“Arı Kovanına Kadın Eli Değmelidir” Deyip Bir Kovan ile Başladı: Sayıyı 100’e Çıkardı

Varto ilçesine bağlı Çobandağı köyünde yaşayan iki kız çocuğu annesi Saadet Kocadağ, bir kovanla başladığı arıcılığa başladı.

Kocadağ, elde ettiği balın bir bölümünü kendi gereksinimleri için ayırıp kalan kısmını sattı.

Ürettiği bala ilginin artmasıyla yeni kovanlar satın alarak üretimini artıran Kocadağ, 8 yıllık süreçte kovan sayısını 100’e çıkarttı.

Zengin floraya sahip dağ köyünde tek başına mesleğini sürdüren Kocadağ, ilkbaharda bakımını yaptığı kovanları yaylaya bıraktı.

Ekim ayına kadar yaylada kalan arıları daima kontrol eden Kocadağ, hasadını yaptığı kovanlardan yaklaşık bir ton bal elde etti.

Evinin yanındaki arazide arıların kış bakımını yapan Kocadağ, elde ettiği balı sipariş üzerine birçok ildeki müşterilerine göndermeye başladı.

“ARICILIK YAPMAK İSTEDİM”

Kocadağ, 8 yıl önce bir arı kovanıyla arıcılık serüveninin başladığını söyledi.

Bu sürede işlerinin iyi gitmesiyle kovan sayısını artırdığını anlatan Kocadağ, tek başına hem körük tuttuğunu hem bal çerçevesini çıkardığını aktardı.

Ekonomik özgürlüğünün olmadığından bahseden Kocadağ, ürettiği balı kargoyla her yere gönderdiğini dile getirdi.

“Almanya’dan da isteyenler oluyor, onlara da ulaştırıyorum. Tek başıma organik bal üretiyorum.” ifadelerini kullanan Kocadağ, “Daha önce gezgin arıcılık yapıyordum. Bu yıl maliyetlerden dolayı arılarımı köyde kışlatacağım.” dedi.

Köydeki floranın zengin olduğunu, bunun da balın kalitesini artırdığını belirten Kocadağ, en kaliteli balı elde etmek için çaba gösterdiğini, müşterilerinin ilgisinden de memnun olduğunu dile getirdi.

“Anzer balına rakibim, çünkü balıma güveniyorum.” diyen Kocadağ, “Bal sattığım herkese analiz sonuçlarını da gönderiyorum. Türkiye’nin her yerinden insanlar bize ulaşabilir. Tüm kadınlar arıcılık yapabilir. Güzel bir meslek. Kadınlar sabırlıdır, arı da sabır ister. Arı kovanına kadın eli değmelidir.” diye konuştu.