Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal Bin Ferhan Al-Suud ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hakan Fidan, Suriye ile normalleşme sürecine ilişkin olarak, Suriye ile ilgili Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon barış ile ilgili bir vizyon. Çok uzun vakittir kendisinin bölgede gerek kapalı diplomasiyle. gerek açık diplomasiyle yıllardır uyguladığı vizyon. Ortadoğu olağanlaşması, Libya’da normalleşme süreçleri, Kafkaslarda barış sürecine verilen destek, Urkayna-Rusya arasında arabuluculuk teşebbüsleri, Afrika’da ortaya konan tutum, bu aslında Türkiye’nin bölgede bir barış ve huzur arayışında olduğunun göstergesi. Suriye uzun yıllardır kanayan bir yara. Bu yarayı kapatmak için en zorlu devrimizde bile ki Cumhurbaşkanımızın siyaset vizyonunda bu vardır, mücadele anlarında bile diyalog kapısı direk ama dolaylı daima açık meblağ. 20 yıldır yanında çalışan birisi olarak sayısız sefer bu konular içinde yer aldım. Bunun son derece büyük yararlar sağladığını gördük. Her zaman için bir mücadele devam ederken, yanında diyalog kanalı açık tutulmuştur. Suriye ile 2017’den itibaren başlayan diyalog kanalının sonuca ulaması gerekiyordu. Özellikle Suriye ile Rusya ve İran’ın aracılık yaptığı görüşmeler çeşitli seviyelerde gerçekleşti. İstihbarat seviyesinde oldu, daha sonra Astana süreci oldu, her seviyede Suriye ile doğrudan veya Rusya-İran üzerinden görüşmeler vuku buldu. Son bir yıldır görüşmelerde çok fazla bir hareketlilik yok. Bölge artık barış ve istikrarı arayan iklime gelmiş durumda. Vaktin ruhu bizi barışı aramaya zorluyor. Cumhurbaşkanımız önderli vizyonunu kullanarak en üst seviyeden barış çağrısında bulunmuştur. Umarım bunun kıymetini anlarlar. Bu herhangi bir çaresizliğin, zayıflığın durduğu yer değildir. Kendisini tanıyanlar bilir. Hiçbir cabana kaçmaz, tersine bütün soruların üstüne büyük bir dirençle sarfiyat. Bu çağrı önemli bir çağrı. Bizim tavsiyemiz bu davetin dikkate alınması ifadelerini kullandı.
Bizim başımız bu konuda net
Suriye’de karmaşık bir tablo olduğuna dikkat çeken Fidan, Bu karmaşık tablonun konuşulmaya başlanması ve sorunların tartışılması için bile önemli bir zamana muhtaçlığımız var. Alanda Ruslar var, İranlılar var, milisler var, muhaliflerin denetiminde olan yerler, rejimin denetiminde olan yerler var, PKK işgalinde olan yerler var, zaman zaman DEAŞ’ın yeniden ortaya çıkması var, kaçakçılar var, İsrail saldırıları var, İran ile Amerika arasında yaşanan arbedeler var, çok karmaşık tablo var. Bu tablo içerisinden bizim de çabucak 900 küsur kilometrelik sonumuz olan komşumuz burayı stratejik şeklide ele almamız önemli. Bu muhtaçlıktan hareketle sayın Cumhurbaşkanımız bunu söyledi. Bütün bu karışıklıkları göz önüne alarak bizim yıllardır sürdürdüğümüz gayretlerin ortaya koyduğu bir deneyim var. Bizim başımız bu konuda net. Bu konuda sadece kendimizi düşünmüyoruz. Suriye’nin gereksinimleri neler Başta siyasi bağımsızlık, toprak bütünlüğü bu konular önemli. 2254 sayılı BM Güvenlik Kurulu kararının ortaya koyduğu prensipler çerçevesinde bir ulusal diyalog sistemi geliştirilmesi ve uluslararası toplum tarafından desteklenen çözüme gidilmesi önemli şeklinde konuştu.
Suriyeli muhaliflerin rejimle olan münasebetlerinde kendi özgür kararı esastır
Türkiye’nin Suriye muhalefeti ile ilgili durduğu yeri değiştirmediğine dikkat çeken Fidan, Biz Suriye muhalifleri ile ilgili durduğumuz yeri değiştirmiyoruz. Suriyeli muhaliflerin rejimle olan bağlantılarında kendi özgür kararı temeldir. Bizim durduğumuz yer ise onların bizim DEAŞ ile yaptığımız mücadelede, PKK ile yaptığımız Afrin’de, Tel Abyad’da, Resulayn’da omuz omuza yıllarca savaştık. Çok şehitler verildi. Bizim vefalı bir ülke olarak bu fedakarlığı unutmamız mümkün değil. Bu arkadaşlarımızın kendi özgür kararıdır. Suriye muhalefeti, Suriye rejimiyle ile nasıl bir diyalog içinde olacak onların kararıdır. Biz ancak yapan rol oynayabiliriz. Ama bizim bu fedakarlıkları unutmamız onları yarı yolda bırakmamız söz konusu değil. Aynı zamanda bu kardeşlerimiz kontrol ettikleri bölgelerde Türkiye’ye daha fazla mülteci gelmesini engelliyorlar, kaçakçılık konusunu engelliyorlar. Ayda bir istihbarat teşkilatımızla işbirliği yaparak bir DEAŞ hücresi yakalanıyor. Bu arkadaşlar birçok konuda sonumuzda hududun diğer tarafında Türkiye’nin ulusal çıkarlarına hizmet eden adımlar atıyorlar diye konuştu.
Türkiye’nin mülteci siyasetine ilişkin bir değişiklik olmadığını vurgulayan Fidan, Mülteci kardeşlerimiz ile alakalı hiçbir zaman hükümet siyasetimiz değişmemiştir. İstekli olmadığı sürece biz kimseyi buradan zorla gönderecek durumda değiliz. Bu konunda ortaya atılan iddiaları geçerliliği yoktur dedi.
Rusya ve İran’ın yapan rol oynamasını bekliyoruz
Türkiye’nin barışı ve diyaloğu aramaya devam edeceğinin altını çizen Bakan Fidan, Ama bu şu demek değildir. Türkiye imkanları gücü yüksek olan bir ülkedir. Her türlü aracı her türlü zamanda, gerektiği yerde kullanma iradesine ve stratejik aklına sahibiz. Ama şu andaki stratejik irademiz barışı ve diyaloğu zorlayarak mevzuları çözme yolunda. Burada Rusya ve İran’ın yapan rol oynamasını bekliyoruz. Aynı zamanda Suudi Arabistanlı kardeşlerimizle de bu mevzuyu konuştuk. Onların da Suriye rejimi ile bağların dayanarak yapan rol oynayacaklarına yönelik mutabakatımız oldu. Biz bu arayışın peşindeyiz. Bu başka türlü anlaşılmasın açıklamalarında bulundu.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
13:02
News
Kültür & Sanat
Kültür & Sanat
Kültür & Sanat
Kültür & Sanat
Kültür & Sanat
Kültür & Sanat
