32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), Ankara’da bir otelde Küresel Yatırım Günleri aktifliği ve resepsiyon düzenledi. Resepsiyona Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve YASED Yönetim Kurulu Lideri Engin Aksoy da katıldı. Resepsiyonda konuşan Bakan Şimşek, “Tabii az önce bedelli liderimizin da ifade ettiği gibi yatırım kararlarında seçenek bol. Buraya mahkum değilsiniz. Lakin burayı cazip kılan bazı faktörler var. Türkiye iktisadı büyük bir iktisat. İhmal edemeyeceğimiz kadar küresel ölçekte büyük bir iktisat. Birçok göstergede Avrupa Birliği’nin yaklaşık 15-17 üyesi büyüklüğünde bir iktisattan bahsediyorsunuz. Münasebetiyle nüfus açısından, tarım katma pahası ve gayri safi milli hasılanın satın alma gücü açısından vb. Münasebetiyle bu büyük bir iktisat. Bu nedenle burayı natürel ki ihmal edemezsiniz. Buraya kesinlikle yatırımı düşünmemiz gerektiğine inanıyoruz. Ama daha pahalı bir sebep var. O da şudur; büyük bir iktisat olabilirsin ama dingin olabilirsin. Son 20 yılda Türkiye iktisadı gerçek olarak yüzden 300’e çıkmıştır. Bize emsal gelişmekte olan olan ülkelerde 217’ye çıkmıştır. Münasebetiyle gördüğünüz gibi sadece büyük bir iktisat değil, aynı vakitte büyüyen ve nispi olarak güçlü performans gösteren bir iktisat. Bu nedenle de burada olmanız lazım. Buradaki işinizi büyütmeniz lazım diye düşünüyoruz” diye konuştu.
‘ESAS OLAN YAPISAL REFORMLAR’
Türkiye’nin orta ve uzun vadede büyüdüğünü dile getiren Şimşek, “Birkaç faktör var. En önemli faktör büyümeyi aşağıya çeken fermantasyon denilen, yani ticarette aşırı korumacılıktı. Çin ile ABD rekabetinin getirdiği yeni trendler. Artık o aşağı çekiyor küresel iktisadın gücünü. Zira ticaretteki büyüme, küresel ticaretteki büyüme küresel altına kadar düşmüş durumda. Evvelce iki katı. İkinci faktör yüksek kamu borcu. Pekala büyümeyi yukarı çekecek faktörler nelerdir diye sorarsanız. Yapay zekaya ilişkin çok büyük beklentiler var verimliliği arttırır diye. Bir de yapısal ıslahatlar. Ama temel olan yapısal reformlar” diye konuştu.
‘DOSTLUĞU TİCARET VE YATIRIM ÜZERİNDEN PEKİŞTİRMEK İSTİYORUZ’
Beşeri sermayenin güçlenmesi ve yatırım ortamının güzelleştirmesiyle ilgili ıslahatların gündemlerinde olduğunu söyleyen Şimşek, gayelerinin aynı vakitte Türkiye’de hukuk devletini güçlendirmek olduğunu ifade etti. Şu anda Türkiye’de siyasi bir istikrarın olduğunu belirten Şimşek, geçen seçimden sonra Türkiye’nin önünde dört yıl seçimsiz bir periyodun olduğunun altını çizdi. Küresel iktisada entegre bir şekilde özellikle Avrupa Birliği, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ile yakın coğrafya ve dost olduklarını vurgulayan Şimşek, “Bu dostluğu ticaret ve yatırım üzerinden pekiştirmek istiyoruz. Biz bu ıslahat gündemini şu anda uyguladığımız usulde devam ettirirsek küresel normlara nazaran iki yıl içerisinde milli geliri ek 4 puan, dört yıl içerisinde ise 8 puanlık bir yönetim çıktı artışına sahibiz” ifadelerini kullandı.
‘MUAZZAM BİR KAYNAĞIMIZ VAR’
Türkiye’deki nüfusun yaşlandığını ifade eden Şimşek, “Doğurganlık oranlarına bakarsanız 15-20 yıllık iyi bir fırsat penceresi var. Üzücü değil yatırım açısından. Bakın kişi başı milli gelirde bizimle misal ülkeler arasında ust-orta gelir grubundayız biliyorsunuz. Bayanlar arasında eğitim muazzam bir şekilde yatırım yaptığımız için artıyor. Eğitimli üniversite mezunlarının iş gücüne iştirak oranı yüzde 70. Ama bayanların toplam iş gücüne iştirak oranı yüzde 37. Bu da şu demektir. Muazzam bir potansiyel demektir. Yani sadece çalışma çağındaki nüfus değil, bir de bizim şimdi harekete arzuladığımız seviyede geçiremediğimiz muazzam bir kaynağımız var” dedi.
‘DEZENFLASYON DEVRİNE GİRDİK’
Güçlü bir dezenflasyonun eşiğinde olduklarını ifade eden Şimşek, “Enflasyonun tek haneye girmesi biraz zaman alacak. Bu aydan itibaren çok keskin bir şekilde enflasyon düşmeye başlar. Patikamız bu. Gördüğünüz gibi dezenflasyon periyoduna girdik. Geçiş dönemi bitti. Bütçede önemli önlemler aldık. Piyasa öngörülerine nazaran çok daha az bir açıkla geçen seneyi kapattık. Deprem harici yüzde 1.6’lık bir açıktan bahsediyoruz. Son derece makul ama şu anda gündem yoğun. Biz kamuda tasarruf, disiplin, verimlilik ve vergide adalet gibi konular üzerinden bütçe açığını gelecek sene yüzde 3’ün altına, kamu borcunu da düşük bir seviyede tutma konusunda kararlıyız” dedi.
Cari açığın milli gelire oranının yüzde 2.5’un altına düşeceğini kaydeden Şimşek, bu durumun kalıcı hale getirilmesinin şart olduğunu vurguladı. Yatırımcılara endüstride dönüşümü birlikte yapacaklarını söyleyen Şimşek, bu dönüşümü yenilebilir enerjiyi öncülendirerek yapacaklarını dile getirdi.
“YATIRIM, ÜRETİM, İSTİHDAM, İCAT VE İHRACAT ODAKLI KALKINMA YOLCULUĞUMUZA HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYORUZ”
Resepsiyonda konuklara seslenen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise, küresel yatırım trendlerinin değerlendirileceği Küresel Yatırım Günleri ve Ankara resepsiyonunun Türkiye’nin küresel rekabetçiliğinin artırılmasına ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmaya katkı sunacağına inandığını söyledi. Bakan Kacır, “Dünyanın küresel daralmalardan, krizlerden geçtiği bugünlerde yatırım, üretim, istihdam, keşif ve ihracat odaklı kalkınma seyahatimize hız kesmeden devam ediyoruz. Güçlü Ar-Ge, inovasyon ve üretim altyapıları, nitelikli insan kaynağıyla güçlü ve müreffeh Türkiye’yi inşa ediyoruz. Geçtiğimiz yılı yüzde 4,5 gibi iddiaların üzerinde bir büyüme ile tamamladık. Bu yılın ilk çeyreğinde ise Türkiye yüzde 5,7 ile OECD ülkeleri arasında lider, G20 ülkeleri içinde ikinci oldu. Ekonomimiz 15 çeyrektir kesintisiz büyüyor. İstihdam, 32,6 milyon kişi ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı” dedi.
Son 12 aylık ihracatın 260 milyar doları, mayıs ayı ihracatının ise 24 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ve yıllıklandırılmış ihracat rekorunu kırdıklarının altını çizen Kacır, bu muvaffakiyetlerde katkısı olan sanayicileri, ihracatçıları, yatırımcıları ve tüm işçileri kutladı. Milli Teknoloji Hamlesi maksatları doğrultusunda Türkiye’yi yüksek teknolojili ve katma bedelli üretimin adresi hâline getirdiklerini vurgulayan Kacır, endüstride ikiz dönüşümü adım adım gerçekleştirdiklerini belirtti. Organize sanayi bölgelerinin (OSB) Yeşil OSB’lere dönüşümünü hızlandırmak amacıyla Dünya Bankası dayanaklı ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ni hayata geçirdiklerini hatırlatan Kacır, “Yine Dünya Bankası iş birliğinde hayata geçirdiğimiz ve yeşil dönüşüm alanında şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz en kapsamlı ve en yüksek bütçeli programımız Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ni geçtiğimiz aylarda uygulamaya aldık. Başta KOBİ’lerimiz olmak üzere firmalarımızın dijital dönüşümüne yönelik dayanaklarımızı güçlendirmek amacıyla 8,2 milyar avro bütçeli ‘Dijital Avrupa Programı’na katıldık” diye konuştu.
Diğer Aktüel Haberler için tıklayın
Amatör Balıkçı Yakaladı | Tam 52 Kilo: Gören Fotoğraf Çektirdi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.