DOLAR

33,9008$% 0.03

EURO

37,6352% -0.04

GRAM ALTIN

2.809,88%0,81

ÇEYREK ALTIN

4.610,00%0,88

TAM ALTIN

18.383,00%0,88

ONS

2.577,74%0,76

BİST100

9.685,49%1,73

Akşam Vakti a 19:20
Bursa AZ BULUTLU 21°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 33,9008

EURO 37,6352

ALTIN 2.809,88

BİST 100 9.685,49

Akşam 19:20

21°

Atırpet’ten Baykurt’a Bir Soru: ‘Ciğer Yağlı Mıydı?’

ad826x90

Burçin Özgür Gerçek – Mazlum Vesek

Halbuki korkulacak hiç bir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı o kadar
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk
Turgut Uyar

Ermenistan’ın Gümrü kentindeyiz. 1917 İhtilali sonrasındaki ismiyle Leninakan, 1993’te kurulan bağımsız Ermenistan’dan sonra yeniden Gümrü… Merkez Park’tayız. Kars doğumlu Ermeni yazar Atırpet’in heykeli önündeyiz. İkimiz de hüzünlüyüz. Bizi buraya kadar getiren serüven geçiyor aklımızdan. Güya yıllardır uzak kaldığımız bir akrabamızın eşiğindeki kilime oturmuşuz. Ama o sessizce bize bakıyor. Kısık bir sesle Atırpet, bir daha sana haksızlık edilmesine izin vermeyeceğiz. Onun için yanına geldik diyoruz. Kars’tan geldik, Atırpet. Doğduğun yerden. Şimdi de öldüğün yerdeyiz. Şehirde senin izlerini aradık. Sen insanlara hiç üstten bakmadın, biliyoruz. Ama inan ki bize üstten bakmak senin hakkın. O ses vermiyor.

Heykeli ve üzerinde yazılar olan düsturunun fotoğrafını çekiyoruz. Gitme vakti. İki adımda bir ardımıza dönüp bakıyoruz. Kopmak istemiyoruz. Şimdi ardımıza daha uzun bakma vakti. Bizi buraya getiren hikayeye…

Atırpet heykeli – Gümrü Merkez Park

‘BEN BU KISSAYI BİLİYORUM’

Ermeni edebiyatının büyük yazarı Atırpet ve Türk edebiyatının toplumcu-gerçekçi yazarı Yoksul Baykurt’a dair bu mukayeseli çalışmamıza bir tesadüf neden oldu. Ermenistan sineması üzerine sohbet ettiğimiz bir vakit, 1962 yapımı Tjvjik (“Ciğer kızartması”) sinemasını izlemeye karar verdik. Sineması daha önce izleyenimiz mevzuyu biraz anlatınca, başkamız Ben bu hikayeyi biliyorum dedi. Ama sinemadan ya da sinemanın uyarlandığı aynı isimli hikayenin yazarı Atırpet’ten değil. Ta ortaokul yıllarında okuduğu bir Türk yazarından.

Evet, Yoksul Baykurt’un ‘On Binlerce Kağnı’ isimli hikaye kitabında yer alan ‘Ciğer’, yani çok benzer isimli bir hikayeden. Bu, herhalde sadece bir isim benzerliğiydi. Ama yanılmıştık. Bu şaşırtan benzerliğin bizi çok daha fazlasının, bir kayıp dünya, unutulmuşluk ve gasp öyküsünün peşine düşüreceğinden habersizdik.

Tjvjik, 20 dakikalık kısa bir zaman diliminde bugün artık yok olmuş bir dünyayı, sokaklarında içine çokça Türkçe sözler serpiştirilmiş bir Batı Ermenicesiyle şakalaşılıp dedikodu yapılan, cıvıl cıvıl bir Ermeni toplumunun yaşadığı bir Erzurum’u Sovyet Ermenistan sinemasında yeniden kuran bir film. İnsanın yüreğine dokunan bu yeniden inşa çabası 1915’ten hayatta kalan Hrachia Nersisyan, Tsolak Amerikyan gibi biri İzmit, başkası Trabzon doğumlu ve Batı Ermenicesi konuşan aktörlerin sinemanın ana karakterleri Nerses Ahpar ve Nikoğos Ağa’yı canlandırmasıyla daha etkileyici hale gelmiş.

Zenginliğiyle övünen Nikoğos Ağa’nın yoksul düşmüş Nerses Ahpar’ı ona aldığı bir parça ciğeri herkesin içinde daima hatırlatarak küçük düşürmesi sinemanın ana hikayesi.

Nasıl, ciğer yağlı mıydı? gibi sözlerle daima yapılan iyilik yüzüne vurulan, herkesin gerisinden konuştuğu Nerses Ahpar’ın sonunda canına tak eder ve bir parça ciğeri Al ciğeri, kes sesini! diyerek Nikoğos Ağa’nın hızına fırlatır.

Bizi şaşkınlığa sürükleyen Yoksul Baykurt’un 1971’de yayınladığı ‘On Binlerce Kağnı’ kitabının içinde yer alan ‘Ciğer’ hikayesinin birebir aynı kıssayı anlatmasıydı. Toplumsal eşitsizlikler üzerine yazan, bu yüzden soruşturmalar ve yasaklarla boğuşan, Türkiye Öğretmenler Sendikası başkanlığını yürüttüğü için 12 Mart döneminde hapis yatan, Türkiye edebiyatının ve sosyalist hareketinin önemli isimlerinden Yoksul Baykurt aynı kıssayı nasıl sinemaya uyarlanmasından on yıl sonra yazmış olabilirdi? Üstelik neredeyse aynı cümlelerle. Sadece kahramanlar Ermeni değildi, Nerses Ahpar “Ali”, Nikoğos Ağa ise “Fileli adam” olmuştu.

Batı Ermenicesinde “Adırbed”, Ermenistan’da ise “Atırpet” ismiyle bilinen Kars doğumlu Sarkis Mübayacıyan’ın 1937’de yazdığı aynı isimli kısa hikayeden sinemaya uyarlanmıştı Tjvjik. Yoksul Baykurt’un ‘On Binlerce Kağnı’yı kaleme almasından yıllar önce.

Atırpet’in Ermenistan Edebiyat Müzesi’nde yer alan “Tjvıjik” hikayesinin 1948 baskısı (solda). Tjvıjik hikayesinden bir sayfa. 1948 baskısından (sağda)

EN KÖTÜ SENARYO

En kötü senaryoya önce ihtimal vermek istemedik. Kim bilir, tahminen de Tjvjik Erzurum-Kars bölgesinde bilinen bir halk öyküsüydü. Yoksul Baykurt ve Atırpet tahminen de birbirlerinden habersiz aynı halk öyküsünden esinlenmişlerdi. Öyle ya, ‘On Binlerce Kağnı’nın önsözünde bazıları ta Ezop gününden beri söylenen halk hikayelerini derlediğini, bazılarını günümüze uyarladığını, bazılarını ise kendi yazdığını söylüyordu Baykurt.(1) Tjvjik de böyle anonim bir halk hikayesi olabilirdi.

Ama çeşitli kaynaklarda yaptığımız taramalarda buna benzer bir halk öyküsünün izini bulamadık. Üstelik, son derece verimli bir yazar olan ve kendisi de, tıpkı Baykurt gibi, başka çalışmalarının yanı sıra, halk söylencelerini derleyen Atırpet anonim kıssalar ya da yaşanmış olaylardan esinlendiği zaman bunu kesinlikle hikayelerinin başında Falanca kentin Ermenilerinin ömründen gibi bir notla belirtiyordu.(2) Tjvjik’in başında ise buna benzer bir ibare yoktu.

Yine de Tjvjik’in bir halk hikayesi olma ihtimalini ulaşabildiğimiz her yerden teyit etmeye çalıştık. Yazılı kaynaklarla yetinmedik, Kars ve çevre illeri içeren bölgenin sözlü kültürünü bilen bireylere danıştık. Ermeni edebiyatı ve sineması alanında dünyanın dört bir yanından uzman bireylere ulaşmak için çabaladık. Bu uğraşımız Tjvjik’in bir halk hikayesi olmadığını teyit etmekle kalmadı, aynı zamanda Atırpet’in hem doğduğu yerde hem de hayatının son yıllarını geçirdiği Sovyet Ermenistanı’nda nasıl bir haksızlığa uğradığını gözler önüne serdi.

Tjvijik hikayesinden bir çizim. 1962 üretimli sinemanın bu çizimlerden epey faydalandığı görülüyor.

Sanat tarihçisi ve Ermeni sineması uzmanı, daha önce Ermenistan Milli Sinema Merkezi yöneticiliği yapmış Vigen Galstyan’ın sorularımıza karşılığı netti. Tjvjik muhakkak bir halk hikayesi değildir. Atırpet, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki kendi etrafı ve insanları hakkında yazıyordu ve hikaye tamamen onun yapıtıydı, diyordu Galstyan.

Paris’te Doğu Lisanları ve Medeniyeti Milli Enstitüsü’nde (Inalco) Ermeni edebiyatı dersleri veren Christian Batikian da Galstyan’ı doğruluyordu. Tjvjik klâsik bir Ermeni halk kıssasına dayanmamaktadır. Tersine, Atırpet bunu 1930’larda Sovyet Ermenistan’ında iken yazmıştır ve Sovyet konseptine göre toplumsal gerçekçilik ögelerini içerir. Hikaye özellikle kendisinin o devirdeki zor koşullarını yansıtıyor, diye belirtiyordu Batikian.

Atırpet o sırada Gümrü’de yaşıyordu, 1937’de ‘Tjvjik’ yemenin hayalini kurarak açlıktan öldü. Tjvjik hikayesi tamamen Atırpet’in yapıtıdır ve eğer herhangi bir şeyden ilham alıyorsa, bu sadece onun kişisel durumu ve periyodun siyasi şartlarından kaynaklanmaktadır, diye ekliyordu.

Atırpet’le aynı periyotta Gümrü’de yaşamış meşhur Ermeni şair Hovhannes Şiraz’ın anıları müellifin ömrünün son döneminde içinde bulunduğu zor şartları doğruluyordu. Ucuz bir lokantaya girer, Atırpet’in cebindeki paraya göre bulabildiğimiz en ucuz yemeği aynı kaseden yerdik, diye anlatıyordu Şiraz.(3)

Ahpar Nerses’in “Ciğer yağlı mıydı?” sözlerine maruz kaldığını anlatan çizimlerden biri

ZOR YILLAR

1860 yılında Kars’ta Osmanlı vatandaşı olarak doğan Atırpet’i 1937’de Gümrü’de böylesi bir trajik sona sürükleyen ne olmuştu? Atırpet İstanbul’da Pangaltı Mıhitaryan Okulu’nda okumuş, önce Kars ve çevre şehirlerde öğretmenlik, daha sonra da avukatlık yapmıştı. 1893’ten beri Sosyal Demokrat Hınçak Partisi üyesiydi. ABDülhamid rejiminin Türk ve Ermeni devrimcilerinin birlikteliğiyle devrilebileceğine inanıyordu. Tiflis’teyken siyasi aktiviteleri yüzünden tutuklandı ve Rostov’a sürüldü. Daha sonra Tebriz’e yerleşti. 1885’ten itibaren çok sayıda hikaye, roman ve araştırması yayınlandı, çok yönlü ve üretken bir yazar olarak ünlendi, sosyalist bakış açısını hikayelerine yansıttı. Birinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde Gümrü’deydi. Çeşitli gazeteler için Kafkas cephesinde muhabirlik yaptı.(4) Rus yönetimi altındaki Kars’ta kalan ailesi tehcir ve katliamlardan bir müddetliğine korunmuş olmalıydı. Ama aklı Osmanlı ordusunun ilerlediği Oltu ve Ardahan’daki Ermenilerdeydi. Onların haberlerini yaptı, çeşitli vilayet ve kazalarda 1915 öncesi yaşayan Ermenilerin sayılarını derledi.(5)

Doğduğu Kars’a bir daha dönemedi. 1930’larda Sovyetler’deki pek çok Ermeni entelektüel gibi Stalin devrinin baskılarından hissesini aldı. O çok üretken yazar artık yayın yapamaz olmuştu.(6) Çok sayıda Ermeni yazar ve siyasetçinin tutuklandığı, sürüldüğü ya da şüpheli bir şekilde öldüğü 1937’de Atırpet de hayata gözlerini kapayacaktı. Vefatından kısa süre önce bir daha göremediği ve artık sokaklarında Ermenice konuşulmayan memleketi Kars-Erzurum bölgesini Tjvjik kıssasında yeniden kurdu. Şen şakrak Batı Ermenice şakalaşmalardan dedikodulara kadar kaybolan memleketini Tjvjik’te yeniden yaratmıştı Atırpet. Üstelik bunu Sovyetler’de Ermeni kültürüne dair her türlü çalışmanın “milliyetçilik” olarak damgalanıp yasaklandığı 1937 yılında, tahminen de satır aralarında dedikodu ve ihbar mekanizmasının o dönem Ermeni entelektüellere karşı kullanılmasına işaret ederek yapacaktı. Hikayenin baş kahramanı Nerses Ahpar’ın evvelden sahip olduğu sosyal statünün kaybı yüzünden aşağılanışı ile Atırpet’in bir zamanlar Tolstoy’la yazışan, üretken bir yazar iken kendisini yoksulluk içinde bulması arasındaki paraleli de görmemek mümkün değil.

Bir gün Atırpet bana Tjvjik’i okudu. Üzerimde şok edici bir etki bıraktı. Dünyadaki iyilik ve berbatlığa dair gözlerimi açtı. İnsanların vicdanı üzerine düşünmeye başladım” diyecekti Hovhannes Şiraz.(7) Şair için Tjvjik “Maupassant ve Çehov’un yapıtlarına denk”ti.(8)

Atırpet yoksulluk ve açlık içinde 1937’de hayata gözlerini kapadı. Kendisine dair izler sadece doğduğu Kars’ta değil, Sovyet Ermenistan’ında da hafızalardan silindi. Ta ki 1962 yılında yönetmen Arman Manaryan Tjvjik’i sinemaya uyarlayana kadar. Film, Atırpet’in kayıp dünyasını son derece canlı bir şekilde, Batı Ermenicesi konuşan aktörlerle birlikte yeniden kurdu ve büyük başarı kazandı.

Film sayesinde Atırpet’in adı yeniden bilinir oldu ve başka pek çok yapıtı olmasına karşın adı Tjvjik ile özdeşleşti. Temmuz başında ziyaret ettiğimiz Gümrü’de anısına dikilmiş tek anıt olan Merkez Park içindeki heykelinde Tjvjik’in yazarı Atırpet şeklinde tanımlanıyor. Arman Manaryan 1962 yılında Tjvjik sinemasını çekmeseydi, aynı isimli hikayenin yazarı Atırpet’in ismini kaçımız bilirdi, bilmiyorum, diye özetliyor durumu araştırmacı Ashot Grigoryan bu konuda kaleme aldığı makalesinde.(9) Atırpet hakkındaki bilgiler son derece sınırlı, Ermeni edebiyatı ansiklopedileri dahi hayatını birkaç cümleyle geçiştiriyor.(10) Atırpet hakkında ayrıntılı bir biyografi hala yazılmayı bekliyor.

ÇALINAN HAYATLAR

Erivan’daki Yeğişe Çarents Edebiyat Müzesi’nde Tjvjik’in 1948 yılı baskısına ve aynı isimli film için Yervand Manaryan’ın kaleme aldığı senaryonun özgününe ulaştık. Ancak ne kitapta ne de senaryoda bir halk kıssasından esinlenmeye dair en ufak bir ibare mevcut.

Atırpet’in Tjvjik’i Türkçe’ye hiç çevrilmedi, Türkiye’de yayınlanmadı. Ancak hikayeden uyarlanan 1962 yapımı film önce Doğu Bloku ülkelerinde, ardından da 1970 yılında Batı Almanya ve başka ülkelerde gösterildi. Mizah seviyesi hikayeye göre daha yüksek olan sinemada ayrıca hikayede yer almayan ancak sinemanın adeta alamet-i farikası haline gelmiş Nasıl, ciğer yağlı mıydı? sorusu yer alır.

Tjvijik’in Ermenistan Edebiyat Müzesi’nde yer alan orjnal senaryo metni

‘Yılanların Öcü’, ‘Tırpan’, ‘Irazca’nın Dirliği’, ‘Amerikan Sargısı’ kitaplarıyla tanınan Yoksul Baykurt’un ‘Ciğer’inde de zengin adam işsiz kahramana gördüğü her yerde Ciğer nasıldı? Yağlı mıydı? diye sorar. Hikaye örgüsü, yer ve karakter isimleri hariç, baştan sona Tjvjik’le birebirdir.

1964 yılında Fikret Otyam ile birlikte ailesinin memleketi Bitlis’e seyahat eden Amerikalı Ermeni yazar William Saroyan’ın yolu Yoksul Baykurt ile kesişir. Ankara’da bir akşam Yoksul Baykurt William Saroyan’a saz çalar, türkü söyler, Otyam’ın tabiriyle sonra bir masal anlattı sazla… İçinde Bitlis yoktu ama koca adam bir bebe gibi dinliyordu”.(11) Bu sohbet sırasında Saroyan da Baykurt’a içinde Tjvjik geçen bir “masal” anlatmış mıdır, bilemiyoruz.

Ama Atırpet’in hikayesinde değil, sinema uyarlamasında yer alan Nasıl, ciğer yağlı mıydı? kelamına yer vermesine ve metnin adeta sinemanın bir özeti olmasına dayanarak(12) Baykurt’un hikayenin özgününü okumadığı, büyük ihtimalle sineması seyrettiği ve aklında kalanları ‘Ciğer’ hikayesine dönüştürdüğü sonucuna vardık.

Baykurt Tjvjik’i büyük ihtimalle 1965’te Macaristan ve Bulgaristan’a yaptığı seyahatlerden birinde izleme imkanı bulmuştu.(13) Ziyadesiyle iyimser bir ihtimal ise sineması izleyip bunu bir halk hikayesi sanmış olması.

Ancak sosyalist mücadele içinde yer alan ve bu çerçevede Zaven Biberyan gibi Ermeni edebiyatının önde gelen isimlerinin çevresinde yer aldığı, yaptığı yurt dışı seyahatlerinde farklı ülkelerdeki Ermeni toplumlarıyla çok kolay ilişki kurabilecek olan Baykurt’un hikayenin esas yazarı Atırpet’i yok sayması, en ufak bir referansta bulunmaması iyimser ihtimallere pek yer bırakmıyor.

Bir felaketin edebiyatla ya da tanıklıkla hiçbir zaman tam manasıyla anlatılamayacağını savunur Marc Nichanian. Oysa Atırpet o felakette yok edilen ve artık tekrar kurmanın neredeyse imkansız olduğu bir dünyayı kelamla, yazıyla, sanatla yeniden var etmişti. Ermenilerin çalınan hayatları, malları ve mülklerine ek olarak kültürel varlıklarının gaspı bu kadar yaygınken bin bir emekle yeniden kurulan bir dünyaya el konulmasına ne demek gerekir? Bize düşen Atırpet’in unutulmuş, çalınmış, çiğnenmiş hayatını hatırlatarak adaleti bir nebze olsun tesis etmeye çalışmak. Bir de bugün onun soramadığı soruyu Baykurt’a sormak: Nasıl, ciğer yağlı mıydı?


[1] On Binlerce Kağnı, Yoksul Baykurt, s. 2-3, Literatür Yayıncılık, 2015, Istanbul
[2] Yerker, Atırpet, Haypethrat, 1964, Erivan
[3] Hovhannes Shiraz: kyank’ı yev steghtsagortsut’yunı, Viktor Arshaviri Martirosyan, s.15, Zangak-97, 1999
[4] The End of the Ottomans: The Genocide of 1915 and the Politics of Turkish Nationalism, Kieser, Anderson, Bayraktar Schmutz, s. 56, 59, I.B. Tauris, 2019, London
[5] Kaza of Bulanik – Demography, Tigran Martirosyan, houshamadyan.org
[6] Edebiyatın çok yönlü yazarı Adrbed, Yervant Gobelyan, Agos, 25.09.1998
[7] Hovhannes Shiraz: kyank’ı yev steghtsagortsut’yunı, ibidem
[8] Hovhannes Shiraz, Anush Sarumyan, s. 113, Dizak plyus hratarakch’ut’yun, 2016
[9] Atırpetn aylazgi dasakanneri gnahatmamb, Ashot Grigoryan, art-collage.com
[10] Çağdaş Ermeni Edebiyatı, Kevork B. Bardakjian, s. 303, Aras Yayıncılık, 2013, Istanbul. Who is Who. The Armenians Encyclopedia, Volume I, Hovh. Ayvazyan, Yerevan, 2007.
[11] Amerika’dan Bitlis’e William Saroyan, s. 22, Aras Yayıncılık, 2008, Istanbul
[12] On Binlerce Kağnı, Yoksul Baykurt, s. 38-40, Literatür Yayıncılık, 2015, Istanbul
[13] Bir TÖS Vardı, Özyaşam Hikayesi -5, Yoksul Baykurt, s. 19-49, Literatür Yayıncılık, 2018, Istanbul

(KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Tarkan ve Ceza, Antalyalı Hayranlarıyla Buluştu

HIZLI YORUM YAP