Narin olayı; tamamen kendi evinin içinde öldürülmüş bir çocuktan bahsediyoruz, en güvenli alanından bahsediyoruz. Eğer o alan güvenli değilse devlet olarak müdahale ediyor, çocuğu kendi güvenli alanına çekiyoruz” dedi. Yanık, Meclis’te çocukların korunmasına yönelik kurulan Araştırma Kurulu’nun Narin cinayeti özelinde kurulduğunu söyleyerek, “Çalışmasını yaparken problemin sebep-sonuç bağlamındaki taraflarına bakacak. Bu konuda yapılması gerekenler, ihmal var mı, eksiklik var mı bunlara bakacaklar, çalışacaklar” diye konuştu. (DHA)

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber