DOLAR

32,9059$% 0.3

EURO

35,7526% 0.41

GRAM ALTIN

2.517,90%0,68

ÇEYREK ALTIN

4.081,00%0,63

TAM ALTIN

16.350,00%0,64

ONS

2.379,21%0,35

BİST100

10.743,30%-0,49

Öğle Vakti a 13:14
Bursa HAFİF YAĞMUR 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Aşkın ve Hayal Dünyasının Kitabı: ‘Saklı Yürek’

ad826x90

Geçtiğimiz haftalarda eve Can Yayınları’ndan afili bir kutu geldi. Kutunun üzerinde saçlarının bir kısmı savrularak yüzünü örtmüş, genç, açık kahverengi gözlü bir kız var; aynı Ferzan Özpetek’in ‘Saklı Yürek’ kitabının kapağı gibi. Zati kutunun içinden de kitap çıkıyor. Okunacak kitaplar arasında üst sıradaydı ama okumak bir süre içimden gelmedi. (Ki Ferzan Özpetek’in sinema dilini, kıssayı anlatışını, en karamsar hikayeyi bile umutlu hale getirişini kişisel olarak severim) Senarist, yazar ve direktör Özpetek’in gerçekle, büyülü kurmacanın bir arada olduğu, iyi niyetin, samimiyetin, aşkın ve bir şekilde kibarlığının anlatısı güya beyaz perdeye ve yazdıklarına geçiyor gibi geliyor. İstanbul’da büyüyüp, İtalya’da şekillenen hayatında bence şehri en Avrupai ve renkli anlatan da müelliflerden kendisi. Ancak etrafımda birçok insanın ayıla bayıla okuduğu ‘İstanbul Kırmızısı’nın ne kitabını okuyabilmiş, ne de sinemasını baştan sona izleyebilmiş biri değilim. Bana göre ne kitapta ne de sinemada karakterlerin öyküleri akmıyordu. ‘Bir Nefes Gibi’ kitabını ise sırlarla dolu bir geçmişi ortaya koyma ve kadın dünyasına dokunabildiği için sevmiştim. Fikirlerimin çok karışık olduğu bir gün ‘Saklı Yürek’e başladım. Gayet öznel bu bilgiyi niçin yazdım? Çünkü romanın kahramanı Alice’nin de sıkıntıları değişik olsa da, fikirleri karışıktı ve kendisine çıkış yolu bulmak istiyordu. Onun büyülü dünyasına girince ne olacak diye kendimi onun hayatına kaptırmış buldum.

GİZEMLİ BİR EV SİZE KALSA NE YAPARSINIZ?
Kitabın konusundan biraz bahsetmek gerekirse; her şey Alice’nin Roma’da aktrist seçmelerine katıldığı gün başlıyor. Sonraki kısımda küçük bir kasabada annesi, babası ve kardeşiyle çok da mutlu olduğunu söyleyemeyeceğim bir hayat yaşıyor; çünkü annesi çok baskıcı ve kızının hayatına çok karışıyor, ona destek veren biri değil. Hayat tüm sıkıcılığıyla devam ederken günün birinde eve gelen yabancı, süslü, hayat dolu Irene’yle birlikte her şey değişiyor. Kısa süren bir tanışma, sonrasında bir-iki kez telefonda yapılan hayata dair görüş alışverişi… Konuşma süresi kısa olsa da bir şekilde Alice, zamansal ve mekansal uzaklıklara rağmen varlıklı bir ressam olduğunu anladığımız bu kadına bağlanıyor, bu iki hemcinsin arzu ve hasretleri cümlelere dökülüyor. Çünkü ilk kez biri, Alice’ye hayalini soruyor. O da hiç düşünmeden cevap veriyor: Aktrist olmak. Oysa ki, çevresindeki birçok kişi (tabii ki başta annesi) bu isteğini şaka konusu yapıp, gülüyor. Babasının vefatıyla birlikte istemediği, sefil bir hayat sürecekken Roma’daki bir avukatın kendisine ulaşmasıyla hayatı bir anda değişiyor. Bir kez görüp, telefonda az da olsa konuştuğu Irene, ona Roma’nın ortasında sırlarla dolu ve heybetli bir ev, yıllarca kilitli kalmış bir oda, ilginç bir tablo koleksiyonu ve çözülmeyi bekleyen bir sürü soru bırakıyor. İsterse Alice evi satar (ki bunu annesi çok istiyor), isterse evi satmaz hayallerinin peşinden masraf. İşte hal böyle olunca Alice’nin seçimlerini kitap boyunca okuyor, bizler Ferzan Özpetek’in gözlerimizin önüne serdiği hayatlara konuk oluyoruz. Ressam Tarcredi, bir görünüp bir kaybolan etrafta seks düşkünü Cesare, Alice’nin iyi kalpli ev arkadaşı Davide de bir anda kutap sayfalarından ete kemiğe bürünüyor. Gizli Yürek, Ferzan Özpetek, 168 syf., Can Yayınları, 2024.

HİKAYE BİR YERE KADAR GERÇEKMİŞ
‘Saklı Yürek’in hikayesi aslında bir yere kadar gerçekmiş. Oksijen Gazetesi’nden Elif Tanrıyar’a kitapla ilgili verdiği röportajda Özpetek, 15 yıl kadar önce tanıştığı İtalyan oyuncunun öyküsünden çok etkilendiğini söylüyor. Hayli ünlü olan bu oyuncu, günün birinde evlerine gelen bir teyzeyle tanışıyor; annesi bu teyzeyle kızını sık sık görüştürmüyor ve yıllar sonra da ona bu teyzeden miras olarak ev kalıyor. Ama tabii kitabı okuyanların anlayabileceği birçok şeyi değiştirmiş Özpetek. Sadece kıssanın başlangıç kısmı aynı, sonrasında hayatın seçimlere göre değişebileceğinin altını çiziyor aslında. Kitaptaki ana kahramanın ismi Alice ise muharririn bence vefasını da ortaya çıkarıyor. Zira sevdiği bir arkadaşının, yıllar önce bir trafik kazasında kaybettiği kızının ismini koymuş. Bu arada Tancredi karakteri de Ferzan Özpetek’in bir dönem tanıştığı genç ve güzel bir ressamdan hareketle kurguladığı bir karaktermiş. Bu arada ünlü direktörün bir dönem fotoğraflar yaptığı, hatta bir çerçevecide çalışırken yeteneğiyle keşfedildiğini de verdiği röportajdan öğrendim. Ferzan Özpetek, yaşadıklarından, duyduklarından, hayatın kendisine sunduklarından etkilenen ve onları kullanan bir yazar olarak bu kitapta beni biraz daha etkiledi diyebilirim. Bu kitaptan film olur mu, bence olmalı ama onun için zaman olduğunun altını çiziyor.

İTALYACA’DAN TÜRKÇE’YE ÇEVİRİ
Ferzan Özpetek, 48 yıldır İtalya’da yaşıyor ve kitaplarını malum İtalyanca yazıyor. Yine Elif Tanrıyar’a verdiği röportajda Özpetek, bu durumu şöyle açıklıyor: Türkiye’de yaşasam, Türkçe müellifim ama İtalya’da yaşıyorum. Burada kalkıp da Türkçe yazamam. Türkçede büyük eksiklerim var kesinlikle şu anda.. Bu kitabın da tercümanı ‘Bir Nefes Gibi’ isimli kitabının tercümanı de olan Neval Barlas. Hiçbir film, tiyatro oyunu ya da kitap projesini onun desteği ve yorumu olmadan hayata geçirmeyeceğini söylediği, dünya çapında ünlü müzikçilerin övdüğü, son dört sinemasına de müziklerini veren Mina’ya da teşekkürü var Özpetek’in… Hayatın seçimlere göre şekilleneceğini gösteren kitapta, ruh eşlerine, tutkuya ve günümüzün sadece çıkara dayanan aşklarına da çokça değinen Özpetek, Gerçek aşkı bulana kadar karşımıza çıkan ve bize kötü tecrübeler yaşatanlara da teşekkür etmeliyiz. Bugün şayet memnunsanız onlar sayesinde mesajını da satır ortalarına serpiştiriyor. Bir de hayal kurmayı bu kitapla tekrar hayatımıza sokuyor. Aynı kitapta da kullandığı Edgar Allen Poe sözü gibi: Gündüz hayal kuranlar, sırf geceleri düş görenlerin gözden kaçırdığı birçok şeyi bilirler. Hayal kurmayı unutanlar, aşkın büyülü dünyasında kaybolmak isteyenlerdenseniz ‘Saklı Yürek’e bir baht verin!

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

‘Garip Bir Turistik Cazibe Merkezidir Acı’

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.