32,8956$% 0.26
35,8458€% 0.67
2.521,09%0,81
4.091,00%0,36
16.397,00%0,41
2.381,04%0,43
10.913,79%1,59
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Kovid-19 ve zelzelelerin ardından arsa ve tarlalara talep artarken, bu alanda satış rekorları görülmeye başlandı.
Geçen yıl Türkiye genelinde toplam gayrimenkul satış adedi 2 milyon 949 bine ulaşırken, bu sayının 1 milyon 723 binini arsa, tarla, iş yeri ve diğer taşınmazlar oluşturdu. Konut dışı gayrimenkul satışlarının en az yüzde 90’ının arsa ve tarlalardan oluştuğu değerlendirildiğinde bu alanda tüm vakitlerin yıllık rekoru kırılmış oldu. Konut dışı gayrimenkulün toplam satış içerisindeki payı da yüzde 58,44 ile en yüksek orana yükseldi.
Yüksek satış adetleri bu yıl kısmen düşse de arsa ve tarlalara güçlü talebin sürdüğünü belirten uzmanlar, salgın ve sarsıntıların tesirinin yanı sıra konut alamayan yatırımcıların arsa ve tarlaya yönelmesinin bu durumda etkili olduğunu anlattı.
ARSA VE TARLAYA YÖNELİK TALEPLE BİRLİKTE DOLANDIRICILIK HADİSELERİ DE ARTTI
Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan, son birkaç yılda konuta erişimin zorlaşmasının daha makul bütçelerle yapılabilen arsa ve arazi yatırımlarını artırdığını belirterek, yüksek meblağların konuşulduğu bu alanın kötü niyetlilerin de ilgisinden kaçmadığını söyledi.
Son periyotta toplam gayrimenkul satışları içerisinde konut dışı yatırımların daha yüksek pay aldığını dile getiren Özcan, Görece daha makul bütçelerle alınabilen yerler ve hızlı paha artışı eğilimine sahip yerler yatırımcıların gözdesi haline geldi. dedi.
Özcan, özellikle kırsal yörelerdeki tarlalara da ilginin artmasıyla bu alanda bazı dolandırıcılık hadiselerinin de yaşanmaya başlandığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bazı yatırımcıların satın alınacak araziyi görmeden, yerinde ve resmi kurumlarda inceleme yapmadan, sadece fiyatının cazip olduğu algısı ve öngörüsüyle satın almalar yaptığını ve mali kayıplar yaşadığını, gerçekte o denli bir yerin olmadığını ya da satış yapmak isteyenlere verilen kaporaların buharlaştığı yönünde duyumlar alıyoruz. Satın alınan toprağa imarın geleceği, son vakitlerin popüler konaklama üniteleri olan mobil konutların (tiny house) koyulabileceği, ürün hasadıyla 3-5 yılda yatırımın geri alınacağı gibi satış argümanlarının gerçekte geçerliliğinin olmadığı durumlarda vatandaşımızın yatırımı heba oluyor.
MESLEK MENSUPLARINDAN VE RESMİ KURUMLARDAN BİLGİLER DOĞRULATILMALI
İsmail Özcan, arsa ve tarla yatırımlarının daha fazla incelemeye konu olması gerektiğini belirterek, Yatırımcılarımız almayı düşündüğü araziyi dikkatlice incelemeli; mimar, inşaat mühendisi, gayrimenkul danışmanı veya şehir plancısı gibi ilgili meslek mensuplarından ve resmi kurumlardan bilgileri doğrulatmalı; satıcıdan tapu kayıt örneğini ya da takyidat belgesini istemelidir. diye konuştu.
Arsanın ne kadarına hangi bina çeşidinin yapılabileceğinin, yerin emsalinin ve çekme aralarının öğrenilmesi gerektiğini vurgulayan Özcan, Bölgede imar planı yapılması sonrasında kamuya bırakılması gereken parsel kısımlarından gerekli terklerin yapılıp yapılmadığı bilinmelidir. açıklamasında bulundu.
ARSA ÜZERİNE ŞERH OLUP OLMADIĞI ÖĞRENİLMELİ
GAPAS Başkanı Özcan, arsa üzerinde herhangi bir kamu kuruluşunun şerhinin olup olmadığının, arazinin çeşitli koruma alanı içinde bulunup bulunmadığının da önemli olduğunun altını çizdi.
Özcan, Ayrıca yerin kadastrol yola cephesinin bulunup bulunmadığı öğrenilmeli. Zira kadastrol yola cephesi olmayan topraklar için diğer parsellerden geçiş hakkı talep edilmesi gerekiyor. Arazi üzerinde devletin ve ilgili belediyenin öngördüğü bir proje çalışmasının olup olmadığı araştırılmalıdır. ifadelerini kullandı.
ARAZİNİN BÖLÜNEBİLİR OLMASI YAPI YAPILABİLECEĞİ ANLAMINA GELMEZ
Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Avukat Ali Yüksel de Kovid-19 sonrası vatandaşların kentlerden uzaklaşmak istemesiyle kırsal alanlarda yapılaşma furyası başladığını anımsatarak, emlak sitelerinde dahi üzerine konteyner koymaya uygun, villa yapmaya uygun, yazlık yapmaya uygun şeklinde teşvik edici sözlerle yayınlanan ilanların arttığını anlattı.
Bazı yerlerin de ileride ev yapmaya uygun telaffuzlarıyla satıldığını, yoğun taleple birlikte tarım alanlarının dahi satılmaya başlandığını dile getiren Yüksel, tarım alanlarının ve zeytinliklerin imara açılamadığını, tarlaların parsellenmesinin veya bölünmesinin sıkı kurallara bağlı olduğunu, arazinin bölünebilir olmasının yapı yapılabileceği anlamına gelmediğini vurguladı.
BUNGALOVLAR ANCAK TURİZM AMAÇLI KULLANILABİLİR
Ali Yüksel, sit alanlarında yapılaşmanın yasak veya sonlu olduğunu, deniz kıyısına yakın alanların ve su havzalarının yapılaşma yasağı içinde bulunduğunu belirterek, 2B topraklarında imar planı olması halinde yapılaşmanın olabildiğini söyledi.
Bungalovların ancak turizm amaçlı ve verilen ruhsata göre çalışabildiğini, konut olarak kullanılamadığını vurgulayan Yüksel, yatırım yaparken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
Bir toprakta yapılaşmanın nasıl olabileceği belediyelerden, belediye dışındaki alanlarda il özel yönetimlerinden sorulmalıdır. ‘İleride imara açılacak’ gibi tabirlerle satışa sunulan tarlaların gelecekte yapılaşmaya açılması ancak imar planı yapılmasına bağlıdır. İmar planları tarım, zeytinlik, sit alanı, orman ve su havzası gibi alanlar korunarak yapılır. Bu alanların imara açılması çok zordur. Tarla vasıflı yerlerin bölünemeyeceği, parsellenemeyeceği, bu şekilde satışının resmi yoldan olamayacağı ise yasanın açık kuralıdır. İmara açık yerlerde ise planların izin verdiği ölçüde bölünmesi mümkündür.
Yüksel, satışı yapanların malik olup olmadığının tapu dairelerinden sorulması, gayrimenkulün üzerinde ipotek veya başka bir sınırlama olup olmadığının incelenmesi gerektiğini vurguladı.
Ali Yüksel, Arsa ve tarla satışlarında sakıncalı durumlar çıkmaması için tarla veya emlakın çok sayıda kişiye satıldığı kampanyalarda yasal düzenlemeye gidilmeli, Tüketici Kanunu ve ilgili diğer mevzuatta var olan boşlukların doldurulmalı. şeklinde konuştu.
MARKALI ARSA SATIŞLARINDA VADEDİLENLER BELEDİYEYE SORULMALI
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Hakan Akdoğan ise arsa yatırımının konuttan daha zor ve karmaşık olduğunu belirterek, kendi içinde birçok dinamikleri barındırdığını söyledi.
Son devirde arsa ve tarlaya talebin artmasıyla şirketlerin de arsa satışına başladığını dile getiren Akdoğan, şu ihtarlarda bulundu:
Şirketler, bir yeri alıp parselasyon yaparak ve proje geliştirerek ‘markalı arsa’ ismiyle satıyorlar. Bu konuda çeşitli vaatlerde bulunuyorlar. Öte yandan satışların büyük kısmı ise kişisel gerçekleşiyor. Arsa ve tarlaya talebin artmasıyla bazı mağduriyetler de yaşanabiliyor. Tüketicilerimiz, mağduriyet yaşamamak için arsa veya tarla alırken kesinlikle ilgili belediyeden bilgi almalı, imar durumunu sormalı. Markalı arsa dediğimiz gayrimenkul satışlarında vadedilen projenin yapılıp yapılamayacağı ve hususla ilgili ruhsat çalışması olup olmadığı belediyeden öğrenilmeli. Arsa ve tarla alırken taşınmaz ticareti yetki belgesi olan emlakçılardan destek alınmalı.
Hakan Akdoğan, Arsa en iyi getirisi olan yatırımdır ancak çok risk de barındırır. İmarlı yer bir anda imarsız yere dönüşebilir. Kendi içinde imar uygulamaları hızlı bir şekilde değişebilir. Bu hususlara dikkat edilmelidir. diye konuştu.
MAKET ÜZERİNDEN ARSA VEYA TARLA ALMAYIN
Silivri Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Mustafa Altınkök de son yıllarda emlaka ve tarlalara yüksek talepten yararlanmak isteyen bazı fırsatçıların vatandaşlara maket üstünden satış yapmak istediğini söyledi.
Altınkök, Yapılan reklam ve maket çalışmalarında verilen vaatler, sıralanan bir sürü özellik genellikle bir pazarlama taktiği olarak sözde kalıyor. Yatırımcılarımız bu gibi durumlara kanmamalı, maket üzerinden arsa veya tarla almamalı. şeklinde konuştu.
EPDK’dan Elektrik Faturalarıyla İlgili Yeni Karar
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.