Almanya’da Noel Pazarı Saldırganı Hakkında Bir Yıldır İhbar Yapılıyordu

Almanya’nın Magdeburg kentinde 20 Aralık’ta düzenlenen Noel pazarını kana bulayan saldırı, 5 kişinin yaşamını yitirmesi ve 200’den fazla kişinin yaralanmasıyla sonuçlandı. Aralarında 9 yaşında bir çocuğun da bulunduğu kurbanlara sebep olan bu trajik olayın faili, Suudi Arabistanlı 50 yaşındaki Taleb al-ABDulmohsen oldu. Saldırgan, aracını kasıtlı olarak kalabalığın üzerine sürerek dehşet saçtı.

POLİSE DEFALARCA İHBARDA BULUNULDU

ABDulmohsen, olay yerinde yakalanarak tutuklandı. Ancak bu trajedinin ardından, saldırganın geçmişte defalarca tehditkar sosyal medya paylaşımları yapmış olmasına ve hakkında polise birçok kez ihbarda bulunulmasına rağmen harekete geçmeyen Alman makamlarına tepki yağdı.

ABD vatandaşı James Gavitt, ABDulmohsen’i sosyal medya üzerinden tanıyan şahıslardan biriydi. Suudi kadınların ülkeden kaçmasına yardım eden ABDulmohsen ile X platformu üzerinden iletişim kuran Gavitt, bir süre sonra saldırganın tehditkar telaffuzları nedeniyle şüphe duymaya başladı. Gavitt, ABDulmohsen’in davranışlarını “kontrolcü ve dengesiz” olarak nitelendirdi ve onun Suudi rejimiyle ilişkili olabileceğinden şüphelendiğini ifade etti.

ALMAN POLİSİ, HİÇBİR ÖNLEM ALMADI

Kasım 2023’te Gavitt, ABDulmohsen’in tehdit içerikli paylaşımlarına dair bir Suudi vatandaşından uyarı aldı. Bunun üzerine, Almanya’daki bir aktivist olan Rana Ahmad’a ulaşıp polise ihbarda bulunmasını sağladı. Köln polisi, ihbar edilen sosyal medya içeriklerini incelemek üzere harekete geçti. Gavitt de Aralık ayında Saksonya-Anhalt eyaletinin emniyet güçlerine internet üzerinden doğrudan başvuru yaparak ABDulmohsen’in tehditlerini ve ikamet ettiği yeri bildirdi. Ancak tüm bu uğraşlara rağmen hiçbir önlem alınmadı.

“AVRUPA, İÇ TEHDİTLERLE MÜCADELEDE YETERSİZ”

ABDulmohsen’in paylaşımları arasında “Almanya’nın Suudi muhalefetine yönelik tavrından dolayı rastgele 20 Alman’ı öldürsem beni suçlar mısınız?” ve “Almanya’da büyük bir şey olacak, tavsiyem: Almanya’dan sığınma talep etmeyin.” gibi ifadeler yer alıyordu. Gavitt, bu tür telaffuzların Alman makamları tarafından ciddiye alınmamasını sert bir lisanla eleştirerek, Avrupa’nın iç tehditlerle mücadelede yetersiz kaldığını belirtti.

TEHDİT POTANSİYELİ AÇIKÇA ORTADAYDI

Gavitt, Almanya’nın 1951 Mülteci Sözleşmesi kapsamında tehlike arz eden kişileri sınır dışı etme yetkisini kullanmadığını hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:

Taleb’in tehdit potansiyeli açıkça ortadaydı, ancak gerekli adımlar atılmadı. Şimdi herkes bunun bedelini ödüyor. Bu korkunç saldırıyı engelleyemeyen Alman makamlarının sorumluluğu kapsamlı bir soruşturmayla ortaya çıkarılmalı.