38,0695$% -0.03
43,3678€% -0.1
3.944,85%-0,35
6.502,00%0,85
25.926,00%0,84
3.219,50%-0,54
9.380,95%0,45
DOLAR 38,0695
EURO 43,3678
ALTIN 3.944,85
BİST 100 9.380,95
İmsak 02:00
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 19 Mart’ta yapılan operasyon ve tutuklanmasının ardından başlayan protestolarla birlikte, 2 Nisan’da üniversite öğrencilerinin tüketimi durdurma çağrısıyla tüm günü kapsayan ve sonrasında da devam etmesi hedeflenen boykot kampanyası başladı. AGS Küresel tarafından 27 Mart-1 Nisan 2025 tarihleri arasında 705 şahısla gerçekleştirdiği araştırma sonucuna göre, iştirakçilerin bir markayı genel olarak boykot etme nedenleri arasında yüzde 72,3 ile markanın politik duruşu ilk sırada yer alıyor.
Bağımsız araştırma şirketi AGS Küresel, 705 iştirakçiyle 27 Mart-1 Nisan 2025 tarihleri arasında yaptığı araştırma ile boykotun etkilerini, algısını, olası sonuçlarını ve markalar açısından alınması gereken aksiyonları inceledi. “Boykot Kültürü: Algılar ve Etkiler” araştırmasından çıkan çarpıcı veriler şöyle:
Boykot nedeni: Markanın politik duruşu
Katılımcıların yüzde 46,8’ini Z Jenerasyonuna mensup gençlerin olduğu araştırmaya göre; iştirakçilerin bir markayı genel olarak boykot etme nedenleri arasında yüzde 72,3 ile markanın politik duruşu ilk sırada yer alıyor.
Diğer öne çıkan boykot nedenleri ise; ürün hizmet kalitesi (yüzde 9,2) ve sosyal medyada yapılan davetler (yüzde 5) olarak öne çıkıyor. Fiyat siyaseti ve dini pahalar ise her ikisi de yüzde 1,4 olmak üzere iştirakçileri en az motive eden ögeler pozisyonunda.
Bununla birlikte 10 iştirakçide 6’sı (yüzde 58,9) boykotların sonuç verdiğini söylerken, yüzde 36,9’u ise kısmen sonuç verdiğini düşünüyor. Boykotlar sonuç vermiyor diyenler ise yüzde 4,3 ile epey küçük bir kitleyi oluşturuyor.
10 kişiden 8’i İsrail boykotunu destekliyor
Katılımcılara İsrail destekçisi markaları boykot eğilimi sorulduğunda yüzde 50,4’ü muhakkak desteklediğini, yüzde 29,1’i ise kısmen desteklediğini ancak bazı markaları kullanmak zorunda kaldığını söylüyor ve böylece toplamda 10 kişiden 8’i çeşitli seviyelerde İsrail destekçisi markaları desteklediğini söylüyor. Diğer yandan, boykotu desteklemeyen ve her markayı bağımsız destekleyenlerin oranı ise yüzde 15,6 olarak öne çıkıyor.
Katılımcıların yüzde 44,7’sine göre boykot, vatandaşların yansısını duyurmaları açısından önemli bulunurken, yüzde 34,8’lik bir kesim ise yerli markaların süreçten zarar görebileceği telaşını taşıyor. İştirakçilerin yüzde 31,2’si ise ekonomik olarak tesirlerine dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatıyor. yüzde 3,5’luk bir kesim ise bazı yerli markalara boykotu gereksiz bulduğunu söylüyor.
Katılımcılara bazı yerli markalara boykotun Türkiye ekonomisine zarar verip vermeyeceği sorulduğunda ise 10 kişiden 6’sı (yüzde 59,6) bunu “evet” diye cevaplıyor. yüzde 27,7’sinin karşılığı “hayır” olurken, yüzde 12,8’i ise bu konuda kararsız olduğunu söylüyor.
2 kişiden 1’i her markayı bağımsız değerlendiriyor
Katılımcılara boykota katılım eğilimleri sorulduğunda yüzde 49,7’si katılmadığını ve her markaya bağımsız yaklaştığını söylerken, yüzde 34,8’i ise tamamen desteklediğini ve adı geçen markalardan alışveriş yapmadığını ifade ediyor.
100 kişiden 10’u konuyla ilgilenmediğini, 5’i ise boykotu desteklediğini ancak bazı markaları kullanmak zorunda kaldığını belirtiyor.
Yerel markaları boykot edenlerin motivasyonları arasında; markanın geçmişte yaptığı açıklamalar/desteklediği oluşumlar (yüzde 64,3) ilk sırada yer alırken, onu iştirakçinin politik görüşü (yüzde 50) ve markanın etik/çevresel hassaslığını yetersiz bulma (yüzde 41,1) izliyor.
5 kişiden biri (yüzde 19,6) ile fiyat siyasetini öne sürerken, sosyal etrafın etkisi ise (yüzde 8,9) en az vurgulanan konu durumunda.
Diğer yandan, Z kuşağının yüzde 19,7’si çeşitli seviyelerde boykotu desteklerken, 35-44 yaş grubunda ise bu oran yüzde 66,7’ye yükseliyor. Boykotu desteklemeyenler ise Z neslinde 3’te 2 oranındayken, 35-44 yaş grubunda yüzde 30’a geriliyor.
Boykot markaları vurabilir
Boykotun markaların uzun vadede başarısına etkisi sorulduğunda iştirakçilerin yüzde 52’si markaların boykottan etkilenmemesinin kriz idaresini başarmalarıyla mümkün olduğunu söylerken, yüzde 33’ü ise boykotun her halükarda markalara zarar vereceğini söylüyor.
Geçici bir etkisi olur (yüzde 12) ve etkisi olmaz (yüzde 3) diyenler ise daha gerilerden geliyor.
Bununla birlikte, 10 iştirakçiden 6’sı (yüzde 59) gelecekte benzer boykot davetlerinin artacağını ifade ederken, yüzde 23’ü ise boykot davetlerinin zayıflayacağını söylüyor. Bir değişiklik olmayacak diyenlerin oranı ise yüzde 18.
Katılımcılara boykot kriziyle karşılaşan bir CEO olmaları durumunda ne yapacakları sorulduğunda ise öne çıkan karşılıklar; markayı daha iyi anlatma çabası, tarafsız ve istikrarlı bir duruş, ulusal değerlere daha fazla vurgu, iletişim ve sosyal sorumluluk projelerine yük vermesi, profesyonel bir takımla çalışması, indirim ve kampanyalara tartı vermesi ve yeni pazarlara tartı vermesi olarak ifade ediliyor.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Aybüke Pusat’ın Boykot Şöhreti Kısa Sürdü