38,3100$% 0.01
43,6422€% 0.51
4.104,07%0,14
6.827,00%1,26
27.222,00%1,26
3.338,09%0,91
9.312,13%-0,10
DOLAR 38,3100
EURO 43,6422
ALTIN 4.104,07
BİST 100 9.312,13
İmsak 02:00
MÜJDE IŞIL- Nurullah Berk, Sabri Berkel ve Adnan Çoker ile birlikte çalışmış ressam Hülya Düzenli, yeni standı “The Code/Kod” ile teknoloji ve sanatı, dijital ile fizikî dünyayı bir araya getiriyor. Sanatçı bu stantla fizikî sınırları ortadan kaldırarak küresel ölçekte erişimle, sanatı herkes için ulaşılabilir kılmayı amaçlıyor. 20 Mayıs’a kadar spatial.io platformu üzerinden devam eden standın ayrıntılarını sanatkardan dinledik.
Dijital teknolojiler, sanatı nasıl etkileyip dönüştürüyor sizce?
Her zaman dilimi kendi gerçeklerini, beklentilerini, hayallerini, ilgilerini kısaca yaşamın kendisini, o zaman diliminin iletişim dili ile kurar. Bazen çok yumuşak ve kendi akış dinamiğinde, bazen çok sert dönüşümler yaşanabiliyor. Bu yeni kozmosta insanlar kurgusal karakterler yaratarak gerçek dünyadan tamamen farklı bir cihanda sosyalleşebilecek. Metaverse bizler için sanal dünya ile gerçek dünyayı bir araya getirir. Kullanıcılar, kendi avatarları ve hologramlarını kullanarak gerçekmiş gibi yaratılmış, simüle edilmiş ortamlarda tecrübeler gerçekleştirebilir. Bugün sanal gerçeklik teknolojilerini kullanarak fizikî dünyayı inşa etme, düzeltme, genişletme potansiyeline sahibiz. Örneğin De Young Müzesi, Ocak 2024’te Snap Inc ile yaptığı ortaklık aracılığıyla “Fashioning San Francisco: A Century of Style” standında ziyaretçilerine etkileşimli bir deneme enstalasyonunu kullandı. İsteyen ziyaretçinin, Fransız dizayncı Yves Saint Laurent, İtalyan modacı Valentino ve Bay Area merkezli giysi sanatçısı Kaisik Wong’un üç gece kıyafeti ortasından seçim yaparak, dizaynları kendi vücutlarında hissettirmesini sağladı.
Sanal stant ile neleri hedeflediniz? Fiziki standa göre avantajları nelerdir?
Metaverse stant öncelikle uzun bir zaman dilimi ve farklı vakitlerde tekrarlayarak eserleri sunma olanağı yaratıyor. Dünyanın herhangi bir yerinden herhangi bir sanatsever, açılışa, aktifliğe ya da günün kendisine uygun herhangi bir saatinde avatarını alıp bu sergiyi gezebilecek, sanatçı ile etkileşim içinde olabilecek. Stant sürecinde düzenlenecek etkinlikler aracılığıyla etkin bir iletişim yolculuğu oluşturulabilecek. Ayrıca stant, sanal olmakla birlikte yapıtlar gerçek olduğu için isteyen sanatseverler dijital satın alma yoluyla beğendiği yapıtı alabilecek. Sonuç olarak bu stant, yaşam alanlarımızı birbirimize yaklaştırıyor ve dünyanın her yerinden birbirimize dokunabilirliği sağlıyor.
Görme engelliler için
“Görme Engelliler İçin Renk Alfabesi”nde sanatseverlerle nasıl bir bağ kurmayı amaçladınız?
Yapıtlarımda bir sanat üslubu olarak kullandığım, Türkiye ve Avrupa Birliği tescillerini aldığım “Görme Engelliler İçin Renk Alfabesi”, renk algısının öğrenilmiş anlamları değiştirmesine dair. Avatarlarıyla sanal ortamda yapıtların önüne gelen kişiler, bir dokunuşla her yapıtın ve alfabenin açıklamalarını da dinleyebilecekler. Bu yapıtlarda kullanılan renk alfabesi kodları yaygınlaştıkça, görme engelliler için bir hassaslık ortaya konacak. Bu hassaslık geliştikçe, umarım bir gün tüm dünyada kabul gören Braille gibi, soyut bir kavram olan rengi algısı için benim tasarladığım bu alfabe de kabul görecek. Sanal standımızda İkinci Salon’da, “Altın Değerinde” başlıklı kısımda yer alan fotoğraflar, benim 2019’daki sergimden beri kullandığım zeytin ağaçlarını konu alıyor. Antik çağın “Bin Pınarlı İda”sı olan Kaz Dağları’nda siyanürlü altın arama faaliyetleri nedeniyle yok olan zeytinleri konu ediyorum.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Yunus Emre’nin İzinde