DOLAR

32,8826$% -0.25

EURO

35,1821% -0.54

GRAM ALTIN

2.449,68%-0,30

ÇEYREK ALTIN

4.001,00%-0,17

TAM ALTIN

16.005,00%-0,18

ONS

2.326,34%-0,04

BİST100

10.647,91%-0,31

Öğle Vakti a 13:11
Bursa PARÇALI AZ BULUTLU 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Alevilerin Kutsal Doruğuna Altın Kuşatması: ‘Halk, Öleceğini Biliyor’

ad826x90

İSTANBUL – Zeni Madencilik ile HLC Madencilik Tokat’ın Günçalı köyünde, Alevilerin kutsal saydığı ‘Çal Baba’ zirvesinde altın madeni için verilen ruhsatlara karşı yeniden dava açacak. Daha önce HLC Madencilik’in 50 bin dönüm arazi için aldığı ruhsata itiraz eden köylülerin açtığı dava Samsun 3. Yönetim Mahkemesi’nde reddedildi. İlk ruhsat alanı için hukuksal süreç devam ederken, aynı bölgede ikinci bir altın madeni için ruhsat izni verildiği ortaya çıktı. Köylüler, hem inanç ‘merkezlerinin’ yok edilmesinden ötürü tepkilerini dile getirirken hem de Erzincan İliç’teki faciadan sonra siyanürlü cevher ayrıştırma sürecinin tehlikesinden endişe ettiklerini söyledi.

‘ALEVİLERİN KUTSALINA MADEN OCAĞI’

Köyde tarım ve hayvancılık ana geçim kaynağı. Kış nüfusu yaklaşık 800 şahısken, yazın bu sayı 1200’lere kadar çıkıyor. Kent merkezlerinde ‘pahalılık’ nedeniyle geçinemeyen emekliler de köylerine yerleşiyor. O köylerden biri de Günçalı. Alevi toplumunun kutsalı olan ‘Çal Baba’ bölgesi de maden alanı içerisinde yer alıyor. Altın madenciliğiyle birlikte, mahsullerinin ‘zehirleneceğini’ belirten köylüler, ‘Çal Baba’ zirvesine verilecek ziyanla Alevi toplumunun ‘sinir uçlarına dokunulduğunu’ söyledi. Tokat Günçalı Derneği Başkanı Nuri Güner, “Emekliler artık köye geri dönüyor. Nüfus artıyor. Çal Baba tekkemiz var. Biz asırlardır burada Cem yaparız. Biz bir ağacın yaprağına dahi dokunmayız. Şimdi burada altın madeni açmak istiyorlar. Daha önce açtığımız davayı reddettiler. Biz teyakkuzdayız” dedi.

İlk ruhsat müsaadesine karşı açılan dava reddedildikten sonra başka bir maden şirketi olan Zeni de bölgede altın cevherini aramak için ruhsat müracaatında bulundu. Güner ise İliç’te yaşananlardan sonra sürecin yavaşlatıldığını sözlerine ekleyerek, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecini beklediklerini kaydetti. Güner, sözlerine şöyle devam etti: “Çevreye duyarlılığımızı göstermek istiyoruz. İnsanlarımızın zarar görmemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Ruhsat iptali için yeni bir dava açacağız. Mahkeme bize münasebet de göstermiyor. Biliyorsunuz artık bu maden teşebbüsleri siyasi bir sıkıntı. AKP hükümetinin desteklediği bir durum var. Mahkemeler de özgür iradesiyle karar veremiyor.

‘SİYANÜR ÖLÜM DEMEK’

Altın madenciliğinden etkilenecek Killik Köyü muhtarı Yener Şahin de benzer bir reaksiyonla altın madenciliğine karşı olduğunu aktardı. Siyanürlü ayrıştırmadan çekindiklerini anlatan Şahin, İliç’te yaşananların örnek olduğunu ve siyanürün tehlikesine dikkat çekti. Şahin şöyle konuştu:

“Altın madeninde siyanürlü ayrıştırma yapacaklar. Tek bizim köyümüz değil, ovayı kaplayan tüm köyler ismine itiraz ediyoruz. Maden araması yapılacak bölgenin altında Güzelce barajı var. Tüm havzayı besliyor. Maden ruhsatının olduğu dere yatağı buraya akıyor. Muhtemel siyanür kaçağında gölet zehirlenecek. Tarım ve hayvancılıkla geçinen köylüleriz, bizim mera ve otlak alanlarımız kapatılacak. Sonuçta siyanür, ölüm yani. İliç’i gördük. Birileri ölecek birileri daha zengin olacak. Biz 4-5 ayrı firmanın daha burada maden açmak istediğini biliyoruz. Yürütmeyi durdurma talep edeceğiz. Köylülerimiz altın madenini istemiyor. Mümkün mertebe elimizden gelen her şeyi yapacağız. Tokat’ta şeker pancarı kalitelidir. Burası zehirlenirse tüm Türkiye’ye yayılan bu şekerden herkes etkilenecek. Bu insanlığın sorunu bence.”

‘MEVZUATA KARŞIT RUHSAT VERİLDİ’

Gönüllü avukatlık yapan İsmail Hakkı Atal, HLC’ye karşı açılan davanın devam ettiğini, şimdi Zeni Madencilik’e karşı da dava açacaklarını belirterek, yargı sürecini anlattı: “Ruhsat basamağında da teknik olarak dava açabiliyoruz. Burada mevzuata uyulmamış. Üç ayrı ruhsat verilmesi gerekiyor. Lakin toplama ruhsat verilmiş. Yani üç ayrı dönemi tek periyotta topladılar. AKP, süreci madenciler lehine hızlandırıyor. Genel arama ruhsatında başarılı olunursa, detay arama ruhsatı verilecek, sonra işletme ruhsatı verilecek. Burada böyle bir süreç işletilmedi.”

‘HALK, SİYANÜR OLDUĞU ZAMAN ÖLECEĞİNİ BİLİYOR’

Avukat Atal, toplamda 118 kişinin davacı olacağını sözlerine ekleyerek, 2027 yılına kadar bölgenin madenlere ruhsatlı olduğunu kaydetti. Zeni Madencilik’e verilen ruhsatın ilk etapta ön arama ruhsatı olması gerekliliğine dikkat çeken Atal, “Erzincan İliç’te AKP, sömürge madenciliğinin altında kaldı. Halk artık her yerde çok tepkili. Halk, siyanür olduğu zaman öleceğini biliyor. Ve artık AKP’nin emir komutasında olan mahkemelerin de işi kolay değil. Zira bu bir yaşam çabasına dönüştü” diye konuştu.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Muçev’in Gözü Yine Üçağız’da: 7 Yıl Sonra Bir İhale Daha Açıldı