35,3278$% -0.05
36,5089€% -0.02
3.033,57%0,25
4.964,00%0,00
19.797,00%-0,04
2.668,81%0,23
10.000,72%1,11
AKP’li Galip Ensarioğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ve DEM Parti’nin İmralı’da PKK lideri Öcalan’ı ziyaretiyle devam eden “süreç” için kendi müşahedesine göre her şeyin kurgulandığı gibi gitmesi halinde Newroz’dan önce Kandil’den silah bırakılmasına dair bir açıklama gelebileceğini söyledi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmayla başlayan ‘süreç’, DEM Parti heyetinin İmralı Adası’ndaki mahpusta tutulan Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmeyle hareketlendi. DEM Parti, Öcalan görüşmesinden sonra AKP, MHP ve CHP’nin de aralarında olduğu siyasi partileri ziyarete başladı.
NE OLMUŞTU | Bahçeli’nin DEM Parti ile tokalaşması ve Öcalan çağrısıyla başlayan süreçte neler yaşandı?
Duvar’dan Can Bursalı’nın haberine göre; AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, yeni süreci bir ‘evin içini tahkim etme’ projesi olarak tanımlıyor. Kısa sürede sonuç alınabileceğini, 21 Mart’tan önce önemli açıklamalar yapılabileceğine işaret eden Ensarioğlu, 20 Kasım’da bir araya gelen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in yaptığı görüşmeye dikkati çekti. Özel’in süreçle ilgili Kalın tarafından bilgilendirildiğini söyleyen Ensarioğlu, “Bu onların hakkı” dedi. CHP’li kaynaklardan yapılan açıklamada ise ne İbrahim Kalın’ın Özgür Özel’le yaptığı görüşmede ne de daha sonraki periyotta CHP’yle temas kurulduğunu söylediler.
CHP kurmayları, ne Özel’in MİT Başkanı Fidan’la görüşmesinde ne de daha sonraki devirde, yeni süreçle ilgili herhangi bir temas kurulmadığını ifade etti.
Ensarioğlu’nun ise Bursalı’nın sorularına karşılıkları şöyle:
-Siz yaklaşık bir buçuk sene önce ‘PKK bir daha asla muhatap alınamaz’ dediniz. Ama gördük ki şahsen Cumhur İttifakı’nın ortağı Devlet Bahçeli 22 Ekim’deki konuşmasında Abdullah Öcalan’ı işaret etti. Doğal olarak örgüt de muhatap alınmış oldu. Bu çıkışı bekliyor muydunuz?
Bir buçuk yıl öncesinde yaptığımız mülakatta asla bir daha böyle bir şey olamaz demedim. Siz “Süreç buzdolabında mı, tekrar başlar mı?” diye sordunuz. Ben o süreç öldü demiştim. Süreç buzdolabında değil morgda demiştim. Ancak örgüt silah bırakırsa ve gereğini yaparsa ve samimi bir şekilde buna inandırırsa yeni bir şey kurgulanabilir demiştim. Bugün tam da bunu yaşıyoruz. Devlet, terörle uğraşa en etkin bir şekilde her gün devam ediyor. Örgüt silah bırakmadı da devlet taviz mi verdi? Örgüt silah bıraktığını ilan edene kadar terörle mücadele en etkin şekilde devam edecek.
“Türkiye’nin evinin içini tahkim etmesi gerekiyor”
Yani, yaşadıklarımız önceki çözüm sürecinin devamı falan değil. Örgüt askeri olarak yenildi. Yurt içinde 3 bin silahlı gücü varken şimdi bu sayı 50’nin altına indi. Onlar da varlıklarını gizlenerek koruyabiliyor. Ancak sıkıntı bunun dışında bir problem. Ortadoğu’daki gelişmeler hızlı bir şekilde ilerliyor. Bu hızlı gelişme Türkiye için de bir risk oluşturuyor. Türkiye’nin Libya’da, Suriye’de, Irak’ta, Afrika’da, Kafkaslar’da, Balkanlar’da ve ön Asya’daki genişleme faaliyetleri, emperyalistleri rahatsız ediyor. Bu genişleme toprak genişlemesi manasında değil. Türkiye dostluklarını ve etki alanını genişletiyor. Bu durumun yarattığı rahatsızlığa karşı, Türkiye’nin kendi evinin içini tahkim etmesi gerekiyor. Ama bu, riskler olmasa da Türkiye’nin yapması gereken bir şey. Türk, Kürt ve farklı tüm kümelerin içerideki ittifakın, içerideki kardeşliğin yeniden tesisi, Türkiye’nin hem gayelerine ulaşmasında hem de riskleri bertaraf etmesinde büyük rol oynayacak. O yüzden böyle yeni bir şey kurgulandı.
“Ana lisanda eğitim hakkı demokratik talep”
-40 yılı aşkın süredir silahlı mücadele veren bir örgütün, karşılıksız silah bırakacağına inanıyor musunuz?
Yasal düzenlemelerle ilgili bütün gereklilikler yerine getirildi. Anayasal seviyede bir takım talepler konuşuluyor olabilir. Ama devlet asla taviz vermeyecek. PKK silah bırakacaksa, Türkiye’de silahın bir hak arama aracı olarak kullanılma meşruiyeti kalmadığındandır. Bir takım taleplerin demokrasi içinde, demokratik haklar temelinde çözülebileceği bir ortam ve iklim var. Mesela anadilde eğitim hakkı örgütün varlık sebebi değil. Bunun, Kürtlerin demokratik bir talebi olarak görülmesi lazım. Demokratik siyasette oturursunuz, konuşursunuz, birbirinizi ikna edersiniz. Yeni anayasada yerini bulur mu, bulmaz mı, bunlara bakarsınız.
-Bir de kimlik tartışması ve Türklük tanımı var. Buna ilişkin bir adım atılacak mı?
Baştan söylemek gerekir, anayasanın ilk dört maddesine ilişkin bir sorun yok. Vatandaşlık tarifiyle ilgili bir tartışma var. ‘Anayasaya vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türktür’ lafı bir üst kimliği, Türkiyeliliği değil etnik bir kimliği tanım ediyor. Bu bir tartışma hususudur. Birçok ülkede vatandaşlık tanımı yoktur. Siz bir kişiye kimlik vermişseniz vatandaş olarak kabul etmişseniz o vatandaştır. Vatandaşı bir de iki gözü iki kulağı iki eli olacak diye tanım etmeye gerek var mı? Bu tanımı bir de yanlış yapmaya gerek var mı? Yanlış anlaşılmasın; kimse Türklükten rahatsız değil. Rahatsız olsak bir arada nasıl yaşayacağız? Kimse Türklükten falan rahatsız değil. Vatandaşlık tanımı daha rasyonel ve kapsayıcı olmalı.
-Suriye’de sayısı onbinlerle ifade edilen bir silahlı güç var. Öcalan’ın yapacağı bir çağrı size göre orada da etkili olur mu?
Örgütün kurucu iradesinin, ‘Artık gerek yok, silahı bırakın’ demesi değerlidir.
-Siz bir takvim verdiniz. 21 Mart’ta örgütün silah bırakacağını söylediniz…
Kesinlikle o laf benim ağzımdan çıkmadı. Kullanmadığım bir cümleyi bir gazeteci bir arkadaş yanımda sohbet ederken almış röportaj gibi yazmış. Halbuki röportaj da vermedim. Öyle bir cümle hiç kullanmadım. Ama süreç hızlı ilerliyor, ortaya bir irade konuldu. Ben Newroz demedim ama Newroz’dan önce de olabilir. Bilgiye dayanmıyor, bu benim süreci okumamla alakalı. Her şey kurgulandığı gibi, düşünüldüğü gibi ilerlerse…
“MİT, Özel’i bilgilendiriyor”
-CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti’yle yapılan görüşmeden sonra, sürecin şeffaf yürütülmesi adına komite kurulmasını önerdi. Sizce böyle bir ihtiyaç var mı?
Süreç şu anda şeffaf yürüyor zati. Biz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir şeyi çürütmek istediğimizde, yapmak istemediğimizde kurullara havale ederiz. Bu süreç en üst perdeden yürüyor esasen. Ne demek kurul? Özgür Özel de bu işi çürütmek için kurul teklifinde bulunuyor. Bunu, sürece direkt karşı duramadığı için söylüyor. Öyle şey olur mu? Süreç yeterince şeffaftır. MİT Başkanı da bütün görüşmeleri kendisine tüm açıklığıyla ifade etti, ediyor, bilgilendiriyor.
-MİT Başkanı süreçle ilgili Özgür Özel’e brifing mi veriyor?
Geçmişte bir görüşme oldu sonuçta. Türkiye’nin önündeki riskler ve fırsatların hepsinden söz edildi. Neticede, ana muhalefet partisi bu ülkenin demokrasisinin en önemli modülüdür. Neye karşı çıkacaklarını, destek olacaklarını bilmeleri onların hakkıdır.
-Kandil’de bir karargah var. Orası devlet tarafından muhatap alınacak mı?
Öcalan’ın yaptığı çağrı belirleyicidir. Onlar da bu çağrı çerçevesinde daha doğru bir karar verirler diye bekliyoruz.
“En çok bedel ödeyenler mutlu olur”
-Yaşanan 40 yıllık çatışma sürecinde on binlerce insan mağdur oldu, silahlı ögeler, siviller zarar gördü, hayatını kaybetti. Terörle mücadele eden insanların yakınlarının reaksiyonundan çekiniyor musunuz?
Bütün bu hassasiyetler, bütün bu duygusallıklar olağan ki gözetilecek. Ancak o gün bu vatana kast edenler için mücadele eden, canını veren, gazi olan, bacağını kaybedenler var ve Türkiye onlar sayesinde bir başarı elde etti. Türkiye terörden arındırıldı. Türkiye gelişecekse Türkiye artık kaynaklarını, vaktini ve insanını kaybetmeyecekse buna katkı sunacak bir yeni bir kurgu onları rahatsız etmez. Bu vatan için bedel ödemişler o insanlar. Bu vatan daha da büyürse, zenginleşirse, güzelleşirse onların ödediği bedel sayesindedir. Kâfi ki bu doğru anlatılsın onlara, en çok onlar mutlu olur. Elbette kesinlikle itirazlar olacaktır. Evet, iki taraftan da insanlar öldü. O zaman bunu kan davasına dönüştürüp bir yüz yıl daha, şimdiye kadar ölenin on misli insan ölsün mü diyeceğiz? Yoksa hiç kimse ölmesin, barış ve huzur içinde Türkiye’yi büyütelim mi diyeceğiz?
Ayşe Kulin: Güzellik başarıyla eş paha olsaydı, en iyi romanları Ajda Pekkan yazardı |
Günün öne çıkan haberleri… TIKLAYIN – Erdoğan ile Bahçeli bugün görüşecek Kızıl Goncalar’ın olay yaratan fragmanına tepki yağdı: Başörtüsünü çıkarıp ateşe attı TIKLAYIN – Mehmet Y. Yılmaz | Yasin Aktay o fotoğrafa niçin girdi? TIKLAYIN – ABD Dışişleri Bakanı Blinken: SDG’nin yabancı üyelerinin ülkesine dönmesi ve kümenin Suriye ulusal güçlerine dâhil edilmesi için Türkiye ile çalışıyoruz TIKLAYIN – Spor muharrirleri, Galatasaray-Başakşehir müsabakasını yorumladı: “Süper Lig’deki değişik bir maç olacak” TIKLAYIN – Baba-oğul Gökçek’lerin “kefen yolsuzluğu” iddiasına suç duyurusu: “Mansur Yavaş ve Köksal Bozan’a iftira atıldı, AKP’ye oy devşirildi!” |
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Yrp’den İstifa Eden Şanlıurfa Belediye Başkanı Gülpınar’dan AKP Açıklaması: Bizi Buraya Halk Getirdi ve Onların Sesini Dinlemem Lazım!