32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
Uzmanlar, ALS hastalığının ortaya çıkışında kafa travmasının etkili olabildiğini belirtiyor. Futbolcuların ALS hastalığına yakalanmasında da bu durumun tetikleyici olabildiği kaydedildi.
Yaklaşık 25 yıldır ALS ile yaşayan Trabzonspor eski futbolcusu İsmail Gökçek, 12 yıl bu hastalıkla mücadele eden ve 2009 da hayatını kaybeden ulusal futbolcu Sedat Balkanlı, Fenerbahçe ve Galatasaray’da forma giyen eski futbolcu İlyas Tüfekçi,10 yıl bu hastalıkla savaştıktan sonra 45 yaşında hayata veda eden Ordusporlu Barış Takaoğlu…
Nadir görülen hastalıklardan olan ALS’nin futbolcularda sık görülmesinin tesadüf olup olmadığı konusunda Liv Hospital Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk merak edilenleri yanıtladı. Sinir hücrelerinin etkilenmesi sonucu ortaya çıkan ALS’nin futbol gibi travmaya açık sporları yapanlarda daha sık görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Öztürk “Yapılan bilimsel çalışmalar uzun yıllar profesyonel seviyede futbol oynayan ve topa daha fazla kafa vuran futbolcularda demans ve ALS gibi nörodejeneratif hastalıkların daha sık görüldüğü ortaya koyuyor. Topa kafa vuran futbolcular bu manada risk altında” ifadelerini kullandı.
YUTKUNMA ZAHMETİ BİR BELİRTİ OLABİLİR
ALS’nin ilk belirtileri arasında kollarda ya da bacaklarda güçsüzlük veya incelmenin olduğunu belirten Prof. Dr. Ayhan Öztürk, “Kalem tutmanın, düğme iliklemenin, çanta taşımanın zorlaştığı ya da yürürken dengesizleşip tökezlendiği anların dikkate alınması gerekir. Bazı hastalarda ise hastalık, konuşma veya yutma zahmeti şeklinde başlar. Hastanın kendisi ya da yakınları peltek, genizden konuşmayı fark eder. Bu belirtilere kaslarda seğirme, ağrı ve kramplar eşlik edebilir. Kontrol edilemeyen ağlama ve gülmeler olabilir.” sözlerini kullandı.
BİRÇOK FAKTÖR ETKİLİYOR OLABİLİR
Sinir hücrelerinin hasar gördüğü bir hastalık olan ALS’nin ilerleme durumunun olduğunu ve sinir hücrelerinde yıkıma sebep olduğunu ifade eden Prof. Dr. Öztürk “Sebep olarak tarım ilaçları ve ağır metaller gibi bazı çevresel etkenler, hormonal bozukluklar, vitamin eksikliği, virüsler, kanser gibi pek çok faktörün hastalığa yol açtığı düşünülmüş, lakin bunların hiçbiriyle ilgili kâfi kanıt bulunmamıştır.” açıklamasında bulundu.
Sigara risk faktörüne de değinen Prof. Dr. Öztürk, “Muhtemel etrafla ilgili risk faktörlerinden biri sigara içmektir. Bulaşıcı bir hastalık olmayan ALS; dünyanın her yerinde ve her kesitten beşerde ortaya çıkabilir. Ortalama başlangıç yaşı 55’tir. ALS özellikle 50-60 yaş arasındaki erkeklerde daha sık görülür. Genetik geçiş gösteren aileye bağlı ALS hastalığı ise daha genç (20-40’lı yaşlar) hastalarda ortaya çıkmaktadır. Bütün ALS hastalarının yüzde 90’ı rastlantısal, yüzde 10’u aile kaynaklı ALS hastasıdır” sözlerini kullandı.
DESTEKLEYİCİ TEDAVİ ÖNEMLİ
ALS hastalığında ortalama yaşama mühletinin 5 ile 10 yıl arasında değiştiğini fakat hastanın iyi bakıldığı durumlarda 15 yıl ve hatta daha fazla yaşama mümkünlüğünün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ayhan Öztürk, yeni ilaç çalışmalarının sürdürüldüğünü belirtti. Muhakkak bir tedavisi olmayan ALS hastalığı hakkında konuşan Prof. Dr. Öztürk “ALS hastalarına özel yaygın olarak kullanılan bir ilaçla hastalığın ilerleyişi yavaşlatılır, hastalarda solunum aygıtına bağımlığını ya cerrahi yollarla soluk borusuna giden bir delik açılması sürecinin başlangıcını geciktirir. Öte yandan, destekleyici tedaviler çok değerlidir. Günümüzde hastanın rehabilitasyonuna yönelik pek çok imkân bulunmaktadır. Bunlar her hastanın muhtaçlığına göre belirlenir” cümleleriyle konuşmasını tamamladı.
Bacağındaki Ağrıyla Hastaneye Gitti, Gerçek Çok Başka Çıktı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.