Gazeteci Hüseyin Hakikat’ın kurucusu olduğu Almanya’da yayın yapan bağımsız medya kuruluşu Red Media, Tagesspiegel gazetesinin kendileriyle yaptığı röportajı sansürlemeleri üzerine sorulara verdikleri karşılıkları kendi sitelerinde yayınladı.
Filistin’e yönelik harekat nedeniyle İsrail karşıtı yayın yaptıkları için sosyal medyada hedef gösterilen Red Media’nın kurucusu Hüseyin Doğru röportajda şu tabirleri kullandı:
“Sorularınızı yanıtlamadan önce iki önemli detaya dikkat çekmek istiyorum. Sorularınızın birden fazla, olağanda araştırmacı bir gazetecinin ilk başvuracağı yer olan web sitemizdeki Sıkça Sorulan Sorular (SSS) kısmında aslında yanıtlanmış. Lakin size işinizi nasıl yapacağınızı biz öğretmiş olmayalım; siz, ‘Alman Medyası’ olarak özellikle 7 Ekim’den bu yana işinizi ne kadar iyi yapabileceğinizi aslında kanıtladınız.
İkinci olarak, seçtiğiniz sorular niyetinizin sadece Alman medyasındaki meslektaşlarınızın X hesaplarında dolaşan karalayıcı tezlerini güçlendirmek olduğunu gösteriyor, bunların içindeki gerçeği araştırmak değil. Bir kez daha bildiğinizden emin olduğum bir şey var ki bu, Alman medyasında çalışan sizlerin gazeteciliğinin temeli.”
Söyleşinin tamamı şu şekilde:
“1.YAKIN VAKİTTE İŞGAL EDİLEN HUMBOLD ÜNİVERSİTESİ’NDEN HABER YAPTIĞINIZ DOĞRU MU?
Evet, grubumuz İsrail’in Gazze’deki soykırımına ve savaş kabahatlerine dikkat çekmek amacıyla Humboldt Üniversitesi’nin öğrenciler tarafından işgal edilmesi hakkında birinci sınıf röportajlar yaptı. Özellikle tüm Alman medyasının Filistin yanlısı aktivizmle alakalı yayınları ne yazık ki soykırım sürecinde olan İsrail hükümetinin propagandasından ayırt edilemediği için uluslararası izleyici kitlemizin bu işgale ilgisi büyüktü. Bu nedenle, Almanya’da bu olaylar hakkında daha istikrarlı bir bakış açısı sunmak için bizim haberlerimize ihtiyaç duyulmakta. Alman devletinin, öğrencilerin Berlin Hür Üniversitesi’ni işgal etme teşebbüsü de dahil olmak üzere, Filistin yanlısı aktivistlere karşı uyguladığı acımasız baskılarla dünya çapında tanınıyor olması da uluslararası izleyici kitlemizin ilgisini uyandırdı. Bu işgal teşebbüsü, şok edici bir polis şiddetiyle karşılandı ve ülke çapında akademisyenler tarafından kınanmasına neden oldu.
2. GÖRÜNÜŞE GÖRE BİNADAKİ İLK MEDYA TEMSİLCİSİ SİZDİNİZ. “ÖĞRENCİ KOALİSYONU” TARAFINDAN PLANLANAN İŞGAL HAKKINDA EVVELDEN BİLGİLENDİRİLDİNİZ Mİ VE ÖRGÜTLE NE ÖLÇÜDE BİRLİKTE ÇALIŞIYORSUNUZ?
İlk olup olmadığımızı teyit edemem, fakat çok erken öğrendik zira küçük grubumuz, kısıtlı kaynaklarımıza rağmen, yaptığımız işte çok iyi. Bizler kaynak geliştiren, güven inşa eden ve erişim sağlayan iyi gazetecileriz. Almanya’da bunu yapmak özellikle kolay oldu. Zira burada 7 Ekim’den bu yana doğru, güvenilir ve objektif davranan, İsrail’in Gazze’ye saldırısını objektif bir şekilde -soykırım olarak nitelendiren yegâne gazetecilerden kimilerine sahibiz. Alman gazetecilerin kimi hadiseleri haber yapmamızı “tertiplerimizin” ispatı olarak nitelendirmeleri de şaşırtan. Çünkü, Alman medyası dışındaki rastgele bir gerçeklikte, Almanya’da Filistin’le eşi gibisi görülmemiş dayanışma hareketindeki en önemli gelişmelerden kimilerine özel erişim sağladığımız için aslında alkışlanmamız gerekirdi. Gerçekten, geçmişte çeşitli hareketlerle ilgili misal haberlerden ötürü mükafatlar kazandım. Almanya’da Filistin dayanışma hareketi ve bu hareketin haberleştirilmesi, özellikle de Almanya’nın İsrail’in ikinci büyük silah tedarikçisi olması ve bu silahların Gazze’de savaş cürmü işlemek için kullanılması nedeniyle büyük ehemmiyet taşıyor.
Buna karşılık gazeteniz Tagesspiegel, İsrail’in savaş propagandasını eleştirmeden tekrarladığı için Alman üniversitelerindeki öğrencilerin inancını kaybetti. Tagesspiegel‘deki meslektaşınız Jan Ebermann ile BM raportörü Francesca Albanese arasında geçen ve Instagram hesabımızda neredeyse 3 milyon kez görüntülenen atışmadan sonra dünya çapında bilinen bu durum katiyen bir abartı değil. Bugünlerde dünyanın Alman medyasına nasıl baktığını öğrenmek istemiyorsanız yorumları okumayın.
Ancak hepsi bu kadar değil, haberiniz, Alman devleti tarafından aslında baskı altında tutulan Filistin yanlısı aktivistleri daha da büyük bir tehlike altına soktu. Nadiren gazetenizde Filistin yanlısı hareket hakkında haber yapılmakta ve birden fazla Yahudi olan aktivistler “İsrail’den nefret edenler” ve “Antisemit” olarak yaftalanmakta. Ve daha da berbatı: Gazeteniz bu aktivistlere karşı medya üzerinden yürütülen cadı avına katıldı, isimleri, adresleri ve fotoğraflarıyla birlikte “İsrail’den Nefret Edenlerin Sesi” gibi başlıklar altında yayınladı.
İşte tam da bu yüzden sizden nefret ediyorlar ve bize güveniyorlar. Bu çok basit bir sorun, bir komplo değil. Muhabirlerinizin bizlerle birlikte, özel haber nasıl yapılır ve temel gazetecilik etiği nedir bahisli bir eğitime katılmalarından mutluluk duyarız. Bu durum “Alman medyasında alışılagelmiş” bir durum gibi görünmemekte.
3. WEB SİTENİZDE RED. MEDIA’NIN “ÇALIŞMALARIMIZIN EHEMMİYETİNE İNANAN KURULUŞLARDAN BAĞIŞ ALDIĞINI” BELİRTİYORSUNUZ. ÇALIŞMALARINIZI HANGİ KURULUŞLAR FİNANSE EDİYOR?
Nihayet! Web sitemizi buldunuz! Mesleğinizdeki bir sonraki adım “kopyala-yapıştır” yapmayı öğrenmek olmalı, zira cümlenin yarısını görmezden gelmişsiniz. Cümlenin ilk yarısı şöyle: “Hem özel bağışlar hem de çalışmalarımızın kıymetine inanan kuruluşlardan bağışlar alıyoruz” (vurgu eklenmiştir). Gördüğünüz gibi, gazeteciliğin iktidara karşı gerçeği söyleme gücüne tutkuyla inanıyoruz ve platformumuzu gezegendeki en güçlü kuvvetlerden kimilerine tehdit oluşturan aktivistlere ve hareketlere adıyoruz. Çalışmalarımıza katkıda bulunan kişiler bize bağışta bulundukları takdirde çıkar çatışmaları yaşayabilecekleri ya da dayanaklarının kamuoyuna yansıması halinde risk altında olabilecekleri için, anonim kalmayı tercih ediyorlar -dikkate kıymet işimizi yapabilmek için hürmet duymamız gereken bir seçim.
Şimdi işin eğlenceli kısmı geliyor. Sonraki üç soru da yine kaybettiğiniz web sitemizde yanıtlanıyor, sizin için hakikaten bir eğitim seminerine kayıt yapmamız gerekiyor. Aslında aynı soru üç farklı şekilde soruluyor. Bu bize polis tarafından çapraz sorguya alındığımız vakitleri hatırlatıyor (bu bir şakaydı).
Tekrar üzerinden geçelim:
4. RED. MEDIA’NIN RUS DEVLETİ TARAFINDAN FİNANSE EDİLEN ÖRGÜTLERDEN YAHUT BİR RUS MEDYA HOLDİNG’İNE AİT ŞİRKETTEN PARA ALDIĞI, DOĞRU MU?
5. RED. MEDIA’NIN REDFISH’İ DEVRALDIĞI DOĞRU MU?
6. REDFISH, RUPTLY ŞİRKETİNİN TAMAMINA SAHİP OLDUĞU BİR İŞTİRAKTİ. RED. MEDIA İLE RUPTLY ŞİRKETİ ARASINDAKİ İLİŞKİ NEDİR?
İşte SSS‘lerimiz için bir link. Evet, tıklayın. İşte şöyle. Artık yanıtı iki SSS altında bulabilirsiniz. Birincisi “Çalışmalarımızı nasıl finanse ediyoruz”. O da ne? Bunun karşılığını üstte şahsen kendiniz kopyaladınız… gönder tuşuna basmadan önce e-postalarınızı tashih etmeyi de öğretmeliyiz. Burada size yardımcı olabilecek ikinci SSS ise “Red. çalışmaları durdurulmuş olan Redfish’in bir devamı mı?”
ÇALIŞMALARIMIZI NASIL FİNANSE EDİYORUZ
red. media olarak, anlatılan kelamın bakış açılarını sorgulayan ve aydınlatan gücüne inanıyoruz. Çalışmalarımız tüm dünyaya yayılıyor, anlatılması gereken kelamı ortaya çıkarıyor ve bunları çok geniş kitlelerle paylaşıyoruz. Bunu nasıl başarıyoruz? Üç bileşenden oluşan çeşitli bir finansman modeli aracılığıyla:
Kuruluşlardan ve bireylerden gelen bağışlar: Hem özel bağışlar hem de çalışmalarımızın değerine inanan kuruluşlardan bağışlar alıyoruz. Bu bağışlar, önemli hususları kurumsal çıkarların yahut siyasi gündemlerin etkisi olmadan takip etmemizi sağladıkları için çok kıymetlidir. Bu bağışlar tüm masraflarımızı karşılıyor mu? Hayır. Bu nedenle her zaman çalışmalarımızda bizi destekleyecek yeni kişi ve kuruluşlar arıyoruz.
Okur, takipçi ve destekçilerin katkıları: Okurlarımız, takipçilerimiz ve destekçilerimiz çalışmalarımızın bel kemiğini oluşturuyor. Sadece bize gönderilen teklifler, öyküler ve makaleler değil, aynı vakitte Patreon aracılığıyla direkt bağışlar gibi finansal katkılar da alıyoruz. Bu insanların büyük ya da küçük katkıları misyonumuza olan inancın ve anlattığımız öykülere olan bağlılığın bir göstergesidir. Bu destek iş yerimiz ve ruhumuz için değer biçilmezdir.
Sosyal medya reklam gelirleri: Sosyal medya reklam gelirleri şu anda gelirlerimizin çok küçük bir kısmını oluştursa da çalışmalarımızın finansmanına katkı sunmaktadır. Bu gelir kaynağı sadece finansmana katkıda bulunmakla kalmıyor, aynı vakitte daha geniş bir kitleye ulaşmamıza ve çalışmalarımızı ve misyonumuzu duyurmamıza da yardımcı oluyor.
RED. BU ORTADA FESHEDİLEN REDFISH’İN DEVAMI MI?
Hayır, söz konusu iki farklı şirkettir. red. üstte da açıklandığı gibi çeşitli kaynaklardan kendisini finanse eden bağımsız bir şirkettir.
red. media’nın kurucusu Hüseyin Doğru ve daha önce redfish’te çalışmış diğer bazı ekip üyelerinin yanı sıra dünyanın dört bir yanından sayısız serbest çalışan eleman, kritik, sosyal ve siyasi sorunları aydınlatmak ve kolektif haklarımıza odaklanan bahisleri anlatmak için dijital medyayı kullanma misyonunu desteklemek üzere red.’e katıldı.
Hâlâ başınız karışık mı? red.’in Rus hükümeti ya da öbür bir hükümetle hiçbir alakası yok.
Bu üç soru, araştırmanızın gayesinin meslektaşlarınızın X hesaplarında dolaşan savlarını teyit etmek değil, sadece onları tekrar tekrar papağan gibi tekrarlamak olduğunu ortaya koyuyor. Çoklukla kötü ünlü bir Alman’a atfedilen meşhur bir söz, günümüzde özellikle Alman gazetecilerin bu yaklaşım konusunda neden dikkatli olmaları gerektiğini hatırlatmaktadır. O söz şöyledir: “Bir palavrası gereğince sık tekrarla ki, gerçek olsun “.
Claudia (artık sana bu türlü hitap edebilir miyiz?), Red’deki eğitimini tamamladığında bize öteki hiçbir yerde yanıtlamadığımız yeni sorular gönderebilirsin. Bu, özel bilgiler edinmek ve meslektaşların arasında dolaşan bazı tezlerin doğruluğunu kontrol etmek için eşsiz bir fırsat. #GazetecilikHedefleri. İşte sana kapsamlı olmayan bir seçenek listesi:
-Neden İsrail perspektifinden değil de Filistin perspektifinden haber yapıyoruz?
-Filistinlilerin ve dünyanın dört bir yanındaki destekçilerinin bakış açısına bu kadar tartı -vererek haber yaparken gazeteci olarak objektif olduğumuzu nasıl savunabiliriz?
-Bir yıldan kısa bir sürede bu kadar geniş bir kitleye ulaşmayı ve bu kadar etkileyici bir sosyal medya performansı sergilemeyi nasıl başardık?
-Rus hükümeti hakkındaki görüşümüz nedir?
-Moskova’nın uluslararası alandaki rolünü nasıl görüyoruz?
-Ukrayna’daki savaş hakkında ne düşünüyoruz?
Birazcık da olsa merak etmiyor musun?
7. REDFISH’İN TASFİYESİNDEN SİZ SORUMLU DEĞİL MİYDİNİZ? ŞIRKETIN KALAN VARLIKLARINA NE OLDU?
Evet, orada çalışıyordum ve can sıkıcı işlerde bayağı maharetliyimdir. Bu yüzden bu işin sorumluluğu bana düştü. Kalan tüm varlıklar Redfish’in ana şirketine gitti.
8. ELIZABETH COCKER OLARAK DA BİLİNEN LIZZIE PHELAN’IN BUGÜN RED. MEDIA İÇİN ÇALIŞTIĞI DOĞRU MU?
Gazetenizin tercihleri arasında olan cadı avından, kişisel bilgileri ifşa etmekten ve propagandanızı yutmayanların hayatlarını mahvetmekten vazgeçildiğinde, grubumuz bu sorduğunuz isimlerin kimler olduklarını ve ne yaptıklarını tüm detaylarıyla anlatmaktan memnuniyet duyacaktır. O vakte kadar, bunu sizin örnek hayal gücünüze bırakıyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
13:12
