Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: Türkiye’nin Çıkarına Olan Bizim de Çıkarımızadır

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan’ın ulusal televizyon kanallarına açıklamalarda bulundu.

“GERÇEKLERİ İNKAR EDEMEZLER”

Azerbaycan iktisadının başarılı bir şekilde geliştiğini belirten Aliyev şöyle dedi:

“Elbette bu iyi düşünülmüş bir politikaya dayanıyor. Bu göstergeler sadece geçen yılın ürünü değil. Uzun yıllar süren ekonomik ıslahatlar, şeffaflık, tekellerle mücadele ve yatırım için uygun ortamın oluşturulması sonucunda olumlu bir değişim görüyoruz. Önde gelen uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Azerbaycan’a yönelik tavrı. Yani gerçekleri inkar edemezler. Ancak uluslararası notumuzun şu ankinden daha yüksek bir seviyeyi hak ettiğine ve bazı nedenlerden dolayı önde gelen derecelendirme kuruluşlarının hala daha ölçülü bir yaklaşım benimsediğine inanıyorum. Yani tüm bunlar ekonomik alanda sürdürülebilir kalkınmayı başardığımızı gösteriyor ve bu dinamiğin bu yıl ve önümüzdeki yıllarda da korunacağına eminim”

Azerbaycan’ın Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na (D-8) kabul edilmesi Azerbaycan’ın itibarını bir kez daha gösterdiğini belirten Aliyev, “Yaklaşık 30 yıl önce kurulan teşkilatın ilk genişleme kararı sonrasında alınan ilk ülke Azerbaycan. Bu ülkemizin itibarını, aynı zamanda uluslararası alandaki rolünü gösteriyor. Dünyada 60’a yakın Müslüman ülke var ve yeni üye olarak seçilen de Azerbaycan. Elbette bu bizim için hem büyük bir onur, hem de büyük bir sorumluluktur” dedi.

“DİYALOG YOLUYLA BU TOPRAKLARI GERİ ALABİLECEĞİMİZİ YA DA TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ SAĞLAYABİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNMEK ELBETTE MÜMKÜN DEĞİLDİ”

Yakın zamanda basında çıkan ve Ermenistan’ın ilk cumhurbaşkanına ait olan açıklamaların Azerbaycan’ın uzun vakittir bildiği bir gerçek olduğunu belirten Aliyev şunları söyledi:

“Ermenistan, Azerbaycan topraklarının tek bir santimetresini bile bırakmayı düşünmüyordu. Kendilerini, bir müttefiklerinden milyarlarca dolarlık silah desteği aldıkları, diğer iki müttefiklerinden ise siyasi ve manevi destek gördükleri bir pozisyonda hissediyorlardı. Bu nedenle, AGİT Minsk Kümesi’nin eşbaşkanı olan üç ülke, benim sorumlu olduğum periyotta katiyen işgalcilerin tarafındaydı. Bunu size 2004 yılından itibaren AGİT Minsk Grubu çerçevesinde müzakereler yürüten ve bu üçlü ile birçok kez görüşen biri olarak söylüyorum. Bu nedenle, diyalog yoluyla bu toprakları geri alabileceğimizi ya da toprak bütünlüğümüzü sağlayabileceğimizi düşünmek elbette mümkün değildi. Ermenistan’ın köyleri isteyerek değil, zorla geri verdiğini düşünüyorum. Bunu birkaç faktörün etkilediğini söyleyebilirim. Birincisi, Vatan Savaşı ve onun sonuçlarıdır. İkincisi ise terörle mücadele operasyonudur”

“BAĞIMSIZ ERMENİSTAN DEVLETİ ASLINDA FAŞİST BİR DEVLETTİR”

Ermenistan’ı silahlandırmanın yeni gerginliklere yol açacağını belirten Aliyev şu ifadeleri kullandı:

“Biz bunu istemiyoruz, barış istiyoruz, bu savaşın bitmesini istiyoruz. Ancak hem Ermenistan’ın hem de yeni işverenlerinin bunu istemediğini görüyoruz. İntikamcı fikirlerle yaşıyorlar ve Ermenistan bölge için fiilen bir tehdit kaynağıdır. Bağımsız Ermenistan devleti aslında faşist bir devlettir. Çünkü bu ülkeyi yaklaşık 30 yıldır faşist ideolojinin taşıyıcıları yönettiyse, bu ülkeyi de onlar şekillendirdi. Bakın, Ermenistan’ın birinci cumhurbaşkanının ırkçı ve faşist açıklamaları ne kadar berbatsa, bir o kadar da tehlikelidir. Etnik temizlemeyi bir gurur kaynağı gibi gösteriyor, Azerbaycanlıların ata topraklarından kovulmasıyla övünüyor. Bu video ve malzeme sadece şimdi kamuoyuna sunuldu, ama Ermenistan’da ve onların müttefikleri tarafından aslında biliniyordu. Yani, bize karşı 30 yıllık işgalci politika sadece Ermenistan’ın ürünü değildir. Bununla aynı çizgide olan İslamofobik, Azerbaycanofobik, ırkçı ve yabancı düşmanı çevrelerin ve yabancı ülke temsilcilerinin ortak eseridir. Böyle bir faşist devletle komşuyuz ve faşizm tehlikesi ortadan kalkmış değil. Bu nedenle faşizm yok edilmelidir. Ya Ermenistan yönetimi bunu yok edecek ya da biz bunu yok edeceğiz. Bizim başka dermanımız yok”

“ZENGEZUR KORİDORU AÇILMALIDIR VE AÇILACAKTIR”

Sorosçuların fiilen konumlarını kaybettiklerini belirten Aliyev şu cümleleri kurdu:

“Ermenistan yönetimi bunu dikkate almalıdır. Dikkate alsınlar ki, Orta Doğu’da onların yakın müttefiki Esad diktatörlüğü artık tarihin çöplüğüne gönderildi ve bu devam edecek, bu yüzden doğru adım atsınlar. Biz Azerbaycan olarak onlar için bir tehdit kaynağı değiliz. Biz istiyoruz ki, Güney Kafkasya’da barış olsun, işbirliği olsun, onlar bize engel olmasınlar. Türkiye ile Azerbaycan arasında coğrafik bir engel gibi faaliyet göstermesinler. Zengezur Koridoru açılmalıdır ve açılacaktır. Onlar bunu ne kadar çabuk anlarlarsa, o kadar iyi olur”

“TÜRKİYE’NİN DİĞER HUDUTLARINDA TERÖRE YER OLMAMALIDIR”

Orta Doğu’daki süreçlerle de değinen Aliyev şöyle konuştu:

“Biz çok mutluyuz ki, Suriye’de değişikler yaşandı ve bu vesileyle Türkiye ile Suriye’nin yeni hükümeti arasında mevcut olan ilişkiler elbette ki bizi de çok sevindiriyor. Çünkü Suriye, Türkiye ile sınır komşusu olan bir ülkedir ve her ülke kendi hudutlarının ötesindeki ülkenin durumunu istikrarlı görmek ister. O yüzden PKK terör örgütü ile savaşan Türkiye haklı olarak kendi sınırları dışında terörün olmadığı bir yer talep ediyor ve elde ediyor da. Türkiye’nin Suriye’nin gelişimindeki rolü çok değerlidir. Ben Esad rejiminin çökmesinden sonra Recep Tayyip Erdoğan’ı arayarak kendisini kutladım ve Türkiye’nin yanında olmaya hazır olduğumuz belirttim”

“TÜRKİYE’NİN ÇIKARINA OLANLAR BİZİM DE ÇIKARIMIZADIR”

Türkiye ile Azerbaycan bağlantılarını müttefiklik seviyesine yükselten Şuşa Beyannamesi’nin her gün yeni faktörlerle zenginleştiğini söyleyen Aliyev şunları söyledi:

“Türkiye’nin çıkarına olanlar bizim de çıkarımızadır. Güvenliğimiz de, çıkarlarımız da, geleceğimiz de birdir. Orta Doğu’da tamamen yeni durum oluştu. Güçlü Türkiye faktörü burada en önemli rol oynayacak. Biz de onun yanındayız. Yani gücümüz daha da artacaktır. Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye ve Azerbaycan kadar birbirine bu kadar bağlı başka ülkeler göremezsiniz. Biz çok ümitliyiz. Suriye’deki değişim bizi ziyadesiyle memnun ediyor. İlk önce Türkiye’ye göre Sonra kendimize göre. Çünkü 12 yıldır diplomatik ilgilerimiz yoktu. Esed döneminde Suriye her zaman Ermenistan’ın destekliyordu. Ermenistan Suriye’yi yakın müttefik olarak görüyordu.”

“BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİNİN KURULMASI BU SORUNA SON VERECEKTİR”

İsrail ve Filistin arasındaki meselesi ile de ilgili tavrının değişmediğini belirten Aliyev şunları dedi:

“Biz iki devletin de mevcut olmasının taraftarıyız. Bağımsız Filistin devletinin kurulması bu sıkıntıya son verecektir. Umuyorum ki bunu herkes anlamalıdır. Bildiğiniz gibi biz uzun yıllardır Filistin devletine kendi takviyemizi gösteriyoruz, hem siyasi hem manevi hem de maddi olarak. Uzun yıllardır Azerbaycan’da Filistin’in Büyükelçiliği faaliyet göstermektedir. Bizim de kendi temsilciliğimiz Filistin’de açılmıştır. Ve natürel ki bu savaş ne kadar erken bir şekilde sona ererse ve Gazze’de ateşkes ilan edilirse, herkes için o kadar iyi olacak”