32,6645$% 0.32
35,5639€% 0.42
2.509,16%1,72
4.049,00%1,37
16.220,00%1,37
2.390,92%1,48
10.851,78%-0,19
HANDE ATILGAN/ANKARA- Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Sinan Ateş cinayeti duruşmasının beşinci gününde mahkeme ara kararını açıkladı.
Suikasttan önce, “azmettirici” olduğu iddia edilen Doğukan Çep’e para gönderen Eski MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Köktürk’ün de ortalarında olduğu 10 sanık tahliye edildi. Yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol önlemiyle tahliye edilenler arasında Zekeriya Asarkaya (saldırganlara evini açan kişi), Hakan Saraç (ev ayarlamak için aracı olan kişi), Aytaç Ataç (kafe ve çiftlik sahibi), Caner Günay (Çep’i ve tetikçi Eray Özyağci’yi taşıdığı iddia edilen taksici), Umut Ersoy (Çep’i taşıyan taksici), Alper Atay (Çep’in kalacağı otel için aracı olan kişi), Mehmet Yüce (olayda kullanılan motoru satan kişi), Erdem Karadeniz (Çep’i kaçıran kişi), Osman Bayraktar (Saldırganları taşıyan aracın kiralandığı otoparkın gayrıresmi sahibi) yer aldı. Duruşma 19 Temmuz’a ertelendi.
Telefon şifreleri ABD’den istenecek
Ara kararda, şu konular da dikkati çekti:
* Dava belgesine katılmayan 17 şüpheliyle ilgili soruşturma belgesinin birleştirilmesi talebi reddedildi.
* Sanıklardan Eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın evvelki dönem MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde gözaltına alınmasıyla ilgili şahitlerin dinlenmesi talebi reddedildi.
* Telefonunun şifresini unuttuğunu beyan eden sanık Serdar Öktem ile telefonunun şifresini vermek istemediğini söyleyen sanık, Eski Ankara Emniyeti Cinayet Ofis Amiri Mustafa Ensar Aykal’ın telefon şifrelerinin adli yardım suretiyle ABD’den istenmesinin talebinin kabulüne karar verildi.
Ateş’in yanında bulunan Keçik: Silahımı ona doğrultmadım
Saldırının mağdurlarından olan ve soruşturmanın başında şüpheli olarak da incelenen Ahmet Keçik, şu ifadeyi verdi: “Cuma namazına gittik, üç kişi. Şahıs bir otomobilin gerisindeydi. Birdenbire karşımıza çıktı, ateş etmeye başladı rahmetliye. Doğrudan Sinan Ateş’i hedef aldı. Gövdesine doğru ateş etti. Bir aracın gerisine geçtim. Şahıs rahmetliye ateş ediyordu daima. Rahmetlinin yanına koştum. Belinde silah olduğunu gördüm. Kendimi savunma ihtiyacı hissettim şahıs dönerse diye… Şahsa birkaç el ateş ettim. Selman Abi de yaralıydı. O an gördüm elinde silah olduğunu. İki silahı da ofise götürdüm.” Keçik, “Ateş’in başına gelen kurşun senden çıkmış olabilir mi?” sorusuna “Rahmetiyle doğru hiç silahımı doğrultmadım” cevabını verdi. Keçik, “’Reisi vurduk’ dediniz mi ya da duydunuz mu?” sorusunu da “Ben ‘başkan’ diye, Selman Abi de ‘abi’ diye hitap eder kendisine. Böyle hitap etmedim hiç” diye yanıtladı.
İmamoğlu’na 2 Yeni Danışman
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.