DOLAR

34,0987$% 0.19

EURO

38,0820% -0.01

GRAM ALTIN

2.833,72%0,17

ÇEYREK ALTIN

4.699,00%0,23

TAM ALTIN

18.738,00%0,22

ONS

2.586,88%0,03

BİST100

9.975,61%2,06

İmsak Vakti a 05:15
Bursa AÇIK 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,0987

EURO 38,0820

ALTIN 2.833,72

BİST 100 9.975,61

İmsak 05:15

23°

Algoritma Sanatının Üç Öncüsü Pera Müzesi’nde “Hesaplar ve Tesadüfler”

ad826x90

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, sonbaharı algoritma ve bilgisayar sanatının üç öncü ismi Dóra Maurer, Vera Molnár ve Gizella Rákóczy’nin yapıtlarından oluşan çarpıcı bir stantla karşılıyor. 2024 Macar – Türk Kültür Yılı kapsamında düzenlenen Hesaplar ve Tesadüfler: Macaristan Ulusal Bankası Koleksiyonu’ndan Algoritma Sanatı; Maurer, Molnár ve Rákóczy’nin bilgisayar, algoritma ve matematik aracılığıyla soyutlamanın sınırlarını alabildiğine genişletmesine odaklanıyor, dijital çağın sanatsal araçlarını ve sanatkarların yenilik arayışlarını gündeme taşıyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 2024 Macar – Türk Kültür Yılı kapsamında düzenlenen Hesaplar ve Tesadüfler: Macaristan Ulusal Bankası Koleksiyonu’ndan Algoritma Sanatı sergisini sanatseverlerle buluşturdu. Algoritma ve bilgisayar sanatının öncü ismi Vera Molnár ile Dóra Maurer ve Gizella Rákóczy’nin yapıtlarından oluşan standın küratörlüğünü Kinga Rózsa Hamvai üstlendi.

Hesaplar ve Tesadüfler, sanat ve matematiği, düzen ve düzensizliği bir araya getiren üç sanatkarın çalışmalarını odağına alarak sanatseverlere soyutlama ve algoritmanın büyüleyici dünyasında bir yolculuk sunuyor. Maurer, Molnár ve Rákóczy’nin yapıtları, sanatkarların yenilikçi yaklaşımlarını gözler önüne sererken 20. yüzyılın ilk yarısından itibaren bu alanda dikkat çekici arayışlara ve yeniliklere kucak açan köklü Macar geleneğinin de izlerini sürüyor.

Küratör Kinga Rózsa Hamvai, stant aracılığıyla, matematiksel şemalar ve seriler üzerine kurulmuş üç önemli ismi tanıtıp ortalarındaki benzerlikleri keşfetmeye çalıştıklarını belirtiyor. Hamvai, analitik düşünce ve özgürlük arayışlarının, kuralları ve düzen unsurlarını dengeli bir şekilde uygulamalarının bu sergide yapıtları yer alan sanatkarları “zamansız” kıldığını ifade ediyor: “Sanatsal özne, özgür seçim mümkünlüğü, sürpriz ya da talih, bu titiz matematiksel talep sistemlerinde nasıl görünür? Sanatı insanlıktan çıkarma ‘suçlamasına’ ne gibi yanıtlar verilebilir? Burada temsil edilen sanatkarlar, ister bir algoritma tarafından üretilen sayısız varyasyon ortasından seçim yapmak, ister bir kalıptan sapmak, özgür ellerle fotoğraf yapmak, renkleri matematiksel bir sistemin ögeleri olarak kullanmak ya da rastgele seçmek olsun, farklı stratejiler kullanarak farklı vakitsiz yanıtlar veriyor.” 

Algoritma sanatının en önemli isimlerinden Vera Molnár, 1960’ların başlarında bilgisayarlar şimdi emekleme çağındayken onlarla çalışmaya başladı. Museum of Çağdaş Arka (MoMA), Centre Pompidou ve Venedik Bienali gibi dünyaca ünlü sanat kurumları ve etkinliklerinde yer alan Vera Molnár, sanatı kendi tabiriyle üç “kon” arasında konumlandırdı: Konseptüalistler, konstrüktivistler ve kompitür.

1946’dan itibaren nonfigüratif ve geometrik eserler üreten sanatçı 1959’dan sonra, machine imaginaire (hayali makine) olarak isimlendirdiği sistemle “kombinatorik” fotoğraflar ve matematiksel yasallıkların modelini hazırlamaya başladı. Molnár hayali makine ifadesini çağdaş bestekar Michel Philippot’dan ödünç almıştı. Sanatkarın, Hesaplar ve Tesadüfler sergisinde yer alan “Dairenin Dikdörtgenleştirilmesi” (1962–1964) ve “İkonlar” (1962–1966) isimli yağlıboya yapıtları bu dönemi temsil ediyor. Molnár’ın “hayali makine” usulüyle yaptığı yapıtlarda, elle basit algoritmalar kullanarak adım adım ilerlediği süreci görmek mümkün. Bu sürecin en iyi örneklerinden biri olan “Yavaş Dönme Hareketi” (1957–2013) serisi, bir çizginin kademeli dönüşümü üzerinden sanatsal özgürlüğü ve matematiksel kısıtlamaları bir arada sunuyor.

Vera Molnár

1968’den itibaren Molnár, machine réelle (gerçek makine) ile, yani gerçek bir bilgisayarla çalışma fırsatı buldu ve yapıtlarını bilgisayar yardımıyla üretmeye başladı. Eşi François Molnár’la geliştirdiği, sanatta algoritmik süreçleri açığa çıkaran devrim niteliğinde bir yaklaşım olan Molnárt Sistemi’yle ürettiği yapıtlarda, düzenli bir yapı içerisine yerleştirilen “%1 düzensizlik” (farklı bir renk, yön veya çizgi kalınlığının düzenli bir temel yapının içine yerleştirmesi) ile sanatsal “güzel”i bulmaya çalıştı.

Sanatçının bir diğer tipik çalışma yöntemi olan Biçimlerin Sorgulaması’nda ise, başlangıç noktasında bir veya birden fazla kare parametrenin minimal varyasyonu ile karelerin kenarlarının kavisli hareketleri “kompleks düzensizlik” yaratır. “Hiperdönüşüm” (1976) ve “Kare Yapılar” (1987) bu metotla yapılmış yapıtlara örnek olarak sergide yerini alıyor.

“Elektra” (1983) isimli renkli baskı serisi ise Claude Monet’nin “Doğan Güneşin İzlenimi” (1872) yapıtından esinlenerek elektronik ve sanatı buluşturan deneysel bir çalışma olarak dikkat çekiyor.

2007’de Fransa Kültür Bakanlığı tarafından Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı’na layık görülen sanatkarın son dönem yapıtları arasında jeneratif sanatın tanıdık isimlerinden Martin Grasser ile NFT alanında yaptığı çalışmalar da bulunuyor. 2023 Aralık’ta 100. doğum gününe bir ay kala vefat eden Vera Molnár’ın dijital çağın sanatsal araçlarını kullanarak geliştirdiği yenilikçi bakış açısı hayatının sonuna kadar devam ediyor.

Elli yılı aşkın sanat hayatında grafik, fotoğraf, film ve fotoğraf alanlarında eserler üreterek hareket, değişkenlik ve matematiksel seriler üzerine çalışan, yapıtları Tate Çağdaş ve Ludwig Müzesi gibi öncü sanat kurumlarında sergilenen Dóra Maurer’in pratiğinde matematiksel diziler, ölçüm ve oranlar gibi temalar öne çıkıyor. Sanatçı, yaratım sürecini şu sözlerle tanım ediyor: “Beni –kötü bir tabirle– yapının tematik hale gelişi ilgilendiriyor. Yani bir izlenim veya deneyim sonucu kurduğum bir model durumuna birden fazla bileşen –bunlar geometrik haller veya sözlü biçimde zor tanımlanabilen insani özellikler de olabilir– katıp, bunları uygun bir düzen yardımıyla birbiriyle çakıştırıyorum. Oluşanı izlemeye devam ediyorum, mümkünse tekrar şekillendiriyorum.”

Sanatçının “Öğrenilen İstemsiz Hareketler” (1973) isimli sineması ise bir kadının istemsiz hareketlerinden oluşan bir diziyi tekrarlayarak ardışıklık ve varyasyon temalarını işliyor. Bu eser, Maurer’in sistematik yaklaşımı ile sanatın rastlantısallığını bir araya getiriyor. Strüktür konseptini geliştirdiği “Zamanlama” (1973-1980) sineması, sergide sanatseverlerle buluşan eserler arasında…

Dóra Maurer

1980’lerden itibaren pratiği resme yönelen Maurer, geometrik ızgaraları renklerle kaydırdığı “Dilediğin Gibi” serilerinde, düzlem ve yerin birbirine yansımasıyla oluşan renklerin değişen algısını araştırıyor. “Dilediğin Gibi 12” (1990) ve “Dilediğin Gibi 54” (2009), matematiksel renk dizilimlerinin ve geometrik formların ön plana çıktığı eserler olarak sergide yer alıyor.

1990’ların sonunda başlayan ve sergide de temsil edilen “Overlappings” dizisinde ise sanatçı, önceki çalışmalarından aşina olduğumuz ızgara alanlarını eğip bükerek renklerle dolduruyor ve üst üste kayan sözde saydam renk alanlarını fotoğraflarının ana motifi hâline getiriyor.

Geometrik sanatın önde gelen isimlerinden Gizella Rákóczy, 1976’dan itibaren dört kollu spirallerin hareketlerini ve seri olasılıklarını araştırmaya başladı. Sergide yer alan “Dört Kollu Spirallerin Dönüş Yönleri” (1978-1979) isimli eser, dört kollu spirallerden oluşan bir sistemle çalışan sanatkarın, bu yapıları “kombinatorik” bir yaklaşımla nasıl incelediğini gösteriyor.

1998’den sonra, dört kollu spirallerin sayı maddelerine dayanan tempera fotoğraflarının yerini suluboya aldı ve Rákóczy yarı saydam boyanın tonlarını Fibonacci dizisinin formülüne göre katmanlandırdı. Sergide yer alan “4 Rengin 4 Tonu” (1998), Rákóczy’nin, renklerin sistematik düzenlemelerinden nasıl estetik sonuçlar elde ettiğini gözler önüne seriyor. Fibonacci dizisiyle oluşturduğu bir diğer eseri “24N” (2002) ise, 24 paneldeki renk varyasyonlarının ve ortaya çıkan tonların sayısının neredeyse sonsuz olduğu sonucunu kanıtlıyor.

Gizella Rákóczy

2000 yılından itibaren Girit çizgilerinin labirentiyle ilgilenen Rákóczy’nin bu dönemki yapıtları, antikçağdan bu yana önemli bir sembol olan labirentin, geometrik formlar ve matematiksel yapılarla bağını inceliyor. “4 Renkli Labirent” (2005) isimli eser, sanatkarın bu sembolik yapıyı nasıl bir sanatsal araştırmaya dönüştürdüğünü gösteren önemli bir çalışma olarak sergide yer alıyor.

Sergi dizaynını Yelta Köm’ün (Studio No Frame); grafik ve katalog dizaynını Esen Karol’un üstlendiği Hesaplar ve Tesadüfler: Macaristan Ulusal Bankası Koleksiyonu’ndan Algoritma Sanatı sergisi, 26 Ocak 2025 tarihine kadar Pera Müzesi’nin 4. ve 5. katlarında ziyarete açık olacak.

Diğer Teknoloji Haberleri İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kredi Kartı Kadar İnce Telefonlar, Bu Pille Mümkün Olacak

HIZLI YORUM YAP