35,3918$% 0.13
36,5136€% 0.39
3.000,38%-0,68
4.930,00%-0,68
19.661,00%-0,71
2.638,13%-0,80
10.075,17%1,14
Kacır, kurumda düzenlenen TÜRKPATENT Akademi Tanıtım ve Yapay Zeka Destekli Dijital Dönüşüm Projesi İmza merasimlerine katıldı. “İnovasyon” adı verilen yenilikten ürün ve hizmet oluşturma sürecinin, insanoğlunun sınırsız potansiyelinin ekonomik ve sosyal değere dönüşmesine imkan tanıdığına işaret eden Kacır, ulaşım ve iletişim imkanlarının çeşitlenerek artmasının, araları ortadan kaldırdığını, çok daha geniş ürün ve hizmet yelpazesine erişimi mümkün kıldığını söyledi.
Kacır, yüksek yarar sunan, hedef kitleye odaklı markalaşmış, inovatif ürün ve hizmetlerin, iş dünyasında fark yaratmanın, sürdürülebilir muvaffakiyetin anahtarı olarak öne çıktığını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün dünyanın en başarılı şirketlerinin piyasa değerlemelerini tayin eden temel öge, ellerindeki fikri sermayedir. Bu nedenle ülkemizin her alanda özgün, yenilikçi, rekabetçi ürün ve hizmetler sunma kabiliyetini yükseltmeyi, Milli Teknoloji Atağımızın muvaffakiyetinin anahtarı olarak görüyoruz. Son 22 yılda önemli adımlar attık. Sayıları 1600’ü aşan AR-GE ve tasarım merkezlerimizle, inovasyon kültürünün özel bölümümüz tarafından benimsenmesini sağladık. Sayıları 2’den 105’e çıkan teknoparklarımızda, 11 binden fazla inovatif teşebbüsün yenilikçi fikirlerini hayata geçirmesine imkan tanıdık.”
Türk markalarının savunmadan otomotive, e-ticaretten beyaz eşyaya, ulaşımdan sağlığa pek çok alanda inovatif fikir ve projeleriyle göğüsleri kabarttığını anlatan Kacır, yenilikçi fikirlerin, doğru stratejilerle desteklenip fikri mülkiyet haklarının muhafazasıyla yerel ve küresel pazarlarda güçlü rekabet avantajı elde edeceğini bildirdi.
Kacır, yenilikçi fikirlerin ekonomik değere dönüşmesinin yeni ilham ve buluşların kapılarını açacağına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: “Fikri mülkiyet kapasitemizin yükselişi bizler için umut vesilesidir. Geçerli tescile sahip sınai mülkiyet portföyümüzü 22 yılda 93 binden 2 milyonun üzerine çıkardık. Yerli patent müracaatlarında dünyada 12’nci, marka müracaatlarında 6’ncı, tasarım müracaatlarında ise 2’nci sıradayız. 22 yıl önce ülkemizde bir senede gerçekleştirilen patent başvuru sayısı sırf 414’tü. Türkiye’de günde ancak bir tane yerli patent başvurusu gerçekleştiriliyordu. 2024’te ise yerli patent başvuru sayısında yeni bir rekor kırdık ve 10 bin 186’ya yükseldi. Bizler bu başarıyı, dünya sahnesinin her alanında yükselen bir Türkiye’nin nişanesi olarak kıymetlendiriyoruz.”
Atılan adımlarla TÜRKPATENT’i fikri mülkiyet portföyünün ve yenilik ekosisteminin gelişimine katkı sağlayan bir kuruma dönüştürdüklerini aktaran Kacır, “Geçmiş dönemlerde patent başvuru sürecinin en önemli basamağı pozisyonundaki buluşların özgünlüğünü ortaya koyan patent araştırma raporunun hazırlanması için buluşçularımız, yurt dışındaki patent otoritelerinin kapısında bekliyordu. Buluşçularımızın şevkini kıran bu zahmete son verdik. 2017’den bu yana raporları kurumumuz bünyesinde hazırlıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda sınai mülkiyet şuurunun toplumun tüm bölümlerinde oluşması adına da önemli çalışmalara imza attıklarını anlatırken, ülkenin her köşesinde 310 sınai mülkiyet ünitesinde 492 danışmanın bu alanda farkındalık oluşturmak için görev yaptığını söyledi.
“Kapsamlı bir öğrenme tecrübesi sunacağız”
Fikri mülkiyet alanında nitelikli insan kaynağı havuzunu genişletmek adına önemli bir adımı devreye aldıklarını belirten Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TÜRKPATENT Akademi ile coğrafik engelleri ortadan kaldırarak ülkemizin her köşesinden katılımcılara ulaşacak, zaman ve yerden bağımsız bir dijital akademiyi devreye alacağız. Patentten markaya, dizayndan coğrafik işaretlere kadar geniş yelpazedeki bir bilgi külliyatını vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz. Halihazırda 1200 dakikadan fazla içeriğe sahip 56 eğitim modülünü bünyesinde barındıran akademiyi, önümüzdeki periyotta dijital kitaplar ve yayınlarla zenginleştirerek daha kapsamlı bir öğrenme tecrübesi sunacağız. Öğrenmenin sadece fizikî sınıflarla sınırlı kalmadığı dijital çağda, TÜRKPATENT Akademi bünyesinde eğitimlerini başarıyla tamamlayan iştirakçilerimizin yetkinliklerini dijital rozet ile tescil edeceğiz.”
Kacır, dijitalleşme projeleriyle, vatandaşlara sunulan hizmetlerde bürokratik süreçlerin en aza indirildiğini aktararak, e-Devlet platformuna entegre Elektronik Başvuru Sistemi’yle TÜRKPATENT’e bir yılda gerçekleştirilen 250 binden fazla başvuru işleminin dijital ortamda yürütüldüğünü bildirdi.
Yapay Zeka Destekli Dijital Dönüşüm Projesi’nin TÜRKPATENT’in yazılım altyapısını yapay zeka teknolojileriyle güçlendireceğine işaret eden Kacır, “24 aylık zaman diliminde gerçekleştirilecek Yapay Zeka Destekli Dijital Dönüşüm Projesi sayesinde, halihazırda kurumumuzun bünyesinde farklı yazılımlar tarafından yürütülen iş süreçleri arasında entegrasyonu güçlendirerek iş akışlarını sadeleştireceğiz. Kurum içi koordinasyonu artıracak ve kullanıcı deneyimini güzelleştireceğiz. Devreye alacağımız yeni yazılım altyapısının can damarını ise yapay zeka destekli sistemler oluşturuyor.” dedi.
Kacır, kuruma yapılan başvuruların, yapay zeka destekli sistemler sayesinde daha hızlı analiz edileceğini, değerlendirme müddetlerinin minimuma indirileceğini anlattı.
Yeni altyapının başvuru sahiplerine hem zaman kazandıracağını hem de başvuruların doğruluğunu artırarak uluslararası standartlarda hizmet sunulmasını sağlayacağını belirten Kacır, şunları kaydetti:
“TÜRKPATENT’i, ülkemizdeki fikri sermayenin koruyucusu olmasının ötesinde aynı zamanda gelişiminin de öncü kurumlarından biri haline getireceğiz. Bu doğrultuda ülkemizin kültürel mirasını ve zenginliğini coğrafik işaretle tescilleyerek hem üreticimizi hem de tüketicimizi koruma altına almaya devam ediyoruz. 1680 yerli coğrafik işaret tesciliyle dünyada Çin’den sonra ikinci sıraya yükseldik. Ticarileşme ve uluslararası markalaşma konusunda önemli bir adım olan AB coğrafik işaret tescil sayımız geçen yıl 18’den 29’a ulaştı. Türkiye Yüzyılı’nda kurumumuza biçtiğimiz bir diğer kritik rol ise ülkemizin güçlü AR-GE ve inovasyon sisteminin çıktısı olan patentlerin ticarileştirilmesi ve ekonomik değere dönüşmesinin önündeki pürüzlerin kaldırılmasıdır. Bu doğrultuda, yenilikçi endüstriye entegre edilmesi, girişimcilere ve yatırımcılara sunulması için etkin sistemler geliştirmeye devam edeceğiz.”
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bim Aktüel İndirimleri 3 Ocak 2025: Bim Markette Bu Haftaya Özel Yeni İndirimli Ürünler Listesi