34,6030$% 0.68
36,4520€% 0.48
2.850,79%0,59
4.852,00%0,68
19.410,00%0,66
2.566,02%-0,05
9.420,42%1,29
T24 Kültür Sanat
Türkiye’nin deneysel müzik sahnesine yön veren Noise İstanbul Şenliği, bu yıl da müzikseverlere unutulmaz bir deneyim yaşatmaya hazırlanıyor. Şenliğin kurucusu Batur Sönmez, bu ses getiren buluşmanın doğuşundan bugüne gelinen süreci, bu yılki programın öne çıkan noktalarını ve Türkiye’deki deneysel müzik sahnesinin genel durumunu değerlendirdi.
Batur Sönmez
– Türkiye’nin tek noise müzik şenliği, bu dönem da dünyadan öncü müzisyenleri Borusan Müzik Konutu’nda konuk ediyor. En başına dönersek “Noiseistanbul”un temelleri nasıl atıldı ve gelinen noktayı kıymetlendirir misiniz?
Noise İstabul’un öyküsü benim müzikal öykümle paralel diyebiliriz. Ben 1998 yılının sonlarında kendi müzik çalışmalarıma başladım. 1999’da fiilen yaptığımız çalışmaları düzenlediğim etkinliklerle sunmaya başladık. Etrafımda benzer işler yapan sanatkarları da dahil ederek birçok etkinlik düzenledim. Temelde çalışma alanım, deneysel, elektronik, endüstriyel ve noise müzik oldu.
Geçen yıllarda çeşitli projeler ve etkinlikler yaptım. 2001 yılında yaptığım tüm çalışmaları tek bir çatı altında topladım. Noiseistanbul, ayrıca benim saha kayıtlarımdan oluşan görsel-işitsel projemin ismiydi. Noiseistanbul “Noises of Istanbul”. Yurt dışından Almanya, Japonya vb. ülkelerde performans gösterdim. Devam eden süreçte, Noiseistanbul başlığı altında; Signals From Outside, Noiseistanbul Meeetings, Spektro Şenlik etkinliklerini 2006-2016 yılları arasında yurt dışından gelen müzisyenlerin katılımıyla gerçekleştirdim. Yeni etkinlik serileriyle devam ettim.
– Noise Istanbul Şenliği ilk ne zaman ve nasıl gerçekleşti?
Noise Istanbul Şenliği 1, 2019 yılında Borusan Sanat’ın desteğiyle hayata geçti. Büyük bir başarı kazandı. Hem Türkiye’den hem de yurt dışından gelen geribildirimler çok olumlu oldu. Bu yıl 3. şenliği düzenliyoruz. Şunu diyebilirim ki, Noise Istanbul Şenliği Türkiye’de bir ilk olma özelliğinde, marka değeri taşıyan uluslararası bir şenlik olmuştur.
– 15-16 Kasım tarihlerinde Borusan Müzik Konutu’nda konserleriniz olacak. Program içeriğinden bahsedebilir misiniz? İki gün boyunca müzik severleri nasıl bir deneyim bekliyor?
Bu yıl şenliğimizde toplam 10 sanatkarım var. Her biri kendi alanında öncü, çok başarılı müzisyenler. Yükle Avrupa’dan olmakla birlikte, Kanada ve Japonya’dan müzisyen konuklarımız var. Kadro seçimi yaparken farklı kriterleri göz önünde bulunduruyoruz. Tek bir şenlikte, tekrar eden müzik yaklaşımı yerine, çok çeşitli müzik performanslarını bir araya getiriyoruz. Bu da izleyiciler için daha keyifli bir müzikal keşfi mümkün kılıyor.
– Türkiye’de deneysel elektronik müziğe ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz? Geçmişten günümüze nasıl ilerliyor?
Türkiye’de deneysel, elektronik, avangart müzikler aslında ilgiyle karşılanıyor. Bence dinleyiciler farklı tatların ve tecrübelerin peşinde. Buradaki asıl sıkıntı bizlerin, yani bu gibi düzenlemelerde söz sahibi olan kişi ve kurumların ne kadar ilerici, idealist ve bahadır olduğu. Benim fikrime göre, kitlesel işlerde izleyiciye sunulan alternatiflerin artırılması çok önemli. Bunu yaparken ferdi fikirlerin ve gücün yanı sıra, anlayışın ve kurumsal takviyenin değeri de anlaşılıyor. Ülkemizde çağdaş müzik ve sanat için daima daha düzgünü yapılabilir. Noise İstanbul Şenliğinde bizler kendi alanımızla ilgili her zaman daha düzgününü yapmaya ve sunmaya çalışıyoruz.
– Klâsik elektronik müzikte doğaçlama da olduğunu biliyoruz. Bunun ferdî tatmini ile ilgili neler söylersiniz?
Geleneksel elektronik müzik demek hatalı olur. Elektronik müzik diyerek başlayalım. Kaldı ki elektronik müzik, kendinden önceki klasik beste anlayışını bir kenara bırakarak yeni bir beste yaklaşımını getirmiştir. Elektronik müzik tek ve büyük bir alan. Natürel bunun üretim sürecinde “rastlamsallık” ve doğaçlama var. İlhan Mimaroğlu önemli bir konuya değinerek şunu söyler: “Besteci müziğini yaratırken en başta bir şeyin kararını vermek durumunda. Müziğini ya sanat için ya da eğlence için yapmak…” Takdir edersiniz ki eğlence için üretilen müzikler belli birtakım formüllere bağlıdır. Elektronik müzik söz konusu olunca, daha çok doğaçlama özgürlüğünden, yeni keşifler yapmak ve yeni sesler yaratmaktan bahsedebiliyoruz. Bence gerçek müzisyenlerin böyle bir sanatsal yaklaşımı olmak zorunda.
İnci Taneleri’nin hocası Yılmaz Erdoğan, yeni dönemde da kadınları eğitmeye kararlı mı? |
Günün öne çıkan haberleri |
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Oscar Ödüllü Denzel Washington, Mesleğinin Son Filmlerini Açıkladı