AKP’li Zeybekci’den İsrail’e: Maksadınızın Türkiye Olduğunu Biz Biliyoruz

AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, İsrail’in saldırganlığının gerisindeki hedefi bildiklerini belirterek, “Hedefinizin Anadolu olduğunu, Türkiye olduğunu, Türk İslam coğrafyasının çadır direğinin Türkiye olduğunu biz biliyoruz.” dedi.

Zeybekci, İsrail’in saldırganlığının gerisindeki hedefi bildiklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Türkiye bir devdir. Onun için Türkiye dev sorunlarla karşılaşır. Öyle kıytırıktan sorunlarla değil. Etrafımızdaki ateş çemberini gayet iyi biliyoruz. Sizin soyunuzu da sopunuzu da biliyoruz. Bin yıldan beri uğraştığınız öyküyü, Haçlı Seferleri’ni biliyoruz. Kullandığınız uşakları da biliyoruz. Bugün yaptığınız işi de biliyoruz ve görüyoruz. Gayenizin Anadolu olduğunu, Türkiye olduğunu ve bu coğrafyanın, bu Türk İslam coğrafyasının çadır direğinin Türkiye olduğunu biz biliyoruz.”

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog: İsrail’in Türkiye’ye karşı bir planı yok, hiçbir zaman olmadı

Özgür Özel ‘kapalı İsrail oturumu’nu anlattı: Bilmediğimiz bir şey söylemediler

Özgür Özel’den Erdoğan’a: Kahvehanede birisi ‘İsrail, Türkiye’ye saldıracak’ dese; ‘Deli misin’ denir

Milletvekillerinin mecliste yoğun mesaisini sürdürerek gerekli ıslahat, üretim seferberliği konularında çalışmalarını tamamlandığını ifade eden Zeybekci, enflasyonla gerçek uğraşın üretmek, arzı ve malı arttırmak olduğunu dile getirdi.

Zeybekci, Merkez Bankasının rezervlerinin epey iyi durumda olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

“Merkez Bankası 170 milyar dolar eksilerden bugün toplam stokları rezervleri 157-158 milyar dolar tarihi zirvede. Artık Merkez Bankamızın dilediği şekilde bu ekonomi siyasetleriyle ilgili uygulamalarını göreceğiz. Kurla ilgili beklentilerimizi de bu sene ocak birden itibaren, yıl sonu itibarıyla yüzde 22-23’ler civarında öyle hesaplayabilirsiniz. Önümüzdeki sene de bunun yüzde 12-15 azamî seviyesinde göreceksiniz. Çünkü Türkiye Merkez Bankası, rezervler olarak çok güçlüdür. Dilediği şekilde bunu yönetebiliyor. Böyle olacak dediği şey de öyle oluyor.”