34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu yıl 2.’si düzenlenen Şuşa Küresel Medya Forumu’nda, Biz her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağız dedi.
Azerbaycan Medya Geliştirme Ajansı tarafından düzenlenen Şuşa Küresel Medya Forumu, “Yanlış Bilginin İfşa Edilmesi: Dezenformasyonla Mücadele” temasıyla Karabağ’ın kültür başkenti Şuşa’da başladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 50’e yakın ülkeden 150’den fazla iştirakçinin yer aldığı aktifliğin açılış konuşmasını yaptı. Güney Kafkasya bölgesinde tarihi bir dönüşüme şahit olduklarını belirten Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Biz hiçbir zaman işgali, sonuçlarını, verdiğimiz kurbanları ve büyük galibiyetimizi unutmayacağız. Biz ve gelecek jenerasyonlar bununla onur duyacaktır. Ancak biz buna odaklanmamalıyız. Biz bunu daime kullanmamalıyız ve bir sembol haline getirmemeliyiz. Biz ileriye bakmalıyız. Azerbaycan’ın Karabağ zaferi bölgedeki tek jeopolitik değişiklik değildir. Bölgede tarihi-jeopolitik değişimler yaşandığını söyleyebilirim. Bölgede, klasik ittifaklar bir ölçü zayıfladı ve yeni iş birliği biçimleri ortaya çıktı. Elbette geçen sene eylül ayında toprak bütünlüğümüzün ve egemenliğimizin tamamen onarımı en önemli olaydır. Bu sadece birinci ve ikinci forum arasında değil, genel olarak çağdaş tarihimiz açısından da önemli bir olaydı” dedi.
“Ermeni yanlısı siyasetçiler ve medya temsilcileri Azerbaycan’a saldırarak asılsız argümanlarda bulundu”
Azerbaycan’ın uzun yıllar boyunca gerçeklerin manipüle edilmesine ve palavralara maruz kaldığını belirten Aliyev, Bazen uluslararası medyada Azerbaycan hakkında çıkan bilgilerin doğru olmasına şaşırıyoruz. Bunlardan biri Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışma ve tüm Ermeni diasporasının seferberliğiydi. Ermeni yanlısı siyasetçiler ve medya temsilcileri Azerbaycan’a saldırarak asılsız savlarda bulunmuştu diye konuştu.
Rusya ile ikili bağlantılarımızda çözülemeyecek hiçbir sorun yok”
Son devirde Azerbaycan ile Rusya arasında üst seviyede görüşmeler gerçekleştirildiğini vurgulayan Aliyev, Rusya ile ikili bağlarımızda çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur ve uzun süredir de böyledir. İttifak anlaşması imzalanmasından önce bile durum böyle değildi. Biz halklarımız arasında yüzyıllardır karşılıklı hürmete, karşılıklı anlayışa, karşılıklı çıkara ve alakalara dayalı ilişkiler kuruyoruz. Hakikaten son periyotta üst seviye toplantıların yoğunluğu arttı ve buna büyük ihtiyaç var. Nisan ayında Moskova’da, bu ayın başında Şangay İşbirliği Örgütü çerçevesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldik ve muhtemelen yıl sonundan önce tekrar bir araya geleceğiz ve görüşeceğimiz konular çok geniş” dedi.
Uluslararası medya tarafından Azerbaycan’da ve bölgede yaşanan olayların objektif bir şekilde ele alınmasını istediklerini söyleyen Aliyev, hala bazı dezenformasyonlara rastladıklarını ve zamanla Batı’daki siyasi etraflarda gerçeklerin giderek daha fazla ortaya çıkıştığını söyledi.
“COP29 üst liglerde bulunmamız için çok önemli bir şans”
Azerbaycan’ın COP29’a ev sahipliği yapacağı açıklanınca Batılı medya kuruluşlarınca hücumlara uğradıklarını belirten Aliyev, “Meslektaşlarımla konuştuğumda bu aktifliğin Azerbaycan için büyük bir baş ağrısı olacağını söylüyorlardı. Biz petrol ve doğal gaz rezervleri ile zengin olan bir ülke olduğumuz için suçlanıyorduk. COP28’e ev sahipliği yapan BAE de aynı suçlamalara maruz kaldı. Medya tarafından çok organize ve büyük bir saldırıya uğradık. Ancak zaman geçtikçe bu atakların etkisi azalıyor. Bu etkinlik uluslararası arenada bir numaralı etkinliktir. Bu etkinlik bizim üst liglerde bulunmamız için çok önemli bir şans” diye konuştu.
“Fransa’nın yaptıklarına son verilmeli”
Azerbaycan’ın Bağlantısızlar Hareketi’nin başkanlığı periyodundan itibaren sömürgeciliğe karşı uğraşla yakından ilgilenmeye başladığını belirten Aliyev, “Bağlantısızlar Hareketi’nin pek çok üyesi geçmişte sömürgeciliğin kurbanı oldu. Milyonlarca insan da sömürgeciliğin kurbanı oldu. Bazı ülkeler hala bunun acısını çekiyor. Gambier Adaları ve Mayotte Adası hala sömürge yönetimi altındadır. Bu bizim yükümlülüğümüzdü, bu ülkelerin kendilerini geçmişin bu iğrenç kalıntısından kurtarmalarına yardımcı olmak istiyoruz. Ne yazık ki Fransa hükümeti medyayı kullanarak bize karşı suçlamalarda bulundu. Onlar Azerbaycan’a karşı soğuk savaş açtı. Fransa’nın yaptıkları iğrençtir ve buna son verilmeli. Fransa’nın oradaki insanların bahtlarına bu derecede müdahale etmeye hakkı yok. Biz sömürgeye maruz kalan bütün halkları desteklemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Ermenistan ile normalleşme sürecinde ilerleme kaydediliyor”
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış muahedesinin metnin yüzde 90’a yakınının karşılıklı olarak kabul edildiğini belirten Aliyev, “Ermenistan bu kararı ve Karabağ’a ilişkin terminolojiyi oradan çıkarmayı kabul etti ve böylelikle normalleşme sürecinde ilerleme kaydediliyor. Ancak burada iki konunun açığa kavuşturulması lazım. Bunlardan biri, Ermenistan’ın bizim tekliflerimize olumlu cevap vermesidir. İkincisi, Minsk Grubu’nun iptali için Ermenistan ve Azerbaycan’ın ortaklaşa AGİT’e başvurması gerekiyor. Çünkü bu grup uzun süredir aktif değil. Fransa bu bölgede hiçbir arabuluculuk görevi yapamaz. Eğer Ermenistan bu kümenin varlığını hala korumak istiyorsa demek ki hala Azerbaycan’a yönelik toprak iddiaları var. Bu bir sınav. Onların açıklamaları ve icraatları arasında farklılıklar var. Onlar evvelden ’Karabağ Ermenistan’dır’ diyorlardı, ancak şimdi ’Karabağ Azerbaycan’dır’ diyorlar. Şimdi ise bu konuda somut adımlar atmak lazım” dedi.
“Ermenistan Anayasasında Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne karşı tehdit var”
Aliyev, Ermenistan Anayasasında Azerbaycan’a karşı toprak savlarının bulunduğunu belirterek, “Orada Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne karşı tehdit var. O hususta Ermenistan ile Karabağ’ın birleşmesinden bahsediliyor. O madde anayasalarında bulunduğu sürece barış mutabakatının imzalanması mümkün değil. Bugün ben daha az umutluyum. Çünkü Başbakan Paşinyan benimle İngiltere’de görüşmeyi kabul etmedi. Bu görüşme Britanya hükümetinin teklifiydi. Ermenistan ise bunu reddetti. Buna şaşırdık, çünkü 4 ay önce Almanya Başbakanı (Olaf Scholz) benzer bir görüşmeyi Münih kentinde organize etmişti. Başbakan Paşinyan son görüşmeyi kabul etmedi. O benimle görüşme istemiyorsa hangi barış muahedesinden bahsedilebilir. Madem Britanya Başbakanıyla konuşmak istemiyordu, neden Londra ve Oxford’u ziyaret ediyordu? Yani birçok konuda çok önemli çelişkiler var. Ama göreceğiz” ifadelerini kullandı.
“İsrail-Filistin çatışması en kısa zamanda durdurulmalı ve buna son verilmeli”
Gazze’de barış ve ateşkesin temin edilmesi için Azerbaycan’ın tavrını defalarca dile getirdiğini vurgulayan Aliyev, “İsrail-Filistin çatışması en kısa zamanda durdurulmalı ve buna son verilmeli. Biz uzun yıllar boyunca siyasi ve ekonomik bakımdan Filistin’e destek verdik. Biz Filistin’in bağımsız devlet kurma isteklerini her zaman destekledik ve burada iki devletli formülü destekliyoruz. Yakın Doğuda barışın sağlanması için Filistin devleti kurulmalı ve Doğu Kudüs onun başkenti olmalı” dedi.
“TDT zirvesine iştiraki KKTC’nin tanınmasına doğru atılan önemli bir adım”
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın birkaç ay önce Azerbaycan’a davet ettiğini hatırlatan Aliyev, “Kendisini özellikle Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi’ne davet ettim. İlk kez masa ardında kendi bayrağıyla yer aldı. Burada kardeşlik borcumuzun gereğini yaptık. Sayın Ersin Bey’in bu toplantıdaki iştiraki KKTC’nin tanınmasına doğru atılan önemli bir adım. Biz her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağız şeklinde konuştu.
“Türk Devletleri Teşkilatı’nı dünya çapında güç merkezine çevirmeliyiz”
Türk Devletleri Teşkilatı’nın çok büyük geleceği olduğunu belirten Aliyev, “Bu teşkilat daha da üst düzeylere yükseltmek için ortak çaba gerekiyor. Coğrafyamız çok büyüktür, doğal kaynaklarımız, genç ve artan nüfuzumuz var. Bütün bu faktörler teşkilatımızın potansiyeline gösteriyor. Biz birliğimizi daha da güçlendirerek Türk Devletleri Teşkilatı’nı dünya çapında güç merkezine çevirmeliyiz. Bazı teşkilatlar çöküşte, ancak Türk Devletleri Teşkilatı yükselişte. Bu yükseliş rahat olmalı ve ortak gayretlerle bunu sağlayacağız. Buradan birkaç 100 metre arada Aziz Kardeşim (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) Tayyip Bey’le biz 15 Haziran 2020 yılında Şuşa Beyannamesi’ni imzaladık. Türkiye-Azerbaycan resmen müttefik oldu. Teşkilat olarak her bir ülkenin bağımsızlığını destekliyoruz, koruyoruz her şeyden üstün tutuyoruz. Karabağ zaferi bir çok adreslere güzel bir mesaj oldu. Gücümüz birlikte olduğunda yumruğumuz daha ağır olur, demir daha güçlü olur inşallah o denli olacak” ifadelerini kullandı.
22 Temmuz’a kadar devam edecek olan 2. Şuşa Küresel Medya Forumu kapsamında “Dezenformasyonun Kapsamının Belirlenmesi”, “Dezenformasyona Karşı Daha Güçlü Bir Toplum Oluşturmaya Yönelik Siyasetler ve Girişimler”, “Yapay Zekanın Gerçeklik Üzerindeki Etkisi, Medya ve Dezenformasyon: Medya Okuryazarlığının Teşvik Edilmesi” ve “İklim Hareketi ve Medya” isimli 4 ayrı panel düzenlenecek. Forumda 30’a yakın ülkenin haber ajansları, 3 uluslararası kuruluş ve 82 medya kuruluşu yer alıyor.
Diğer Bursa Haberleri İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Dışişleri Bakanlığı: Kıbrıs Türk Halkı Türkiye’nin Etkin Garantisi Altında Geleceğe İnançla İlerleyecektir