DOLAR

34,2325$% -0.15

EURO

36,8851% -1.59

GRAM ALTIN

3.005,01%-0,60

ÇEYREK ALTIN

5.056,00%-0,45

TAM ALTIN

20.160,00%-0,45

ONS

2.730,45%-0,44

BİST100

8.819,21%2,33

İmsak Vakti a 02:00
Bursa AÇIK
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,2325

EURO 36,8851

ALTIN 3.005,01

BİST 100 8.819,21

İmsak 02:00

Amerikan Seçimlerini İzlerken: 2024’te 1990’lar Rüzgarı, Veyahut Seçim Şizofrenisi

ad826x90

Ben bu yazıyı Amerikan seçimlerinin arefesinde yazıyorum, ihtimal ki yayınlanması seçim sonrasını bulacak. Bulsun. Dünya tarihinin kırılma noktalarından birinden geçmekteyiz. Daima merak etmişimdir: Misal Franz Ferdinand Suikasti’nin bir gece evvelinde insanlar Saraybosna’da, Belgrad’da, Viyana’da, Berlin’de ve saire neylerdi? Hasbelkader elimize geçen bir günce, bir fotoğraf, bir afiş vb. yoksa bilmek zor. Ancak günümüzde internet ortamı, bu şekil gündelik detayların koruması açısından faydalı olabilir. Bu yazı da işte öyle bir kırılma noktası evveline şahitlik etsin. Biraz analiz, biraz içdökü.

Amerikan siyasi ortamına daima bir siyasetle gündelik hayat arasında bir kopukluk hakimdir. Bu durum, seçim vakitlerinde ayyuka çıkar. Bir yanda “Bu seçimi kaybedersek…” diye başlayan felaket bezirgânları. Öbür yanda ekmeğinin kaygısında, dış politikaya ya da filanca ezilen kümenin haklarına yönelik politikaya dair ne fikri ne de (en azından görünürde) maddi bir alakası olan milyonlarca insan. Amerika’nın yarısı. 1980’ler ve 90’lar, tüm fırtınalı ortama rağmen, Amerika’nın yarısının oy hakkını kullanmamasıyla, sessiz kalmasıyla geçti. (Oy verme ve politizasyon düzeyi çok daha yüksek olan Avrupa ülkelerinde de oy verme ve siyasi parti üyeliği oranında önemli düşüşler vardı.) Bu arada gündelik yaşam günden güne çürüdü, maaşlar düştü veya yerinde saydı, özelleştirmeler arttı, ırkçılık tırmandı, uyuşturucu kullanımı tavan yaptı.

Trump’ın iktidara yürüyüşü, bu etkiyi biraz kırdı. Ancak herkesin Trump’ı destekleyerek ya da Trump’ı durdurmak için harekete geçtiği 2020 krizinde bile oy verme düzeyi tarihi bir rekor kırarak… ancak yüzde 66’yı bulabildi. Lakin yine de Trump, sahneye en sağından giriş yaparak uyuşukluğu bir parça kırdı. Sanders kampanyası, sendikal harekette canlanma, George Floyd isyanı, Filistin meselesi derken sol siyasette de kıpırdanmalar mebzul. Kısmen bu hareketlenmeye, kısmen de bu hareketlenmenin Demokrat Parti tarafından çarpıtılarak soğurulmasına bağlı olarak seçim vakitleri, 2016’dan beridir bir kıyamet havasında geçerdi. İki seçim ortasında gerçekleşen (yani 2018 ve 2022) ara dönem seçimleri için de geçerliydi bu.

Fakat bu kez siyasi ortam 2020’ye göre bile daha sert olmasına rağmen, 1990’lardan daha sessiz, ilgisiz bir seçim arefesi geçirdik. Evli evinde, köylü köyünde. Herkes işine gücüne bakıyor. Berkeley sokaklarının sempatik, yarı-çılgın ihtiyarlarından biri hariç kimse seçim konusunda ağzını açmadı bile.

Hele gençler! Asistanı olduğum dersin hocası yırtındı mevzuyu seçime getirmek için. Ancak bu haftanın konusu siyasi kurumlar olmasına rağmen öğrencilerden ses soluk çıkmadı. Daha önceki yıllarda tam tersi olur, seçim vakti öğrenciler konuşmak ister, hoca ortamın aşırı politize olmasından çekinerek mevzuyu dağıtmaya çalışırdı.

Ne siyasi olarak aktif olduğunu bildiğim dostlarım, ne hocalar, ne öğrenciler seçimden bahsetmiyor. Gecenin daha ileri bir saatinde benden daha genç bir dostum, “Seçimi izlemek yerine bir araya gelip içelim mi” diye sordu. Halbuki daha önceki her seçimde bir araya gelip seçim izlemek, dostlar arasında bir ritüeldi.

Ne oldu peki son iki yılda? ABD’ye has bu siyasi vurdumduymazlık nasıl oldu da sekiz yıl ortadan sonra geri döndü?

Gündemde sorun mi yok? Gani gani. En biri Filistin elbette. Ancak geçtiğimiz aylarda Florida’yı basan selden tutun iki aydır süren Boeing grevine, enflasyondan kadın haklarına yönelik hücumlara, göçten Ukrayna ve Tayvan siyasetlerine kadar yığınla gündem var. Trump açık açık faşizme doğru yürüyor. Üstelik bu seçimde ilk kere Amerika’nın açık açık sömürgesi pozisyonundaki Puerto Riko seçimlerinde Bağımsızlık Partisi kendi adayını gösteriyor, ABD işgaline meydan okuyor. Lakin bunların bir teki bile ne Trump’ın ne Harris’in konuşmalarında yer ediyor.

Gençlik mi çok apolitik? Ne münasebet! Bizim jenerasyona “apolitik gençler” derlerdi, tuttuk Gezi gazı yedik. (Sonrasını getiremedik, ayrı. Niçin getiremedik, o apayrı!) Bu çocuklar da daha birkaç ay önce okullarının meydanlarını işgal ettiler Filistin için, gaz yediler, dayak yediler, ceza yediler. Hepsi değilse de birtakımı. Ancak genelde böyle toplumsal kalkışmalar olduğunda Demokratlar allem eder kallem eder, sıkıntıyı kendi çıkarlarına doğru eğip bükmeyi becerirdi. Şimdi ise Hillary Clinton’dan Nancy Pelosi’ye, bir vakitlerin efsane siyasi müzikçisi Joan Baez’e kadar tüm Demokrat büyükler, boğazlarına kadar öğrenci borcuna batmış bu çocukları maaşlı dış mihrak olmakla suçluyor.

Ancak depolitizasyon, gençler için değilse de 30-50 yaş grubu için bir hakikat olabilir. Amerikan halkının hafsalası, sekiz yıllık bu fırtınayı kaldırmaz. Hele ki bu sertlikte, bu yoğunlukta. Savım şu ki, bu grup oy verse bile her iki aday da “Sen oyunu ver, gerisine karışma, bu iş bende” dediği için, yani 2016 öncesi uykusuna dönmek için oy verecek.

Fakat işin bu tarafını bir kenara bırakırsak, buranın Gezi’si diyebileceğimiz eylemlere imza atan gençliğin ağzını niçin bıçak açmıyor?

Niye açsın? İki parti de gençliğe ne vaat ediyor ki? Trump tuttu Demokratlar’ı burunlarından, Clinton devrinin de sağına çekti. Cumhuriyetçiler’in Demokratlar’dan bariz biçimde daha sağda olduğu tek alan, kürtaj ve kadın haklarına yönelik vahşet dolu düşmanlıkları. Ancak o konuda bile Demokratlar’ın sınavı felaket: İktidarda oldukları, yürütme ve iki yasama organını ellerinde tuttukları devirde bile bu saldırıları durduramadılar, kazanımları koruyamadılar.

Filistin sıkıntısında, dediğim gibi, Demokratlar’ın kapısı duvar.

Tüm insanlığı tehdit eden çevre felaketi ve militarizm konularında da Trump’la açıktan yarışa girmişler.

Eski seçimlerde daha radikal alternatiflere karşı kâr eden “Aman Trump’ı durduralım hele de…” niyeti de kâr etmiyor artık. İktidarda olmadığı devirde bile durmadı Trump, kürtaj yasağını yeniden devreye soktu, Cumhuriyetçi Parti’yi ele geçirdi, şimdi ise Kamala’nın sevinçli rüzgârıyla tersine dönmüş ibre gerisin geri Cumhuriyetçiler’e yönelmiş vaziyette. Kamala tutmuş “Kazanırsam kabinemde Cumhuriyetçi bakanlar da olacak” diyor. Ama bu arada Trump da rakibine benziyor, “Bana oy verin her şeyi ben halledeceğim” mesajları veriyor.

E kim ne desin o zaman seçimle ilgili? Seçimin kazananı yok, kaybedeni çok.

Kaybedenler arasında “darağacı mizahı” hakim. Twitter’da Harris-gillerle alay eden mi ararsın, oy pusulasına aday işaretlemeyip “İmam Ali” yazıp Zülfikâr çizen mi, hatta bir adım daha öteye gidip Başkan ve Başkan Yardımcısı yerine sırasıyla Yahya Sinvar ve Seyyid Hasan Nasrallah yazıp işaretleyen mi?

Ama bu umutsuz mizah, güle oynaya gürül gürül akan bir güce dönüşebilirdi. Dönüşmedi. Demokratlar dinlemiyorsa da tüm bu sıkıntıları bir dinleyen çıkardı şüphesiz. Çıkmadı. Neden?

Seçim tahlilinde bunu da konuşuruz.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İsrail’de Yeni İddia: Netanyahu Kritik Görev Değişimleri Planlıyor

HIZLI YORUM YAP