38,4292$% 0.2
43,8350€% -0.02
4.099,20%-0,71
6.779,00%-0,74
27.034,00%-0,75
3.318,98%-0,90
9.432,55%-0,61
DOLAR 38,4292
EURO 43,8350
ALTIN 4.099,20
BİST 100 9.432,55
İmsak 02:00
Julia Ramazan dehşet içindeydi. İsrail ve Hizbullah arasındaki savaş ağırlaşıyordu ve ailesinin evinin bombalandığı bir kabus görmüştü.
Beyrut’taki dairesinden panik içinde sesli mesaj yolladığında, erkek kardeşi ona baba evlerinin bulunduğu ülkenin güneyindeki sakin Ayn ed-Delb köyüne gelmesini istemişti.
“Burası güvenli. Ortalık sakinleşene kadar gelip bizimle kal” demişti.
Önceki günlerde, İsrail Lübnan’daki Hizbullah örgütüne karşı hava saldırılarını ağırlaştırmıştı. İran destekli örgütün İsrail’in kuzeyinde sivillerin ölümüne ve on binlerce kişinin evlerini terk etmesine yol açan roket saldırısına karşılık veriyorlardı.
Eşref, ailenin yaşadığı apartmanın güvenli olacağına inanıyordu ve Julia da ona katıldı.
Ancak sonraki gün, 29 Eylül’de aynı apartman İsrail’in çatışmada tek seferde en çok insanı öldürdüğü saldırıya uğradı. İsrail füzeleriyle vurulan altı katlı apartman tamamen çöktü ve 73 kişi öldü.
İsrail ordusu binanın Hizbullah’ın “terör komuta merkezi” olduğu için vurulduğunu ve bir Hizbullah kumandanının “etkisiz hale getirildiğini” açıklamıştı. Ayrıca saldırıda ölenlerin büyük çoğunluğunun “terörist olduklarının teyit edildiğini” iddia etmişti.
Ancak BBC Eye araştırması, saldırıda ölen 73 kişinin 68’inin kimliğini teyit etti ve sadece altısının Hizbullah’ın askeri kanadıyla kontaklı olduğunu gösteren deliller buldu. Bunların hiçbiri de örgütün üst seviye isimleri değildi. BBC Dünya Servisi ayrıca, ölen diğer 68 sivilin 23’ünün çocuk olduğunu belirledi.
Ölenler arasında sadece birkaç aylık bebekler vardı. Tıpkı 2B’de oturan Nuh Kubeysi gibi. 1C’de yaşayan öğretmen Abir Hallak kocası ve üç oğluyla birlikte öldü. Üç kat üstte Emel Hakawati, ailesinin üç nesliyle birlikte can verdi; kocası, çocukları ve iki torunuyla.
Eşref ve Julia daima yakın olmuşlardı ve birbirleriyle her şeylerini paylaşıyorlardı.
“Kara kutum üzereydi, tüm sırlarımı tutuyordu” diyor.
29 Eylül’de öğlenden sonra iki kardeş, çatışmalardan kaçan ailelere yiyecek dağıtmaktan dönmüştü. Lübnan’da yüz binlerce kişi savaş yüzünden meskenlerinden oldu.
Eşref duştaydı ve Julia da oturma odasında babasıyla birlikte oturuyor, sosyal medyaya bir video yüklemesine yardımcı oluyordu. Anneleri Canan da mutfağı temizliyordu.
Daha sonra hiçbir uyarı olmadan, kulakları sağır eden bir patlama duydu. Tüm bina titremişti ve dairenin içine büyük bir toz ve duman kitlesi dolmaya başladı.
“Julia, Julia” diye bağırdım” diyor. ‘Buradayım’ diye cevap verdi. Babama baktım, daha önce bacağına aldığı bir yara nedeniyle kanepeden kalkmakta zorlanıyordu. Daha sonra ön kapıya doğru koşan annemi gördüm.”
Julia’nın kabusu gerçeğe dönüşmüştü.
“Julia zor nefes alıp veriyordu, kanepenin üzerinde ağlıyordu. Sakinleştirmeye çalıştım ve çıkmamız gerektiğini söyledim. Sonra bir saldırı daha oldu.”
İnternette paylaşılan ve BBC tarafından da teyit edilen saldırıya ait imajda dört İsrail füzesinin binaya yöneldiği görülüyor. Saniyeler sonra, apartman tamamen çöküyor.
Eşref, diğer birçok kişi gibi enkaz altında kaldı. Bağırmaya başladı ama duyabildiği tek ses babasınınkiydi. Babası, Julia’nın sesini duyduğunu ve sağ olduğunu söyledi. İkisi de Eşref’in annesinin sesini duyamıyordu.
Eşref, mahalledeki arkadaşlarına bir sesli mesaj yolladı. Sonraki birkaç saat acı vericiydi. Kurtarma vazifelilerinin enkazın üzerinde çalıştığını ve sevdiklerinin ölmüş olduğunu gören apartman sakinlerinin ağlamalarını duyabiliyordu.
“Sürekli, lütfen, Allah’ım, Julia ölmesin. Julia olmadan bu hayatı yaşayamam diye düşündüm” diyor.
Eşref en sonunda saatler sonra enkazdan çıkartıldı. Hafif yaralanmıştı. Annesinin enkazdan sağ çıktığını, ancak hastanede öldüğünü öğrendi. Julia enkazın altında boğulmuştu. Babası daha sonra, Julia’nın son kelamlarının erkek kardeşine seslenmesi olduğunu anlattı.
Kasım’da, İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes anlaşması yapıldı. Anlaşma uyarınca İsrail güçlerinin 60 gün içine Lübnan’ın güneyinden çekilmesi, Hizbullah’ın da Litani Irmağı’nın kuzeyinden güçlerini ve silahlarını çekmesi gerekiyor.
Süre 26 Ocak’ta dolacak. Lübnan’da uzun yıllardır tek bir İsrail saldırısında en çok insanın öldüğü olayın ayrıntılarını bulmaya çalıştık.
Julia ve Eşref’in altındaki dairede, Havra ve Ali Fares savaştan kaçan akrabalarını ağırlıyordu. Aralarında Havra’nın kızkardeşi Betül de vardı ve tıpkı Julia gibi önceki gün kocası ve iki küçük çocuğuyla gelmişti. Hizbullah’ın güçlü olduğu Lübnan-İsrail sınırı yakınlarındaki yoğun bombardımandan kaçmışlardı.
Betül “Gitmekte önce tereddüt ettik. Sonra eşime ‘Ayn ed-Delb’e gidelim. Kızkardeşim binalarının güvenli olduğunu ve etrafta hiç bombardıman duymadığını söyledi’ dedim” şeklinde konuşuyor.
Betül’ün eşi Muhammed Fares, Ayn El Delb saldırısında öldü. Betül ve çocuklarının üzerine bir sütun devrildi. Hiç kimsenin yardım çığlıklarına cevap vermediğini söylüyor. En sonunda sütünu tek başına kaldırmayı başarmıştı. Ancak dört yaşındaki kızı Havra ezilip, can vermişti. Küçük bebeği Melek ise mucize yapıtı sağ kurtulmuştu.
Dört yaşındaki Havra, kuzenleriyle birlikte. Üç çocuk da saldırıda hayatını kaybetti.
Betül’ün üç kat altında Denise ve Muhayeldin el Baba yaşıyordu. O Pazar günü Denise, erkek kardeşi Hişam’ı öğle yemeğine davet etmişti.
Hişam saldırının tesirinin acımasız olduğunu anlatıyor.
“İkinci füze beni yere savurdu. Tüm duvar üzerime düştü” diyor.
Enkazın altında yedi saat kaldı.
“Uzaktan gelen bir ses duydum. İnsanlar konuşuyordu. Çığlıklar ve ‘Kapatın onu. Kaldırın. Taşı kaldırın. Hala canlı. Bir çocuk. Bu çocuğu kaldırın’. Yani aman Allah’ım. Kendi kendime en diptekinin ben olduğumu düşündüm. Kimse beni bilemeycekti. Burada ölecektim.”
Hişam nihayet kurtarıldığında, yeğeninin nişanlısı, nişanlısının durumunu sordu. Yalan söyledi ve iyi olduğunu anlattı. Cesedini üç gün sonra bulabildiler.
Hişam ailesinden dört kişiyi yitirdi. Kız kardeşi, eniştesi ve iki çocukları. İnancını kaybettiğini ve artık ilaha inanmadığını söylüyor.
Ölenler hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için Lübnan Sağlık Bakanlığı’nın bilgilerini, görüntüleri, sosyal medya paylaşımlarını inceledik ve ataktan sağ kurtulanlarla görüştük.
Özellikle, ataktan hemen sonra İsrail ordusunun yaptığı açıklamayı sorgulamak istiyorduk. Apartmanın bir Hizbullah komuta merkezi olduğunu iddia etmişlerdi. İsrail ordusuna birçok kez komuta merkeziyle tam olarak ne kastettiklerini sorduk ama net bir cevap alamadık.
Saldırıda ölenlerin Hizbullah ile herhangi bir askeri bağı olup olmadığını belirlemek için sosyal medyadaki anma paylaşımlarını, mezarlıkları, kamu sağlık kayıtlarını ve cenaze merasimlerinin görüntülerini inceledik.
Ölenlerden kimliklerini belirleyebildiğimiz 68 kişiden sadece altısının Hizbullah’ın askeri kanadıyla kontaklı olduklarına dair kanıt bulduk.
Hizbullah’ın altı kişi için yayımladığı anma fotoğraflarında, bu kişiler “Mücahit” diye tanımlanıyor. Örgütün üst seviye isimleri ise “Kaid” yani “Komutan” diye isimlendiriliyor.
İsrail ordusuna, bu altı Hizbullah mensubunun saldırının hedefi olup olmadığını sorduk. Ancak cevap alamadık.
Tespit ettiğimiz Hizbullah üyelerinden biri Betül’ün kocası Muhammed Fares’di. Betül kocasının Lübnan’ın güneyindeki birçok diğer erkek gibi örgütün yedek güçlerinde olduğunu söyledi. Ancak örgütten hiç maaş almadığını, resmi bir rütbesi bulunmadığını ve çatışmalara katılmadığını vurguladı.
İsrail, Hizbullah’ı esas tehditlerden biri olarak görüyor ve örgüt İsrail, birçok Batılı ülke ve Körfez ülkeleri tarafından “terör örgütü” olarak tanımlanıyor.
Ancak büyük ve iyi silahlanmış askeri kanadının dışında Hizbullah etkili bir siyasi parti ve Lübnan Parlamentosu’nda sandalyeleri var. Ülkenin birçok kısmında sosyal dokunun bir parçası ve sosyal hizmetler de sunuyor.
İsrail ordusu soruşturmamıza verdiği karşılıkta “İsrail Ordusu’nun askeri gayelere saldırıları, uluslararası hukukun ilgili düzenlemelerine tabidir. Bunlara yeterli önlem almak ve beklenen sivil zaiyatının, ataktan beklenen askeri avantaja kıyasla aşırı olmadığını pahalandırmak de dahil” denildi.
İsrail ordusu ayrıca daha önce BBC’ye Ayn ed-Delb’deki saldırı için “tahliye prosedürlerinin” izlendiğini söylemişti. Ancak konuştuğumuz herkes, herhangi bir uyarı almadıklarını söylüyor.
BM uzmanları, Lübnan’daki yoğun nüfuslu yerlerde İsrail ordusunun meskun binalara ataklarının orantılılığı ve gerekliliği konusundaki telaşlarını dile getirmişti.
Binaların tamamen hedef alınması ve çok sayıda sivil can kaybı İsrail’in Hizbullah ile son çatışmasında tekrar tekrar görülen bir durumdu.
Lübnan makamları Ekim 2023 ve Kasım 2024 arasında birçok sivil yaklaşık dört bin kişinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü söylüyor.
İsrail makamları ise Hizbullah’ın Güney Lübnan’dan fırlattığı roketler nedeniyle en az 47 sivilin öldüğünü belirtiyor. Güney Lübnan’daki çatışmalar ve Kuzey İsrail’e yönelik roket saldırılarında en az 80 İsrail askeri de öldü.
Ayn ed-Delb’deki olay, İsrail ordusunın Lübnan’da en az 18 yıldan bu yana bir binada en çok kişiyi öldürdüğü füze taarruzuydu.
Aileler, hücumdan haftalar sonra, sevdiklerine dair bir şeyler bulabilmek için enkazı ziyaret etti.
Köy hala saldırının dehşetini yaşıyor. Olaydan bir aydan uzun süre sonra gittiğimizde bir baba hala her gün enkaza gidiyor ve cesedi hala bulunamayan 11 yaşındaki oğlundan haber almaya çalışıyordu.
Eşref Ramazan da hala enkaza gidip, ailenin orada yaşadıkları 20 yıldan uzun sürede biriktirdikleri anılara dair bir şeyler bulmaya çalışıyor.
Bana giysi dolabının kapısını gösteriyor. Üzerinde bir zamanlar hayranı olduğu futbolcuların ve pop yıldızlarının fotoğrafları var. Daha sonra enkazdan bir oyuncak ayı çıkartıyor ve daima yatağının üzerinde durduğunu anlatıyor.
“Burada bulduğumuz hiçbir şey, kaybettiğimiz insanları yerine getirmeyecek” diyor.
Habere katkıda bulunanlar: Scarlett Barter ve Jake Tacchi
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Elon Musk, Alman Afd Partisinin Seçim Toplantısına Canlı Kontakla Katıldı