32,5560$% 0.1
35,1466€% 0.46
2.463,39%1,15
4.000,00%0,54
16.026,00%0,53
2.354,43%1,07
10.682,15%2,26
Avrupa Parlamentosu seçimleri Yunan siyasi partilerinde fırtınalar yaratmaya devam ediyor. İktidardaki muhafazakar Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Başbakan Miçotakis’in koyduğu yüzde 33’lük gayesinin 5 puan altında kalmasından başka; AP seçimleri için koydukları gayelerinin keza altında kalan muhalefet partilerinin liderlikleri de sarsıldı. AP için yapılan Haziran seçimlerinde yüzde 28.3’te kalan YDP’nin eski önderlerinden ve Başbakanlarından Kostas Karamanlis ile Andonis Samaras Başbakan Miçotakis’in gerek iç gerekse dış siyasette uyguladığı siyaseti hedef alan açıklamalarda bulundular. Bunlardan, aşırı milliyetçi telaffuzlarıyla tanınan Andonis Samaras, Miçotakis hükümetinin “eşcinseller arasında evlilikleri yasallaştırmasıyla YDP’nin kan (oy) kaybına uğratmakla” suçladı.
Samaras ayrıca Miçotakis hükümetini “gerek Kuzey Makedonya gerek Arnavutluk gerekse Türkiye ilgilerinde ölçülü siyaset izlemekle” de eleştirdi. Karamanlis ise Miçotakis’in “Yunan egemenlik hakları konusunda Türkiye’ye ödün vermemesine dikkat etmesi gerektiğinden” söz etti. Buna rağmen, yapılan kamuoyu araştırmalarında, YDP’nin daha çok “hayat pahalılığına karşı gereğince tedbir alınmadığı” gerekçesiyle oy kaybına uğradığını gösterdi. Ancak AP sonuçları muhalefet partilerinde de fırtınalar yaratmaya devam ediyor. AP seçimlerinde yüzde 14.9 oy alan ana muhalefet partisi pozisyonundaki radikal sol SYRİZA lideri Stefanos Kasselakis “partiyi batmaya yakın bir şirket gibi yönettiği” gerekçesiyle hem SYRİZA eski lideri Aleksis Çipras ile hem de SYRİZA’nın “as elemanlarından” sayılan 7 milletvekili ile de sürtüşmeler yaşamaya başladı ki şayet bu 7 milletvekili de SYRİZA’yı terk ederse SYRİZA ana muhalefet konumundan 3. parti pozisyonuna düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. AP seçimlerinden sonra “ana muhalefet partisi olacak kadar oy alacağından emin” olduğu gözlenen lakin yüzde 12.7 alabilen sosyalist PASOK’un lideri Nikos Androulakis’in liderliği de tartışma konusu oldu. Androulakis parti içinde “liderlik seçimlerinin yinelenmesi” yolunda yükselen sesleri göz önünde bulundurarak yalnız PASOK üyelerinin katılacağı liderlik seçimlerinin Ekim ayında, tabandan yapılacağını açıkladı. Şu ana kadar PASOK liderliği için yapılacak seçimler için Atina Belediye Başkanlığına yeni seçilen Haris Doukas gibi PASOK ‘un önde gelen 5 ismi de liderlik için adaylıklarını koyduklarını açıkladılar. Bu ortada PASOK ile SYRİZA’nın birleşmesinden yana olanların sesleri de duyulmaya başladı. Ancak bu istikametteki tekliflere karşı yaptıkları açıklamalarla ne SYRİZA lideri Kasselakis ne de PASOK önderi Androulakis yanaşıyor. Atina Belediye Başkanı Doukas “Miçotakis hükümetine karşı fakat ve lakin böyle mümkün bir birleşme ile mücadele edilebileceğinden” söz ediyor. Kimi yorumcular ise Aleksis Çipras’ın tekrar SYRİZA liderliğine dönmesi ve PASOK ile SYRİZA’yı birleştirmesi için baskı altında bulunduğunu iddia ediyor.
Soldan sağa, PASOK lideri Nicos Androulakis ve SYRİZA başkanı Stefanos Kasselakis
Liderlerin “özgüven” hataları…
Avrupa Birliği ülkeleri içinde yapılan AP seçimleri, ayrıca başkanların halklarından ne kadar kopuk olduğunu da gösterdi.
Örneğin Fransa Devlet Başkanı Emanuel Macron’un, partisinin AP seçimlerinde aldığı mağlubiyetten çabucak sonra aşırı milliyetçilerin önde olduğunu gösteren bütün kamuoyu araştırmalarına rağmen seçimleri ilan etmesi gibi… Macron şimdi –eğer Fransanın bütün muhalefet güçleri birleşmezse– izlemek istediği iç ve siyasetlerde aşırı milliyetçi Jordan Bardella gibi bir Başbakanla aranlaşmakta zorluk çekecek… Anımsanacağı üzere aynı “özgüven yanılgısını” Brexit döneminde İngiltere Başbakanı David Cameron yaşadı. Cameron kendisinden o kadar emindi ki Birleşik Krallıklarda referandum ilan etmekle ülkesinin AB dışında kalabileceğini hiç tahmin etmiyordu. Halk oylamasında İngiltere’nin AB üyeliği düşünce Cameron şok geçirdi…
Yunan önder venizelos sol üst köşede Yunanistanı genişlettiği gerekçesiyle 1920 de ilan ettiği erken seçimlerde hezimete uğramıştı
Liderlerin halktan kopukluğunun daha da fecisi 100 yıl önce (1920) Yunanistan’da yaşanmıştı.
Dönemin Yunan lideri Eleftherios Venizelos, “1919’da Yunan ordusu İzmir’e çıktı, Yunanistan hudutlarını genişletti…” gerekçesiyle kendince oluşturduğu özgüvenle ilan ettiği erken seçimlerde hezimete uğradı. Yunan halkı oyunu, “Yunan askerlerini Anadoludan geri çekme vaddini” veren muhalefet partilerden oluşan Kraliyet yanlısı koalisyon partisine verdi… Ama koalisyon hükümeti kelamında durmadı.
Yunan askerlerini değil geri çekmek; “Ankara’ya ilerleme” buyruğunu verdi. Sonuç olarak Kurtuluş savaşında Yunanistan, “Küçük Asya Felaketi” olarak tarihe geçen büyük bir hezimete uğradığı gibi bir buçuk milyon Anadolulu Rum ile yarım milyona yakın Yunanistan’da yaşayan Türk “halkların mübadelesi anlaşması” ile yerinden yurdundan oldu, on binlerce insanın kanı döküldü… Ankara’ya ilerleme buyruğunu veren biri general 5’i siyasetçi “vatan hainliği” suçlamasıyla kurşuna dizildi.
İsrail Son Dakika Duyurdu! Hamas Ateşkes Teklifi Cevabını Verdi