34,6590$% 0.01
36,8599€% 0.34
2.935,42%-0,02
4.927,00%-0,04
19.709,00%-0,03
2.637,46%0,03
9.639,77%0,04
Bakan Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Kurulunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin yapılan görüşmelerde milletvekillerinin sorularını ve tenkitlerini cevapladı. Göktaş, Bakanlığının, ülkenin en hassas kesitlerine hizmet götüren bir kurum olduğunu, bu anlamda, milletvekillerinin gösterdiği hassasiyeti çok iyi anladığını ifade etti.
Bakanlığının, 85 milyon vatandaşa hizmet götüren, her haneye temas eden bir kurum olduğunu belirten Göktaş, vatandaşların ihtiyaçlarını en doğru şekilde tespit etmeye çalışıp, bu gereksinimlere yerinde, hızlı ve etkili tahliller sunduklarını söyledi.
Bakan Göktaş, önceliklerinin toplumun tüm kısımlarına eşit şekilde ulaşmak olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
“Kadın, çocuk, yaşlı ve engelli gibi hassas kümelerin haklarını korumak, onların yaşam kalitelerini artırmak, toplumsal hayata tam ve eşit iştiraklerini sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Dünyada yaşanan gelişmeler ve krizlerin yol açtığı sosyal sorunlar, siyasi, ekonomik ve sosyal görünümü önemli manada etkilemekte. Bakanlık olarak, toplumsal dayanıklılığımızı artırmak için bu sıkıntıları titizlikle kıymetlendiriyoruz. Bu kapsamda, iki önemli mekanizmayı daha devreye sokuyoruz. Bunlardan birincisi Sosyal Risk Haritası, bu çalışmamızla toplumdaki bir arada yaşama kültürünü bozma, bireyi ve aileyi sıhhatsiz yerlere taşıma ihtimali olan olası sosyal olguları belirliyoruz. Şiddet vakalarının önüne geçmeyi hedefliyoruz. Bu sosyal olgulara dair risk faktörlerini hesaplayarak hane bazlı erken bir müdahale sistemi kurguluyoruz. Bu risklere yönelik gözetici ve önleyici sistemlerimizi daha da güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Şehir, ilçe ve mahalle bazında Sosyal Risk Haritaları’nı oluşturmaya yönelik çalışmalarımızda sosyal olgularımıza yönelik çalışmalarımızı tamamladık. Paydaş bakanlıklarımızın takviyeleriyle gerçekleştirdiğimiz veri entegrasyon çalışmalarımızı tamamladığımızda şimdi vakalar gerçekleşmeden müdahale kapasitemizi önemli ölçüde artırmış olacağız. Bu süreçte ilgili bakanlıklarımız, kurum ve kuruluşlarımızla da güçlü iş birlikleri geliştirmeye devam edeceğiz. Biz bu çalışmayı öncelikle iki pilot ilçeden başlattık, ardından Sosyal Risk Haritamızı 6 ilimizde de başlattık.”
Bir diğer yenilikçi modellerinin ise “Aile Rehberi Sistemi” olduğunu kaydeden Göktaş, bu sistemle, her ailenin bir “aile rehberi”ne sahip olmasını amaçladıklarını ifade etti.
Böylece vatandaşların sosyal hizmet ihtiyaçlarını karşılamak için daha hızlı, güvenilir ve ulaşılabilir bir destek sunacaklarını belirten Göktaş, “Ailelerinin bir ‘aile rehberi’ olmasını isteyen vatandaşlarımız e-Devlet, sosyal hizmet merkezlerimiz veya çağrı merkezlerimiz üzerinden müracaatlarını yapacaklar. Aile rehberi ailemiz ile tanışarak hane değerlendirmesini yapacak, uygun hizmet müdahalesini ve yönlendirmesini gerçekleştirecek. Sadece bizim bakanlığımız değil, Sağlık, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı çok geniş kapsamda çalıştığımız bir veri risk kapasiteden bahsediyoruz. Bu noktadan sonra, izleme ve değerlendirme çalışmalarımız daima olarak devam edecek. Maksadımız, vatandaşlarımızın, ailelerinin yaşam kapasitesini arttırmak, sürdürülebilir bir destek düzeneğini oluşturmak ve her ailenin muhtaçlığına yönelik özel tahliller sunmaktır.” diye konuştu.
“Davalara müdahil oluyor, gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına biz itiraz ediyoruz”
Bakan Göktaş, bazı milletvekillerinin Bakanlığın şiddet hadiselerine müdahil olma istikametindeki sorulara da cevap vererek, bazı milletvekillerinin özellikle şiddet hadiselerine atıf yaparak “Haberiniz yok, umurunuzda değil, yanlarında değilsiniz” gibi ithamlarda bulunduklarını hatırlattı.
Bu ithamların “kesinlikle haksız ve gerçek dışı” olduğunu söyleyen Bakan Göktaş, şöyle konuştu:
“Siz hiç kadın cinayetine şahit oldunuz mu arkadaşlar, ben şahit oldum. Şahsen tanıdığım bir kadın Belçika’da sokak ortasında 22 yerinden bıçaklandı. Benim siyasete girme temellerimi, motivasyonumu oluşturan kaynaklardan biri budur. Dolayısıyla bu ithamları yapmadan önce insanları doğru tanıyın ve yersiz ithamlarda lütfen bulunmayın. Bu ailelerin yanında ben de oldum. Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun, meydana gelen her olayı yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyor, gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda Bakanlık olarak biz varız. Her evrede mağdurların yanında oluyor, onlara gereken her türlü desteği sağlıyoruz.”
Psikososyal destek hizmetlerine de değinen Bakan Göktaş, “Bazı milletvekillerimizin değersizleştirerek bahsettiği psikososyal destek hizmetlerimiz, başta çocuklar olmak üzere, yaşananlardan olumsuz etkilenen herkesin üzerinde öyle bir etkisi var ki. Bu çocuklar, bu kadınlar hepimizin çocuğu, hepimizin kardeşi.” dedi.
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’a ilişkin sorulara da cevap veren Bakan Göktaş, dava sürecinin devam ettiğini, mahkemede onun hakkını arayanın kendileri (Bakanlık) olduğunu, avukatlarının savunmasının herkes tarafından takdir gördüğünü aktardı.
“Şiddete sıfır tolerans unsuruyla hareket ediyoruz”
Şiddetle mücadele, ŞÖNİM ve kadın konukevlerine de değinen Göktaş, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda eleştiriler sunan milletvekilleri olduğunu anımsattı.
Kadına yönelik şiddeti, açık bir insan hakkı ihlali olarak gördüklerini belirten Göktaş, “Tekrar vurgulamak istiyorum. Tek bir olay bile bizim için çok fazladır. Şiddete sıfır tolerans unsuruyla hareket ediyor, bu prensipten asla taviz vermeden çabamızı sürdürüyoruz. Bugün küresel bir sorun olan şiddet karşısında gerek hukuki gerekse politika seviyesinde etkili bir düzeneğe sahibiz. Çok yönlü bir sorun olan kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için tüm bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, STK’lerimizle bu konuda topyekun bir seferberlik anlayışla hareket ediyoruz. Toplumun tüm kesimlerini topyekun çabamıza dahil ediyoruz. Şiddeti kökünden nasıl kazıyacağız diye sordunuz? Şiddeti siz, biz, daima birlikte, el ele vererek kazıyacağız. Bu konuda kurumsal kapasitemizi her geçen gün daha da güçlendiriyoruz.” ifadesini kullandı.
Bakanlığının ŞÖNİM açmadığı tarafındaki tenkitlere de cevap veren Bakan Göktaş, bu yıl İstanbul ve İzmir’de toplam 2 ŞÖNİM açtıklarını, Türkiye’nin dört bir yanında 84 ŞÖNİM ile hizmet verdiklerini söyledi.
Kadın konukevlerinin sayısının artmaması tarafındaki tenkitlere ise Bakan Göktaş, “Şu an halihazırda, Şanlıurfa, Diyarbakır, Hatay, Adıyaman, İstanbul ve Kocaeli’de kadın konukevi açmak için çalışmalarımız devam ediyor. Şunu ayrıca belirtmek isterim ki bugün konukevlerimizin mevcut doluluk oranı yüzde 70. Temennimiz odur ki, şiddet sona ersin, kadınlar, konukevlerine ihtiyaç duymasın. Ayrıca 418 Sosyal Hizmet Merkezi ve 309 Şiddetle Mücadele İrtibat Noktası ile esirgeyici ve önleyici hizmetler sunuyoruz. Bazı milletvekillerimiz, kadın konukevinden ‘sığınak’ olarak bahsetti. Geçen sene de benzer bir ifade kullanılmıştı. Biz, bu ifadeyi, kadınları incitmemek adına kullanmaktan imtina ediyoruz. Biz kadınları konuğumuz olarak görüyoruz. Bu bağlamda, kadın konukevlerinde, konuk ettiğimiz şiddet mağduru kadınları, hak ettiği şekilde konuk ediyor, şiddetten koruyor, psikososyal yönden destekliyor ve güçlendiriyoruz.” karşılığını verdi.
Kadın konukevlerinde kadınların oy kullanamadığı iddiası
Kadınların, kadın konukevinde oy kullanamadıklarını savının doğru olmadığını söyleyen Göktaş, hakkında zımnilik kararı bulunan kadınların ŞÖNİM adresinin bulunduğu yerde, saklılık kararı olmayan kadınların ise ikamet adreslerinin olduğu yerde oylarını kullanabildiklerini anlattı.
Göktaş, ayrıca konukevlerinde kalan kadınların oy vermeleri sırasında alınması gereken güvenlik tedbirlerini de İçişleri Bakanlığı ile işbirliği içerisinde yürüttüklerini ifade etti.
Ayrıca, şahsi olarak kendisinden hadiselere ilişkin bilgi talep eden hiçbir milletvekilini, (çocuk istismarcıları hariç) geri çevirmediğini aktaran Göktaş, şöyle konuştu:
“Bu ülkede yıllarca sadece başörtüsü yüzünden kazandıkları üniversiteye gidemeyen genç kızlarımız oldu. Çalışamayan, mesleklerini icra edemeyen kadınlar oldu. Kadını evlere hapsettiniz diyorsunuz, yıllarca kılık kıyafetinden dolayı istihdamdan sizler uzaklaştırmadınız mı? Çok yakın bir geçmişten bahsettiğimi de hatırlatmak isterim. Yıllardır kadına yönelik şiddetle uğraşımızı İstanbul Sözleşmesi üzerinden dar bir çerçeveye hapsetmeye çalışan bir yaklaşım görüyoruz. Kadına yönelik şiddetle çabayı biz en geniş çerçevede bir insan hakları gayreti olarak görüyoruz. Ülkemiz bu çabayı pek çok ülkeden, uluslararası sözleşmeden çok daha önce başlamış, güçlü ve başarılı bir şekilde sürdürmüştür, sürdürmeye de devam ediyor. Bu anlamda kadına yönelik şiddetle çabamız tek bir sözleşme ile başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu dahi değildir. Kadına yönelik şiddetle gayretimizin somut araçları, 6284 sayılı Kanun başta olmak üzere hukukumuza derç ettiğimiz mevzuat ve ihtisaslaşmış kurumsal mekanizmalarımızdır.”
“İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanın şiddeti artırdığını iddia etmek arka niyetli bir yorumdur”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, kadına yönelik şiddetle mücadelede dünyada “eşi benzeri az bulunan hukuki düzenlemeye” sahip olduklarını belirterek, 2007 yılından bu yana uyguladıkları, Ulusal Eylem Planlarıyla yasal düzenlemeleri her geçen gün kadına yönelik şiddetle gayrete daha hassas hale getirdiklerini söyledi.
Bakan Göktaş, “(İstanbul Sözleşmesi) Geri çekilme kararı hiçbir şekilde ülkemizin ‘kadınların korunmasından ve şiddetle gayretten taviz verdiği’ anlamına asla gelmemekte. Bu iddia herhangi bir bilimsel dataya dayanmadığı gibi İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanın şiddeti arttırdığını iddia etmek arka niyetli bir yorumdur. Şunun altını özellikle çizmek isterim ki kullanılan telaffuzlar, eleştiriler, hatta asılsız ve yakışıksız ithamlar şiddetle gayretimize hiçbir katkı sunmamakta. Bu sıkıntılarda lütfen siyaset yapmayı bir kenara bırakıp, yapılanları görerek birlikte çalışmaya devam edelim.” değerlendirmesinde bulundu.
STK’ler ile yürütülen kapsamlı istişare çalışmalarının olduğuna işaret eden Bakan Göktaş, şu ifadeleri kullandı:
“Nitekim, bu yıl içerisinde kadınlara yönelik çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşları ile de birçok toplantı, görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmelere hiçbir ayrım yapmadan tüm STK’leri davet ettik. Tüm STK’lerden gelen görüşme taleplerine, kimden gelirse gelsin, karşılık verdik. Biz her türlü görüşü dinliyoruz, dinlemeye de devam edeceğiz. Hepimizin sıkıntısı bir, hepimizin amacı, ayrışmadan, şiddetle mücadele etmek. Bu istişareleri kadınların güçlenmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele edilmesi noktasında çok değerli buluyoruz.”
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bir Kadın Daha Katledildi: Katil Kıskançlığı Mazeret Etti
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.