DOLAR

34,2452$% 0.28

EURO

37,6376% -0.37

GRAM ALTIN

2.921,73%0,22

ÇEYREK ALTIN

4.978,00%0,00

TAM ALTIN

19.847,00%-0,02

ONS

2.653,23%-0,08

BİST100

9.109,34%2,37

İkindi Vakti a 16:11
Bursa KAPALI 25°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,2452

EURO 37,6376

ALTIN 2.921,73

BİST 100 9.109,34

İkindi 16:11

25°
bursagundemhaber

bursagundemhaber

06 Ekim 2024 Pazar

DİĞER YAZARLARIMIZ

Arab News: Cezayir’de Fransa’nın Boşluğunu Türkiye Dolduruyor!

Arab News: Cezayir’de Fransa’nın Boşluğunu Türkiye Dolduruyor!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Suudi Arabistan merkezli yayın organlarından Arab News’de, Türkiye ve Cezayir arasında son devirde gelişen bağların ve Türkiye’nin Afrika’daki dış politika atılımlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Cezayir’in Türkiye’nin ekonomik, enerji ve askeri gayelerinin bulunduğu Mağrip siyasetinde stratejik bir pozisyonda olduğu belirtilen tahlilde, Türkiye’nin askeri aktifliğini de arttırdığı Cezayir ile alakalarına büyük kıymet vermeye başladığı belirtildi.

Analizde ayrıca; Fransa’nın Afrika’da hem askeri hem de ekonomik olarak daha fazla güç kaybettiğine dikkat çekilerek, bu manada Fransa’nın boşluğunu Türkiye’nin doldurmaya başladığı belirtildi.

İşte Arab News’de yayınlanan analiz:

Cezayir, Ankara ile bağlantılarında fırsatlar yakalarken, Türkiye’nin Afrika ekseninde müttefik olarak kilit bir pozisyonda yer alıyor.

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf geçtiğimiz hafta Ankara’yı ziyaret etti ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kapalı kapılar arkasında bir görüşme gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşmeyle ilgili herhangi bir detay açıklanmamış olsa da Türkiye-Cezayir alakalarına daha yakından bakmak, bağlantıların gidişatı hakkında fikir verecektir.

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdelmadjid Tebboune’nin 2022 yılında Türkiye’ye gerçekleştirdiği devlet ziyareti ve Erdoğan’ın geçen yıl gerçekleştirdiği iade-i ziyaret, iki ülke arasında giderek güçlenen bağları pekiştirdi.

Erdoğan’ın Cezayir ziyareti sırasında Ankara ve Cezayir, ilgilerini stratejik seviyeye çıkararak Tebboune’nin göreve geldiği 2019 yılından bu yana bağlantılarda önemli bir ilerlemeye işaret etti.

1955 yılında Türkiye, Batı odaklı dış politika çizgisi nedeniyle Batı dünyasının yanında yer almış ve BM Genel Heyeti’nde Cezayir’in kendi yazgısını tayin etmesine ilişkin oylamada çekimser kalmıştı. Savaş vaktindeki bağımsızlık hareketi Türkiye’nin çekimser kalmasını Fransa’nın yanında yer almak olarak algıladı.

Ancak Türkiye’nin bu tavrı NATO müttefiklerini destekleme taahhüdünden kaynaklanıyordu. 1960 yılında hükümet değişikliğinin ardından Türkiye, Cezayir’in bağımsızlığını destekleme yönünde oy kullandı.

Ortak bir tarihi mirasa sahip olmalarına rağmen Türkiye ve Cezayir, farklı siyasi ve ideolojik eğilimleri nedeniyle Soğuk Savaş dönemi boyunca aralıklı bir ilişki içinde oldular. Periyodun başbakanı Turgut Özal, 1985 yılında Türkiye’nin 1950’lerde Fransa’ya yönelik tarafgirliği için özür diledi. Bu açılımlara ve Demir Perde’nin çöküşüne rağmen iki ülke daha yakın ilişkiler kurmak için ortak bir zemin bulamadı.

Ancak Arap Baharı olarak isimlendirilen 2010 yılı, olumlu bir şekilde olmasa da ilgilere yeni bir boyut getirmiştir.

Özellikle 2010 sonrası istikrara İran boyutunu eklemek değerlidir. İran, Türkiye ile Cezayir arasındaki bağlantıların cansız performansından faydalanmaya çalıştı. Suriye krizi İran’ın bu stratejisi için önemli bir zemin oluşturdu.

Cezayir ve İran’ın siyasetlerindeki artan uyum Suriye krizinden bu yana ivme kazanırken, Türkiye Cezayir-İran ekseninin karşı kampında yer aldı. İran ve Cezayir, Suriye’nin içişlerine herhangi bir dış müdahaleye kararlılıkla karşı çıktı.

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 2012’de Mekke’de yapılan ve Suriye’nin askıya alınmasının salt çoğunlukla kabul edildiği, sadece İran ve Cezayir’in itiraz ettiği toplantısında da benzer bir tavır sergilemişlerdi.

İranlı önderler birçok kez İran ve Cezayir’in yeni bir dünya nizamı yaratma kapasitesine sahip olduğunun altını çizmiş ve bağlantıların her alanda genişletilmesi ve çeşitlendirilmesi yoluyla kardeşlik bağlarının bir örneği olabileceklerini ifade etmişlerdir. Dini Lider Ali Hamaney, Kuzey Afrika ülkesinin 1979’daki İran İhtilali’nden bu yana iyi bir ortak ve İsrail karşıtı bir direniş cephesi olduğunu birçok kez dile getirmiştir.

Cezayir ve İran’ı bir araya getiren bir diğer nokta ise anti-emperyalist duruşlarıdır. Cezayir, Batı’nın bölgedeki ortağı olarak Fas’ı tercih etmesine meydan okumak amacıyla İran’a yakınlaşmıştır.

Bu çerçevede İran, Cezayir ekseninde Türkiye için bölgesel bir rakip pozisyonunda. Çünkü Tahran ve Cezayir’in birçok bölgesel evrakta ortak noktaları var.

TÜRKİYE FRANSA’NIN BOŞLUĞUNU DOLDURUYOR

Cezayir’deki Fransız tesirinin azalması Türkiye’nin işine geliyor.

Fransa, Mağrip’teki klâsik sömürgeci tesirinde, özellikle de Fransız yanlısı bir ideolojiye daha az meyilli olan yeni seçkinler arasında önemli bir düşüş görüyor.

Örneğin Cezayir hükümetinin 2021’de Fransız askeri uçaklarının hava alanını kullanmasını yasaklama kararı, sembolizmin ötesinde önemli sonuçlar doğurdu.

Cezayir, Fransa’ya bölgedeki sömürgeci geçmişiyle şekillenen tarihi rolünün eskisi kadar güçlü olmadığını göstermeyi amaçlıyor. Bu, Cezayirli başkanlar arasındaki zihniyet değişimini yansıtıyor ve Türkiye-Cezayir ilgilerinin artmasından endişe duyan Fransa’nın boşluğunu Türkiye’nin doldurmasının önünü açıyor.

Ancak Fransa’nın telaşı sadece ekonomik ya da siyasi kayıplarla ilgili değil, aynı zamanda Mağrip’teki askeri nüfuzuyla da ilgili.

Türkiye Libya’daki siyasi ve askeri varlığını pekiştirmeye çalışıyor ve son devirde Mısır ile bağlarını çoktan sağlamlaştırdı. Ayrıca, Tunus ve Fas ile istikrarlı bir ilişki sürdürmeye itina gösteriyor.

Bu bağlamda Ankara, Libya ile sınırı olan ve Türkiye’nin askeri aktifliğini arttırdığı Cezayir ile ilgilerine büyük ehemmiyet veriyor.

Cezayir aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik, enerji ve askeri amaçlarının bulunduğu Mağrip siyasetinde stratejik bir kapı pozisyonunda. Cezayir, Afrika’nın dördüncü büyük iktisadı ve büyük doğal kaynak rezervleri nedeniyle önemli bir enerji ülkesi.

Cezayir’deki Türk yatırımları şimdiden Çin’i geçmiş durumda ve birçok kesimde önemli bir yer tutuyor.

Ekonomik işbirliği açısından, Türkiye ve Cezayir’in BRICS kümesine mümkün üyeliğinin bu münasebetlere yeni bir boyut kazandırması beklenmektedir.

Son periyottaki ekonomik ve siyasi işbirliği Cezayir’i Türkiye için önemli bir ortak haline getirse de, karşılıklı çıkarlara dayalı kalıcı bir ilişki kurma arayışında olan Türk politika yapıcıları için Cezayir hala yeni bir dış politika alanıdır.

Bu bağlamda, Filistin davası konusunda işbirliği Türkiye-Cezayir bağları için önemli bir yol sunmaktadır. Zira uzun yıllar boyunca ikili ilişkiler Ankara’nın İsrail ile yakın ilgileri nedeniyle karmaşık bir hal almıştır.

Dolayısıyla, Cezayir Türkiye için fırsatlar sunarken, diğer ülkelerin buradaki rekabetçi etkisiyle ilgili zorlukları da beraberinde getirecektir.

 

KAYNAK: GDH