35,4431$% 0.27
36,3540€% -0.47
3.064,19%1,06
4.989,00%0,70
19.895,00%0,69
2.690,37%0,80
9.910,61%-0,90
“Diyarbakır’ın kalbi” olarak nitelendirilen Amida Höyük’teki hafriyatlarda, Cumhuriyet’in ilk yıllarında basımı yapılan sikke bulundu.
Hurri-Mitanniler, Bit-Zamani Krallığı, Asurlular, Urartular, Medler, Persler, Büyük İskender, Selevkoslar, Tigran Krallığı, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı‘nın da aralarında yer aldığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan höyükte, Kültür ve Turizm Bakanlığının müsaadesiyle Dicle Üniversitesi (DÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız başkanlığında 2018’de başlatılan hafriyat çalışması sürüyor.
1800 yıllık su kanalları ve kalorifer sistemi, yaklaşık 1700 yıllık mezar odaları, 1. Dünya Savaşı’ndan kalma 782 el bombası, 800 yıllık mermer parçaları ve 7 bin ila 9 bin yıllık yangın katmanları gibi kalıntıların ortaya çıkarıldığı hafriyatlarda, bu yıl Artuklu Sarayı’nın kabul salonunun doğu eyvanında ve Saraykapı ile kral yolu arasındaki alanda çalışma yürütülüyor.
Bir açmada yürütülen çalışmalardaki yangın izi, seramik kesimlerinden ve taş gereçlerden elde edilen verilere göre, 10 bin yıl önce yerleşimin başladığı tespit edilen höyükte bu dönemde yapılan hafriyatlarda, Neolitik ve Kalkolitik dönemler ile Roma, Bizans, Selçuklu, Artuklu, Eyyubi, Osmanlı ve Cumhuriyet devirlerine ait mühürler, kemik aletler, ağırşaklar (iplik eğirmeye yarayan iği ağırlaştırmak için alt ucuna takılan, tahta, kemik ya da madenden yapılmış, ortası delik yarımküre biçimindeki ağırlık), kandiller, boncuklar, el baltaları, sikkeler, hançer kabzası ile I. Dünya Savaşı’ndan kalma Alman menşeili el bombası, “Çanakkale Savaşı rozeti” ile üzerinde Amerikan ordusu arması bulunan düğme gün ışığına çıkarıldı.
“2025 hafriyat döneminde Kral Yolu’nun tamamı ortaya çıkarılmış olacak”
Kazı heyeti başkanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, basın mensuplarına, 2 Ocak’ta başlatılan hafriyat çalışmalarının sona erdiğini söyledi.
Bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülen Geleceğe Miras Projesi kapsamında verimli bir dönem geçirdiklerini vurgulayan Yıldız, proje kapsamında aktarılan ödenekle hem büyük bir alanda çalışabildiklerini hem de daha fazla teknik ekip ve işçi çalıştırabildiklerini belirtti.
Bu yıl hafriyatlarda çok sayıda eser bulduklarını bildiren Yıldız, “Bu yapıtlardan 23’ü envanter olarak, 5’i ise etütlük değerde görüldü. Bu eserler bugün itibarıyla Diyarbakır Arkeoloji Müzesi Müdürlüğüne teslim edilecek. Üzerindeki çalışmalar bittikten sonra müzede sergilenecek. Amorf materyaller olarak nitelendirdiğimiz diğer eserler üzerinde çalışma devam edecek.” ifadelerini kullandı.
“Amida Höyük’te tarih 1000 yıl daha geriye gitti”
Onun dışında çok farklı yapıtların de geldiğini anlatan Yıldız, şöyle konuştu:
“Neolitik ve Kalkolitik devirlerden başlayıp Selçuklu, Artuklu, Eyyubi, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait birçok eser bu yılki hafriyat çalışmalarında ortaya çıkarıldı. Paleolitik periyoda ait taş buluntular da var ama bunlar muhtemelen taşınma yoluyla buraya getirilmiştir. Özellikle mühürler ve sikkeler bizim için çok önem arz ediyor. Osmanlı, Eyyubi ve biri de Cumhuriyet dönemine ait 4 sikkemiz var. Özellikle Neolitik Çağ’dan Cumhuriyet’e kadar buluntuların bulunması Amida Höyük’ün kıymetini daha da artırmaktadır. Amida Höyük’te tarih 1000 yıl daha geriye gitti. Şu an milattan önce 8 binde yerleşimin başladığı, 10 bin yıldır kesintisiz olarak yerleşimin devam ettiği netleşmiş oldu.”
“Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte ilk basılan paralar arasında”
Buluntular arasında yer alan Cumhuriyet dönemine ait madeni para hakkında da bilgi veren Yıldız, sikkenin 1926’da basıldığını belirtti.
Yıldız, şunları kaydetti:
“1923’te Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte ilk basılan paralar arasında. Sikkenin ön yüzünde palamut ve meşe yaprağı, üstte ay yıldız, solda Osmanlıca 10 kuruş ibaresi yer almakta. Arka yüzünde ise buğday başağı, Osmanlıca Türkiye Cumhuriyeti ve yine paranın basım tarihi olan 1926 yazılıdır. Bu sikke harf inkılabından önce basıldığı için yazılar Osmanlıca. Aynı zamanda 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’mizin o günkü ekonomik temellerini oluşturan ormancılığın simgesi olan meşe ve palamut, tarımın simgesi buğday başağının bulunması kıymetlidir.”
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Sivas’ta Köy Oda Sohbetleri Devam Ediyor