Barış İçin Toplumsal Teşebbüs’ten “Çözüm Süreci” Açıklaması: Müzakere Masasının Kurulacağı En Uygun Yer TBMM’dir

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Barış İçin Toplumsal Girişim, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan “çözüm sürecine” dair “Kürt sıkıntısının tahlili için çoğulcu demokrasiyi temel alan yeni bir sayfanın açılmasının, müzakere masasına oturulmasının vakti gelmiştir. Böyle bir masanın kurulacağı en uygun yerin TBMM olduğu fikrindeyiz.” dedi.

Barış İçin Toplumsal Teşebbüs, Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan sürece ilişkin olarak açıklama yaptı. Gazetecilere tutuklama ve kayyım kararlarının siyasi alanı daraltıp baskı altında bıraktığı belirtilen açıklamada,  bu tavrın “Kürt açılımı teşebbüsünde bulunması bir çelişkidir.” denildi. 

“İktidar bloku Kürt meselesini, silahların bırakılmasına indirgeyerek Türkiye’de giderek büyüyen demokrasi, insan hakları, hukuk devleti sıkıntılarından bağımsız olarak görmektedir. Bu bakış açısı, Kürt meselesine barışçı bir çözüm bulunması önündeki en büyük manidir. Unutmamak gerekir ki, Kürt meselesinin ortaya çıkışının en önemli nedeni demokrasi eksikliğidir.” ifadeleri kullanılan açıklama şöyle:

Sorunun tahlili de Türkiye’de demokrasi, insan haklarına, hukuk devletine, kaynak ve gelirlerin bölüşümünün işçiler ve fakirler lehine yeniden düzenlenmesine dayalı yapısal bir değişikliğin gerçekleştirilmesine bağlıdır. Probleme barışçı bir yaklaşım yerine güvenlikçi bir yaklaşımın doğurduğu şiddetin hâkim olması, toplumda kutuplaşmaya, ötekileştirmeye, yabancılaşmaya yol açmaktadır. Sorunu doğuran nedenleri ortadan kaldırmadan sadece sonucu ortadan kaldırmak, bir süre sonra aynı nedenlerle aynı sonucun doğmasına yol açacaktır.

Barış İçin Toplumsal Teşebbüs olarak, şiddete son verilmesini ve barışçı bir çözüm bulunması amacıyla eski telaffuzların bir yana bırakıldığı, yeni yaklaşımlara yer açıldığı bir müzakere sürecinin başlamasını istiyoruz. Bütün aktörlerin bu yolda çaba göstermesi gerektiğine inanıyoruz.

“Müzakere masası için en uygun yer TBMM”

Kürt probleminin tahlili için çoğulcu demokrasiyi temel alan yeni bir sayfanın açılmasının, müzakere masasına oturulmasının vakti gelmiştir. Böyle bir masanın kurulacağı en uygun yerin TBMM olduğu kanısındayız.

Masaya oturan görüşmeciler ideoloji ve kültür farklılıklarını aşıp sıkıntıya barışçı bir çözüm bulmak amacını gerçekleştirme yönünde çaba gösterecek olgunluğa ve yüreğe sahip olmalıdır. Müzakerelerde taraflar endişe duydukları mevzuları, neleri kabul edemeyeceklerini birbirlerine açıklıkla anlatmalı ve bu tasaları giderecek çözüm tekliflerini müzakere masasına getirmelidir.

“Müzakereler STK’ların da katılımıyla saydam olarak yürütülmeli”

 Müzakereler sivil toplum temsilcilerinin de katılmasıyla saydam olarak yürütülmeli ve sivil toplum aracılığıyla toplumsal destek sağlanmalıdır.

 İmralı Adası’nda tutulan Abdullah Öcalan hem iktidar hem de Kürt kesiti tarafından muhatap olarak kabul edildiğine göre, taraflar arasındaki müzakerelerin kolaylaşması ve toplumun gereğince bilgi sahibi olabilmesi için Abdullah Öcalan’ın şartları AİHM kararları da gözetilerek yeniden düzenlenmelidir.

 Ancak bu yeterli değildir. Kürt sıkıntısının dış siyasal gelişmelerden de etkilendiği bir gerçektir. O nedenle sorunu bir bütün olarak ele almanın ve komşu ülkelerdeki Kürtlerle, ülkenin toprak bütünlüğüne saygılı, karşılıklı fayda ve dayanışmaya dayalı siyasal, ekonomik ilişkiler kurmanın gerektiğine inanıyoruz.

 Barışçı bir siyaset izlenmesi, kadınların eşit yaşam hakları ve can güvenliği, Aleviler başta olmak üzere Suriye’de tehdit altında bulunan etnik ve dinî kümelerin haklarının ve varlıklarının korunması açısından da hayatidir.

 Bu niyetlerden hareketle, öncelikle bütün siyasal partilere, gerçek ve kalıcı bir barışı sağlamak amacıyla, üstte belirtilen konuları da dikkate alarak bir müzakere sürecini başlatmaları çağrısında bulunuyoruz.

 Barış ve demokrasi talebinin birbirinden ayrılmaz biçimde iç içe geçtiği bu şartlarda mevzuyu sadece iktidarın inisiyatifine bırakmak, haklı tasalarla da olsa demokrasi ve barış için birçok olanak barındıran bu sürecin dışında kalmak doğru değildir. Barış ve demokrasiden yana tüm toplum bölümleri hepimizin hayatını ve geleceğini ilgilendiren gelişmelerin olduğu bu sürece bütün imkânlarıyla müdahil olmalı barış ve demokrasi talebini yükseltmelidir.”

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber